Sanatın iyileştirici gücü

Arnica yönetim kurulu başkanı Senur Akın Biçer ile sanat ve hayat arasındaki güçlü bağları ve Türk resim sanatının usta, orta kuşak ve genç sanatçılarından oluşan bir grup sanatçı ile birlikte Mersin’in Borcak Yaylası’nda gerçekleştirilen Arnica Art Land Sanat Çalıştayı’nı konuştuk.

Elele Aralık-Ocak sayısından
Röportaj:
Baran Alışkan

İş dünyasındaki başarılarınızın yanı sıra sanatçı kişiliğiniz ve sanata verdiğiniz destekle de biliniyorsunuz. Sanatçı kişiliğinizin temelleri nasıl bir ortamda atıldı?
Hayatımızda yeri olan, önemli bulduğumuz tüm uğraşlarımız gibi aslında benim sanata olan ilgimin temeli de çocukluğumda atıldı. Sanat, özellikle resim ve müzik hayatımızın önemli bir parçasıydı. Babam, yeni ürünlerin tasarımında sanatçı dostlarıyla fikir alışverişinde bulunurdu. Sanırım ben de iş ve sanatın bir arada konuşulan şeyler olduğunu düşündüm her zaman. Sanata yönelik ilgim giderek derinleşti. Boğaziçi Üniversitesi’ne devam ederken resim ve seramik dersleri de aldım.

Japon resim sanatı sumi-e tarzındaki eserlerinizle sergilere de katıldınız. Bize hem sumi-e çalışmalarınızı hem de sonraki dönemde neler yaptığınızı anlatır mısınız?
Evet, yıllar içinde Çin ve Japonya’dan aldığım çeşitli davetlerle oralarda sergilere katıldım. Ülkemizde de çeşitli sergiler açtım. Sumi-e’nin yanı sıra geleneksel Türk sanatları eğitimleri de aldım. ‘Ebru sanatının yaşayan insan hazinesi’ olarak bilinen Hikmet Barutçugil’den ders almış olmaktan ve Sabahat Palabıyık’ın verdiği kısa dönem tezhip derslerine devam etmekten çok mutlu oldum. Topkapı Sarayı Nakkaşhanesi’nde tezhip eğitimi aldım iki yıl boyunca.

Geçen ağustos ayında Arnica Art Land Sanat Çalıştayı başlığıyla önemli bir sanat etkinliği düzenlediniz. Bu çalıştay fikri nasıl ortaya çıktı ve gelişti?
Sanata yönelik desteğimizi, daha odaklı bir şekilde sürdürmeyi uzunca bir süredir düşünüyorduk. Bu düşüncemizin ardında sanatı, doğayı ve ülkesini çok seven rahmetli babam Hasan Akın’ın anısını yaşatma isteği de var elbette. Babam; bilime, sanata düşkün, estetik bakış açısına sahip, sanatın ve kültürün önemini bilen biriydi. Arnica Art Land Sanat Çalıştayı’nı Mersin’in Borcak Yaylası’nda 23-30 Ağustos 2022 tarihleri arasında, 30 dönüm ormanlık alanda Denizhan Özer küratörlüğünde gerçekleştirdik. Türk resim sanatının usta, orta kuşak ve genç sanatçılarından oluşan bir grup sanatçıyı davet ettik çalıştaya. Biri Azerbaycan’dan olmak toplam 32 sanatçı katıldı. Çalıştayımız, sanatçı kuşaklar arasında da etkileşim ve birlikte üretme pratiği açısından da farklı bir yere sahip oldu. Çok güzel sanat eserleri üretildi, paylaşımlar yapıldı.

Bu tür sanat etkinlikleri daha çok büyük kentlerde düzenleniyor. Siz Mersin’i hem de bir yaylayı neden tercih ettiniz?
Haklısınız, sanat etkinlikleri büyük kentlerde daha çok yapılıyor. Bu nedenle ailemiz için çok önemli bir yeri bulunan bu bölgeyi tercih ettik. Babam Adana’da doğmuş. Benim de çocukluğum Adana’da geçti. Çalıştaya katılan sanatçıları ağırladığımız ev ise babamın tasarladığı, neredeyse her taşına elinin değdiği, ailemiz için yuva anlamına gelen bir ev. Çocuklarımın yazlarını geçirdiği, kardeşimle benim için yeri çok ayrı olan bu evde, böyle bir etkinlik yapmak çok önemliydi bizim için.

