Direksiyonda anne var!

‘Anne Direksiyonda’ projesi direksiyon başındaki annelerin yaşadığı zorluklara dikkat çekmeyi ve duyarlılığı artırmayı hedefliyor. Siz de aracınıza ‘Dikkat, bebek var!’ uyarısı yapıştırmaktan fazlasını yapmaya ne dersiniz?

Direksiyonda anne var!

Anne sürücü bilinçli sürücüdür
“Anne sürücü acemi sürücü değildir. Tam aksine, araçta bebeğin dikkat dağıtan tüm hareketlerine rağmen dikkatini toplamayı başarabilen bilinçli sürücüdür. İşte bu yüzden anneler kendilerine güvenmeli” diyen Serdarlı, projenin iki de yan kolu olduğunu söylüyor. Bunlardan ilki, yeni annelere bebekle trafiğe çıktıklarında odaklanmalarını nasıl sağlayabileceklerini, ne çeşit oyuncaklar bulunduracaklarını, yiyecek-içecek olarak neler bulundurmaları gerektiğini anlatan broşürler hazırlamak. İkincisi ise ön koltukta çocuk oturtulmaması ve çocuk koltuğu kullanımının gerekliliğinin anlatılması.

#annedireksiyonda
Berna Kasapoğlu Serdarlı’nın hazırladığı www.ailemizle.tv’de Anne Direksiyonda Projesi kapsamında toplumu bilinçlendirmeye yönelik videolar yer alıyor. Serdarlı’nın ilk destekçileri blogger anne-babalar olmuş. Şu sıralar sosyal medya için hashtag projeleri hazırlanıyor. Siz de projeyi takip ederek #annedireksiyonda hashtag’i ile fotoğraflarınızı, videolarınızı paylaşabilir, en azından yakın çevrenizdekilere çocukla araç kullanmanın zorluklarından bahsederek katkıda bulunabilirsiniz.Güvenli&Huzurlu sürüş tavsiyeleri
• Bebeğiniz ağladığında onu kucağınıza alamayacağınızı bilerek yola çıkın. Tek yapabileceğiniz duymamak. (Tehlikeli bir durum varsa hemen sağa çekin.) Gideceğiniz yere vardığınızda onu kucağınıza alır, sıkıca sarılır, kendinizi affettirsiniz.
• Otomobilde onu oyalayacak, yumuşak ve balon gibi patlama riski olmayan oyuncaklar bulundurun. Oyuncakları zaman zaman değiştirin ki sıkılmasın.
• Yanınızda onun yaşına göre atıştırmalıklar ve içecek bulundurun. Eğer çok minikse yedek emziği, ulaşabileceğiniz yerde dursun.
• Yol boyu çalabileceğiniz bebek/çocuk şarkıları arşvinizi olsun.
• Araçta midesi bulanan bir çocuğunuz varsa doktorunuzla bu konuyu konuşun.
• Kavga edebilme çağına gelmiş birden fazla çocukla seyahat ediyorsanız her birine yanlarına farklı bir oyuncak almalarını söyleyin ki arabaya bindiklerinde herkes kendi seçimini kabul etsin.
• Oyalanacak hiçbir materyal yoksa uygun yaştaki çocuklarınızla kırmızı arabaları saymaca, bir kelimenin son harfi ile biten yeni kelime türetmece gibi oyunlar oynayabilirsiniz.

“Toplumumuzda anneye duyulan saygıdan yola çıkılarak, uzun vadede kadın sürücülere karşı bakışın da değişeceğini düşünüyorum” diyen Serdarlı, bu projeyle çocuğuyla birlikte otomobilin direksiyonuna geçen annenin araç içinde yaşadıklarını anlatabilmeyi, gösterebilmeyi ve diğer sürücülerin direksiyondaki annelere karşı trafikte daha saygılı olmalarını sağlamayı amaçlıyor.

