Dişlerine iyi bakın

Dişi hala niye çıkmadı, niye düşmedi? Hangi dişi kalıcı? Süt dişindeki çürükler tedavi gerektirir mi? Koruyucu kaplama yapmak şart mı? Ufaklıkların dişleri hakkında merak ettiğiniz her şey bu yazıda...

Dişlerine iyi bakın

Yazı: Ayşegül Uyanık Örnekal

Genel sağlık halinin kaliteli bir şekilde sürmesinde ağız ve diş sağlığı büyük önem taşıyor. Bunun temelleri de çocukluk yıllarında atılıyor. Çocukluk çağında erken başlanacak koruyucu tedaviler sağlıklı dişlerin sürmesini sağlayarak, ağız dokularının sağlığını koruyor. Bunun için de çocukları küçük yaşta diş hekimi ile tanıştırmak, böylece hem ağız ve diş sağlığını korumak hem de gelecek yıllarda gelişebilecek olan diş hekimi fobisini engellemek gerekiyor. Bebeklerin dördüncü ayından itibaren ebeveynlerin gündemine giren ve neredeyse ergenliğe dek devam eden diş sağlığı hakkında merak edilenleri Acıbadem Maslak Hastanesi Diş Kliniği Pedodonti Uzmanı Dt. Ferhat Ertuğral’dan öğrendik.

Çocuklarda ‘sürme’ diye tabir edilen diş gelişimi ne zaman başlıyor? Nasıl ilerliyor?

Bu süreç ilk olarak anne karnında başlıyor. Doğumdan sonra da ortalama 12 yaşa kadar devam ediyor. Bebeklerde süt dişleri genellikle altıncı ay itibarıyle sürmeye başlıyor. İlk olarak alt orta keser dişler, bunları da sırasıyla üst orta keser dişler, yan keser dişler, 1’inci süt azı dişleri, köpek dişleri ve son olarak da 2’nci süt azı dişleri takip ediyor.

Diş çıkarma sırasında diş etlerinde ve ağızda ne gibi belirtiler görülüyor?

Doğumdan üç yaşa kadar geçen süre, çocuk gelişimindeki en etkili dönem. Bebeklikten çocukluğa geçilen bu dönemde; beslenme, uyku, konuşma, yürüme gibi pek çok alışkanlık kazanılıyor. Özellikle beslenme alışkanlıkları açısından süt dişlerinin varlığı ve gelişimi büyük önem taşıyor. Ancak süt dişlerinin sürme dönemi bebek ve ebeveynler için sıkıntı yaratabiliyor. Diş sürmesi, dişin çene kemiği içinde geliştiği bölgeden, ağız boşluğunda fonksiyon göreceği pozisyona dikey yönde hareketi olarak tanımlanıyor. Diş sürmesi sırasında ağızda birtakım değişiklikler başlıyor. Dişlerin süreceği ‘alveol kreti’ adı verilen bölgede genişleme, diş etinde kızarıklık, şişlik ve kaşınma en sık rastlanan belirtiler arasında yer alıyor. Ayrıca bu dönemde sebepsiz ateş yükselmesi, tükürük artışı, ağızdan salya akışı, fazla salyanın yutulmasının midede yarattığı rahatsızlığa bağlı olarak huzursuzluk ve uyku düzeninde aksamalar görülebiliyor. Bazen diş sürmesi sırasında diş etinde şişlik ve morarma görülebiliyor. Ebeveynleri endişelendiren bu görüntünün sebebi, aslında tamamen zararsız olan ve zaman içerisinde dişin sürmesiyle kendiliğinden yok olan ‘erüpsiyon (sürme) kisti’. Bu gibi durumlarda ailelerin bir çocuk diş hekimine danışması önem taşıyor.

Gecikirse endişelenmeyin

Çocukların bazen geç, bazen de erken dönemde diş çıkarmasının sebebi nedir?

Süt dişlerinin sürme zamanları bebekten bebeğe değişkenlik gösterebiliyor. Bunun sebepleri arasında cinsiyet farklılığı, fiziksel gelişim, bazı kronik hastalıklar ve sendromlar ile konjenital diş eksiklikleri sayılabiliyor. İlk süt dişinin sürme zamanı altı aylık olarak bilinse de 3-4 aylıkken başlayan erken diş sürmesi ve 12-14 aya kadar görülebilen sürme gecikmeleri genellikle normal kabul ediliyor. Hatta bazen dişlerin sürme sırasında bile farklılıklarla karşılaşılabiliyor. 

