Yeni dönem
Güzellik söz konusu olunca estetik beklentiler giderek artıyor. Tek bir yöntem ya da cihaz artık yeterli değil. Peki son günlerde hangi uygulamalar tercih ediliyor? Estetik alanındaki son trendleri işin uzmanlarından öğrendik.
20’li yıllardan bu yana kadın güzelliği yepyeni bir kimliğe büründü. Yüz yaşlanmasının fizyolojisinin daha iyi anlaşılması estetik alanında büyük gelişmelere, bu gelişmeler de günümüzde yaygın olarak kabul edilen güzellik anlayışının belirlenmesine neden oldu. Önceleri yerçekimine bağlı sarkmaları düzeltmek için germe ameliyatları yapılıyordu ama artık yaşlanmaya yol açan başlıca sorunun yumuşak dokudaki ve kemik yapısındaki kayıplardan kaynaklandığı anlaşıldı. Bunun yanı sıra sadece estetik uygulamalardan medet ummak artık geçmişte kaldı. Günümüz insanı şehir hayatı, iş hayatı, teknolojik gelişmeler ve çevre kirliliği derken hem kendini daha özel hissetmek istiyor hem de kalıcı sonuçlar almanın peşinde.
Prof. Dr. Reha Yavuzer
Tedavi kokteylleri
Prof. Dr. Reha Yavuzer, estetik alanında değişik tedavi kombinasyonlarının giderek daha fazla tercih edildiğini söylüyor. Bilimsel veriler, klinik tecrübeler ve hasta analizleri ile estetik tedavi kokteylleri değişik amaçlar için kullanılıyor. Kolajen tedavi kombinasyonu, leke tedavi kombinasyonu, sıkılaşma tedavi kombinasyonu, gözene-sivilce izi tedavi kombinasyonu ve incelme tedavi kombinasyonları ihtiyaca göre birleştiriliyor. Bunlardan bazılarını şöyle sıralamak mümkün.
• Kinetik Lifting: Pek çok aktif içeriğe sahip olan vitamin, protein ve mineral içerikli ürünler ve cilt altı nem sağlayıcıları deri kalitesinin artırılmasına yardımcı oluyor. Yaygın yöntemde bu içerikler iğne ile deri altına yerleştiriliyor. Kinetik lifting yönteminde ise iğneye gerek olmuyor. Cihaza yüklenen dolgu veya diğer aktif içerikler yüksek basınçlı bir püskürtmeyle cilde veriliyor. Basınç aynı zamanda deri altında kolajen yapımını da tetikliyor.
• Emerge Lazer: Göz çevresi için özel üretilmiş bir tip lazer olan Emerge, son yıllarda Amerika’da sıklıkla adından söz ettiriyor ve göz çevresinde uygulama onayı almış tek lazer. Sıkılaşma, kolajen dokuda artış, deri altında yenilenme, renkte açılma, ince kırışıklıklarda düzelme gibi göz çevresi ile ilgili birçok sorunda etkili. Hızlı ve hasta açısından konforlu. 7-10 gün arayla 3-4 seans öneriliyor ve göz çevresinin yanı sıra ağız çevresi, yanak ve alındaki ince kırışıklıklarda da uygulanabiliyor.
• BBL: Geniş spektrumlu ışık olarak bilinen bu teknik özellikle son yıllarda Hollywood’un vazgeçilmezleri arasında. Bu yöntemle deri altında sıkılaşma, yüzdeki yaşlılık ve güneş lekelerinin giderilmesi, yüzdeki ve gövdedeki damar genişlemelerinin tedavisi, istenmeyen tüylerin yok edilmesi, gevşemeye yatkın bölgelerin dokularının sıkılaştırılması gerçekleşiyor. Az da olsa kısa süreli kızarıklığa neden oluyor. Tam sonuç için en az 2-3 seans gerekiyor. Seanslar tamamlandıktan sonra 4-6 ayda bir tekrarlamak gerekiyor.
• Coolaser: Coolaser’in amacı deriyi yakmadan üst tabakayı uzaklaştırmak. Bu işlem sonrasında alttan daha genç ve daha pürüzsüz bir cilt geliyor. Lazer derin tabakalara etki ederek kolajen üretimini artırıyor. En sık yüz ve el sırtına uygulanıyor. Uygulama seansı kişinin ihtiyacına göre 1-6 arasında değişiyor. Seans aralıkları 20 ile 40 gün arasında değişiyor ve bu aralıklar kişinin gösterdiği iyileşmeye göre belirleniyor.
• Ulthera: Odaklı yüksek yoğunlukta ultrason enerjisi son yıllarda giderek daha fazla kullanılan bir teknoloji. Özellikle yüz gençleştirmede tek veya iki seansta sıkılaşma sağlıyor. Etkileri ortalama iki ay içerisinde kendini gösteriyor ve son haline altı ayda ulaşıyor. Bu yöntemden diz, bacak içi ve kol içi gibi bölgelerde de faydalanılıyor. Uygulama sonrasında günlük yaşantıya hemen dönülebiliyor.
