“Yok artık” dedirten öneriler

Kimi gelenek, kimi batıl inanç; kimi karamsarlık taşırken kimi de umut vadediyor. Bazıları kafamıza yatıyor, bazıları “Yok artık, o kadar da değil” dedirtiyor ama hepsi bizden, içimizden… Bakalım bu anılar size de tanıdık gelecek mi?

Yazı: Elif Girgin

Her annenin hamileyken ya da çocuklarını büyütürken duyduğu en az bir acayip öneri vardır. Nesilden nesile aktarılan, kulaktan kulağa dolaşan bu bilgiler geçmişteki hangi hikayelere dayanıyor bilmiyoruz ama bazıları içimize öyle işlemiş ki ‘ya tutarsa’ diye uygulamadan geçemiyoruz. Annelere sorduk, “Size kimler, hangi garip önerilerde bulundu?”

Aman üşütmesin
Ben İngiltere’de yaşıyorum. Eşimin annesi Kanadalı. Benim annem de, eşimin annesi de bebek üşümesin diye yatağını camın önüne koymamamı tembihlemişlerdi. Ancak eve gelen ebe onların tam aksine, yatağı özellikle pencere önüne koymamı, böylece bebeğin gün ışığı alarak yenidoğan sarılığından korunabileceğini söyledi.
Esra Küçük

Bebek dediğin cuma yıkanır
Annem, çocuk doğduktan sonra 40’ı çıkana kadar her cuma yıkarsam; her giydiği yakışan, cazibeli biri olacağını söylemişti. Her ne kadar kulağa bir hurafe gibi gelse de annem bunun doğruluğuna kesinlikle inanıyor ve birilerine öğütlerken ispat olarak eliyle beni gösterip “Ben yaptım oldu’’ diyor. Bilmem artık kuzguna yavrusu güzel mi görünüyor… Peki sen yaptın mı diye soracak olursanız, itiraf ediyorum ki mantığım ne kadar reddetse de ya tutarsa deyip ben de oğlumu cuma günleri yıkadım. Sonuç: Kuzguna yavrusu kesinlikle güzel görünüyor tabii.
Banu Erdilek

Döveceksen bacağına vur 
Bir gün Kadıköy Bahariye’de dolaşıyorduk. Kızım daha bebek arabasındaydı… Hiç tanımadığım bir kadın usulca yanıma sokulup “Merhaba” dedi ve kulağıma eğilip “İleride çocuğuna vurmak istersen bacaklarına bacaklarına vur!” diye fısıldadı. Sanırım bu aldığım en garip öğüttü. 
Gülşen Başaran

Güle güle deme, sütün de gider
“Eve gelen misafirine giderken sakın güle güle deme, dersen sütün de onlarla gider”, “Yenidoğan bebeğe sarı giydir ya da yatağının üstüne sarı örtü ört ki sarılık olmasın” şeklinde öğütler de almıştım. 
Aylin Akgün

Duşu tepeden tut, kafası düzelsin
Kızım doğduğunda kafası biraz sivriceydi. Apartmanımızdaki bir komşumuz, “Bunun kafası çok sivri, yıkarken duşu hep tepesinden ve aynı noktadan tut ki kafası düzelsin” demişti.
Evren Türken

Tuzla, kokmasın
Bebek büyüyünce ter kokmasın diye, evdeki ilk banyosunda banyo suyuna tuz atmamı söylemişlerdi. Bir de “Bebeğin boyunu sakın karışınla ölçme, boyu kısa olur” demişlerdi. 
Ayşegül Erben
Kayınvalidem oğlum doğduğunda kokmasın diye onu tuzlamaya kalkmıştı! O zaman bu yaptığına çok sinirlenmiştim ama şimdi olsa yapardım. Ne olacak yani; ya tutarsa?
Nur Banu Molla

Sutyen takma, sütün artsın
Kızım yeni doğduğu zaman süt emmekte biraz zorlanıyor bunun için de çok sık süt içmek istiyordu. O sırada eve ziyarete gelen bir akrabamız, “Sütün yetmiyor senin, daha çok süt olması için sutyen giyme ki göğüslerin sallanıp, daha çok süt üretsin” demişti. Bu öneriye gerçekten çok şaşırmıştım. Uygulamadım tabii! Ama uyguladığım bir şey var! Eşimin ablası çocuğun kafası düz olmasın, yuvarlak olsun diye onu her seferinde farklı bir yöne (bir sağa-bir sola) yan yatırmamı söylemişti. Onun dediğini yaptım.
Elif Çavuş

