Aceleci bebekler

Hamile kadınların en büyük korkularından biri de, erken doğum yapmak. Kasılmalar, şeker, tansiyon gibi pek çok faktörün tetikleyebildiği erken doğum, hiçbir risk faktörü bulunmayan anne adaylarında da ortaya çıkabiliyor. Erken doğumu tümüyle önlemek mümkün olmasa da alınacak önlemlerle riski azaltabilirsiniz.

Aceleci bebekler

Yazı: Sinem Gürleyük

Erken doğum yapma ihtimali pek çok annenin endişesi haline gelebiliyor. Kasılmalar, enfeksiyon, tansiyon ya da şeker gibi hastalıklar, erken doğumun nedenlerinden sadece birkaçı. Doğum eyleminin 36’ncı gebelik haftası tamamlanmadan önce başlamasına erken doğum tehdidi, eylemin bebeğin doğumuyla sonuçlanmasına ise preterm doğum ya da erken doğum adı veriliyor. Acıbadem Atakent Hastanesi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Umut Sarı, solunum sıkıntısı, kalıcı görme veya işitme kaybı gibi bebekte ciddi problemlere yol açabilen erken doğumun yüzde 10 gibi yüksek bir oranda görüldüğünü söylüyor. Ülkemizde her yıl yaklaşık bir milyon 200 bin doğum olduğu düşünülürse, bu, yılda en az 100 bin annenin erken doğum yaptığı anlamına geliyor. Dr. Sarı doğumun erken başlamasının asıl ve en önemli sebebinin, bebeğin dışarıda yaşamaya hazır olması olduğunu söylüyor: “Bebek dış ortamda yaşayacak olgunluğa erişince, annesine ‘ben artık olgunlaştım, dışarıda yaşayabilirim’ şeklinde sinyaller yolluyor. Bu sinyaller de doğum sancısını ve doğum sürecini başlatıyor. Bu doğal olanı. Bunun dışında kanama, enfeksiyon gibi birtakım durumlarda da, ‘anne ben sıkıntıdayım, dışarı çıkmam gerekiyor’ diyebiliyor ki bu gibi beklenmedik durumlar da erken doğum sebepleri arasında yer alıyor.”

DiKKAT!
Erken doğumun en riskli zamanı 24’üncü haftadan sonra ‘viabilite’ sınırı denilen yaşamsal haftalar. Bu haftalardan sonra yaşayacağınız her türlü sıkıntıda erken doğum tehdidiyle karşı karşıya kalabilirsiniz. Üstelik erken doğumu birtakım tıbbi tedavilerle engellemek mümkün gibi görünse de, asıl tedavi edilmesi gereken olay, sebebin kendisi. Erken doğum eylemi başlamış ve anne adayı doğum sürecine girmişse, durdurma şansı çok düşük oluyor. 

EN BÜYÜK RİSK ENFEKSİYON
Eğer 36’ncı gebelik haftasından önce kanamanız ya da sancınız varsa ve su geldiyse erken doğum tehdidi tanısıyla doktorunuz tarafından izlemeye alınmalısınız. Erken doğuma sebep olan pek çok faktör var. Dr. Umut Sarı en önemli nedenleri şöyle sıralıyor: “Daha çok anne ve bebeği ortak ilgilendiren erken membran rüptürü dediğimiz zarların erken açılması, koryoamniyonit dediğimiz gebelik kesesi zar ve suyunun iltihaplanması ya da preeklampsi, yüksek tansiyon, plasentanın erken ayrılması, plasentanın kanaması gibi sağlık sorunlarında erken doğum riski yükselir ve geri dönülemeyen noktalarda doktor kararı ile erken doğum kararı alınabilir. Bir de durdurulamayan erken doğum eylemleri vardır ki, bunun da en önemli sebebi enfeksiyon. Farkında olunan ya da olunmayan genital yol enfeksiyonları gebelik kesesini enfekte edebilir ve bu, doğum sürecini başlatabilir.” Bu noktada elbette doktorunuzla ortak bir kararla erken doğum sürecine girersiniz. Ancak şunu unutmayın ki en iyi kuvöz anne karnıdır ve mümkün olduğunca uzun süre bebeğinizi içeride tutmalısınız.

