İTÜ Taşkışla binası önünden senelerce geçmiş fakat hiç içine girmemiştim. Şehrin ortasında adeta bir vahayı andıran bu bahçe ve içerisindeki özelikle büyük mermer havuzu görünce, “Kutlamalara tam da uyacak bir mekan bulmuşlar, hem bu etkinliği organize eden Yoga Vakfı’na, hem de İTÜ Taşkışla bahçesini açan üniversite yöneticilerine bravo” diyerek binaya asistanım Burcu ile birlikte elimizde roll-up’lar ve gün boyunca dağıtacağımız broşür, tanıtım afişleri ve Yükselen Çağ markasıyla ürettiğimiz ayurvedik kişisel bakım ürünlerimizle giriş yaptık.
Tüm eşyaları stand alanına bıraktıktan sonra su almak için girişe doğru yöneldiğimde Yoga Vakfı Kurucu Başkanı sevgili Adnan Çabuk’la, namı diğer Yogi Adnan ile burun buruna geldim. Adnan Hoca ile birkaç sene önce bizzat sevgili dostum Işık Menderes vasıtası ile tanışmıştım ve kendisinin Nişantaşı’ndaki Siddashram Yoga Merkezi’nde şahsen yürüttüğü yoga derslerine kısa bir süre katılabilme şansım olmuştu. Ama tabii ki bizzat tanışmadan önce de Adnan Hocayı gıyabında biliyordum; Türkiye’de yoga’nın gelişmesi için yaptığı gönüllü hizmetleri kaç kişiden duymuştum. Onu tanıyan herkes tarafından çok sayılan ve sevilen örnek bir insandı. Adnan Hoca bana bakarak “ Ebru bugün bizim bayramımız, hep birlikte birlik bilincini yaymak için kutlamalar yapacağız, çok mutlu bir günümüz” dedi. Ben de “Evet Hocam, sağolun siz bugüne liderlik yaptınız da, İstanbul’daki tüm yoga merkezleri, yoga severler ve yoga’yı merak edenler aynı çatı altında keyifli bir şekilde buluşabildi. Beni de bu özel günde değerli konuşmacılar arasında olmam için davet ettiğiniz için size çok teşekkür ederim" dedim.
Uluslararası Yoga Günü’nde İstanbul’daki tüm yoga merkezlerinin katıldığı bu İstanbul Merkez kutlamasında Yoga ile kardeş ilimler olan Ayurveda’ya dair “Ayurvedik Beslenme” anlatmak üzere davet edilmiş olmam beni çok gururlandırmıştı doğrusu. Çünkü Yoga Vakfı’nın eğitmenleri seçerken bilgisine, derinliğine ve en çok da iyi niyetine baktığını duymuştum ve demek ki hocamız ve kuruldaki diğer değerli hocalar beni bu sıfatlara layık görmüştü, ne mutlu banaydı...
Bundan önceki bloglarımdan birinde “Daha Mutlu ve Zinde Olmak İçin Yoga Yapın” başlığı ile sizinle ilk yoga hocam olan, Chopra Center Yoga Programları Direktörü Prof. Claire Diab ile yaptığım röportajın bir bölümünü paylaşmıştım. Onu okuyanlar yoganın sadece fiziksel hareketlerden ibaret olmadığını ve yoganın herkes için olduğunu hatırlayacaktır. İşte bu yüzden Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin 2014 yılında yaptığı talep doğrultusunda, uygulayanlara iyilik, güzellik, sağlık, mutluluk, dinginlik, huzur ve sevgi getiren yoga öğretilerini herkese ulaştırabilmek amacıyla Türkiye'nin de içinde bulunduğu 177 ülkenin desteğiyle, 21 Haziran Birleşmiş Milletler tarafından Uluslararası Yoga Günü olarak ilan edilmiş ve her sene tüm dünyada kutlanmasını onaylamıştır.
Dünyada ilk kez geçen sene 21 Haziran 2015 tarihinde kutlanmaya başlanmış olan Uluslararası Yoga Günü’nü bu sene istatistiki verilere göre tüm dünyada yaklaşık 250 milyon kişi ile birlikte kutladık.
Yoga Vakfı tarafından Yoga’yı doğru olarak tanıtmak amaçlı yayınlanan bildiride bakın neler yazıyor;
- Yoga, vücudumuzun olanakları dahilinde kas ve kemik kütlemizi daha işlevsel hale getirmenin bir yoludur.
- Bununla birlikte ve bu kısımdan ayrılmaz bir parça olarak, Yoga kişinin fiziksel, zihinsel ve ruhsal olarak rahatlamasına imkân verir.
- Sportif aktivitelerden farklı olarak yoga fiziksel, zihinsel ve ruhsal bedenimize aynı anda etki yapan dünyada benzeri olmayan bir uygulamadır.
- Yoga minderinizin dışına çıktığınızda da, yogadaki kazanımlarınızı güncel hayata uyarlamanıza imkan veren değerli bir kaynaktır.
- Yogada yaş önemsizdir.
- Herkes bir yoga dersine katılabilir ve güvenli bir şekilde yoga yapabilir.
- Yogada cinsiyet, ırk, inanç, vücut özelliklerinizin de hiçbir önemi yoktur.
- Yoga, dünyanın her yerinde uygulanabilir ve evrenseldir.
