Styling dünyayı nereye götürüyor? Yasemin Eke, Bile Tanay & Burcu Çam ve Bilgecan Koçana ile sohbet
BİLGECAN KOÇANA
“Styling, zihnimizde gerçek veya gerçeküstü bir karakter
yaratarak, canlandırdığımız bu karakteri kıyafetler aracılığıyla
alıcıya anlatmayı hedeflediğimiz bir oyun alanıdır.”
Sıradan bir gününüze odaklanalım… Spot ışıkları
altındaki mesleğiniz hakkında sizden duyulması gerekenleri en kısa
yoldan şöyle sormak istiyoruz: Styling nasıl yapılır ve stylist
nasıl olunur?
Spot ışıkları, yani çekimler mesleğimizin en eğlenceli yanı. O
zamana dek verilen emeğin karşılığını canlı olarak gördüğünüz an
ise büyük bir tatmin duygusu yaşanıyor. Bu duyguyu yaşamak için
öncesinde zihinsel ve fiziksel olarak yorucu bir süreç bizi
bekliyor. Önce, fikir aşamasında bir konsept geliştiriliyor.
Ardından, bizler bu konsepte uygun bir ‘mood board’ hazırlıyor ve
onun üzerinden eylem planımızı oluşturuyoruz. İhtiyaçlarımızı
belirleyerek tasarımcılardan ve hazır giyim markalarından ürün
seçimi yapıyor ve topladığımız ürünlerle kombinlerimizi
oluşturuyoruz. Tabii bir konsepti hayata geçirmek, sadece bir
modeli giydirmekle bitmiyor. Aslında stylist’ler, çoğu zaman
kreatif direktör rolünü de üstleniyor. Saç, makyaj, mekan, dekor
gibi çekime ait tüm detaylarla ilgili olarak ekip arkadaşlarına
hayal ettiklerini örneklerle aktararak gerekli verileri sağlıyor.
Özetle, stylist olmak için iki şeye ihtiyacınız var diyebilirim.
Birincisi ve en olmazsa olmazı geniş bir hayal gücü, ikincisi ise
güçlü bir insan iletişimi. Çünkü günün sonunda bu, bir ekip
işi.
Bir sözsüz hikaye anlatıcısı olarak, kelimeler olmadan
hikayeyi nasıl anlatıyor ve o görsel dünyayı nasıl
yaratıyorsunuz?
Modayla ilgili biriyseniz bu alanda birçok mesleğe yönelebilirsiniz
ama stylist olmayı seçmişseniz mutlaka bir noktada modaya olan
ilginiz sizi hikaye anlatımına itmiş demektir. Bu da aslında
‘innate’ diyebileceğimiz doğuştan gelen bir içgüdü. Gördüğünüz bir
kıyafet, obje, film, kitap veya hiç umulmadık bir şey bile
zihninizde bir anda kıvılcım çaktırabiliyor ve bu çıkış noktasını
takip ederek karakterinizi geliştiriyor, hikayenizi yaratıyorsunuz.
‘Kim, nerede, ne zaman, ne yapıyor, ne giyiyor?’ sorularına cevap
arayan stylist, kendi anlatım dilinde bir moda çekimi kurguluyor.
Anlatımını da yarattığı imaj, yani kıyafetleri ve renkleri kullanım
şekli, saç ve makyajla bütün halindeki stil üzerinden yapıyor ve
hikayesini de mekan, ışık ve dekor ile destekliyor.
Neden iyi görünmeye, doğru seçimler yapmaya ve
stilimizle anlaşılmaya ihtiyaç duyuyoruz? Renkli ekranlarımızdan
dergi sayfalarına, ödül törenlerinden hayatın olağan akışına kadar
imajın tam olarak nasıl bir önemi var?