Bazı aileler bunu bir sorun olarak görüyor. Hangi şartlarda endişe edilmesi ve bir uzmana danışılması gerekiyor?

Eğer bebek 18 aylık olmuş ve halen hiçbir dişi sürmemişse bir uzmana danışılmasında fayda var. Ebeveynleri sürme zamanları hakkında bilgilendirmek ve olası bir problemin çözümlerinden bahsetmek onları rahatlatacaktır. Çünkü diş sürme dönemi oldukça uzun bir süreç. Doğru zamanda, doğru tedaviyi belirleyebilmek için ailelerin bilinçlendirilmesi gerekiyor. İlk dişle birlikte bakıma başlayın

Ağız ve diş bakımına başlanması için ideal zaman nedir?

İlk süt dişinin sürmesiyle birlikte ağız ve diş bakımına başlamak gerekiyor. Bebekler uyku esnasında anne sütü veya mama ile beslendikleri için dişlerin temizlenmesi oldukça zor oluyor. Bu dönemde anneler parmak, fırça ya da bir gazlı bez yardımıyla dişleri silebilir. Bebekler için marketlerde ve eczanelerde pek çok farklı markaya ait diş fırçası bulunuyor. Uygun bir diş fırçası ve diş macunu ile dişlerin günde iki kez ebeveyn tarafından mutlaka fırçalanması gerekiyor. Küçük çocuklar kendi başlarına etkili bir ağız hijyeni sağlayamadığı için ebeveynlerin en az altı yaşına kadar çocuklarına diş fırçalama konusunda yardımcı olması önem taşıyor.

Ürün seçiminde nelere dikkat etmek gerekiyor?

Ürün seçimini çocuğun yaşına göre yapmak gerekiyor. 0-3 yaş bebeklerde tükürme alışkanlığı henüz gelişmediği için içerisinde fluorid bulunmayan, yutulabilir bir diş macunu kullanılması önem taşıyor. Çocuk tükürebilmeye başladıktan sonra fluorid içeren bir çocuk diş macunu ile fırçalama devam edilebiliyor. Diş fırçası seçiminde ise en önemli nokta, fırçanın ağız içinde hareket kolaylığı sağlayabilecek boyutta olması. Tercihen de yumuşak kıllara sahip ve diş etlerini tahriş etmeyecek bir ürün olması gerekiyor.

İlk diş kontrolü hangi yaşta yapılmalı?

İlk süt dişinin sürmesiyle birlikte periyodik diş hekimi kontrollerine başlanması ve bebeğin ağız hijyeninin sağlanması gerekiyor. Bu yaşlarda hekim kontrolünün amacı daha ziyade ebeveynleri bilgilendirmek ve diş sürme döneminde görülebilecek problemleri tespit etmek oluyor.

Olası bir çürük halinde süt dişlerinin tedavi edilmesi gerekir mi?

Süt dişleri bebeklerin büyüme gelişiminde çok önemli rol oynuyor. Süt dişlerinde oluşan çürüklerin ihmal edilmemesi gerekiyor. Çünkü süt dişleri çiğneme ve konuşma fonksiyonlarını doğrudan etkiliyor. Büyümek için beslenmek gerekiyor ve beslenme de ağızda başlıyor. Dolayısıyla sağlıklı süt dişleri çocuğun beslenmesinde doğrudan rol oynuyor. Bir süt dişi tedavi edilmediği takdirde oluşan boşluklara sıkışan gıdalar ciddi ağrıya sebep oluyor ve çürüğün ilerleyerek dişin sinirlerini içeren canlı dokusuna ulaşması sonucunda, kök ucunda iltihabi reaksiyonlar meydana geliyor. Bu iltihap nedeniyle, bazen çürük dişin etrafındaki diş etinde bazen de ağız dışından bile belirgin şekilde görülen şişlikler oluşuyor. Vücut için de risk teşkil eden bu tür enfeksiyonların tedavisi çocuk için ağrılı ve sıkıntılı bir süreç oluyor. Başlangıç aşamasındaki bir çürüğe müdahale, çocuklar için çok daha kolay tolere edilebiliyor. Süt dişlerinin bir diğer önemi de daimi dişler için rehber olmaları. Daimi dişler, süt dişinin kökünü takiben, doğru zamanda ağız içinde yerini alıyor. Çürük sebebiyle aşırı yıpranan dişlerin erken kaybı sonucunda, daimi dişlerde sürme gecikmeleri ya da sürecek yer bulamayıp gömük kalma ihtimalleriyle karşılaşılabiliyor.

