Yatakta bebek var!
Sonunda beklediğiniz gibi bir aile oldunuz, anne-baba ve bebek! Hayatınızdaki her şey gibi cinsel hayatınızın da sekteye uğraması çok normal, yeter ki bu uzaklığı kötü bir alışkanlık haline getirmeyin.
Yazı: Nilgün Yıldız Konakcı
Evliliğinizin ilk günlerini hatırlıyor musunuz? Baş başa kalmak için aile büyüklerine ve arkadaşlara bahane üretmekte ustalaşmıştınız. Evinizin en sevdiğiniz yerlerinden biri de yatak odanızdı. Ya şimdi? Baş başa kalmak şöyle dursun, yatağa uzanmanız bile bir macera... Doğumdan sonra ilk günlerde tabii ki böyle olacak ancak ipin ucu kaçarsa durum cinsel hayatı olumsuz etkiliyor, gerisi çorap söküğü gibi geliyor. Sorunlar dağ gibi olmadan önlem alın diye işin uzmanlarına başvurduk. Pek çok çift için hamilelik ve doğum sonrası dönemde cinsel hayat ciddi bir değişimden geçiyor. Hamilelik döneminde, özellikle de son aylarında cinselliğe ara veren birçok çift var. Bu mola dönemi sonrasında çiftler genelde lohusalık döneminin de bitimiyle sekse eski sıklık ve keyifle devam edileceğini ümit ediyor. Ancak bu sefer de cinsel sorunlar, uykusuzluk, yorgunluk gibi nedenlerle seks heyecanı ve tutku azalıyor. Hattat Klinik Sağlıklı Yaşam ve Cinsel Sağlık Uzmanı Dr. Ece Hattat İşeri, bu süreçte özellikle cinsel isteksizlik, kuruluk ve cinsel ağrı sorununun sıklıkla görüldüğünü söylüyor. Tabii bu sorunları yaşayan bir kadında orgazmik hisler de düşüyor.
HAKLI GEREKÇELER VAR
Tüm cinsel sorunların altında organik, psikolojik ve sosyal nedenler olabiliyor. Örneğin doğum sonrası cinsel bölge iyileşmesinin beklenmemesi, jinekolojik sorunların olması, emzirme hormonları nedeniyle cinsel bölge dokusunun hassaslaşması gibi faktörler biyolojik olarak cinsel sorun yaratabiliyor. Yorgunluk, uykusuzluk, mahremiyet eksikliği, vakit darlığı gibi sorunlar da ekleniyor. Doğum sonrası depresyonun etkisi de oldukça önemli.
AĞRI KORKUSU SOĞUTUYOR
Doğum sonrası cinsel ağrı çok sık yaşanan bir sorun. Yapılan bir çalışma, doğum sonrası ilk cinsel ilişkinin 10 kadından dokuzu için ağrılı geçtiğini ve bu kadınların yüzde 25’nin 1.5 yıl sonra bile ağrı yaşadığını gösteriyor. Dr. Ece Hattat İşeri, “Bunun en önemli nedeni iyileşme sürecinin aksaması ve kuruluk şikayeti. Ağrıyı bir kez yaşayan bir kadın ağrı beklentisine girdiğinden istemsiz olarak cinselliği çevreleyen kasları kastığında var olan cinsel ağrı devam edebiliyor ve şiddetlenebiliyor. Sonuçta vajina girişi daraldığı için cinsel birliktelik esnasında ağrı yaşanabiliyor. Var olan jinekolojik sıkıntıların tedavi edilmesi, cinsel bölge sağlığının, cinsel hijyenin ve kayganlığın tam olarak sağlanması gerekiyor. Kasılma şikayetinde sorun çok yerleşmeden vajinal kaslarının eğitilmesi ve uygun egzersizlerle olası bir fobik durumun engellenmesi önem taşıyor. Ön sevişme de en kuvvetli ağrı kesicilerden biridir” diyor.
KURULUĞUN ÇÖZÜMÜ VAR
Emzirme dönemi ve sonrasında lokal destekler kullanılabiliyor. Doğru ve sağlıklı bir kayganlaştırıcı rahatlatıcı olabiliyor. Bu konuda doktorunuza danışmanızda yarar var. Hormon seviyeleri normalleştiğinde genelde kuruluk da hafifliyor.