Stil, istisnasız herkes için bir ifade biçimi. Çünkü bir insanı ilk
önce dış görünüşüyle algılarız. Farklı günlerde ruh halimizi
yansıtacak farklı kıyafetler giymek istiyoruz veya dinlediğimiz
müziği, ait olduğumuz kültürü yine giyimimizle yansıtıyoruz. Sadece
tarzına bakarak hiç tanımadığınız bir insan hakkında çok şey
söyleyebilirsiniz. Bunun farkında olan herkes için de dışarıya
vermek istediği mesajı doğru şekilde yansıtabiliyor olmak önem
kazanıyor. Günün sonunda, size karşıdan bakan bir insanın
hafızasında ancak stiliniz ve bu stilin ona anlattıklarıyla yer
ediniyorsunuz. Kendimizi doğru yansıtmayı başardığımızı
düşündüğümüzde kesinlikle daha rahat ve özgüvenli hissediyoruz.
Ünlüler için ise ekstra bir stiliyle özdeşleşme, ikonikleşme durumu
söz konusu. Kimi ‘it girl’ler görünümlerindeki kilit öğelerle
dönemlerine damga vurup trendlere yön verirken; kimi sanatçılar
styling ile yaratılan kendi karakterlerinden tamamen bağımsız bir
sahne karakteri veya bir persona ile ikonikleşiyor.
Zihninizin kıvrımlarından ve ruhunuzdan süzülen işlerde,
ilk bakışta ya da detaylarda sizin imzanızı taşıyan ‘o dokunuş’
nedir?
Bana ait bir işte mutlaka eklektik bir stil görürsünüz. Feminen,
maskülen ve edgy parçaları bir arada kullanmayı severim. Genellikle
bol katmanlı ve bol renkli bir styling’i tercih ederim. Aksesuar
kullanımı da aynı şekilde maksimum düzeyde yer alır. Yani minimal
bir tarz arıyorsanız, yanlış yerdesiniz.
Tüm tecrübelerinizin ışığında, gelecekte styling’in
nasıl bir dönüşümün odağında olmasını istersiniz?
Her stylist’in kendine özgü bir tarzı, hoşlandığı bir stil var.
Markaların, müşterilerin de bunu göz önünde bulundurarak çalışacağı
kişileri tarzına uygun şekilde seçmesi çok önemli. Bunun dışında
sektörel kaygılardan uzaklaşarak işin sanat yönüne ağırlık vermek
ve dijitalleşen dünyaya uyum sağlamak gibi dönüşümlere ihtiyacımız
olduğunu düşünüyorum. Kişisel olarak hayalim ise global bir işe
sahip olmanın avantajını kullanarak mesleğimi yurtdışında da icra
etmek. Günümüz şartlarında kreatif alanlarda üretim yapan herkesin
işi günden güne zorlaşıyor. Yaratıcılar, ticari kaygılar nedeniyle
isteklerinden feragat etmek durumunda kalabiliyor. Herkesin
hayallerini o veya bu engeli düşünmeden özgürce
gerçekleştirebileceği günler dileğiyle…
MUTLAKA…
- İlham alınmalı
“The most powerful muse of all is our own inner child.” / “Hepimizin en güçlü ilham kaynağı, içimizdeki çocuktadır.” - Okunmalı
Tanrılar Okulu-Stefano D’Anna. - İzlenmeli
Wes Anderson, Tim Burton, Gaspar Noe filmleri. - Öğrenilmeli
Belirli dönemlere ait moda akımlarını öğrenmek ve moda tarihiyle alakalı genel bir fikir sahibi olmak, stilinizi geliştirmek için yardımcı olacaktır. - Görülmeli
Her ne veya neresi size ilham veriyorsa bolca gezmeli, görmeli. Genç yaşta yaptığım New York seyahati, hayatımdaki en ufuk açıcı tecrübeydi benim için. Doğayla iç içe olmak, bol bol dergi kurcalamak ve defile izlemek beni en çok besleyen şeyler. - Dikkat edilmeli
Fiziğinize uygun kıyafetler tercih etmeye ve doğru renk kombinasyonları oluşturmaya. - Takip etmeli
Sita Abellan, Jazelle, Aleali May, Bella Hadid, Simi & Haze, Lindsay Vrckovnik, Savannah Hudson, Elsa Hosk, Julia Hobbs, Anna Winck. - Sahip olunmalı
Statement bir güneş gözlüğü. Onunla en sade görünümlere bile bir hava katabilirsiniz.