Süt dişlerinin kalıcı dişlerle yer değişimi ne zaman başlıyor?

Ortalama altı yaşından itibaren süt dişleri düşmeye ve yerini daimi dişlere bırakmaya başlıyor. Bu dönemde en çok dikkat edilmesi gereken konu, daimi dişlenmenin tamamlanmasının yaklaşık 12 yaşına kadar sürmesidir. Altı yaş civarında önce süt keser dişler düşmeye başlıyor. Süt azı ve köpek dişlerinin daimi dişlerle değişiminin tamamlanması ise 12 yaşına kadar süreceğinden, bu dişlerin düşme zamanı gelinceye kadar sağlıklı bir şekilde ağızda tutulması gerekiyor.

Çocuklarda ağız ve diş sağlığını korumak için neler yapılabilir?

Öncelikle beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi gerekiyor. Çürük oluşumuna doğrudan zemin hazırlayan şekerli gıdaların tüketimini minimuma indirmek ebeveynler tarafından alınması gereken önlemlerin başında geliyor. Yeterli ağız hijyeni sağlamak için, çocuğa günde en az iki kez etkin diş fırçalama alışkanlığı kazandırılması önem taşıyor. Dişlerin çürüğe karşı direncini artırmak için de diş hekimleri tarafından fluorid ve fissür örtücü gibi koruyucu tedavi uygulamalarının yapılması da fayda sağlıyor. Rutin diş hekimi kontrolleri sırasında çocuklara rahatsızlık vermeden, kolayca uygulanacak olan bu işlemlerle onların yetişkin yaşlarda büyük ölçüde çürüksüz ve sağlıklı dişlere sahip olmasını sağlamak mümkün oluyor.

Dişlerine iyi bakın - Resim : 1

Biberon çürüğü nedir?

Halk arasında biberon çürüğü olarak bilinen ‘erken çocukluk çağı çürükleri’ (EÇÇÇ), üç yaş altı çocuklarda görülebilecek problemlerin başında geliyor. Uyku esnasında emzirme ve biberonla beslenme sonrası, karyojenik (çürük yapıcı) etkisi bulunan süt ve mama artıkları diş üzerinde birikerek plak tabakası oluşturuyor. Bu plak tabakası temizlenmediği takdirde dişlerin düz yüzeylerinde beyaz lekeler şeklinde çürük oluşumu başlıyor ve önlem alınmazsa hızlı bir şekilde ilerleyerek, dişte ciddi madde kayıplarıyla sonuçlanıyor. EÇÇÇ’nin tedavisi, 0-3 yaş grubu çocuklarda uyum zor olacağından oldukça sıkıntılı oluyor. Tedaviler çoğunlukla genel anestezi veya sedasyon yöntemleriyle desteklenerek yapılabiliyor.

Flor uygulaması nedir? Her çocuk için gerekli mi?

Bu koruyucu bir tedavi uygulaması ve her yaş grubunda yapılabiliyor. Burada kriter hastanın böyle bir tedaviye ihtiyacı olup olmadığının doğru olarak tespit edilmesi. Fluorid dişin yapısına katılarak diş minesinin yapısını güçlendiriyor ve ağız içerisinde oluşan asidik ortama karşı diş minesinin daha güçlü olmasını sağlıyor. Yediğimiz yemek sonrası ağızda kalan yiyecek artıklarının bakteriler tarafından sentezlenmesiyle ortaya çıkan asit dişlerin çürümesine yol açıyor. Fluorid uygulandığı zaman dişlerin yapısı bu asitlere daha dirençli hale geliyor. Vücuda tablet veya damla şeklinde sistemik fluorid alınmasından ziyade, diş hekimleri tarafından diş minesine doğrudan fluorid uygulamak, çürük oluşumunu engellemede daha etkili oluyor. Fluorid uygulamasının yılda iki kere vernik veya jel formu kullanılarak yapılması yeterli geliyor.