Prof. Dr. Akın Yücel
Somon DNA’sı uygulamaları
Prof. Dr. Akın Yücel’e göre cilde en çok zarar veren faktörlerin başında güneş ve ultraviyole ışınları geliyor. Çünkü ultraviyole ışınları derinin incelmesine, dayanıksızlaşmasına, cilt altı dokusunun erimesine, cilt kalitesinin düşmesine, lekelenmelere, kırışıklıklara ve ileride kansere dönüşebilecek deri lezyonlarının gelişmesine neden oluyor. Güneşin ciltte yarattığı kuruluğu ortadan kaldırmak için mezoterapi amaçlı serbest, saf hyaluronik asit enjeksiyonları ile somon DNA’sı uygulamaları öne çıkıyor. Bu işlemler cildi nemlendiriyor ve elastikiyetini geri kazandırıyor. Kimyasal soyma, cilt yenileme, lazer cerrahisi ve dermabrazyon gibi teknikler kan dolaşımını artırıyor. Ciltteki siyah noktaları azaltıyor ve kolajen üretimini artırıyor. Somon DNA’sı dışında ışık dolgusu ve saf hyaluronik asit enjeksiyonları ile güçlendirilmiş PRP enjeksiyonları da cilt kalitesini artıran en önemli işlemler olarak tercih ediliyor. Yücel, son günlerde gençlik aşısı, PRP, dermabrazyon, kimyasal peeling, iğneyi radyo frekans, mezolifting ve göz mezoterapisinin de sıkça kullanıldığını belirtiyor.
Op. Dr. Şerif Yavuz
Rafine dokunuşlar dönemi
Plastik-Rekonstrüktif Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Şerif Yavuz, estetikte doğal müdahalelerin en yeni trend olduğunu söylüyor. “Doğal durmayan estetik ameliyatların geride kaldığı bir döneme giriyoruz. Bu dönemin en önemli özelliği, kusurlu bulunan noktaları doğala en yakın hale getirmek ve abartıdan uzak bir görünüm elde etmek” diyen Yavuz’a göre minimal invaziv ameliyatlar ve ameliyatsız müdahaleler son dönemin en yaygın trendleri arasında yer alıyor. Üstelik bu işlemler sadece botoks, dolgu, lazer, radyo frekans, kimyasal peeling işlemleri değil, ayrıca cerrahi lokal müdahaleler de söz konusu.
• Minimal İnvaziv Yöntemler: Vücutta görünümü değiştirmeye yönelik mümkün olan, en kolay, kısa yoldan ve en az hasarla yapılan bu müdahaleler bazen tek başına çoğu zaman da entegre şekilde uygulanıyor.
• Kalıcı Askılama Yöntemi: Burun estetiğinde kabul edilen kavisli ve doğal olmayacak kadar kusursuz ancak bir o kadar da suni bir görüntü yaratan uygulamalar artık tercih edilmiyor. Bunun yerine olabildiğince doğal, kemiğiyle fazla oynanmamış, hatta hafif bir kemer görüntüsünün bırakıldığı yöntemler hayli revaçta. Kalıcı askılama yöntemi; burun ucunda daralma, burun kanatlarında daralma, burun ucunun kaldırılması gibi estetik düzenlemeleri kapsıyor. Kıkırdak ve kemik yapısında değişiklik yapmadan, lokal anestezi altında, 30-40 dakikada uygulanan işlemin en beğenilen sonuçlarından biri de burnun küçülmesinin sağlanması.
Op. Dr. Burak Türkyılmaz
Bütünsel yüz yaklaşımı
Yıllar geçtikçe deride kolajen ve elastin liflerinin eskidiğini, cildimizin hyaluronik asit miktarının azalmaya başladığını belirten Op. Dr. Burak Türkyılmaz, elastikiyet ve yüzü taşıyan yağ dokusu kaybı için Ultimate uygulamasını öneriyor. Deformasyonu fazla yüzlerin yeniden biçimlendirilmesi için özel olarak tasarlanan bu yöntem, cilt altı dokularda hacim sağlayarak yanaklar, zigoma bölgesi, yüz ovali ve çene bölgesinin volüm kazanmasını amaçlıyor. Bu yöntem sayesinde yüz mükemmel bir şekilde yeniden biçimlendiriliyor. Op. Dr. Türkyılmaz şu sıralar en trend olan diğer yöntemleri ise şu şekilde sıralıyor.
• Resilient HA Teknolojisi: Nazolabial oluklar ve model çizgileri gibi derin yüz kırışıklıklarının doldurulmasında gözle görülür bir düzelme sağlıyor. Uygulandığı yerde aynı anda hem volüm kaybı hem de cilt yüzeyindeki deformasyonlar tedavi ediliyor. Yüz konturları yeniden yapılandırılıyor.
• Global Action: Bu yöntem sayesinde ince kırışıklar, orta dereceli nazolabial çizgiler, perioral ve glabella kırışıklıkları, kaş arasındaki çizgiler dahil tüm yüzdeki orta dereceli kırışıklıklar dolduruluyor. Yumuşak yapısı sayesinde yüzeysel uygulamalarda bile doğal görünüm sağlıyor.
• Kiss Dudak Dolgusu: Dudak dolgunlaştırma, şekillendirme ve kontur yapımında sıkça kullanılıyor. Bu dolgu, dudakların etrafındaki hassas bölge için özel olarak geliştirilmiş. Oldukça uzun ömürlü. Kiss dudak dolgusuyla dudak konturunu yeniden belirleyebilir, hacmini artırabilir, dudak köşelerini doldurarak şekillendirebilir ve dudakların nemlenmesini sağlayabilirsiniz.