ARAŞTIRMALARA GÖRE KADINLAR ARASINDA BİSEKSÜELLİK YÜZDE 15-25 CİVARINDA, erkekler arasındaki oran ise yüzde 33 ile 46 arasında değişiyor. Yani 2-3 erkek arkadaşınız olduysa birinin biseksüel olması kuvvetle muhtemel. Ancak görünen o ki, biseksüeller toplum içindeki en sessiz gruplardan biri. Bunun böyle olmasının sebepleri var elbette. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı&Cinsel Terapi Uzmanı Op. Dr. Gökçen Erdoğan öncelikle biseksüelliğin tıpkı heteroseksüellik gibi doğal bir cinsel yönelim olduğunun altını çiziyor. Yani evet bu, hayatın kabul etmemiz ve yüzleşmemiz gereken gerçeklerinden biri.
Peki bir erkeğin biseksüel olup olmadığını anlamak çok mu zor? Op. Dr. Erdoğan; “Eşcinseller de biseksüeller de filmlerde, komedi unsuru olarak resmedildikleri gibi değiller. Evet ilk bakışta anlaşılanlar da var elbette ama bu genel özellikleri değil. Hele biseksüellerin bu anlamda verdikleri bir ipucu ya da belirgin bir işaret neredeyse hiç yok” diyor. Yani sevgiliniz yada eşiniz size itiraf etmedikçe bunu anlayabilmeniz çok da mümkün değil.
Peki kız arkadaşlarınızdan birinin biseksüel olup olmadığını anlayabilir misiniz? Op. Dr. Erdoğan’a göre bir kadının da biseksüel olduğu neredeyse hiç anlaşılmaz, yani o anlaşılmasını isteyene, yaklaşımını açana, niyetini belli edene dek. “Sizinle hemcinsiniz gibi değil de daha yakından ilgileniyor, dokunmak istiyorsa, bakışlarında duygusal bir ton seziyorsanız şüphelerinizde yanılmıyor olabilirsiniz ama zaten açığa çıkmaya karar verdiği için kendini dizginlemiyordur” diyor Op. Dr. Erdoğan.
Psk. Dr. Ercan Süt, efemine davranan ama evli olan erkeklerin biseksüel ya da gay olduğunu ya da erkeksi davranan kadınların biseksüel olduğunu düşünmemizin de gerçeği yansıtmadığını söylüyor. “Her iki cins için de karşı cinse ilişkin davranış normları göstermek öğrenme süreçleriyle, rol model alınan kişilerle ilgilidir ve bireylerin cinsel yönelimlerine ilişkin gerçeğe dayalı çıkarımlar üretmeye uygun değildir.”
İNSAN OLARAK BAKMAK!
Op. Dr. Erdoğan, birbirimize cinsel yaklaşımımız ne olursa olsun insan olarak bakmamızın önemli olduğunu vurguluyor. “Çünkü biseksüel ya da eşcinsel bir insanı sevmek, onunla arkadaşlık etmek, aynı ortamda çalışmak da hayatın olağan bir parçası. İnsan olmaktan büyük bir paydamız yok. Bir katilin, bir hırsızın size zararı dokunabilir. Ama sizi taciz etmedikçe, zorlamadıkça herhangi birinin cinsel yöneliminin size zararı dokunmaz, yararı dokunmadığı gibi. Eğer ailenizde, yakınlarınızda eşcinsel eğilimleri olan birini fark ettiyseniz kendisini yaşaması için ona destek olmalısınız. Bastırılan duygular ve arzular, ilerleyen zamanlarda olumsuz biçimlerde ortaya çıkar, bu da istediğimiz bir durum değil.”
SAĞLIKLI İLİŞKİ KURMAK MÜMKÜN MÜ?
Op. Dr. Erdoğan bu soruya olumlu yanıt veriyor; “Elbette sürdürülebilir. Sadakat, duygu yoğunluğu, cinsel istek ve güç, diğer insanlarda nasılsa biseksüellerde de öyledir” derken Psk. Dr. Süt ise biseksüel bir bireyle psikolojik anlamda sağlıklı ilişki sürdürmenin zor olabileceğine değiniyor. “Farklı cinsel kimliklere ve rollere sahip bireyin kendi içinde zorlanmasını dışarıya ve özellikle kendine en yakın kişilere yansıtması kaçınılmaz, biseksüel bir bireyle sağlıklı ilişki sürdürmek bu açıdan bakıldığında zor olabilir.”