Altı yaş dişlerine iyi bakın

Daimi dişlenme dönemine geçiş altı yaş civarında alt keser dişlerin değişmesi ve 1’inci büyük azı dişlerinin sürmesiyle başlıyor. Altı yaş dişleri olarak da adlandırılan 1’inci büyük azı dişleri kalıcı dişler olmakla birlikte, herhangi bir süt dişi düşmeden ağız içerisinde genellikle de ağrısız olarak sürülüyor. Bu sebeple de ebeveynler genellikle bu dişlerin de süt dişi olduğu yanılgısına düşüyor. Bu dişler, mineralizasyon ve olgunlaşma dönemi tamamlanıncaya kadar, beslenme sonrası oluşan asit ataklarına karşı savunmasız kalıyor. Özellikle fonksiyonel kapanışa geçinceye kadar çiğneme düzleminin altında kaldıklarından, etkin şekilde fırçalanamıyor. Buna bağlı olarak da gıda artıklarının diş üzerinde birikmesi sonucu çok kısa sürede çürüyebiliyor. Bu tür çürüklerin oluşumunu engellemek ve ağız hijyeninin devamlılığını sağlamak için yeni sürmüş altı yaş dişlerine ‘fissür örtücü’ adı verilen koruyucu tedavilerin uygulanması öneriliyor.

Diş hekimi muayenesi, korku filmine dönmesin!

Pek çok çocuk, diş hekimine yapılacak ziyareti stresli olarak algılıyor. Dt. Ertuğral bu nedenle ilk muayenede yapılması gereken iki temel uygulama olduğunu belirtiyor; çocuk için güvenli çevre yaratmak, çocuğu korkulu bir uyaranla kontrollü bir şekilde yüzleştirmek. Çocuk ailesiyle geldiği zaman hem çocuk hem de aileyle iyi ve saygılı bir iletişim sağlamak gerekiyor. Özellikle küçük çocuklarda, ayrılma endişesi stres düzeyini artıracağından ebeveynlerin odadan ayrılmaması gerekiyor. Çocukların endişelerinin başında diş hekiminin kendisine aniden çok acı vereceği korkusu geliyor. Bu nedenle hekim ile çocuk arasında ilk olarak güven ilişkisi oluşturmak oldukça önemli.

Aylara göre diş gelişimi

• 6-12 ay arası süt keser dişleri
• 12-18 ay arası 1’inci süt azı dişleri
• 18-24 ay arası süt köpek dişleri
• 24-30 ay arası 2’nci süt azı dişleri

Sonuç olarak çocuklar ortalama 2.5-3 yaşına geldiğinde ağız içinde sekiz keser diş, dört köpek dişi ve sekiz azı dişi olacak şekilde toplamda 20 adet süt dişine sahip oluyor.

Dişli bebek olur mu?

Bazen doğum sırasında bebeklerin ağzında sürmüş dişler görülüyor. Yeni doğmuş bebeğin ağzında görülen dişler ‘natal diş’ olarak adlandırılıyor. Dt. Ferhan Ertuğral, doğumdan sonra 30 gün içinde süren dişlere ise ‘neonatal diş’ denildiğini belirterek, “Natal ve neonatal dişlerin çoğunluğu normal süt diş dizisine ait erken sürülmüş alt orta keser dişler oluyor. Bazen de fazla diş olarak görülebiliyor. Bu tür dişler de kökler henüz gelişmemiş, hafifçe diş etine yapışık oluyor. Eğer natal ve neonatal dişlerde aşırı sallanma ve buna bağlı olarak yutma riski yoksa, anne memesine zarar vermiyorsa ve bebeğin dilini rahatsız etmiyorsa, bu dişlerin erken sürmüş süt dişleri olma ihtimaline karşı ağızda tutarak takip edilmesi gerekiyor. Aksi durumda bebeğin kanama pıhtılaşma faktörleri oluştuktan sonra natal ve neonatal dişlerin çekilmesi gerekiyor” diyor.

Dişler nasıl fırçalanmalı?

• Fırçalama diş ve diş etlerine masaj yapacak şekilde, dairesel hareketlerle yapılmalı,
• Özellikle arka bölgede azı dişlerinin temizlenmesi ile ilgili sıkıntı olabileceği vurgulanmalı,
• Diş fırçalama süresi mümkün olduğunca uzun tutulmalı, ideal olarak 1,5-2 dakika sürmeli,
• Günümüzde elektrikli diş fırçalarının motive edici etkiye sahip olduğu ve çocuklar için uygun başlıklı fırçalar kullanılabileceği unutulmamalı.