Vegan mısın? Denendi, onaylandı, yazıldı...

Uzun süreli deneyimlerini kelimelere dökerek okuyucuyla buluşturan Oben Budak, yeni kitabı ‘Ilımlı Vegan’ ile vegan beslenmeyle ilgili soru işaretlerini yakın bir dostun içtenliğiyle yanıtlıyor.

Sayfalar arası sohbetinizde laf lafı açarken, Budak’ın kelimelerini son hızla takip etmekten kendinizi alamayacaksınız.

Hazırlayan: Baran Alışkan

Yeni kitabınız ‘Ilımlı Vegan’ ile buluşmaktan mutluluk duyuyoruz. Deneyimlerinize bağlı olarak ortaya çıkan bu kitabın hazırlık ve yaratım sürecinde neler yaşandı?
Ah, neler yaşanmadı ki… Pandemi, deprem felaketi, seçim süreci ve bu nedenlerin tetiklediği depresyonla yazdım bu kitabı. Ne kadar kötü hissetsen de insanlarla iyiyi, güzeli paylaşma hissiyatı bambaşka. Çünkü, vegan olduğum ilk aylarda zorlandım ama bir yere bağladım diye mutlu oldum. Oh demiştim, içim rahat! Artık doymak için hayvanları yemiyorum. Ama sonra, bu duygunun ne kadar yetersiz olduğunu fark ediyorsun. Sonuçta tek başıma kaç hayvan kurtarabilirim ki? Bu yüzden eti bırakma ve vegan olma deneyimlerimi anlatan bir kitap yazmak istedim.

Vegan beslenmek konusunda soru işaretleri olan, vegan olan ya da henüz araştırma safhasında olan bir okuyucu, ilk sayfadan itibaren nasıl bir hikayeyle karşılaşacak?
İlk sayfadan itibaren ötekileştirilmediği bir kitapla karşılaşacak. Kendime ‘ıIlımlı vegan’ dememin nedeni de bu. Şimdi masada yemek yenirken size ‘katiller, sizde hiç acıma yok mu?’ desem, ‘deliye bak’ der ve geçersiniz. Ki böyle bir hakkı asla kendimde bulmam. Çünkü eti bırakmadan önce deliler gibi et tüketen biriydim.

Aynı zamanda ‘gerçekçi ve pratik tavsiyelerle dolu’ olan bu kitap, okuyucusu üzerinde muhtemelen nasıl bir etki yaratacaktır? Veganizme dair nasıl bir bakış açısı kazandırmayı amaçladınız?
‘Farkındalık’ lafını kullanmayı çok seviyoruz ama gerçekte ne işe yaradığı konusunda hiç fikrimiz yok. Ben mesela çocukluğumdan beri kendimi hayvan sever olarak tanımladım. Ama her öğünde et yiyerek kendime nasıl hayvan sever diyebildiğimi bilmiyorum inanın... Düşününce, evet çok saçma. Ama düşününce! Kitabım bu anlamda dikkatinizi çekip, kendinizi sorgulamanızı sağlıyor. Çünkü ben de aynı yollardan geçtim.

Peki, kitabı yazmaya nasıl karar verdiniz? Deneyiminizi ve hikayenizi anlatma noktasında sizi harekete geçiren ne oldu ve motivasyonunuzu nasıl buldunuz?
Yaklaşık 13 sene önce kırmızı et yemeyi bıraktım ilk önce. O zaman kendime ‘eti bıraktım ama asla vegan olamam’ dediğimi net olarak hatırlıyorum. Sonra zaman içinde bütün et çeşitlerinden ve hayvansal ürünlerden uzaklaştım. Belki 13 sene önce ‘asla vegan olamam’ demeseydim, bünyemi buna şartlamasaydım çok daha önce vegan olmayı denerdim. Biri asla kebabı bırakamayacağı için vegan olmuyor, bir diğeri de peyniri! Bu sefer her şeyi tüketmeye devam ediyor. Oysa ufak ufak başlayıp, çok kasmadan ve kendimizi hırpalamadan da yol almak mümkün.

Pınar Altuğ ve Yağmur Atacan'ın kızları Su 15 yaşına girdi! Eşi ve kızlarıyla Mauritius'a giden Sinem Kobal'dan yeni kareler İşte Öyle Bir Geçer Zaman ki'nin Osman'ı Emir Berke Zincidi 90'lı yılların yakışıklısıydı... İşte Kaan Girgin'in son hali... 'Kızılcık Şerbeti'nden yeni 2. fragman: Daha önce tanışmış mıydık Demet Şener: Sevgilime gönülden bağlıyım, evlilik şart değil