Hamilelikte grip
Anne adaylarının en çok korktuğu şey, hamileyken hastalığa yakalanmak...
KAPALI MEKANLAR RİSK YARATIYOR
Önemli noktalardan biri de sağlıklı havalandırma şartları. İyi havalandırılmayan ortamlar, bulaşıcı hastalıkların daha kolay yayılmasına sebep oluyor. Bulaşıcı hastalıkların ve alerjilerin
çoğalmasına neden olan bu koşullar, değişen hava şartlarıyla birlikte birçok hastalığa sebep olabiliyor. Bu nedenle anne adaylarının vakit geçirdikleri mekanları özellikle de evlerini sıklıkla havalandırmaları öneriliyor. Ayrıca mümkün olduğu kadar hastalığı olan kişilerle yakın temasta bulunulmaması gerekiyor. Ellerin devamlı temiz tutulması ve sık sık yıkanması da şart. C vitamini ağırlıklı beslenmek ve bol sıvı tüketmek de önemli.
KIYAFETLER DE ÖNEMLİ
• Tek parça kalın kıyafetler giyilmemeli, rahatsızlık vermeyen yünlü, pamuklu, yumuşak ve havalanabilir giysiler tercih edilmeli ve aşırı terlemekten de kaçınılmalı.
• Anne adaylarının soğuk havalarda ısınmak için giydiği polyester, naylon ve sentetik giysiler de oldukça zararlı. Bu tip giysiler hava geçirme özelliği olmadığından terletiyor ve buna bağlı olarak, mantar enfeksiyonlarına neden olabiliyor.
• Kıyafetlerde koyu ve siyah renkler yerine canlı renkleri tercih etmek, stresten ve karamsarlıktan uzaklaşılmasına yardımcı oluyor ve anneye enerji veriyor.
• Şubat-mart aylarında, güneşten yeterince yararlanılmadığı için, her gün açık havada yapılacak yarım saatlik yürüyüş, gereken D vitamini için yeterli oluyor. Bu gezintilerde
de hava alan giysiler tercih edilmeli.
ODA HİJYENİ
Sağlıklı bir uyku için yatak odalarının hijyeni de çok önemli. Burun tıkanıklıkları ve öksürüklerin önüne geçebilmek için evlerin sık sık süpürülmesi, yastık ve yorganların hijyenik koşullarda olması, sıklıkla değiştirilmesi ve ortamın tozlardan arındırılması gerekiyor. Evcil hayvanlar ise yatak odalarından uzak tutulmalı. Mümkünse yatak odalarında halı kullanılmamalı. Evlerde kaloriferlerin kuruttuğu havayı, kaynayan bir çaydanlık ile nemlendirmek de faydalı olabiliyor. Nefes almakta zorlanılırsa 2-3 gün kadar burun spreyi kullanılması nefes almaya yardımcı olabiliyor. Bunlar kullanılmadan doktora danışılmalı... Ayrıca deniz suyu spreyleri de tercih edilebilir.
BİTKİSEL ÇAYLARLA DOĞAL YOLDAN KORUNUN
Üst solunum yolları enfeksiyonları genellikle viral denilen hastalık grubunda yer alıyor. Bu durumda yaşanan şikayetler için rahatlatıcı ilaçlar kullanılıyor. Ateş düşürücü ve burun
açıcı spreyler gibi şikayet giderici ilaçlar da kullanılabiliyor. Uzm. Dr. Figen Temelli Akın, “Hamilelerde grip ve soğuk algınlığına karşı antiviral ilaç alımı, ciddi sonuçların önlenmesine
yardımcı olabiliyor. Anne adayının antiviral ilaç almasının, kendisi ve bebek için zararı olduğunu düşündüren hiçbir çalışma bulunmuyor. Eğer bakteriyel bir enfeksiyon durumu var ise
antibiyotik kullanımı gerekebiliyor. Ihlamur, zencefil, tarçınlı çay, C vitamini, özellikle taze sıkılmış portakal suyunun rahatlatıcı etkisi olduğundan, tedavi uygulaması için bu içeceklerin de tüketilmesi gerekiyor” diyor.
