Yeni yıla girerken hemen hemen herkes yeni yılla ilgili hedefler koydu, daha önceki senelerde yapamadıklarını yapmak için yapılacaklar listesi hazırladı. Yeni yılda sigara bırakılacak, kilo verilecek, bir hobi edinilecek, spora başlanacak, iş değiştirilecek…
İnsanların yeni yılı bu kadar coşkuyla karşılamasının en büyük sebeplerinden bir tanesi yeni yılın tüm yaşanan kötü anıların silinmesine, tüm olumsuzlukların yok olmasına, hayallerin gerçeğe dönüşmesine yardımcı olacağına dair olan inanç. Saat 12'den sonra yeni bir hayatın başlayacağı umudu, yeni bir “ben” yaratma motivasyonun ortaya çıkması beklentisi o günü bu kadar özel kılar. Tüm dünyada neşeyle, coşkuyla karşılanır yeni yıl. Yeni yıl monoton sıkıntılı bir yaşam içinde mücadele verirken eğlenmek, kutlamak için bir bahanedir de aynı zamanda ve tabii uzun zamandır birbirlerine hediye almayan insanların birbirlerine hediye alması için bir neden, uzun zamandır birbirlerini görmeyen akrabalar, dostlar, aileler için bir araya gelmek için bir sebep.
İnsan sormadan edemiyor tabii ki bu kadar anlam yüklemek gerekiyor mu yeni yılın gelişine diye. İnsanlar “yeni bir ben” projesi yapmak yerine kendisini iyice tanıyıp ona göre adımlarını atsalar olmuyor mu hayatın içinde? Ya da kendisini olduğu gibi kabul edip sevmek ve o şekilde hayattan keyif almaya çalışmak bir hedef olsa ve bunun için yeni bir senenin gelmesini beklemese? Kilo vermek, spora başlamak pazartesilere ya da yeni yıllara bırakılmasa ve hemen şu an başlansa hedefe ulaşmak için, erteleme olmasa hayat sonsuzmuş gibi. Spora gitmeden ve kilo vermeden kendisini olduğu gibi kabul edip sevse ve o şekilde keyif alarak yaşasa ya da; çok mu zor? İlla bir hobisi mi olmalı insanın, televizyon karşısında tembel tembel oturup bundan keyif almanın nesi çok imkansız? İlla her şey bir kalıba uymak zorunda mı? İlla her şey başkalarının belirlediği normlar içinde mi olmalı? Lise biter, üniversite sınavına çalışır hedef iyi bir üniversiteye girip uygun bir meslek bulabilmek olur; uygun meslek tanımı ülke şartlarında aç kalınmayacak bir meslektir anne baba tabiri ile, kişiyi mutlu eden meslek değildir! Üniversiteye girilir, sınavlar olunur, o sırada kişi hem çok çalışıp hem de sosyalleşmek zorunda hisseder kendisini, üniversite eğlenilmesi gereken bir yerdir çünkü! Daha sonra yüksek lisans yapılır, iyi bir işe girmeye çalışılır, ev ve araba almak için para biriktirilir, aynı zamanda arkadaşlarla 12 taksite bölünen tatillere gidilir, arkasından bir eş bulup evlenmek ve çocuk yapmak şarttır, yoksa başkaları ne der?! Tabii tüm bunları yaparken bir hobiniz olmalı, sağlıklı beslenmeli, spor yapmalı, toplumun belirlediği normlara uygun bir bedeniniz olmalı. İyi bir eş, iyi bir evlat, iyi bir çalışan ve ebeveyn olunmalı. Aynı zamanda sosyal olunmalı, hayattan keyif alınmalı. Tabii tüm bu iyiler, keyif alma koşulları başkalarının belirlediği normlarda olması gerek. Sizin isteklerinizin bir önemi yok, olmamalı da zaten!!!
İnsanlar olması gerekenleri yakalamaya çalışırken her yeni yıla bu doğrultuda hedefler koyarken aslında kendilerini tanımayı, nelerden zevk aldıklarını fark etmeyi, herkesin ne sevdiğine, ne yaptığına aldırış etmeden kendisini yaşamayı unutuyor ve erteliyor durmadan hayatı. Kişi eğer gerçekten, içten istemiyorsa bir şeyi o zaman hedefler listesine koyuyor ve o hedefler listesi her yeni yılda bir kez daha ortaya çıkıveriyor. Zaten bir insan bir şeyi gerçekten isterse yeni yıla kadar bunu ertelemez, o an yapıverir, yapmak için uğraşır, nedense bu gerçek hep göz ardı ediliyor.
İlk başta kişi kendisini bir dinlese, herkesten bağımsız yeni şeyler denemeye cesaret etse, hayatını değiştirme kararını kendi istekleri doğrultusunda verebilse ve bu istekleri gerçekleştirmek için adımlar atabilse yeni yılı beklemeden, olmaz mı? Hayatı durmadan ertelemese, her yeni güne kendisi için, kendi istekleri, kendi mutluluğu için uyansa olmaz mı? Nasıl bir hayat istediğine tamamen kendisi karar verse olmaz mı? Eğlenmek için özel bir geceyi beklemese, sevdiği insanları görmek için kendisine özgürlükler yaratsa, başkalarına hediye almak istiyorsa bunu herhangi bir zaman yapsa olmaz mı? Ya da hediye almayı sevmiyorsa ben hediye almayı sevmiyorum beni böyle kabul edin dese olmaz mı? Neden bu kadar zor kendini gerçekleştirmek? Neden bu kadar zor her yeni güne yeni bir yıla başlamanın umudu, heyecanı ile başlamak? Neden bu kadar zor hayatı ertelemeden her anın kıymetini bilerek yaşayabilmek?
Hepinize başkalarının istek ve beklentilerinden bağımsız, kendinizi tanıyabileceğiniz, kendinizi gerçekleştirebileceğiniz, sevdiklerinizle daha sık zaman geçirebileceğiniz, daha çok eğlenebileceğiniz, özel bir günü beklemeden daha çok hediye alabileceğiniz, her güne umutla başlayabileceğiniz, her anın kıymetini bilerek hayatı ertelemeyeceğiniz bir sene, bir yaşam diliyorum. Mutlu seneler!