Yoganın 5 temel prensibi
1. DOĞRU EĞZERSİZ
Doğru egzersizi yapmak, kişiye uygun yoga tarzını ve doğru rehberi bulmaktan geçer.
2. DOĞRU NEFES
Yogaddaki Pranayama egzersizleri, akciğerlerimizi natıl kalan bazı bölgelerini çalıştırmayı amaçlar. Yogada öğrenilen doğru nefes, zihinsel ferahlık getireceği gibi, bağışıklık sisteminin de güçlü kalmasına yardımcı olur.
3. DOĞRU GEVŞEME
Yogada doğru gevşeme, kaslarımızın rahatladığı, sinir sistemimizin askıya alındığı ve stresin minimum seviyeye indirildiği bir çalışmadır.
4. DOĞRU BESLENME
Yoga öğretisinde beslenme, fiziksel, ruhsal ve psikolojik durumumuzu etkiler. Yoga, doğadan geldiği şekliyle beslenmeyi önerir. Yoga öğretisinde doğru beslenme ağırlıklı olarak sebze ve meyve tüketiminden geçer.
5. MEDİTASYON ve DOĞRU DÜŞÜNME
Meditasyon, zihnin “hiç”lik anıdır. Nihai amaç, zihni tamamen boşaltmaktır. Doğru meditasyon için doğru nefes ve doğru beslenme şarttır.
Düşünce tarzımız hayatımızı etkiler. Ne düşünüyorsak oyuz. Olumsuz düşünce ve özellikle olumsuz düşüncede direnme, bunlarda hapsolma, insanın ruhsal dengesini kötü yönde etkilediği gibi, birçok hastalığın gelişmesinde ve ilerlemesinde de önemli etkenlerdir. Yoga ile, olumsuz düşüncelerden gitgide daha az etkilenmeyi öğrenebiliriz. Yoga, hayat boyu sürecek olan öğrenim, bilgi, farkındalık ve bilgelik yoludur.
Yoga Vakfı tarafından yayınlanan bu açıklama bana anında evrensel bir kucaklama hissi verdi...
Peki İstanbul’daki merkez kutlamalarına kimler katılarak, destek verdi?
Yoga Vakfı liderliğindeki organizasyona Yoga Time, Siddashram, HariOm Yoga, Yoga Şala, Cihangir Yoga, Nefess Yoga, Mira, Githa Yoga, Hara Yoga, Yoga Uni ve Yogha merkezlerinin eğitmenleri gün boyu farklı yoga ekollerinden örneklerlerle ders yaptırırken, Dr. Neslihan İskit “Nefes Alma Bilimi ve Sanatı”, Mert Güler ile “Farkındalık”, Okan Keleş ile “ Yoganın Sağlık üzerine Olumlu Etkileri”, Yogesh Sharda ile “Meditasyon” ve benimle “Ayurvedik Beslenme” üzerine mini seminerler gerçekleştirildi. Hindistan Konsolosluğu ve Yoga Journal Türkiye dergisinin de hazır bulanarak destek verdiği etkinlik akşama doğru Goranga Yoga’nın Kirtan müziği ile neşelenip, Kirtan dansı yapıldıktan sonra, Adnan Hoca'nın ve Hindistan Başkonsolusu Sanjay Jain’in verdiği Uluslararası Yoga Gününe dair mesajlar ve Murat Mısırlı’nın liderliğinde yapılan 1,5 saatlik Yoga akışı ile son buldu.
Bu birlik, beraberlik, dostluk, samimiyet, zindelik ve harika bir enerji çemberi içerisinde geçen gün boyunca aklımda kalan ana mesajlar ne oldu? Şüphesiz Yogi Adnan Hoca'nın kapanış konuşmasında söyledikleri günün özetiydi;
- Yoga birlik demektir; öncelikle insanın tüm bedenlerinde, daha sonra içinde yaşadığı toplumda, sonra dünyada ve en son olarak evrende birlik bilincine uyanması demektir.
- Yoga sulh ve insanlık bilincine erişebilmek demektir.
- Yoga öğretilerine göre hayatta problemler yoktur, farklı durumlar vardır.
- Yoga yapan kişi kin tutamaz, nefret edemez, fazla sinirlenmez, kimseyi ayrıştırmaz, kendini daha üstün görmez, birlik bilincinin gelişmesi doğrultusunda bir yaşam tarzı benimser.
Meğer yoga, bu satırları okuyan çoğunuzun ve benim de eskiden zannettiğim gibi, sadece bedeni esnetip, güçlenmesini sağlayan fiziksel duruşlar değil, bunun çok daha ötesi...
Giriş ve tüm etkinliklerin ücretsiz olduğu Uluslararası Yoga Günü’nü yaklaşık 1000 kişinin katılıyla hep birlikte kutlamamızı sağlayan başta Yoga Vakfı’na, Vakıf Başkanı değerli Adnan Çabuk Hocamıza, organizasyonda çok emekleri olan değerli yoga öğretmeni Esra Karaosmanoğlu ve sevgili Murat Ergin’e buradan teşekkür ediyor, önümüzdeki yıl 21 Haziran günü gerçekleşecek Yoga Bayramı'nı şimdiden iple çekiyorum!
Ebru Şinik ile İyi Ol, Mutlu Ol!
Ayurvedik Yaşam ve Wellbeing Eğitmeni