Yazı: Nilgün Yıldız
Hamilelik döneminin belki de en zor yanı hastalıklara karşı savunmasız kalmak. Başınız ağrısa bebeğe zarar verir diye ilaç almaya çekinir, mideniz bulansa ne içeceğinizi bilemezsiniz. Peki ya mevsim geçişlerinde herkesi kırıp geçiren, bir öksürükle sizi de hasta edebilen gribe teslim olursanız?
Havalar bir soğuyor bir ısınıyor, böyle olunca ve güneş açınca kendimizi sokağa atıyor, hava kapatınca eve hapsoluyoruz. Fakat hastalıklar özellikle de üst solunum yolu enfeksiyonları açık ya da kapalı ortam dinlemiyor. Siz hasta olmasanız bile yanınızda biri öksürüyor, hapşırıyor ya da burnunu çekiyor. Böyle olunca üst solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanma oranında ciddi bir artış görülüyor. Özellikle mevsim geçişlerinde bu konuda dikkatli olmak gerekiyor. Hamilelik döneminde bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi büyük önem taşıyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Figen Temelli Akın, “Hamilelikte meydana gelen her türlü enfeksiyonda, enfeksiyonun yerine göre yaklaşımlar değişkenlik gösteriyor. Bu durumda, enfeksiyona zamanında müdahale edilmesi ve ilerlemesinin önüne geçilmesi önem taşıyor. Hamilelik döneminde bağışıklık sistemi oldukça hassas. Yaşanan üst solunum
yolu enfeksiyonları, bağışıklık sistemini zayıflatarak, dolaşım ve solunum yolunda normalde yaşanan sıkıntıların daha fazla hissedilmesine sebep oluyor. Bu nedenle hamilelerin çok yönlü önlem alması gerekiyor. Beslenme düzeni, hijyen koşulları, giyim, ilaç kullanımı ve egzersiz gibi konularda da titiz davranılması şart” diyor.
AYRIMI İYİ YAPMAK GEREKİYOR
Grip ve soğuk algınlığı, virüslerin neden olduğu hastalıklar. İki hastalık da sanılanın aksine farklılıklar gösteriyor. Soğuk algınlığında yüksek ateş görülmezken, gripte çok yüksek ateş ve araya giren ikincil bakteriyel enfeksiyonlar gözlemlenebiliyor. Soğuk algınlığında görülen belirtiler; burun akıntısı, hapşırma, boğazda yanma hissi ve öksürük oluyor. Gripte ise; genelde 39 derece ve üzeri ateş, baş, kas-eklem ağrısı, bitkinlik ve orta şiddette öksürük yaşanıyor.
ATEŞE DİKKAT!
• 38 derece ateşte, doktor kontrolünde ateş düşürücüler kullanılabilir.
• Alın, koltuk altı ve diz kapağı arkasına soğuk kompres uygulanmalı.
• Ilık duş alınmalı, ince giysiler giyilmeli.
• Anne adayında ateş şikayeti devam ediyorsa, mutlaka doktora başvurulmalı.
İLK AYLAR ÇOK ÖNEMLİ
Hamileliğin ilk üç ayında yüksek ateş bebeğe zarar verecek kadar tehlikeli olabiliyor. Doktor muayenesine kadar, hamilenin vücut ısısını ve bebek üzerinde oluşturacağı olumsuz etkiyi azaltmak için, annenin ateşi mutlaka düşürülmeli.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ ZAYIFLIYOR MU, GÜÇLENİYOR MU?
Hamilelik ve bağışıklık sistemi ilişkisi oldukça karmaşık bir konu. Bağışıklık sisteminin, gebelikte genellikle baskılandığına inanılıyor. Uzm. Dr. Figen Temelli Akın, “Enfeksiyondan korunma hücreleri denilen, savunma hücrelerinin seviyeleri değişiyor. Aslında bu durum, bebeğin anne karnında tutunması ve gebeliğin devamı için gerekli. Bazı araştırmalar, gebelikte bağışıklık sisteminin zayıfladığını ve daha sık enfeksiyon geçirildiğini gösteriyor. Bunun yanı sıra kimi araştırma; gebelerde bağışıklık sisteminde bir bozulma olmadığını ve gebelerin birçok enfeksiyon hastalığına yeterli yanıt gösterdiğini ortaya koydu. Yani pek çok farklı görüş var” diyor.