Gamzeli olsun diye…
Ayakları kokmasın diye ayaklarını tuzlu suyla yıka, burnu küçük olsun diye kırkı çıkana kadar her banyoda burnunu sık demişlerdi. Kayınvalidem de “Çocuğun gamzeli olsun istiyorsan, gamzeli bir çocuğun gamzesinin içine parmağını sokup ‘Senin gibi gamzeli bir çocuğum olsun’ diye dilek tut” demişti. O eşime hamileyken bunu yapmış ve eşimin bu yüzden gamzeli olduğunu söylerdi hep… Annem de “Çocuğa en çok annesinin nazarı değer” uyarısını sık sık yapar, kötü bir şey düşünürsem de hemen aklımdan kovalamamı önerirdi.
Serpil Yeni

Erkek istiyorsan...
Çocuğunun erkek olmasını istiyorsan, cinsel ilişkiden sonra ayaklarını havaya dik demişlerdi! Çok saçma gelse de itiraf ediyorum, denedim. Dünya tatlısı bir oğlum oldu.
Burçin Mert

Enerji kovan süpürge
Oğluma hamileyken, kayınvalidem bir gün elime sarışın, mavi gözlü, tombul, çok sevimli bir çocuğun fotoğrafını tutuşturup, “Her gün buna bak ki, çocuğun buna benzesin” demişti. Ben de fotoğrafı çok beğendiğim için buzdolabının üstüne astım ve her gün baktım. Artık tesadüf müdür bilemem ama sarışın, mavi gözlü, tombul bir oğlum oldu! Annem de bebeğin kırkı çıkana kadar yalnız bırakmamamı, bebekle aynı odada ve yüzüm ona dönük uyumamı söylemişti. Yalnız kalacaksa da bebeğin başucuna süpürge koymamı tembihlemişti! Kötü enerjiyi süpürsün diye sanırım.
Hilal Akçil

İzinsiz bir şey yeme sakın 
Annem, “Hamileyken canın bir şey çekip, sahibinden izinsiz onu yersen; yediğin elini vücudunun görünmeyecek bir yerine sür ki, en azından yediğin şeyin izi görünmeyecek bir yerde olsun” demişti! O bana hamileyken bir komşunun bahçesinden izinsiz üzüm yemiş, omuzumdaki asma yaprağı izinin bu yüzden olduğunu söyler hep.
Feriha Karahan

41 kaşık suyla kırkladık
Çocuğun kırkı çıkınca ilk banyo suyunun içine 41 kaşık su konulup bir de yüzük atılır, çocuk bu suyla yıkanırmış. Buna kırklamak deniyor. Annem de anneannemden böyle öğrendiği için, benim kızımda da uyguladı. İlk kez tırnaklarını kesmeden önce de babasının cebinden para aldırmıştık, arsız-hırsız olmasın diye. Bir de sanırım herkesin bildiği göbek meselesi var. Göbeği düştükten sonra okul bahçesine göm demişlerdi. Okuyup, büyük insan olsun diye…
Dilek Aydın

Sen üşürsen sütün de üşür
İkiz kızlarım daha bebekken, kayınvalidem, “Sakın kendini üşüteyim deme! Sen üşütürsen, sütün de üşür; çocuklar hasta olur” demişti. Ne kadar inanmak istemesem de üşütmemek için paranoyakça bir çaba harcamıştım! Ayrıca annem hamileyken “Annen dahi olsa hiç kimsenin evinde izin almadan bir şey yeme” demişti. Aksi halde çocuğun vücudunda o şeyin izi çıkarmış.
Müge Arslanca

Tuvalet musluğunda nazar temizliği
Nazara karşı evdeki tuvaletin taharet musluğunda bebeğin yüzünü yıka demişlerdi! Şaka gibi! Ben yapmadım ama yapanlar az değilmiş! Bir de bebeğim yeşil kaka yaptığı için, “Bebeğin beli ayrık, belini çektir” demişlerdi! Ispanak yedirmiştim oysa!
Hülya Dalkılıç

Pınar Altuğ ve Yağmur Atacan'ın kızları Su 15 yaşına girdi! Eşi ve kızlarıyla Mauritius'a giden Sinem Kobal'dan yeni kareler İşte Öyle Bir Geçer Zaman ki'nin Osman'ı Emir Berke Zincidi 90'lı yılların yakışıklısıydı... İşte Kaan Girgin'in son hali... 'Kızılcık Şerbeti'nden yeni 2. fragman: Daha önce tanışmış mıydık Demet Şener: Sevgilime gönülden bağlıyım, evlilik şart değil