Akran zorbalığı
Her şey yolundayken çocuğunuz birdenbire içine kapandı. Artık okula gitmek istemiyor! Sorun akran zorbalığına maruz kalması olabilir mi?
Yazı: Elif Girgin
Sözlükte ‘zorba’ kelimesinin karşılığı; ‘gücüne güvenerek hükmü altında bulunanlara söz hakkı ve davranış özgürlüğü tanımayan kimse; müstebit, mütegallibe, despot, diktatör’ olarak geçiyor. İçinde bu kadar olumsuz duyguyu barındıran kelimenin sözlük anlamı bile bu kadar ağırken, bunu yaşayan bir çocuk bu ağırlığı nasıl taşıyabilir ki?
Çoğunlukla fark edilmeyen ya da yeterince önemsenmeyen akran zorbalığı, her yaş grubu çocukta görülebilen, okul çağının en önemli ve tehlikeli sorunlarından biri. Bu durumun nedenlerini, çocukta ne gibi psikolojik yaralar açabileceğini ve bu sorunla başa çıkma yollarını Uzman Klinik Psikolog Zehra Erol anlattı.
BİR ÇEŞİT GÜÇ GÖSTERİSİ
Okul çağındaki çocuklar arasında güç göstermeye yönelik agresif davranışlara ‘akran zorbalığı’ (bullying) deniyor. Çocuğun akranlarını güç kullanarak korkutması, baskı ile onları kullanması gibi durumlar söz konusu olabiliyor. “Burada güçten bahsederken sadece somut algılanan fiziksel güçten bahsetmiyoruz. Kişinin popülerliğinin getirdiği gücü veya zorbalık gösterdiği kişi ile ilgili elde ettiği bilgiyi kullanarak karşı tarafı korkutarak yıldırması, sindirmesi, suistimal etmesi, bıktırması, istediğini yaptırmak için zorlamasından da bahsediyoruz” diyen Uzman Klinik Psikolog Zehra Erol, bu davranışların amacının güç dengesini bozarak karşı tarafı kontrol edebilmeye yönelik olduğunu; akran zorbalığının zaman içinde tekrarlanabildiğini söylüyor.
ZORBALIĞIN DA ÇEŞİTLERİ VAR
Akran zorbalığı farklı davranışlar içerebiliyor ve fiziksel, sözlü, cinsel veya sosyal çeşitleri olabiliyor…Sözlü zorbalık: Oldukça sık karşılaşılan bir davranış şekli olan sözlü zorbalık; fiziksel özelliklerle alay etme, lakap takma (koca kafalı, dört göz, cüce, ezik vb.), hakaret etme, tehdit etme şeklinde görülüyor.
Fiziksel zorbalık: Vurmak, dövmek, ısırmak, tükürmek, tekme atmak, tırmalamak gibi fiziksel temas içeren davranışların yanında uygun olmayan el kol hareketlerini de içeriyor. Birinin eşyasını alıp kaçmak veya eşyasını kırarak korkutmak da fiziksel zorbalığın göstergeleri.
Cinsel zorbalık: Kişiyi utandıracak uygunsuz cinsel yorumlar yapmak, cinsel çağrışımlı sözler söylemek, kıyafetleri açmaya ya da çıkarmaya çalışmak, sarkıntılık yapmak şeklinde ortaya çıkabiliyor. ‘Kız Ahmet’, ‘kız gibi ağlama’ şeklinde söylemler söz konusu olabiliyor.
Sosyal zorbalık: Çocuğun popülaritesini de kullanarak çevresindekilere belirlediği kişiyle arkadaş olmamasını söylemesi, çocuğun rahatsız olacağı bir söylenti yayarak sosyal ortamlardan uzaklaşmasına neden olmak, başkaları arasında utandıracak davranışta bulunmak bu tür zorbalığa giriyor.
HER YAŞ GRUBUNDA GÖRÜLÜYOR
Çocuk okula başladığı zamandan itibaren bu tür davranışlarla karşılaşabiliyor. Yaş ilerledikçe sosyal zorbalık daha çok görülüyor. Yaşanan olayın bir kerelik olup olmadığı duruma bağlı olsa da, bunun zorbalık olup olmadığına çocuğun genel davranışları değerlendirilerek karar vermek gerekiyor. Ancak birden fazla görülen ve ister kasıtlı ister kasıtsız olsun, tekrarlayan durumlarda mutlaka ailenin, okulun bilgilendirilmesi ve psikolojik destek alınması önemli. Psk. Zehra Erol, “Çağımızda internet ve telefon da zorbalık yapmak için bir araç haline gelmiş durumda. Telefon veya internet üzerinden aşağılama, hakaret etme, rahatsız edici şekilde ısrarla arama tarzı davranışlar çok sık görülüyor. Ülkemizde konuyla ilgili çalışmalar yapılsa da henüz yeterli düzeyde değil. Fiziksel zorbalığa karşı duyarlılık daha fazla olsa da ne yazık ki sosyal ve sözel zorbalığa karşı hassasiyet istenilen düzeyde değil” diyor.