Önemli noktalardan biri de sağlıklı havalandırma şartları. İyi havalandırılmayan ortamlar, bulaşıcı hastalıkların daha kolay yayılmasına sebep oluyor. Bulaşıcı hastalıkların ve alerjilerin
çoğalmasına neden olan bu koşullar, değişen hava şartlarıyla birlikte birçok hastalığa sebep olabiliyor. Bu nedenle anne adaylarının vakit geçirdikleri mekanları özellikle de evlerini sıklıkla havalandırmaları öneriliyor. Ayrıca mümkün olduğu kadar hastalığı olan kişilerle yakın temasta bulunulmaması gerekiyor. Ellerin devamlı temiz tutulması ve sık sık yıkanması da şart. C vitamini ağırlıklı beslenmek ve bol sıvı tüketmek de önemli.
KIYAFETLER DE ÖNEMLİ
• Tek parça kalın kıyafetler giyilmemeli, rahatsızlık vermeyen yünlü, pamuklu, yumuşak ve havalanabilir giysiler tercih edilmeli ve aşırı terlemekten de kaçınılmalı.
• Anne adaylarının soğuk havalarda ısınmak için giydiği polyester, naylon ve sentetik giysiler de oldukça zararlı. Bu tip giysiler hava geçirme özelliği olmadığından terletiyor ve buna bağlı olarak, mantar enfeksiyonlarına neden olabiliyor.
• Kıyafetlerde koyu ve siyah renkler yerine canlı renkleri tercih etmek, stresten ve karamsarlıktan uzaklaşılmasına yardımcı oluyor ve anneye enerji veriyor.
• Şubat-mart aylarında, güneşten yeterince yararlanılmadığı için, her gün açık havada yapılacak yarım saatlik yürüyüş, gereken D vitamini için yeterli oluyor. Bu gezintilerde
de hava alan giysiler tercih edilmeli.
ODA HİJYENİ
Sağlıklı bir uyku için yatak odalarının hijyeni de çok önemli. Burun tıkanıklıkları ve öksürüklerin önüne geçebilmek için evlerin sık sık süpürülmesi, yastık ve yorganların hijyenik koşullarda olması, sıklıkla değiştirilmesi ve ortamın tozlardan arındırılması gerekiyor. Evcil hayvanlar ise yatak odalarından uzak tutulmalı. Mümkünse yatak odalarında halı kullanılmamalı. Evlerde kaloriferlerin kuruttuğu havayı, kaynayan bir çaydanlık ile nemlendirmek de faydalı olabiliyor. Nefes almakta zorlanılırsa 2-3 gün kadar burun spreyi kullanılması nefes almaya yardımcı olabiliyor. Bunlar kullanılmadan doktora danışılmalı... Ayrıca deniz suyu spreyleri de tercih edilebilir.
BİTKİSEL ÇAYLARLA DOĞAL YOLDAN KORUNUN
Üst solunum yolları enfeksiyonları genellikle viral denilen hastalık grubunda yer alıyor. Bu durumda yaşanan şikayetler için rahatlatıcı ilaçlar kullanılıyor. Ateş düşürücü ve burun
açıcı spreyler gibi şikayet giderici ilaçlar da kullanılabiliyor. Uzm. Dr. Figen Temelli Akın, “Hamilelerde grip ve soğuk algınlığına karşı antiviral ilaç alımı, ciddi sonuçların önlenmesine
yardımcı olabiliyor. Anne adayının antiviral ilaç almasının, kendisi ve bebek için zararı olduğunu düşündüren hiçbir çalışma bulunmuyor. Eğer bakteriyel bir enfeksiyon durumu var ise
antibiyotik kullanımı gerekebiliyor. Ihlamur, zencefil, tarçınlı çay, C vitamini, özellikle taze sıkılmış portakal suyunun rahatlatıcı etkisi olduğundan, tedavi uygulaması için bu içeceklerin de tüketilmesi gerekiyor” diyor.