Siz de tüm çalıştay boyunca sanatçılarla birlikteydiniz. Neler hissettiniz o süreçte?
Sanatçıların üretim süreçlerine, doğaçlama oluşan eserlere, ilham gücüne tanık olmak çok özel bir deneyimdi. 80’i aşkın eser üretildi ve sanatın hepimizi birleştiren gücünü bir kez daha hissettim. Çünkü bazı eserlerde beni çocukluğuma ya da hayatımın farklı evrelerine götüren öyle ilginç ayrıntılar vardı ki!

Arnica Art Land Sanat Çalıştayı önümüzdeki yıl da devam edecek mi?
Bu yıl ilkini düzenledik, seneye de sürdüreceğiz elbette. Geleneksel hale getirmeyi ve uluslararası özellik kazandırmayı amaçlıyoruz. Önümüzdeki yıl cumhuriyetimizin de 100’üncü yılı. Biz de yıl içine yayılan etkinliklerle Arnica Art Land Sanat Çalıştayı’nda 100 sanatçıyı ağırlamayı arzu ediyoruz. Ayrıca ülkemizin çağdaş sanatı için önemli bir platform olmasını hedeflediğimiz etkinliğimizin, Türkiye’nin adını uluslararası alana taşıyan bir organizasyon olması için çalışacağız. Yakın gelecekte Mersin’de bir çağdaş sanat müzesi açmayı da planlıyoruz.

Çalıştayda üretilen eserleri Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikanızda sergilediniz. İstanbul’daki fabrikanızda da sergi açacaksınız, değil mi? Fabrikalarınızı sergi alanı olarak seçmeye nasıl karar verdiniz?
Evet, yaylada yapılan resimler fabrikalarımızda büyük Arnica Ailesi’nin diğer üyelerine de ulaştı. Bundan dolayı çok mutluyum. Sergi salonlarına gitmek, eserleri özel alanlarda görmek elbette çok önemli. Ancak sanatı hayatın içine ne kadar çok yerleştirebilirsek iyileştirici, dönüştürücü gücünü de o kadar yayabiliriz. Bu nedenle çalıştaydaki eserlerin fabrikalarımızda olmasını çok istedik.

Sanata yönelik önemli bir başka girişiminiz de pandemi döneminde okuyucuya ulaşmaya başlayan İthaf sanat dergisi oldu. İthaf’ın yayın yolculuğunu anlatır mısınız?
Hepimizin kısıtlanmış hayatlar yaşadığı pandemi döneminde, sanatın iyileştirici gücünü geniş kesimlerle buluşturmak için İthaf sanat dergisini hazırlamaya başladık. İmtiyaz sahipliğini yapmaktan büyük gurur duyduğum dergimiz, sanatın içinde hayatı ve hayatın içinde sanatı görmeye odaklanıyor. ‘Sanata gönül verenlere ithaf’ mottosuyla üç ayda bir basılı olarak okuyucuya ulaşan dergimiz, dijital olarak da yayınlanıyor. Çok güzel geri dönüşler alıyoruz.

Eklemek istedikleriniz neler?
Sanat hakkında sohbet etmeyi çok seviyorum. Arnica Art Land Sanat Çalıştayı’nı anlatmak da bir başka keyif benim için. Bu kıymetli söyleşi için çok teşekkür ederim.

Sanatı hayatın içine ne kadar çok yerleştirebilirsek iyileştirici, dönüştürücü gücünü de o kadar yayabiliriz. Bu nedenle çalıştaydaki eserlerin fabrikalarımızda olmasını çok istedik.
Pınar Altuğ ve Yağmur Atacan'ın kızları Su 15 yaşına girdi! Eşi ve kızlarıyla Mauritius'a giden Sinem Kobal'dan yeni kareler İşte Öyle Bir Geçer Zaman ki'nin Osman'ı Emir Berke Zincidi 90'lı yılların yakışıklısıydı... İşte Kaan Girgin'in son hali... 'Kızılcık Şerbeti'nden yeni 2. fragman: Daha önce tanışmış mıydık Demet Şener: Sevgilime gönülden bağlıyım, evlilik şart değil