SİZ DE RİSK GRUBUNDA OLABİLİRSİNİZ

ERKEN DOĞUMU TETİKLEYEN ETKENLER
• Bir kez erken doğum yapmış olan anne adayında bu durumun sonraki gebeliklerde tekrarlama riski yüzde 25-50 arasında. Yani daha önce erken doğum yapmış olan ya da erken doğum tehdidi nedeniyle tedavi görmüş olan anne adaylarının mevcut gebeliklerinde de böyle bir durumla karşılaşma ihtimali daha yüksek.
• Tekrarlayan düşükleri ve özellikle de ikinci trimester, yani 12-24 hafta arasında düşükleri olanların daha dikkatli olması gerekiyor. 
• Rahimde şekil bozuklukları olması da önemli bir etken.
• Rahim ağzında doğuştan var olan bozukluklar ya da rahim ağzına uygulanan cerrahi bir müdahale sonucu (LEEP gibi) ortaya çıkan rahim ağzı yetersizliği olan anne adayları da sürekli doktor kontrolünde olmalı.
• Çoğul gebeliği olanlarda ve bebeğin sıvısının fazla olması durumunda erken doğum riski daha fazla.
• Diyabet, yüksek tansiyon, preeklampsi, pıhtılaşma bozuklukları, vajinal kanama ve bebeğe ait bazı doğumsal anormallikleri olan anne adayları dikkatli olmalı.
• Gebeliği esnasında karın ameliyatı (apandisit ya da over kisti ameliyatı gibi) geçirmiş olan ve büyük rahim miyomları olanlar doktor kontrolünde gebelik dönemini geçirmeli.
• Kanaması olan, ağır işlerde çalışan (ağır kaldırılması gereken ve çok uzun yürüyüş gerektiren işler), sigara içen, alkol tüketenlerin daha dikkatli olması gerekiyor.
• 18 yaş altında ya da 40 yaş üstünde olan anne adayları da risk altında oldukları için yorgunluk, stres gibi olumsuz etkilerden uzak kalmaya çalışmalı.
• Gebe kalınan dönemde vücut ağırlığı 50 kg’dan azsa iyi haber, doğuma girerken bile formda olacaksınız. Ve kötü haber, erken doğum ihtimali daha yüksek. Boyu 150 cm’den kısa olanlar için de aynı durum söz konusu. 
• Anemi, gebelik esnasında idrar yolu enfeksiyonu gibi sıkıntıları olan kadınlar da erken doğum riski taşıyor.

ERKEN DOĞUM BEBEKLERİ NASIL ETKİLİYOR
Uzman Dr. Umut Sarı erken doğan her bebekte sorun oluşacak diye bir durum olmadığını, ancak bebek ne kadar erken doğarsa sorunların o kadar artma ihtimali olabileceğini söylüyor ve bu sorunları şöyle sıralıyor: Solunum sıkıntısı, hayatı tehdit eden enfeksiyonlara yatkınlık, yeterince gelişmemiş organ ve organ sistemleri, uzun süre yoğun bakım gerekliliği, ilerleyen dönemde öğrenme ve gelişimsel problemler, bağırsak problemleri, yenidoğan sarılığı, kafa içi kanamalar, artmış serebral palsi (spastisite) riski. 

RİSKİ AZALTABİLİRSİNİZ!
Erken doğumların yüzde 50’sinden fazlası hiçbir risk faktörü olmayan anne adaylarında da ortaya çıkabiliyor. Bu yüzden erken doğumları tümüyle önlemek mümkün olmasa da, alınacak önlemlerle riski azaltabilirsiniz. Bunun için; 
• İdeal kiloda hamile kalın. 
• Düzenli hamilelik takibini yaptırın.
• Sigarayı bırakın ve alkolden uzak durun.
• Ağız ve diş sağlığınıza dikkat edin.
• Kafeinli içecek tüketiminden kaçının.
• Günde en az sekiz bardak su için.
• Mümkünse günde altı saatten fazla ayakta kalmayın.
• Ağır kaldırmayın.
• Genital sistem ve idrar yolları enfeksiyonlarına karşı önlem alın.