İÇ ÇATIŞMALAR YAŞANABİLİR
Farklı cinsel tercihleri olan kişiler bu tercihlerini yaşarken toplum içinde çoğu zaman zorluklarla karşılaşabiliyor. “Biseksüeller, homoseksüellerden belki biraz daha fazla saklıyorlar kendilerini. Çünkü toplum, onların yönelimlerini daha suni, daha samimiyetsiz ve hatta sapkın buluyor. Dolayısıyla çoğu gizleniyor. Ve bir insanın olduğu kişiyi gizlemesi ne kadar iyi gelebilir ki kendisine?” diyen Psk. Dr. Süt, bu zorlukların onların psikolojisini olumsuz etkilediğini söylüyor. “Burada belirleyici olan birey değil, bireyin içinde yer aldığı ve kaçınılmaz olarak etkileşimde bulunmak zorunda olduğu sosyal yapı. Doğal olarak, toplumun kabul etmekte zorlandığı bir durum bireyi de derinden etkileyecek ve bireyin kendini kabul etme sürecini temelden etkileyerek olumsuz bir devinim içinde olmasına yani sosyal yapıyla çatışmasına yol açacak. Bu bir paylaşamama halidir ve bireyin yalnızlığını artırırken sosyal destekten yeterince yararlanamamasına yol açar, bu sonuç biseksüel bireylerin yalnızlaşma hallerini, kendi iç çatışmalarını artırırken ilişkide bulundukları diğer bireylere de doğrudan yansır, oldukça değişken, çatışma süreçlerinin öne çıktığı, duygusal değişimlerin yoğun ve şiddetli olduğu bir oluşumu gündeme getirir” diyor.
İLİŞKİ YAŞAMAK ZOR
“Biseksüel bireylerle ilişki yürütmek heteroseksüel yönelimli bireylerle ilişki yürütmekten farklı karakteristik içerir” diyor Psk. Dr. Ercan Süt. “Bunun nedeni biseksüellerin iki cinsel role ilişkin karakteristik nitelikleri bir arada taşımaları ve her ikisinden de zaman zaman farklı oranlarda olmak üzere değişik yönlerde etkilenmeleridir. Bu etkileşimin tonu ve şiddetine bağlı olarak da farklı duygusal ve düşünsel tepkilerle hızlı dönüşümlü ya da duruma uygun olmayan davranışlar sergileyebilirler. Bu değişimlere uyum sağlamak zordur, buna bir de bireyin kendi mizaç ve karakterinden yani kişilik özelliklerinden kaynaklanan farklılıkları eklerseniz tablo zorlaşır. Biseksüel bireylerle ilişki yürütmek heteroseksüel bireyler için neredeyse olanaksızdır ancak bu açıklama biseksüel ya da homoseksüel eğilimli bireylerin daha iyi bir ilişki kalitesine ulaşabilecekleri veya daha sağlıklı bir ilişki yürütebilecekleri anlamına gelmez, ilişkinin doğasının zorluğu yanı sıra cinsel yönelimleri farklılıklar içeren bireylerin zorluklarla daha fazla karşılaşmalarından kaynaklanan travmaların onları nasıl etkilediği de ilişkinin yürütülmesinde belirleyici olabilir.”
BİSEKSÜELLİĞİ DEĞİŞİR Mİ?
Kadınlar bazen biseksüel kişileri değiştirebileceğine ve heteroseksüel olmalarını sağlayabileceklerine inanıyor. Bu inanç ne kadar doğru acaba? Psk. Dr. Süt böylesi bir çabanın hayal kırıklığı yaratabileceğini söylüyor; “Olaya tersten baktığımızda, biseksüel bir erkeğin heteroseksüel bir kadını ne kadar değiştirebileceğinin yanıtı neyse bu sorunun yanıtı da buna yakındır. Cinsel yönelim bir seçimdir, farklı nedenlerle oluşmuş olabilir ancak bir kez oluştuktan sonra bireyin varoluşunu tanımlama yani evrende varlığını betimleme araçlarından biri haline gelir, bu durum da güçlü değerler ve normlar dizgesi oluşur, yani başlı başına otonom bir sistem meydana gelir. Böylesi bir bağımsız sistemi bireyin kendi istemi dışında değiştirmek olanaksızdır.”
Op. Dr. Erdoğan da değişebileceklerini ummanın yanlış bir inanış olduğu görüşünde. “Biseksüellik de homoseksüellik ve heteroseksüellik gibi bir cinsel bir yönelim. Eğer gerçekse, dışarıdan biri bunu düzeltemez. Belki baskılayabilir ama bu geçicidir. Gerçekse diye vurguladım; çünkü tüm cinsel yönelimleri özenti, arayış, kaos ya da tepki nedeniyle üzerine bir kostüm gibi giyenler de var yani öyle olmayıp öyle yapanlar.”