Çok değil sağlıklı yesin!

Şişman çocuk her zaman için sağlıklı çocuk demek değildir. Dünyada artan obezite hastalığından çocuğunuzu uzak tutmak için ailece sağlıklı bir yaşamı seçmelisiniz.

Çok değil sağlıklı yesin!

Yazı: Sinem Gürleyük

Hareketsiz yaşam, bilgisayara bağlı çocuklar, gidilecek bir parkın olmaması, zamansızlık, hazır gıdalar ve daha pek çok etken sayesinde artık çocuklar obeziteye çok daha yakın. Özellikle bilinçsizce tüketilen gıdalar çocuklar için büyük risk oluşturuyor. Tüm dünyada artan obezite hastalığından çocuğunuzu uzak tutmak istiyorsanız ailece sağlıklı bir yaşamı seçmek zorundasınız. Hem fi ziksel hem de psikolojik olarak sorunlara yol açan obeziteyle tüm dünya savaş veriyor. Türkiye’de okul kantinlerine sınırlamalar getirilirken, Amerika’da şefl er ve doktorlar el ele veriyor. Ancak Sağlık Bakanlığı, obeziteyle mücadele dernekleri ne kadar önlem almaya, halkı bilinçlendirmeye çalışsa da, çocuğunuz için ilk adımları sizin atmanız gerekiyor. Öncelikle de şunu kabul etmelisiniz; şişman çocuk sağlıklı çocuk demek değildir! Liv Hospital Pediyatrik Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Olcay Evliyaoğlu; hızlı yemek yeme alışkanlığı, bol abur cubur tüketmek, hareketsizlik, bilgisayar ve televizyon başında uzun zaman geçirmenin erken yaşta obeziteye davetiye çıkardığını söylüyor. Prof. Dr. Evliyaoğlu son yıllarda obezite sıklığındaki artışın sadece genetik faktörlerle açıklanamayacağını, obeziteyi genetik ve çevresel etmenlerin birlikte oluşturabileceğini belirtiyor.

HAREKET ETMEK ŞART
Bilgisayarlar, akıllı cihazlar, oyun konsolları, televizyon… Çocukları hareket etmemeye teşvik edecek ne çok şey var değil mi? Halbuki onları teknoloji dünyasından uzaklaştırabilecek de çok fazla seçenek var. Hareketli yaşam tarzı obezite ile mücadelede büyük önem taşıyor. Prof. Dr. Olcay Evliyaoğlu, özellikle bilgisayar oyunlarının yaygınlaşmasıyla birlikte çocuklarda hareketsizliğe bağlı şişmanlığın arttığını söylüyor: “Ebeveynler çocuklarının televizyon ve bilgisayar karşısında geçirdiği süreyi mutlaka denetlemeli ve kısıtlamalı. Hareket imkanı sağlayacak düzenlemelerin yapılması da yine anne-babaya düşüyor. Uygun koşullar varsa bahçede arkadaşları ile oyun oynamasına izin verebilir, herhangi bir spora yönlendirebilir, yürüyüş yapmasına teşvik edebilirsiniz. Özellikle ailece düzenli olarak yapılan açık hava yürüyüşleri en kolay spor şekli. Hareketin düzenli olması da çok önemli. Düzenli egzersiz metabolik hızı arttırarak istirahat sırasında da enerji harcanmasına yardımcı olur. Bu yüzden ailelere tavsiyem çocuklarını mutlaka hareketli bir yaşama ve spora teşvik etmeleri.”

