Uyku düzeni için öneriler
Bir türlü uyumuyor, geceleri ağlayarak uyanıyor... Bir sorunu var ama ne? Nedeni her şey olabilir, siz dahil! O uyumadıkça, size de uyku yok; öyleyse bir an önce çaresine bakmalısınız!
Çocuğunuz yemek yemediğinde boğazınız düğümleniyor, ona bir şey olduğunda sizin canınız yanıyor. Peki ya uyumadığında? Bir yandan onun için üzülüyorsunuz, diğer yandan sizin de uykularınız bölünüyor. Sabahları yorgun ve uykusuz bir şekilde güne uyanıyor, verimsiz bir iş günü yaşıyorsunuz. Peki, çocuğunuzun nesi var? Neden geceleri uyuyamıyor ya da sık sık uyanıyor? Aslında bunun tek bir nedeni yok. Çünkü çocuklarda uyku sorunları, çocuğun yaşına, fiziksel sağlığına, ev ortamına ve ebeveynle ilişkilere göre değişiklik gösteriyor.
Peki çocuğunuz bu tür bir problem yaşadığında neler yapabileceğinizi biliyor musunuz? Uzmanlardan bu konuda işinize yarayabilecek taktikler aldık.
Bir uyku ritüeli belirleyin
Çocuğunuzu uyuması gereken saatte yatırmak ve uyumasını beklemek boş bir hayal! Biz nasıl hemen yatar yatmaz uyuyamıyorsak, onların da uykuya hazırlanması gerekiyor. Mesela uyku saati yaklaştığında ona ılık bir banyo yaptırın, daha sonra da pijamalarını giydirin. Yatağına yatırdıktan sonra, ona masal anlatabilir, hikaye okuyabilir veya şarkı söyleyebilirsiniz. Sonra ışıkları söndürerek iyi geceler dileyin.
Onunla konuşmaya çalışın
Dikkat edilmesi gereken, bebek veya çocuk bu sıkıntıyı her gece yaşıyor ve buna bağlı gün içerisinde huzursuzluk ve kaygı yaşıyor mu? Öyleyse, anne babalar öncelikle buna müdahale etmeli. Sonra çocukla konuşmaya ve sıkıntısının ne olduğunu anlamaya çalışmalısınız. Bu da işe yaramıyorsa profesyonel yardım almayı deneyebilirsiniz.
Odasında sakinleştirin
4 yaş civarı çocuklarda gece korkuları denen uyku bozukluğu çok sık görülebiliyor. Buna göre çocuk, uyuduktan birkaç saat sonra, çığlık atarak, terli ve soluk soluğa uyanıyor. Bu tür bir durumla karşılaştığınızda ebeveyn olarak, çocuğu kendi odasında ve yatağında sakinleştirmeye çalışabilirsiniz. Kendi yatağında bunu başaramıyorsanız, yatağınıza alıp onu sakinleştirebilirsiniz. Ancak uyuduktan sonra onu kendi yatağına götürmeniz şartıyla...
Her uyandığında odasına girmeyin
Çok sık yapılan yanlışlardan biri de, anne babaların, çocukları gece kendi yataklarına alması. Özellikle gece kabusu gören ve sık uyanan çocuklar, ebeveynlerinin odasında uyumak isteyebiliyorlar. Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Fatma Ela Tahmaz, anne babaları bu konuda uyarıyor:
“Bu duruma izin vermemeli ve ona hemen yan odada olduğunuzu söyleyerek güven vermelisiniz.” Ayrıca çocuk her uyandığında anne, hemen odaya girmemeli. Eğer uykuya dalması gereken bir zaman dilimini aştıysa ve hala ağlıyorsa, çocuğunuzu odasında sakinleştirin. Uykuya daldıktan sonra da kendi odanıza dönün. Odasında olmasanız bile, o sizin yakınında olduğunuzu hissedecektir.
Huzurlu bir ortam sağlayın
Uyku sorununun türüne ve çocuğun yaşına göre değişmekle birlikte, ailelerin yapabileceği en önemli şey, çocuğa sağlıklı ve huzurlu bir uyuma ortamı sağlamak. Ev ortamınızın sessiz ve sakin olması ve odasının loş bir ışıkla aydınlatılması, onun daha kaliteli ve huzurlu bir uyku çekmesini sağlıyor.
Odasını erken ayırın
Emziren anneler, gece rahat emzirebilmek için kimi zaman bebeklerini kendi yatağına alabiliyorlar. Ancak uzmanlar, kesinlikle aynı yatakta uyumayı önermiyorlar. Bebeğinizi sık emziriyorsanız, emme aralıkları açılana kadar, siz yatağınızda o beşiğinde kalabilir. Ancak 4-6 ay sonra emzirme sıklığı azalacağından odasını ayırabilir ve onu kendi odasında emzirebilirsiniz. Minik bebeğinizin en geç 1 yaşına kadar ayrı bir odası olması gerektiğini unutmayın.
Tıbbi bir rahatsızlığı olabilir
Prematürite, gelişimsel problemler ve gece beslenmeleri gibi faktörlerin uyku sorunlarına yol açabilen nedenlerden sadece bazıları olduğunu belirten Dr. Fatma Ela Tahmaz, diğer nedenleri şöyle sıralıyor:
“Bunun yanında reflü, kulak enfeksiyonu, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu ve diş çıkarma gibi nedenler, çocuklarda uyku sorunlarına neden olabilir. Dolayısıyla mutlaka bir çocuk hekimi tarafından değerlendirilmeli, tıbbi nedenler ortadan kaldırıldıktan sonra asıl nedenler araştırılmalı.”