Hadi çocuklar mutfağa...
İyi bir okul, güzel hobiler, müzik ve drama kursları, hafta sonu atölye çalışmaları... Hepsi tamam ama atladığımız çok önemli bir konu daha var: İyi bir beslenme eğitimi; hem de aile boyu...
Yazı: Burçin Öztınaz
Günlük hayatın içinde çocukların fiziksel ve zihinsel performanslarını en yüksek seviyeye çıkartabilmek için onlara beslenme konusunda doğru besinlerle destek olmak gerekiyor. Beyin ve kemik gelişiminin en fazla olduğu yıllarda çocuklar; zihinsel ve fiziksel olarak desteklenmeli, sağlıklı beslenme konusunda bilinçlenmeli. Sağlıklı Beslenme Uzmanı Taylan Kümeli ve ortağı Engin Şenel’in katkılarıyla hayata geçen “Kids in the Kitchen” ile 5-11 yaş grubu çocuklar, mutfağa giriyor, sağlıklı beslenme tutum ve davranışlarını öğreniyor.
Taylan Kümeli ile çocuklara doğru beslenmeyi öğretmenin yollarını konuştuk.
Anne ve babaların beslenme konusundaki tutumları çocukları nasıl etkiliyor?
Her konuda olduğu gibi beslenme konusunda da çocuklara sözle öğretilmek istenilen tutum ve davranışların, ebeveynlerin davranışlarıyla desteklenmesi gerekiyor. Hatta ebeveynlerin davranışlarının, sözlerine istinaden daha fazla öğretici olduğu da bir gerçek. Ebeveynlerin beslenme konusunda olumsuz (sağlıksız) davranış sergilemesi ve kendisini düzeltmeden çocuğunda bir düzelme beklemesi, sonu hüsranla bitecek bir hayal gibi. Örneğin deniz mahsulü yemeyen bir annenin çocuğundan balık yemesini beklemesi, sürekli tatlı tüketen bir annenin çocuğundan daha az şeker tüketmesini istemesi veya akşam yemeğine gelmeyen bir babanın çocuğundan düzenli olarak akşam yemeği yemesini beklemesi gibi... Anne ve babalar çocuklarından doğru beslenme davranışı bekliyorsa, kendilerinin mutlaka doğru rol model olmaları gerekiyor. Aksi takdirde çocukların sağlıklı beslenmeye geçişi hem daha zor olur hem de daha uzun sürer.
Obeziteden korunma ve sağlıklı beslenme konusunda ailelere önerileriniz neler?
Şu an çocuklar için en yakın ve en büyük risk fazla kilo ve obezite. Maalesef bütün dünyada ciddi oranda artan bu risk, çocukları gerçek anlamda tehdit ediyor. Artan reklamlar ve sağlıksız yiyecekler, yine artan ‘ekran zamanı’ ile birleştiğinde patlamaya hazır bir bombaya dönüşüyor. Bu sebeple sağlıklı beslenme alışkanlığının yanında ailelere birey ve/veya aile olarak mutlaka spor yapmaları öneriliyor.
Diğer önemli konu ise bilimsellik. Maalesef özellikle beslenme konusunda ortada dolaşan birçok yanlış tavsiye ve yönlendirme var. Ebeveynler mutlaka aldıkları tavsiyelerin kaynağını araştırmalılar. Biz, seminerlerimizde ailelere, birçok konunun gerçek doğrularını bilimsel açıklamalarıyla birlikte sunuyoruz. Çok önemli olduğu için yine tekrarlamak ihtiyacı duyuyorum; her konuda olduğu gibi sağlıklı ve dengeli beslenme konusunda ve porsiyon kontrolünde mutlaka disiplinli bir şekilde çocuklarınıza rol model olun.
Bugün sağlıklı kiloda olan çocuğunuzun mevcut durumu, yarın fazla kilolu veya şişman olmayacağını garanti etmez. Bu yüzden çocukların erken yaşta doğru beslenme alışkanlığı edinmesi ilerleyen yıllardaki olası riskleri azaltmak açısından önemlidir. Ayrıca, fazla kilolu veya şişman ebeveynlerin çocuklarının ilerleyen dönemlerde fazla kilolu veya şişman olma olasılığının, diğerlerine göre yüzde 35 daha fazla olduğunu hatırlatmak isterim.
Çocuklara aşırı şeker tüketiminin zararını anlayacağı biçimde nasıl anlatabiliriz?
Bugün çocukların en büyük problemlerinden biri aşırı şeker tüketimi. Hatta bazı ebeveynler ve aile büyükleri, isteyerek veya istemeyerek çocuklarının tüketimini destekliyorlar; çocukları sevindirmek için veya ödül olarak şekerli ürünler alıyorlar. Tabii ki bunların zararlarının çocuklara anlatılması şart ve bunu günlük yaşamın içinden örneklerle yapmak en doğrusu.
Örneğin çocuklara, “Bu şekerli besinleri yersen dişlerin çürür!” derken yedikleri şekerin dişlere yapışıp dişleri nasıl çürüttüğü ve onları nasıl kaybedecekleri anlatılmalı. “Daha çok hastalanırsın” derken vücudu koruyan savaşçıların gücünün şekerle kaybolacağı anlatılmalı. “Göbeğin daha büyük olur” derken şekerli besinler tüketildikçe, karın bölgesindeki yağların artabileceği oyunlarla anlatılmalı.
Yemek seçme davranışı konusundaki çözüm önerileriniz neler?