Gerçek hikayeleri anlatalım
“Araçta bebeği/çocuğu ile seyahat eden bir annenin diğer sürücülerden çok daha hassas bir durumu var: Bir taraftan araçta dikkatini dağıtabilecek çok fazla faktör mevcut, diğer taraftan bütün bu faktörlere rağmen bebeğini riske atmayacağı için herkesten daha dikkatli araç kullanmalı” diyen Serdarlı, İstanbul trafi ğinde yaşadığı deneyimleri ve projenin doğuşunu ise şöyle anlatıyor: “Evimin önündeki ara caddede bir gün Ela ile arabadaydık. Bir sürücü beni sıkıştırdı ve biraz ileride kırmızı ışık yanınca yanıma gelip durdu. Camdan bana bağırmaya başladı, neden frene erken basmışım diye... Ben de yan koltuktaki biberonu alıp gösterdim. Hemen özür diledi. Hiçbir şey dememe gerek kalmadı, biberonu görünce neler olmuş olabileceğini tahmin etti. ABD ve Türkiye kıyaslaması yapınca ve bir tek biberonu görüp özür dileyen sürücüyle karşılaşınca elimi taşın altına sokmak, bir sosyal sorumluluk projesi hazırlamak fikri oluştu. Böylelikle ‘Anne Direksiyonda’ ortaya çıktı. Farklı markalarla iş birlikleri geliştirmek, her markanın yapısına uygun ve ‘Anne Direksiyonda’ ile örtüşecek projeler hazırlamak ve bu şekilde tüm Türkiye’ye yayılmasını sağlamak istiyorum. Bol bol videolar hazırlayacağım çünkü empatiyi sağlamak istiyorsak araç içinde yaşanan gerçek hikayeleri görselleştirmeliyiz. Nihai hedefi m ise bir kamu spotu hazırlamak.”

Yazı: Burçin Öztınaz

‘Anne olduktan sonra zorlaşan şeyler listesi’ hazırlamak istesek duraksamadan onlarca madde çıkartabiliriz! Listenin üst sıralarında yer alacaklardan biri yemek yemekse diğeri de kesinlikle otomobil kullanmak olur. Öyle ki en usta şoför annelerin bile bebeğiyle trafiğe ilk çıkma deneyiminde epeyce zorlandığını biliriz. Siz direksiyonun başındayken bebeğinizin ağlaması, emziğinin düşmesi, biberonu istemesi, en fenası da kusması! Peki otomobilinize yapıştırdığınız ‘Dikkat! Bebek var’, “Arabada prenses var’ çıkartmaları, sizce diğer şoförlerin duyarlı olmasını sağlıyor mu? Yoksa “Arabada bebek var, sakın çarpmayın” algısını yaratmaktan öteye gitmiyor mu?

New York’u aştım, İstanbul’da korktum
Bebekle hem yurt dışında hem Türkiye’de otomobil kullanmış ve aradaki farkı gözlemlemiş olan Vloggeranne Berna Kasapoğlu Serdarlı, “Oğlum bir yaşındayken ABD’deydim. Yabancı bir ülkede sürekli adres aramanız gerekiyor. Annelik deseniz o da ilk! Yine de New York’un karmaşık olduğu sanılan trafiğinde araba kullandım, eyaletler arası uzun yol yaptım. Hiç sıkıntı, stres yaşamadım. Aradan zaman geçti, İstanbul’a döndüm. Fark ettim ki nur topu gibi bir de İstanbul trafiği fobim olmuş. İkinci bebeğim Selin büyürken hiç trafikte araç kullanamadım. Ela doğduktan sonra üç çocukla toplu taşıma ve taksi beni zorlamaya başladı. Taksilerde bebekler için oto koltuğu yok, toplu taşıma deseniz üç çocukla çok zor. Fobiyi aşmanın tek yolu korktuğum şeyin üstüne gitmekti ve ben de öyle yaptım” diyor ve şimdilerde başlattığı ‘Anne Direksiyonda’ projesi ile işte tüm zorluklara dikkat çekmeyi, tüm sürücülerin direksiyondaki anneler konusunda farkındalığını artırmayı hedefliyor.