Şimdiki anneler bir başka

Şimdiki çocuklar evet bir başka; peki anneler aynı mı? Eskiden ‘giysin, üşümesin, yesin’ciydiler büyüklerimiz en fazla. Şimdilerdeyse, farklı tarzda anneler türedi. E, devir değişti tabii! Acaba siz hangi tipsiniz? Belki de hepsinden bir parça taşıyorsunuz...

Şimdiki anneler bir başka

Yazı: Elif Girgin/Bebeğimle Elele

Evet her anne ayrı bir dünya... Ve o dünyada ne varsa, o yansıyor çocuğa. Belki anlattıklarımızdan biraz azı belki biraz daha çoğu ama kesinlikle bu tipler varlar; aramızdalar. Biz sizin için en spesifik anne tiplerini yazdık. Bakalım çevrenize şöyle bir bakınca onları tanıyabilecek misiniz?

Çok bilmişler
Doktordan çok doktor, psikologdan çok psikologdurlar. Daha çocuk doğmadan anneliğin kitabını yazmışlardır. Kulaktan dolma bilgileri, kendi süzgeçlerinden geçirir; akıllarına yatana sonuna kadar inanır, sizi de inandırmaya çalışırlar. Adeta bir satışçı kafası vardır onlarda ve sizi ambale ederek ikna etmeye çalışırlar. Genelde de başarılı olurlar, ama ambale etme konusunda!

100 metre koşucular

Hep bir telaşları vardır. Çocuklarını da yarış atına çevirirler. Kendi yapamadıkları her şeyi çocukları yapabilsin isterler. Onu da yapsın bunu da yapsın derken, o kurs senin bu aktivite benim koşturup durur, çocukları da helak ederler. Sonuçta da her şeyden biraz biraz yapan ama hiçbir şeyi tam olarak yapamayan çocukları olur.

Yumuşaklar
Munis karakterlidirler. Çocuklarını koşulsuz sever, hiçbir şeyden şikayet etmezler. Uykusuzluk, açlık, yorgunluk onlara vız gelir. Sinirleri alınmıştır sanki, bir nevi sabır küpüdürler. Ağızlarından kötü bir söz duymak neredeyse imkansızdır.

İstatistikçiler
Seninki ne zaman yürüdü? Aaa bizimki yaşına girmeden yürüyordu! Ne zaman konuştu? Ay çok geç kalmış ayol, bizimki bir yaşında her şeyi söylüyordu! Ne zaman emekledi, ilk dişini ne zaman çıkardı, tuvalet eğitimini ne zaman tamamladı, anne sütünü ne zaman bıraktı? Soruları hiç bitmez. Her türlü istatistiki bilgi onlardadır ve sürekli sizin çocuğunuzla kendi çocuğunu kıyaslar dururlar. He deyip geçin, onunla yarışamazsınız!

Pimpirikliler
Takıntılıdırlar. Aman üşütmesin, aman terlemesin! Dondurma yemesin boğazı şişer. Çorapsız gezilmez, sakın haa! Dışarı çıkma rüzgar çarpar, koşma düşersin! Ateşi mi var, hasta mı oluyor? Neden konuşmadı, niye hala yürümedi! Her konuda evham yapacak bir şey bulur, her şeye pimpiriklenirler. Ama, onlar pimpiriklendikçe çocukları daha da çok hasta olur, sakınılan göze çöp batar misali…

XXL’lar
Pimpiriklilerin tam tersi olan XXL’ları aşırı genişliklerinden tanıyabilirsiniz. Dünya yansa umurlarında olmadığından çocukları konusunda da aynıdırlar. Çocukları düşmüş, kalkmış, ağlamış, bağırmış, etrafı rahatsız etmiş umursamazlar. Hatta hiçbir şey olmamış gibi çaylarını-kahvelerini içmeye devam edebilirler. Bazen onların bu umursamazlıkları etraftakileri çileden çıkarsa da onlar taviz vermezler. Evde, kafede, tatilde, okulda, hastanede her yerde rastlayabilirsiniz!

Kuralcılar
Onlar için disiplin her şeydir. Kurallar asla bozulmamalıdır! Çocuk her gece sekizde yatakta olmalı her sabah sekizde kalkmalıdır! Doktor ‘iki saatte bir emzir’ dediyse gerekirse saati kurar, o iki saati aksatmaz. Cuma akşamı balık yenecekse, o balık mutlaka cuma akşamı yenmelidir! Uzun yolda bile olsalar o mola verilir ve çocuğun yemek saati kaçırılmaz.

Buldumcuklar
Eskilerin tabiridir, çocuk sahibi olunca buldumcuk oldu denir. Hele de o çocuk uzun uğraşlar sonucunda dünyaya geldiyse, pamuklara sarılır, etrafında pervane olur, şımartmada sınır tanınmaz. Dünya bir yana, kendi çocuğu bir yana...

Paranoyaklar
Onların aklı hep kötüye çalışır. Her düşünceleri olumsuzluk barındırır. Pimpiriklilerin birkaç doz üstüdür. En iyi senaryo yazarlarına taş çıkaracak cinste bir kurgu yetenekleri vardır. Çocuklarının gözlerinin önünde olmadığı her saniyenin tehlikelerle dolu olduğunu düşünür, sürekli evham yaparlar.

Marjinaller
XXL’larla bir nevi akraba sayılırlar. Çocuk büyütmede farklı yöntemler denerler. Beş aylık bebeği rock konserine falan da götürebilirler! Mikrop almasın diye değil, alsın diye uğraşabilirler. Çocukları var diye hayatlarından ödün vermez, çocuğu kendi yaşam tarzlarına adapte ederler. Şaşırmayın!

Asabiler
Hep mi öyledirler yoksa çocuktan sonra uykusuzluk ve yorgunluktan mı öyle olmuşlardır bilinmez ama, bunun acısını çocuk da dahil herkesten, her fırsatta çıkarabilirler. Genel olarak gergin olurlar, her şeye sinirlenirler. Sanki hayat sadece onlara zordur. Sanki sadece onların çocuğu vardır ve ona bakmak dünyanın en zor işidir! Bu nedenle öfkelerinin haklı bir nedeni olduğunu ispat etmeye çalışıp dururlar. Sürekli bir azarlama halindedirler. Çocuk onlara bir numara büyük gelmiş gibidir. Bulaşmayın, siz de yanarsınız!