Bağışıklık sistemimiz zayıfsa, üzerine bir de soğukta kalmışsak yakalanmamak elde değil. Genellikle viral kaynaklı bir enfeksiyon olan soğuk algınlığının belirtilerini hepimiz biliriz. Aslında sistemik bir enfeksiyon olmasına rağmen, genel olarak belirtilerini bedene giriş kapısı olan üst solunum yollarında verir. Burun tıkanıklığı ve akıntısı, göz yaşarması ve kızarıklığı, hapşırık, öksürük ve belki boğaz ağrısı lokal belirtileridir. Ateş, kırıklık, halsizlik ve benzeri yakınmalar da sistemik enfeksiyon olduğunun göstergeleridir.
Diyelim ki, soğuk algınlığı şikayetleri baş gösterdi. Hiçbirimiz hemen doktora gitmiyoruz. Genellikle önce kendi bildiklerimizle, aileden gelen alışılmış geleneksel bazı yöntemleri deniyoruz. İşte bu yazıda bu uygulamaları biraz daha açacağız ve belki de üzerine yenilerini ekleyeceğiz.
Ancak bilmeniz gereken önemli bir ayrıntıyı gözden kaçırmayalım: Ne zaman doktora başvuracağız?
Burası bence en önemli kısmı! Eğer başlangıçtan farklı şikayetler tabloya eklenmişse, bir komplikasyonun habercisi olabilir. Çok yüksek ve inatla geçmeyen 3 günden fazla süren ateş varsa; balgamın rengi sarı-yeşile dönmüşse ya da kanlı ise; belirtiler bir türlü gerilemiyor ve hatta 10 günü geçmişse; bedende bir bölge ya da organda sebat eden inatçı bir ağrı varsa; bademcikler üzerinde sarı beyaz noktalar oluşmuşsa; yeme, içme ya da yutkunma gibi temel fonksiyonlarda zorlanma varsa; nefes zorluğu oluşmuşsa; bilinç değişiklikleri oluyorsa; havale benzeri durumlar oluşmuşsa mutlaka bir doktora başvurmak gereklidir.
Ama bu durumlar yoksa, hepimiz evde kendi başımızın çaresine bakmaya çalışırız.
C vitamini almak çok önemlidir. Önerilen 500 ile 2000 mg’dır. Ancak evde C vitamini içeren gıdaları tüketilebilir. Narenciyeler özellikle portakal ve greyfurt en önemli kaynaklardır. Ayrıca çilek ve papaya önemli meyvelerdir. Acerola meyve ekstraktlarını içeren tabletler de önemli C vitamini kaynaklarıdır.
Mürver içeriği nedeniyle çok önemli bir antivirütik bitkisel destektir. Piyasada mürverden yapılmış ilaçlar vardır, ancak sizde evde mürver çiçeklerini 5-10 dakika sıcak su içerisinde demleyerek de kullanabilirsiniz. Ayrıca mürver meyvelerini de kullanmak mümkündür.
Ekinezya da böylesi durumlarda önerilen önemli bitkilerdendir. Ekinezya bağışıklık sistemi kuvvetlendirdiği için hem soğuk algınlıklarında korur, hem de hastalık sırasında tedavi edici olarak kullanılabilir. Ancak bu bitkiyi ancak özel standardizasyon koşullarında hazırlanmış bitkisel ilaç olarak kullanmak gerekir. Bu ilaçlara eczanelerden ulaşmak mümkündür.
Adaçayı, kuşburnu, ıhlamur, hibiskus (bamya çiçeği), karanfil, kabuk tarçın ve kekik de çaylar şeklinde kullanımı ile soğuk algınlığının tedavisinde kullanılabilen her evde bulunan bitkisel doğal kaynaklardır.
Avrupa’da eczane ve marketlerde içeriğinde mentol ve okaliptus bazen de kafurun içeren banyo yağları satılmaktadır. Bu banyo yağları hem koku içerikleri ile solunum yollarını rahatlatmaktadır, hem de terlemeyi artırarak hastayı rahatlamaktadır. Terlemeyi artıran çaylar da soğuk algınlığı durumlarında kullanılabilen ev seçenekleridirler. Bu çayların içerisinde genel ve ortak bitki olarak ıhlamur çiçekleri ve mürver çiçekleri bulunur. Bunların yanına zevke göre nane yaprakları, kuşburnu, meyan kökü gibi bitkisel kaynaklar da eklenebilir.