ZORBALIK YAPAN ZAYIF HİSSEDENDİR
Psk. Zehra Erol, akran zorbalığının nedenlerini şöyle açıklıyor: “Zorbalık, kişinin başka birini yetersiz, güçsüz, zayıf hissettirerek aslında kendisini güçlü hissetmesi durumu. Bunun nedenlerden biri de kendi yaşamlarında kendilerini zayıf, güçsüz görmelerinin yarattığı aşırı rahatsızlık. Kısaca stresli durumlara karşı gösterilen bir tepki. Duygusal desteklerin yetersizliği, otoriter ebeveyn tutumları, aile içi şiddet, ailede yetersiz iletişim, anne-baba arasındaki sorunlar, boşanma, ailede alkol veya madde kullanımına bağlı sorunların yarattığı huzursuz, mutsuz ortamın yarattığı gerginliğin sürekliliği gibi nedenler çocuğun kendini güçsüz ve yetersiz hissetmesine neden olabiliyor. Bu da akranları arasında kendi gücünü ortaya koyabileceği alanlarda, davranışsal sorunların açığa çıkmasına neden olabiliyor. Kısacası; bu çocuklar hayatlarında kontrollerinin yetersiz olduğu bir alandaki mutsuzluklarını ve huzursuzluklarını, yaşamlarında başka bir alanı gerçekçi olamayacak şekilde kontrol ederek telafi etme çabasına giriyorlar. Çocukların bu tip davranışlarının arkasındaki diğer bir neden de fark edilme isteği. Akademik başarısızlık, yeteri kadar ilgi görememenin yarattığı sorunlar da çocukta dikkat çekici olumsuz davranışların gelişmesine neden olabiliyor.”
YA O DA MAĞDURSA?
Zorbalık yapan ya da bu tip davranışlara eğilim gösteren çocukların çoğunlukla kendilerinin de böylesi davranışlara maruz kalmış olabileceğinin altını çizen Psk. Erol, “Çocuk için yaşamın başlangıcı ailedir. Bu nedenle anne ve baba çocuk için her zaman en önemli modeldir. Aile içinde şiddetin varlığı ve devamlılığı, zorbalıkta oldukça güçlü ve önemli bir nedendir. Ayrıca çocuğun okulda gösterdiği davranışların popülerliğini arttırması veya ilgi görmesi de davranışlarının şiddetinin artmasına neden olur. Çocuklar abartılı özgüvenli ancak uyumsuz davranışları zaman zaman kasıtsız da olsa onaylayabilirler” diyor.
ZORBALIK GÖRENE ETKİLERİ NEDİR?
Zorbalığa uğrayan çocuklar sosyal yaşamda ve okulda problemlerle karşılaştıkları gibi gelecekteki yaşamlarında da önemli ruhsal rahatsızlıklar yaşayabiliyorlar. Erol, akran zorbalığına maruz kalan çocuklarda görülebilecek sorunları şöyle sıralıyor;
• Okula gitmek istememe, sosyal ortamlardan uzak durma, akranları ile iletişimin azalması, harçlık kaybetme, akademik başarıda azalma
• Özgüvenin azalması, yeni ortamlara, sosyal ortamlara girmede çekingenlik
• Sosyal izolasyon, sosyal yaşantıları yorumlamada sorunlar
• Yeteri kadar tepki verememeye bağlı gelişen düşük öz saygı
• Depresyon ve kaygı
• Uyku bozuklukları, yatak ıslatma, psikosomatik ağrılar
• Alkol veya madde kullanımı
• Aşırı durumlarda intihar eğilimi (Çocukta aşırı derecede mutsuzluk, kaygıda artış, uyku ve yeme problemleri, dikkat güçlüğü görülüyorsa mutlaka uzman desteği alınması gerekiyor.)
• Küçük, büyük veya orta şiddette travma. Yeterli destek alınmaması gelecekte farklı psikolojik problemlere zemin hazırlayabiliyor. Yine gelecekte özgüven sorunları ve ilişkilerde problemler görülebiliyor.
Zorbalıkla nasıl başa çıkılır?
• Kabullenme: Öncelikle yaşanan durumun çocuk ve aile tarafından kabullenilmesi gerekiyor. Çocuğun durumla başa çıkabilmesinde ailesi, okul ve sosyal desteğin rolü önemli. Çocuk utanç ve korku nedeniyle bunu paylaşmak istemese de öğretmeni, ailesi veya okul danışmanıyla mutlaka durumu paylaşması sağlanmalı.
• Kendini suçlamama: Çocuğun kendini suçlamasına izin verilmemeli. Sorunun kendi
yetersizliğinden kaynaklanmadığı; zorbalık gösteren kişide olduğu çocuğa açıklanmalı.
• Sosyal olarak izole olmamak: Mümkün oldukça sosyal yaşam devam ettirilmeli. Çocuğun ilgi alanlarının ve değerlerinin benzer olduğu akranlarıyla bir arada olması sağlanmalı.
• Uzman yardımı: Yaşanan durumla ilgili bir uzmanla görüşülmeli.
• Uzak durmak: Zorbalık gösteren kişiden uzak durulmalı.
• Geri bildirim: Söz konusu durum sona erene kadar çocuk, okul ve aile birbirine karşılıklı geri bildirimde bulunmalı.
Zorbalığa maruz kaldığını nasıl anlarsınız?
Eğer çocuğunuzda;
• Okula gitmek istememe,
• Sosyal ilişkilerden uzaklaşma, sosyal izolasyon,
• Uyku problemleri, kab uslar,
• Kaygıda artış, mutsuzluk, yalnızlık hisleri,
• Akademik başarıda azalma,
• Dikkatini odaklamada zorluk,
• İnsanlarla ilgili olumsuz düşüncelerde artma. İnsanlara şüpheyle yaklaşma,
• Harçlık kaybetme
gibi belirtiler gözlemliyorsanız, akran zorbalığına uğradığından şüphelenebilirsiniz.