HAZIR GIDALARDAN UZAK DURUN
Peki ne yapacaksınız? İşe hazır gıdaları hayatınızdan çıkartarak başlayabilirsiniz. Hayatın hızlı akışına ayak uydurmak için hepimiz bazı şeylerden fedakarlık yapıyoruz. Maalesef ayaküstü ve hızlıca yemek yemek, eve hazır gıdalar almak gibi kötü alışkanlıklarımız var. Düzensiz ve dengesiz bir beslenme programı hayatınızda olduğu sürece çocuğunuzun sağlıklı beslenmesi ve sağlıklı beslenme alışkanlığını geliştirmesi mümkün olamaz. Çocuğunuzun sağlıklı beslenmesi için ilk kural öğün atlamaması. Yoğurt, ekmek gibi evde hazırlayabileceğiniz basit yiyecekleri de hazır almak yerine makineleriyle pratik bir şekilde sofranıza taşıyabilirsiniz. Uzmanların bu noktada bir uyarısı daha var; bazı anneler çocukları ne kadar yemek yerse yesin, asla sınır koymuyor. Bebeklikte süt ve mamayla başlıyor bu durum. Çocuklarının kilolu olmalarına da bir sağlık ölçütü olarak bakılıyor. Ancak fazla ağırlıkta olmak bir sağlık belirtisi değil. Tam tersine sağlıksız bir durum olabilir. Bu nedenle çocuklarınızı beslerken dengeli olmaya ve aşırıya kaçmamaya özen göstermelisiniz. Eğer çocuğunuzun gereğinden fazla ve dengesiz beslendiğini görürseniz de buna müdahale etmelisiniz. Prof. Dr. Olcay Evliyaoğlu çocukluk dönemindeki obezite tedavisinde ideal yaklaşımın kilo alımını düzenlerken, büyüme ve gelişmeyi sürdürmeye yetecek beslenmenin de sağlanması olduğunu söylüyor. Büyümenin hızlı olduğu küçük çocukluk dönemlerinde besin kısıtlamasına gidilemeyeceği için abur cubur besinler yerine, besin değeri yüksek kalorisi düşük yiyeceklerin tercih edilmesini tavsiye ediyor. Çocuğunuza bazı besinleri yasaklamak, zararlı olan ve kilo aldıran yiyeceklere olan ilgiyi artırabileceği için, aşırı kısıtlama yerine,ağlıklı besin alternatifl erine yönlendirmelisiniz

TEDAVİ ŞART
Obezitenin ortaya çıkarabileceği pek çok sorun var. Eğer çocuğunuzu obeziteden korumak için şimdiden önlem almazsanız ileride pek çok problemle karşılaşabilirsiniz. Obez çocuklarda yapılan çalışmalar normalin üzerinde tansiyon ve kalp hastalığına rastlandığını gösteriyor; obez çocuklarda ve ergenlerde tip 2 şeker hastalığının daha fazla olduğunu kanıtlıyor. Fazla kilolar kemik ve eklemlerde baskı yaratarak çocukların anormal gelişim özellikleri göstermelerine neden olabiliyor. Cilt kızarıklıkları, kasıklarda ve koltuk altlarında renk değişimlerine sebep olabiliyor. Fazla kilo tıpkı biz yetişkinlerde olduğu gibi onlarda da psikolojik rahatsızlıklara sebep olabiliyor. Düşük benlik saygısı, olumsuz benlik imajı, depresyon, içe kapanma ve sosyal ortamlardan uzaklaşma yaşayabilecekleri psikolojik rahatsızlıklardan bazıları. Bütün bu nedenlerden dolayı şişmanlık oluşumunu engellemek bütün ebeveynlerin ve sağlık çalışanlarının en önemli görevlerinden biri. Eğer siz de boy-kilo standartlarına göre kilolu bir çocuğunuz varsa mutlaka bir uzmana başvurun.

OBEZ Mİ KİLOLU MU?
Çocuklarda şişmanlık bir diğer adıyla obezite, vücuttaki yağ dokusu oranının artışına işaret ediyor ve vücut ağırlığının boya göre fazla olması anlamına geliyor. Vücut ağırlığını, boyun karesine bölerek elde edilen ‘vücut kitle indeksine’ göre obezite tanısı konuyor. Çocuklarda yaşlara göre belirlenmiş olan vücut kitle indeksi eğrileri değerleri doğrultusunda, çocuğunuz olması gereken kilonun yüzde 95 üzerindeyse obezite hastası, yüzde 85’in üzerindeyse fazla ağırlıkta olarak kabul ediliyor.