Gelelim benim ana dalım homeopatiye! Homeopati Avrupa’da %58 kullanım oranı ile en çok kullanılan tamamlayıcı tıp yöntemidir. Eğer elinizde bir akut kullanım seti mevcutsa, ki bunu Avrupa’daki eczanelerden elde edebilirsiniz. Çok yakında da ülkemizdeki eczanelerde de satılmaya başlayacaktır.
Eğer hastalığınız gece yarısında, aniden ve çok ağır bir şekilde sizi yatağa bağlayacak kadar fırtınalı bir şekilde başlamışsa seçebileceğiniz ilk homeopatik ilaç aconitum napellus olmalıdır. Aconit için bir önemli konu da hastalık sebebidir ve genellikle bu çok soğukta kalmaktır. Hastanın yüzünde bu ağır tablo yüzünden oluşan endişe çok net okunur.
Genellikle aconitten sonra hasta bir ikinci devam ilacına ihtiyaç duyar. Genellikle nemli soğuk hava kaynaklı soğuk algınlıklarında önemli ilaçlardan birisi de Eupatorium perfoliatumdur. Hastanın en önemli yakınması yoğun kemik ve kas ağrılarıdır. Hasta dayak yemiş gibiyim diye tarif eder. Bu ilaç için önemli bir bulgu da ateşin saat sabahları 7 ile 9 arasında yükselmesidir. Giysi baskısı şikayetleri kötüleştirir ve göz ve burun akıntısı çok fazladır. Hatta göz bulguları daha fazladır. Hasta genellikle terledikten sonra ya da sohbet ederken rahatlar. Bu hastalar ayrıca sürekli soğuk su içerler.
Diğer önemli homeopatik bir ilaç da yine soğukta ıslanma sonrası oluşan şikayetlerle kendini gösteren soğuk algınlıkları için öne çıkar. Bu ilaç Rhus toksikodendrondur. Ateş genellikle yavaş başlar ve dayak yemişlik hissi ve yırtılır gibi ağrılar ile buluşur. Sakinlik ve hareketsizlik ile şikayetler kötüleşir ve bu hastalar sürekli hareket etmek isterler. Genellikle hareketin başlangıcı kötüdür ama devam eden hareketler ile ağrılar azalır. Soğuk ve gece hastalar genellikle daha kötüdür. Sıcak odada daha iyi olurlar. Dil ucu bu hastalarda kırmızıdır. Çok susarlar ve özellikle soğuk süt isterler.
Arsenicum album da soğuk algınlıklarında kullanılabilen önemli ilaçlardandır. Bu hastalar genellikle endişelidirler ve endişeden dolayı huzursuzdurlar. Bu huzursuzluktan dolayı sürekli koltuktan koltuğa, odadan odaya dolanırlar. Sürekli bedenlerini boyunlarına kadar örtmek isterler. Ancak yüzlerine gelen serin hava bu hastaları rahatlatır. Genellikle gece yarısından sonra hastalar daha kötüdürler. Sürekli küçük yudumlar ile sıcak içecekler içmek isterler. Bu yüzden ellerinde bir fincan ile gezerler. Yukarıda anlattığımız çaylar bu hastalar için vazgeçilmezdir. Genellikle bu hastalar çok endişelidirler ve sürekli endişeli konuşmalar yaparlar.
Homeopati de kullanılan her ilaç uygun tablolarda soğuk algınlığı için de kullanılabilir. Bu yüzden bütünsel değerlendirme homeopati için şarttır. Soğuk algınlığı ve diğer konularla ilgili homeopatik ilaç seçimi için kitapçılarda bulacağınız homeopatik ev eczanesi kitaplarına başvurup daha geniş bilgilere ulaşabilirsiniz.
Dr. Levent Buda
Homeopati - İntegratif Tıp Klasik Homeopati Derneği YK Üyesi