Yaz ve leke ikilisi

Ah o lekeler...

Bugüne kadar hep kış aylarında lekelerle baş etmenin yolundan bahsedildi peki ya yazın ortaya çıkan bu tipsiz lekeler ne olacak?

Sormayın bugünlerde başım çok fena dertte. Yakında evleniyorum ama tek derdim şu aralar güneş lekeleri. Nereden çıktı bu lekeler daha yeni sıcaklar başladı demeyin! Çünkü kışın sinsice bir yerlerde saklanan ve en ufak bir güneş ışığı görünce saklandıkları yerden “hurrrraaa” diye acımasızca çıkan bu lekeler bende “sakallı bebek” görüntüsü yarattı. Bir kere bana bunu kimse söylemedi diye siz bilin istiyorum, “Sir ağdayı özellikle güneşli günlerde sakın yaptırmayın” aksi halde benim gibi olursunuz. Neyse uzatmayayım. Küçük bir yurt dışı tatilinden sonra eve geldiğimde aynaya bir baktım ki o da ne? Dudak üzerimde kahverengi lekeler. Benim gibi bir güzellik delisi durur mu? Tanıdığım uzmanları aramaya koyuldum ama maalesef hepsinden ret yedim. Neden mi? Çünkü hepimizin bildiği gibi bu lekelerle ancak kışın mücadele edebiliyorsunuz. “Sakallı gelin olacağım” diye ağlasam da yalvarsam da kimse bu derdime çare bulamadı. 

Evreka!
Ne yapacağım diye kara kara düşünürken düğün fotoğraflarına nasıl photoshop yapılır diye öğrenmeye çalışırken Murad’ın ürünleri imdadıma yetişti. Arkadaşım Esra Er’in tavsiyesiyle hemen en yakın dostum gibi bu ürünlere sarıldım. Önce cildime peeling yaparak işleme başlıyorum ve peeling’i yüzümde 10 dakika kadar beklettikten sonra yıkıyorum. Sonra cildimizi temizleyicimle temizleyip, suyla nem veriyorum. Sonrasında yine Murad C Vitaminli Günlük Yenileyici Kompleks’i bezelye tanesi kadar alarak cildime sürüyorum. Bu işlemi sabah ve akşam tekrarlıyorum. Üzerine ise güneş korumalı bir nemlendirici sürüyorum.

Şu an ürünü kullanalı bir hafta oldu ama lekelerim neredeyse yok oldu gibi. Eğer böyle bir derdiniz varsa bu ürünün size de yardımcı olabileceğini söyleyebilirim.

İmdaaat!
Bu arada bu koşturmaca içinde cilt bakımı da ihmale gelmez di mi? Renee Klinik’ten güzel arkadaşım Nur Bilen Yavuzer de imdat çığlığımı duydu ve beni sakinleştirmek için Hydrafacial işlemini uyguladı. Her mevsim yapılabilen bu işlem birçok bakımın kombinasyonu gibi çalışıyor aslında ve cildi yıpratmadan yeniliyor. Diğer yöntemlerin aksine cilde zarar vererek cildin kendi onarma mekanizmasını değil, cildin kendini besleyip nemlendirmeyi amaçlıyor. Vortex isimli bir teknoloji ile çalışıyor, cildi aynı anda mikro düzeyde soyuyor. İşlem sırasında kullanılan solüsyonlar hyaluronik asit ve antioksidanlar içerdiğinden cildi derinlemesine besliyor ve kaybettiği elastikiyet ve nemi geri kazandırıyor. Tabii burada cihaz kadar uygulayıcının tecrübesi ve cildi tanıması da çok önemli, çünkü sanılanın aksine sadece cihaza bağlı ve herkese strandart uygulanan bir bakım değil. 

Bu işlem öncesinde iyi bir analiz gerekiyor, birçok cilt bakımına oranla çoğu kişiye rahatlıkla uygulanabiliyor ama içerikler kişinin ihtiyacına göre ayarlanıyor. Uygulama süresi yaklaşık yarım saat ve işlem sırasında cildin yüzeyine zarar verilmediği için, işlemin hemen sonrasında herkesin fark edebileceği berrak ve temiz bir cilde kavuşmak mümkün. 

Bu uygulamadan sonra bebek gibi olan cildimle biraz rahatladım ve koşturmacalarıma kaldığım yerden devam ettim. Tabii arada sizleri de unutmayarak yeni yöntemleri takip etmeye devam ettim ve edeceğim.

Tüm yazılarını göster