Atıp tutmak istiyorum. Senelerce atıp tuttuklarımı yazmak istiyorum… Evet, bu bir atıp tutma yazısı!
Ahkam kesmek çok basit, kesmek istiyorum… "İşte, bilmeden fikir sahibi olmak bu!" diye ihtiyacı olanlara ileride okutmak istiyorum…
Tükürdüklerimi tek tek yalayacağımı biliyorum ama yine de dürüstçe senelerdir aklımdan geçenleri tükürmek istiyorum…
En önemlisi anne olduktan sonra, geri dönüp bu yazdıklarımı okuyup çılgınca gülmek istiyorum! Belki gülerken ağlarım hatta halime…
Lucy Scott’un geçen haftalarda tüm anneler tarafından paylaşılan; Çizimlerle Yeni Annenin Günlüğü’ne boş gözlerle ve ne kadar saçma diyerek baktım… Aslında çizimlerde yer alan çaresiz anne modeli de hiç hoşuma gitmedi, anneliğin böyle olmadığına inanmak istiyordum… Aşağıda Lucy Scott’un en çok paylaşılan karelerine ve annelerden en çok duyduğum cümlelere içimden geçirdiğim yorumlar…
Arabayı kenara çek, al bebeğini kucağına ya da bırak ağlasın ne bu stres? En iyisi müziği aç...
Alma o telefonu kalsın orada bu kadar basit… Telefonunun sesi açıksa zaten kaybettin.
Neden bu çocuk kendi yatağında yatmıyor ?
Kusura bakma ama gerçekten beceriksizsin…
“Bebekle birlikte uykusuz geceler seni bekliyor” diyenler…
Ben 2 yaşında yuvaya başladım, o günden 22 yaşıma kadar zaten her gün sabah 6 da uyandım, yollara düştüm. İş hayatımda aynı şekilde oldu… Alarmım hala saat 05.45 de çalıyor. E uyku zaten benim için anca bu kadar… Uykusuzluk seni bekliyor diyenler sanırım prenses hayatı yaşayıp, saat 10.00 da uyananlar…
“Hiçbir şey yapmaya vakit bulamıyorum” diyenler…
El kadar bebek tak sırtına, koy arabasına git yap ne yapmak istiyorsan. Tembel ruhunun yarattığı bahaneleri çocuğuna atma… Yemek yiyip, şişecek vakti buluyorsun ama değil mi?
“Aynı anda birçok iş yapacaksın” diyenler…
Ya arkadaşlar siz nerede yaşıyorsunuz? Ben zaten gün içinde bin tane işi aynı anda yapıyorum… Çalışan ve evine, ailesine kendi bakan kadınlar için böyle şeyler çocuk oyuncağı!
“Her gün ev temizleyeceksin” diyenler…
Oldu canım. Pislikten ölen mi olmuş? Haftada 2 kez süpürürüm yeter.
“Tuvalete gitmeye vakit bulamayacaksın” diyenler…
:) Böyle bir saçmalık olabilir mi? Al çocuğunu kucağına git, ya da koy bebek yatağına git-gel. Dert arıyorsun kendine bence…
Uçakta ve/veya kalabalık ortamlarda bebeğini susturamayan kadın…
Ne var gerçekten el kadar bebeği susturmakta? Beceriksizsin sanırım. Çocuk katılarak ağlarken put gibi oturacağına iki dakika ilgilen, oyun oyna çocuğunla…
Her yere bebek arabasını taşıyan kadın…
Çocuğunu kucağında taşısan daha rahat değil mi, neden o kadar yük yaratıyorsun kendine?
Çocuğunun ağzından aldığı yemeği kendi yiyen kadın…
Aayyyyy pis ya! Gerçekten ne gerek var buna?
Benim çocuğum çok güzel ve çok zeki diyen kadın…
Evet canım, aynen öyle he he… Maşallah hepsi çok zeki ve güzel. Kuzguna yavrusu diye başlayan atasözünü hiç duydun mu acaba?
Emzirmek doğaldır diyerek memesini ulu orta açan kadın…
Evet, emzirmek doğal hem de çok doğal bir şey. Tüm memeli canlılar yavrularını emziriyor düşün yani… Ama bir örtü vs. yok mu ? Ben senin memelerini görmek zorunda mıyım?
Çocuklu hayat şöyle zor, böyle zor, o, bu, şu diyen kadın…
Eskiden bunlar mı vardı? Bir sen anne oldun, bir sana zor valla… Sanki zorla yaptırdılar sana bu çocuğu, doğurmasaydın o zaman. Her şeyi, her canlıyı büyütmek zor.
Dahası da var ama hamilelik hormonlarım sağ olsun ancak bu kadarını hatırlayabiliyorum:)
Bu yazdıklarımı itinayla yalayacağıma bahse girerim ama belki bazı noktalarda da haklıyımdır olamaz mı? Çünkü ne de olsa; benim bebeğim akşam uyuyup, sabah uyanacak. Gaz büyük dertmiş ya, benim ki gazsız olacak. Yemek yedirme derdim hiç olmayacak, ne istiyorsa onu yiyecek. Uyumlu, rahat bir çocuk olacak. Emzik emmiş emmemiş benim ve onun umurunda olmayacak. İstediği zaman bezini bırakacak. Yatağına koyacağım, ağlasa bile susup kendi kendine orada oyalanacak… Gülme arkadaşım! Evet öyle olacak!:) Yaşayıp, görelim dostlar… Anne olduktan sonra bu yazımı tabi ki revize edeceğim (yalayacağım ) merak etmeyin!
Not: Yazı içerisinde kullanılan tüm görseller Lucy Scott’a aittir.
Sevgilerimle.
İmza: Çok bilen hamile :)