Yazı: Nilgün Yıldız
Hamilelik döneminin belki de en zor yanı hastalıklara karşı savunmasız kalmak. Başınız ağrısa bebeğe zarar verir diye ilaç almaya çekinir, mideniz bulansa ne içeceğinizi bilemezsiniz. Peki ya mevsim geçişlerinde herkesi kırıp geçiren, bir öksürükle sizi de hasta edebilen gribe teslim olursanız?
Havalar bir soğuyor bir ısınıyor, böyle olunca ve güneş açınca kendimizi sokağa atıyor, hava kapatınca eve hapsoluyoruz. Fakat hastalıklar özellikle de üst solunum yolu enfeksiyonları açık ya da kapalı ortam dinlemiyor. Siz hasta olmasanız bile yanınızda biri öksürüyor, hapşırıyor ya da burnunu çekiyor. Böyle olunca üst solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanma oranında ciddi bir artış görülüyor. Özellikle mevsim geçişlerinde bu konuda dikkatli olmak gerekiyor. Hamilelik döneminde bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi büyük önem taşıyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Figen Temelli Akın, “Hamilelikte meydana gelen her türlü enfeksiyonda, enfeksiyonun yerine göre yaklaşımlar değişkenlik gösteriyor. Bu durumda, enfeksiyona zamanında müdahale edilmesi ve ilerlemesinin önüne geçilmesi önem taşıyor. Hamilelik döneminde bağışıklık sistemi oldukça hassas. Yaşanan üst solunum
yolu enfeksiyonları, bağışıklık sistemini zayıflatarak, dolaşım ve solunum yolunda normalde yaşanan sıkıntıların daha fazla hissedilmesine sebep oluyor. Bu nedenle hamilelerin çok yönlü önlem alması gerekiyor. Beslenme düzeni, hijyen koşulları, giyim, ilaç kullanımı ve egzersiz gibi konularda da titiz davranılması şart” diyor.
AYRIMI İYİ YAPMAK GEREKİYOR
Grip ve soğuk algınlığı, virüslerin neden olduğu hastalıklar. İki hastalık da sanılanın aksine farklılıklar gösteriyor. Soğuk algınlığında yüksek ateş görülmezken, gripte çok yüksek ateş ve araya giren ikincil bakteriyel enfeksiyonlar gözlemlenebiliyor. Soğuk algınlığında görülen belirtiler; burun akıntısı, hapşırma, boğazda yanma hissi ve öksürük oluyor. Gripte ise; genelde 39 derece ve üzeri ateş, baş, kas-eklem ağrısı, bitkinlik ve orta şiddette öksürük yaşanıyor.
ATEŞE DİKKAT!
• 38 derece ateşte, doktor kontrolünde ateş düşürücüler kullanılabilir.
• Alın, koltuk altı ve diz kapağı arkasına soğuk kompres uygulanmalı.
• Ilık duş alınmalı, ince giysiler giyilmeli.
• Anne adayında ateş şikayeti devam ediyorsa, mutlaka doktora başvurulmalı.
İLK AYLAR ÇOK ÖNEMLİ
Hamileliğin ilk üç ayında yüksek ateş bebeğe zarar verecek kadar tehlikeli olabiliyor. Doktor muayenesine kadar, hamilenin vücut ısısını ve bebek üzerinde oluşturacağı olumsuz etkiyi azaltmak için, annenin ateşi mutlaka düşürülmeli.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ ZAYIFLIYOR MU, GÜÇLENİYOR MU?
Hamilelik ve bağışıklık sistemi ilişkisi oldukça karmaşık bir konu. Bağışıklık sisteminin, gebelikte genellikle baskılandığına inanılıyor. Uzm. Dr. Figen Temelli Akın, “Enfeksiyondan korunma hücreleri denilen, savunma hücrelerinin seviyeleri değişiyor. Aslında bu durum, bebeğin anne karnında tutunması ve gebeliğin devamı için gerekli. Bazı araştırmalar, gebelikte bağışıklık sisteminin zayıfladığını ve daha sık enfeksiyon geçirildiğini gösteriyor. Bunun yanı sıra kimi araştırma; gebelerde bağışıklık sisteminde bir bozulma olmadığını ve gebelerin birçok enfeksiyon hastalığına yeterli yanıt gösterdiğini ortaya koydu. Yani pek çok farklı görüş var” diyor.