KONTROLE BEBEKLİK DÖNEMİNDEN BAŞLAYIN
Bebeklik döneminde zorla yemek yedirmek obeziteye yol açmıyor. Ancak bebeklik dönemindeki beslenme hataları ve aşırı beslenme ileride obeziteye neden olabiliyor. Sizin onun için uygun gördüğünüz yiyecek miktarının bebeğiniz için her zaman doğru ölçü olmayabileceğini unutmayın. Zorla beslenen bir bebeğin ileride yemek yemekle ilgili ciddi problemleri olabiliyor. Bebeğinizin öğünlerini ağırlık artışını dikkate alarak belirlemelisiniz. Ayrıca bebeğinizi ilk altı ay sadece anne sütüyle beslemeniz, iki yaşına kadar anne sütü vermeye devam etmeniz de sağlıklı bir ömür geçirmesinde büyük rol oynuyor. Prof. Dr. Olcay Evliyaoğlu anne sütü alan çocukların obeziteye yakalanma risklerinin hazır mama ile beslenenlere göre daha az olduğunu söylüyor.

BUNLARA DİKKAT...
• Çocuğunuzun kilo problemleri varsa diyete sokmayın. Hazır gıdalardan uzaklaşarak evde sağlıklı yiyecekler yedirin.
• Ne içtiğini dikkatle izleyin! Fazla miktarda gazoz, kola, soğuk çay gibi içecekler tüketiyorsa, onu ayrana ve suya teşvik edin. Meyve suyu isterse günde bir bardak evde hazırlanmış meyve suyu içirin.
• Daha çok sebze ve yoğurt yemeye, daha fazla bakliyat tüketmeye teşvik edin.
• Yağ, un ve şekerden zengin besinleri evinize sokmayın. Bu üçlüden hazırladığınız yiyeceklere de bir ölçü getirin.
• Eve hazır yemek siparişi vermeyin. Pizzanızı da hamburgerinizi de kendiniz hazırlayın.
• Yemek porsiyonlarını küçültün, daha az ama daha kaliteli besinler tüketin.
• Ayaküstü yemek yemesine izin vermeyin. Mutlaka masaya oturtun ve mümkünse hep birlikte yemek yiyin. Masada yemek yemek daha yavaş yemek yemesine yardımcı olacaktır.
• Tabağındaki yemeği bitirmesi için ısrar etmeyin.
• Besinleri ceza ya da ödül olarak kullanmayın.
• Okulda, yuvada ne yiyip, içtiğini takip edin. Akşam yiyeceği öğünleri okulda yiyip içtiklerine göre belirleyin.
• Kurabiye yerine meyve, tuzlu ve yağlı cipsler yerine sağlıklı kuruyemişler yemesi konusunda onu teşvik edin.
• Uyku saatlerini mutlaka düzenleyin ve her gün aynı saatte yatıp, kalkması için gayret gösterin.
• Her gün en az bir saat spor, yürüyüş gibi hareketli bir aktivite yaptığına emin olun.
• Çocuğunuza sağlıklı ve düzenli bir yaşam konusunda örnek olmayı unutmayın.

DENGELİ BİR BESLENME ALIŞKANLIĞI OLUŞTURMAK İÇİN;
• Sebze, meyve, yoğurt, süt, et ve tahıl ürünlerini dengeli bir şekilde verin.
• Sofraya mümkün olduğunca bütün aile birlikte oturun.
• Ara öğünleri atlamayın.
• Çocukların sevdiği yemekleri dikkate alın.
• Sevmediği bir sebzeyi zorla yedirmek yerine, onun seveceği bir şekilde hazırlayın ya da başka bir sebze yedirin.
• En sevdiği yemek tabağı içinde sebzenin de olmasına dikkat edin.
• Besinleri posalı bir şekilde sunun.
• Meyve suyu yerine meyvenin kendisini yedirin. Mümkünse soymadan kabuğu ile birlikte verin. 
• Hareket etmesini sağlayın!