Çocukların yemek konusunda seçici davranması sıkça rastlanan bir sorun. Onların tercih etmedikleri besinleri dönüştürmek en doğru olanı. Örneğin ıspanağı yemiyor ve yumurtayı seviyorsa ıspanaklı yumurta önerilebilir. Çorbayı seviyor, sebze yemiyorsa sebze çorbası içine kırmızı mercimek koyularak pişirilir ve kırmızı mercimek çorbası gibi yedirilir. Vazgeçmek yerine sevdiği yiyeceklere tercih etmediği yiyecekleri ekleyerek yol alınabilir.
Çocuklarda sıvı tüketimi ne kadar olmalı? En önemlisi de çocukları asitli içeceklerden nasıl uzak tutabiliriz?
Su günde 1.5-2 litre kadar tüketmeli. Gazlı içecekler satın alınmazsa, çocukların yanında tüketilmezse ve bunlar yerine ayran, kefir gibi sağlıklı içecekler çocuklara önerilirse bu alışkanlık rahatlıkla kazandırılır. Ayrıca gazlı içeceklerin içindeki şekerin ne kadar çok olduğunu küp seker örneğiyle anlatılarak çocukların bilgisi pekiştirilebilir.
Beslenme eğitimi için 5-6 yaş ideal dönem
Kids in the Kitchen adlı bir projeniz var... Proje ne zaman, nasıl başladı? Engin Şenel: Kids in the Kitchen, Nisan 2017’de Londra’da hayata geçti. Bu projenin en büyük amacı, 5-11 yaş grubu çocuklarının sağlıklı beslenme konusundaki tutum ve davranışlarını değiştirmek. Londra’dan altı ay sonra, Kasım 2017’de İstanbul’da da faaliyete geçerek genç yaştaki konuklarını ağırlamaya başladı.
Projenin içeriğinde neler var?
Engin Şenel: Bu proje ne bir beslenme davranış eğitimi ne bir yemek yapma kursu ne de bir zayıflama programı. Bu eğitim, Taylan Kümeli’nin 30 yıllık akademik ve klinik deneyimlerinin güzel bir yansıması.
Taylan Kümeli: Eğitim bizzat çocuklara veriliyor. 10 saatin sonunda çocuklarımızı, hayatlarının geri kalan kısmında nasıl sağlıklı besleneceklerini bilen, fiziksel ve zihinsel olarak zinde, sağlıklı beslenmenin avantajlarını gün ve gün yaşayan bireyler olarak topluma kazandırıyor. Hepimiz çocuklarımızı, kendisine uygun en iyi okula yollamak için çırpınıyoruz. Bunun yanında hobileri olsun, spor yapsınlar, sanatsal yönleri de olsun diye internette derin araştırmalar içindeyken bir yandan da sağdan soldan duyduğumuz tavsiyeleri soruşturmaya ve filtrelemeye çalışıyoruz. En az bunlar kadar önemli olan bir konu da çocuklara hayat boyu sağlık, fiziksel ve zihinsel zindelik, yüksek benlik duygusu, kendine güven, başarı ve pozitif bakış açısı verecek olan sağlıklı beslenme eğitimi.
Projede sağlıklı beslenme alışkanlık ve davranışlarının geliştirilmesi nasıl bir içerikle sağlanıyor? Eğitimler kimler tarafından veriliyor?
Engin Şenel: Eğitim, tecrübeli ve profesyonel eğitmenler tarafından Taylan Kümeli denetiminde yapılıyor. Azami 10-12 kişilik küçük gruplar şeklinde ağırlanan çocuklar beş ayrı gün ve her gün ikişer saat olmak üzere toplam 10 saatlik eğitime katılıyor, sağlıklı beslenmeyi eğlenerek ve deneyimleyerek öğreniyorlar. Eğitimler interaktif ve eğlenceli olacak şekilde tasarlandı. Drama ve oyunlarla, taze besinlerle beş duyuya hitap ederek daha da verimli hale getirilen eğitimlerin sonucunda çocuklarda davranış değişiklikleri hemen ortaya çıkmaya başlıyor.
Sağlıklı beslenmeyi bu yaşta öğrenmek mümkün mü?
Taylan Kümeli: Matematiğin öğretilmeye başlandığı, kişisel sağlık ve güvenliğin anlatıldığı, birden fazla dil konuşulmasının beklendiği bu yaş grubu, ki buna 5-6 yaş da dahil, sağlıklı beslenme eğitimi için önerilen ideal yaş grubu. Ve tecrübeyle görülen o ki çocuklar, bu yaşta beslenme davranışlarını sağlıklıya kaydırmayı çok rahat başarıyorlar.
Projede ailelere yönelik seminerler de var. Bu seminerlerde ailelere hangi konularda bilgilendirme yapılıyor?
Taylan Kümeli: Ebeveynlerin sağlıksız ve dengesiz beslenmeye devam etmesi, eğitime katılan çocukların öğrendiklerinin kısa bir süre içinde yok olmasına yol açacaktır. Bu sebeple, Kids in the Kitchen eğitiminin bir parçası olarak ebeveynler için hazırlanmış olan seminere, eşlerin birlikte katılmasını öneriyoruz.
Engin Şenel: Hedefimiz, genel olarak beslenme konusunda ailelerin farkındalıklarını arttırmak, çocuk beslenmesi konusunda onları bilgilendirmek ve bazı yanlış bilinenlerin gerçek doğrularını paylaşmak, çocukları bekleyen riskler konusuna dikkat çekmek... Ayrıca aileleri seanslarımız konusunda da bilgilendiriyoruz. Amacımız seans sonrası çocuklar eve döndüklerinde ailelerin uygun ortamı yaratmalarını sağlamak ve çocukların eğitimden aldıkları verimi arttırmak.