Tarihin izinde Edirne
Avrupa’ya en yakın şehrimiz olan Edirne, 1453’te İstanbul’un alınmasına kadar Osmanlı İmparatorluğu’na başkent olmuş ve bu nedenle de görülmeye değer eserlerle dolup taşıyor.
İstanbul’dan otomobille üç saatte rahatlıkla ulaşabileceğiniz Edirne, hem Yunanistan hem de Bulgaristan sınırında yer alıyor. Tunca, Arda ve Meriç ırmaklarının buluştuğu düzlükte yükselen bu kente karasal iklim hakim ve ilkbaharda hava sıcaklığı 12-18 derece arasında seyrediyor. Ciğercileri ve köftecileri meşhur, sırf ciğer yemek veya Kırkpınar Yağlı Güreşleri’ni izlemek için bile ziyaret edebilirsiniz bu şehri. Burada bilinen ilk yerleşimciler tarih filmlerinden yakından tanıdığınız Trak kabileleri. Sonra Akaların, Persleri, Büyük İskender’in, Kelt’lerin, Romalıların, Bizans’ın ve kısa süreliğine Bulgarların egemenliğinde kalan şehir, sonrasında Osmanlı’nın başkenti oldu. Başkentliği 1453’te İstanbul’a kaptırana kadar canlı bir ticaret ve kültür şehriydi. 18. yüzyılda yangınlar ve depremle sarsılan kent, Osmanlı’nın gerilemeye başlamasıyla en fazla işgale ve yıkıma uğrayan kentimiz haline geldi.
NE YAPILIR?
TARİHİ KOKLAYIN
Edirne başkent zamanından kalma birçok han, camii, çarşı gibi tarihi eserlerle dolu. II. Beyazıt Külliyesi, Selimiye Külliyesi, Mimar Sinan’ın “Ustalık eserim” dediği Selimiye Camii, Üç Şerefeli Camii ve Eski Edirne’nin en önemli eserleri. Kaleiçindeki İtalyan Katolik Kilisesi, Kıyık’ta bulunan Sveti Georgi Bulgar Kilisesi ve Kirişhane’de bulunan Sveti Konstantin-Elena Bulgar Kilisesi görülmeye değer. Kaleiçi’ndeki Edirne Büyük Sinagogı Türkiye sınırları içerisindeki en büyük, Avrupa’daki üçüncü büyük sinagog.
ÇARŞIDAN ÇARŞIYA
Alışveriş seviyorsanız Selimiye Arastası, Bedesten ve Alipaşa adlı üç kapalı çarşısını da gezin, yerel ürün çeşitliliğine şaşıracaksınız.
EL SANATLARINI UNUTMAYIN
Edirnede’ki el sanatları üslubuna ‘Edirnekari’ (Edirne işi) adı veriliyor ve el işleri yüksek nitelikleriyle beğeni topluyor. Günümüzde de bu gelenek ağaç ve oyma işlemeciliğinde devam ediliyor. Lake kap ve kutu yapımcılığı, çiçek ressamlığı, çiltçilik, hattatlık, ahşap oymacılığı, mezar taşçılığı, süpürgecilik, mis sabunculuğu görebileceğiniz geleneksel el sanatları arasında.
KIRKPINAR YAĞLI GÜREŞLERİ
Her sene haziran sonu ile temmuz başında üç gün sürecince yapılan bu mücadele Kırkpınar Festivali ile daha renkli hale geldi.
KAKAVA ŞENLİKLERİ
Her senenin mayıs ayında Romanların yaptığı bu şenlik bayram havasında geçiyor.
MERİÇ NEHRİ KENARINDA DİNLENİN
Meriç Nehri’nin kenarında bir kafeye oturup kahvenizi yudumlayıp nehri seyredebilirsiniz.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:
Edirne'de nerede kalınır, ne yenir linki için TIKLAYINIZ