AŞK KASLARINIZI ÇALIŞTIRIN
Cinsel bölgeyi çevreleyen aşk kasları, cinsellikte zevk alma ve orgazmik hisler için çok önemli. Aynı zamanda idrar fonksiyonunu da destekliyor. Bu kaslar, hamilelik ve doğumda zayıflıyor. Kegel egzersizleri sırasında eğer doğru kasları çalıştırıyorsanız, her gün düzenli uyguluyorsanız ve zamanla ileri aşama egzersizlere de geçiyorsanız kesinlikle işe yarıyor. Ancak birçok kadın bu çalışmaları düzenli ve doğru yapmakta zorlanıyor. Böyle durumlarda aşk kasları biofeedback sistemleriyle de çalıştırılıyor. 4-8 seansta gelişme sağlanabiliyor. Biofeedback normalde farkına varmadığımız ancak fizyolojik olarak vücutta oluşan işlevleri bir monitör aracılığı ile takip etmeyi sağlayan bir sistem. Biofeedback ile klinik bir ortamda pelvik kas tonusunu ölçmek ve pelvik kasları çalıştırmak mümkün oluyor. Pelvik biofeedback’te farkına varmadan az veya çok çalıştırdığınız aşk kaslarınızı bir monitör ile takip ederek doğru çalıştırmayı öğreniyorsunuz. Ekranda yer alan eğrilerden pelvik kaslarınızın kasılma şiddetini izliyorsunuz. Uzmanın verdiği kas komutlarını yaptığınızda eğrilerin hareketine göre ne şiddette kasıldığınızı ve hangi kası çalıştırdığınızı öğreniyorsunuz. Birçok hasta biofeedback’te kas çalışmalarını evde yanlış uygulamış olduğunu da fark ediyor. Biofeedback kendinizi izleme imkanı vererek pelvik kas çalışmalarında neyi yanlış yaptığınızı ve nasıl doğru yapacağınızı size anlatıyor.
ERKEKLER DE ETKİLENİYOR
Dr. Ece Hattat İşeri, doğum sonrası kadınların hamilelik boyunca salgıladığı yüksek hormon seviyelerinin düşmesi gibi yeni babalarda da testosteron hormonun düştüğü bir ilk dönem olduğunu belirtiyor. Bu süreçte erkeklerde de isteksizlik oluşabiliyor. Bu sorun ciddi seviyede devam ederse testosteron eksikliği de görülebiliyor, bu da sertleşme sorunu yaratabiliyor. Tabii hayat düzenin değişmesi gibi anneleri etkileyen tüm faktörler babaları da etkiliyor. Bu noktada 1-2 ayı aşkın ısrarla devam sorunlarda yardım almakta fayda var. Dr. Ece Hattat İşeri, “Doktorunuz izin verdikten sonra cinsel hayatınıza tekrar başlayabilirsiniz. Sekse geri dönüşte kendinizi daha rahat, keyifli, dinlenmiş ve motive hissettiğiniz bir zamanı seçmenizde fayda var. Cinselliğin sadece cinsel birleşmeden ibaret olmadığını hatırlamalısınız. Tüm fiziksel yakınlaşmalar, ön sevişme ve erotik davranışlar da cinselliktir. Bu tip davranışları ön plana alarak cinsel birlikteliğe daha ılımlı bir geçiş yapabilirsiniz. Meme hassasiyeti, vücut imajı endişeleri, evde başkalarının olması gibi faktörler mutlaka oluyor. Aşırı beklentilere girmek yerine çift olarak birbirinize sevginizi ifade edeceğiniz, birbirinize vakit ayıracağınız, bağlılık hissini yakalayacağınız özel bir tensel paylaşım süreci olarak düşünün. Birbirinize destek olarak, moral vererek, acele etmeyerek, gerektiğinde molalar vermeyi ve tekrar başlamayı göze alarak yakınlaşmalısınız. Unutmayın, bu önemli bir hayat değişimi ve siz de eşiniz de bir adaptasyon sürecinden geçiyorsunuz. Zamanla bu yeni düzene alışacaksınız. Ancak eğer gerçekten ciddi bir cinsel sorun yaşıyorsanız yardım alabileceğinizi de hatırlayın. Üç haftadan az bir sıklığı seks hormonlarının seviyesi açısından önermiyoruz.”
