Doğumsal anomilerde erken tanı
Yenidoğanlarda görülebilen doğumsal hastalıklar; ilerleyen dönemlerde ciddi sağlık problemlerine, çocuğun büyüyüp gelişememesine ya da hayati riske yol açabiliyor. Cerrahi yöntemlerle tedavi edilebilen bu anomalilerle ilgili olarak ebeveynin bilinçli olması büyük önem taşıyor.
Her anne-baba, bebeğini sağlıklı kucağına almak ister
Ancak bazı durumlarda
yenidoğanlarda saptanan doğumsal anomaliler önemli bir endişe kaynağı
olabiliyor. Günümüzün gelişmiş cerrahi seçenekleri sayesinde ise bu tür rahatsızlıklar başarıyla tedavi
edilebiliyor. Yenidoğanların cerrahi gerektiren hastalıklarında erken ve
doğru teşhisin büyük önem kazandığını ifade eden Memorial Ataşehir
Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Feryal Gün Soysal, yapılacak
operasyonların konusunda uzman doktorlar tarafından, donanımlı merkezlerde
gerçekleştirilmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Anne karnında teşhis edilebiliyor
Gelişen teknoloji, anomalilerin erken
dönemde tespit edilmesini mümkün kılıyor. Gebeliğin 18-23. haftaları
arasında yapılan ve anne karnındaki bebeğin organlarının görüntülendiği
ayrıntılı ultrasonografi de bu noktada önem kazanıyor. Anomalilerin
birçoğuna ultrasonografi ile tanı konulabileceğini belirten Prof. Dr.
Soysal, doğum sonrası oluşabilecek komplikasyonlara karşı da tedbirli
olunması gerektiğine dikkat çekerek, “Doğum sonrası ani gelişen solunum
sıkıntısı, morarma, safralı kusma, karın şişliği, kaka yapamama gibi
belirtilerden herhangi biri varsa mutlaka bir doktora başvurulması gerekiyor”
diyor.
Ameliyatın çocuk cerrahi tarafından yapılması gerekiyor
Çocuklara, özellikle de yenidoğanlara
uygulanacak ameliyatların, bu konuda uzman çocuk cerrahları tarafından
yapılması önem taşıyor. “Yenidoğan cerrahisinde ameliyathane hazırlığından
bebeğin taburcu olana kadar geçireceği döneme dek yoğun ve özellikli
bakım önem taşıyor” diyen Prof. Dr. Soysal, şöyle devam ediyor: “Cerrahi
öncesi ve sonrası bakıma dikkat edilmesi gerekiyor. Bebeklerin, yenidoğan
hemşiresi ve yenidoğan uzmanının bulunduğu bir hastanede alanında uzman
cerrahlar tarafından ameliyat edilmesi, olası komplikasyon riskini en aza
indiriyor.”
Hangi hastalıklar cerrahi gerektiriyor?
Bağırsak atrezisi: İnce bağırsaklarda
tıkanıklıkla seyreden bu durum, doğuştan gelen bağırsak tıkanıklıkların en
sık rastlanan nedeni olarak belirtiliyor. Beslenmeyi tolere edemeyen bu
bebeklerde karın şişliği, kaka yapamama ve safralı kusma tabloları
gelişiyor. Erken ve doğru teşhis, tedavide büyük önem taşıyor. Acil
ameliyat gerektiriyor.
Özofagus atrezisi: Bu rahatsızlıkta,
ağızdan mideye kadar uzanan yemek borusunun yani özofagusun bir kısmı
oluşmuyor. Bebek, doğduktan sonra tükürüğünü yutamıyor ve beslenemiyor.
Tanı konulmazsa ciddi solunum sıkıntısı hatta yaşam kaybına varan sonuçlara
rastlanabiliyor.
Omfalosel ve gastroşizis: Normalde
karnın üzerini örten deri ve fasya denilen tabaka gelişmediğinden bebeğin
bağırsakları ve bazı diğer organları karın duvarının dışında görülüyor.
Genellikle bebek doğmadan önce teşhis ediliyor.
Konjenital Diyafragma Hernisi: Diyaframın olmamasına bağlı olarak bağırsaklar göğüs kafesinde
yer alıyor ve akciğerler yetersiz gelişiyor. Bu rahatsızlıkta, normalde
akciğerler ile karın organlarını ayıran diyafragma denilen zar gelişmiyor. Bu
bebeklerde karın içi organlar akciğerlere doğru fıtıklaşıyor. Hayati risk
olan bu tabloda acil ameliyat gerekiyor.
Anal atrezi: Bebeklerde popo deliğinin
kapalı olmasını ifade eden bu rahatsızlıkta, anomalinin tipine göre acil
cerrahi girişim önem taşıyor.
*Memory dergisinden alınmıştır.