ERKEKLERİN ROLÜ BÜYÜK
Kadın vücudunda olan hormonsal değişimlerin birçoğunu erkekler ancak 50-60 yıllık bir süreçte yaşıyor. Bu nedenle yaşanan fizyolojik sorunları, duygusal değişimleri, anneliğe geçiş, lohusalık dönemini kavramaları daha zor. Bu bilgileri edinerek işe başlamak en doğrusu. Eleştirerek, iğneleyerek, sitem ederek değil, birbirini anlama gayreti içinde konuşmak yararlı oluyor. Unutmayın siz bir ekipsiniz. Birbirinize karşı değil birlikte sorunları çözeceksiniz. Sorunlarını “biz” olarak ele alan çiftler sıkıntıları daha kolay, hızlı ve olumlu çözümlüyor.
“ESKİSİ KADAR GÜZEL DEĞİLİM”
Hamilelikte olan vücut değişimleri tabii ki kadınların çekici hissetmemesine yol açabiliyor. Bu durumda özellikle cinsellik sırasında kendini gözetleme denilen bir tablo oluşuyor. Hangi durum ve davranışlarda vücut nasıl gözüküyor, eş ne düşünüyor, beğeniyor mu beğenmiyor mu diye, ana odaklanmak yerine cinsellik sanki dışarıdan takip ediliyor. Dr. Ece Hattat İşeri, “Bu sırada zevk, haz ve orgazmik hisler geri plana itiliyor. Bu durum çok uzun sürerse mutlaka yardım alınmalı. Ancak önemli olan sizin ve eşinizin hangi hisle seksi bitirdiği. Siz beğenilmeme endişesiyle seksten zihinsel olarak uzaklaştığınızda eşiniz bunu, onu beğenmediğiniz şeklinde yorumlayabilir. Bu nedenle eski performansınızı sergileyemeseniz bile mutlu, tatminkar ve zevk hissiyle seksi tamamlıyorsanız bu bağlılık hormonlarını arttıracak ve tekrar seks yapmayı arzulamanızı sağlayacaktır. Seksüel zevk tensel temasla karşı tarafa geçer” diyor.
BU DETAYLAR KALICI İZLER BIRAKABİLİR
• Bebeğin anneyle aynı odada yatması: Bu çok doğal, zamanla yeni bir sistem kuruluyor ve çift yatak odasında eski mahremiyetine kavuşuyor. Bazı kadınlar cinsel isteksizlik veya cinsel sorunlar nedeniyle seksten kaçmak için bu süreyi bilinçsiz olarak uzatabiliyor. Bu duruma karşı dikkatli olun.
• Evde başkalarının olması (anne, yardımcı vb.): Yatak odanız sizin özel alanınız. Burası eşinizle yakınlaşacağınız, dinleneceğiniz, uyuyacağınız alan. Kapınızı kapadığınız anda bu özel alanı hissetmeye çalışın. Zihninizi tamamen o anda, bedeninizdeki duyumlarda ve eşinizin dokunuşlarında tutmaya gayret edin.
• Sessiz olma sorunu: Bu da zamanla adapte olunan bir sorun. Aşırı hassasiyet göstermemeye çalışın. Hafif bir müzik açmak da rahatlatıcı olabilir.
• Çabuk birlikte olmak (ön sevişmenin kısa tutulması): Cinsellik özellikle de kadınlar için yatak odasından çok daha önce başlıyor. Ilık bir duş almak, rahatlamak, gün içinde eşinizi ve yakınlaşmalarınızı düşünmek seks motivasyonu arttırabilir ve seks moduna daha hızlı geçmenizi sağlayabilir. Ön sevişme hem kadın hem de erkek için sadece hazırlayıcı değil, zevkin de başlangıcıdır. Başlarda zor olsa da zamanla bu süreyi uzatmaya çalışın.