Hastalıklarla mücadale dönemi

Havaların yavaş yavaş soğumasıyla birlikte “Oh ne güzel biraz serinledik” desek de hastalıklar için aynı şeyi söyleyemiyoruz. Çünkü bu dönemin hastalıkları en çok çocukları seviyor. Durum böyle olunca da minikler biraz aksırıyor, biraz tıksırıyor. Fakat bazen de bu basit belirtilerin fazlasını yaşıyor.

Hastalıklarla mücadale dönemi

Yazı: Nilgün Yıldız

Yağmurlar yağmaya başlarken bizlerin de soğuktan içi titremeye başladı. Etrafta hapşıran, öksüren kişileri gördükçe son bahar kendini iyiden iyiye hissettiriyor ve endişelerimiz artıyor. Çünkü çocukları korumak büyüklerin kendini korumasından daha zor. Havaların soğuduğu sonbahar ve özellikle de kış aylarında üşütme ile birlikte en çok görülen hastalıklar arasında ilk sırayı üst solunum yolu enfeksiyonları en çok da grip alıyor. KBB, Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Suat Turgut grip hakkında bilgi verdi.

Gribal enfeksiyon

Grip veya gribal enfeksiyon , burun ve geniz iltihabı olan nezleyle başlıyor. Bu hastalık yaşadığımız ortamda bulunan, keşfedilmiş 200’ü aşkın virüs tarafından oluşuyor. Bulaşma çoğunlukla tensel temas ve damlacık yoluyla, özellikle de el temasıyla oluyor. Hasta kişilerden veya virüs bulaşmış eşya ve nesnelerden elle alınan mikroplar, ağız ve burundan vücuda giriyor.
Prof. Dr. Suat Turgut, “Ağız veya burun yoluyla vücuda giren virüsler, öncelikle genize yerleşerek çoğalıyor. Bu dönemde, genizde yanma ve boğazda rahatsızlık (farenjit) oluyor. Ardından, burunda tıkanıklık ve sulu akıntı görülüyor. Akıntı giderek koyulaşıyor, günler içinde sarı-yeşil hal alıyor ve bir hafta içinde düzeliyor. Nezle denilen bu durum, vücut direnci iyi olan çocuklar tarafından çabuk atlatılıyor. Genellikle ateş olmuyor. Burun tıkanıklığı, hapşırık, gözlerde sulanma dışında problemlere çok sık rastlanmıyor. Burunda oluşan sarı-yeşil akıntı, virüslere bağlı normal bir durum olarak kabul ediliyor. Bu dönemde istirahat edilmesi, burun akıntılarının temizlenmesi, vücut sürekli burun akıntısı ile su kaybettiği için sıvı alımının artırılması ve sağlıklı beslenmeyle herhangi bir ilaca gerek duymadan hastalık iyileşiyor” diyor.

Hijyen çok önemli
Vücut direnci düşerse, virüsler genizden aşağıya inerek kana karışabiliyor. Böylece hastalık, burun bölgesinden tüm vücuda yayılıyor. Bu şikayetlere halsizlik, düşük ateş, adalelerde yaygın ağrı gibi tüm vücudu etkileyen semptomlar ekleniyor. Yani grip veya gribal enfeksiyonla karşı karşıya kalınmış oluyor. Vücut halsiz düşüyor, çocuk yataktan kalkmak istemiyor. Bu nedenle bu hastalığa paçavra hastalığı da deniyor. Bu hastalığın tedavisinde, dinlenmek en iyi ilaç oluyor. Bunun yanında destekleyici ilaç tedavileri hastalığın kolay atlatılmasını sağlıyor. Hastalığı başkalarına bulaştırmamak için, burun temizliğinde kağıt mendil ve su kullanmak, el yıkamayı artırmak çok önemli. Kişilerle ve ev halkıyla el temasından sakınmak gerekiyor.
Gribal enfeksiyon özellikle sonbahar ve kış aylarında çok fazla görülüyor ve özellikle okul, toplu taşıma araçları ve hastane gibi toplu yaşam alanlarında hızla yayılıyor. Damlacık bulaşmış eşyalarla veya kişilerle olan tensel temas hastalığın daha hızlı yayılmasına neden olabiliyor. Yapılan klinik çalışmalar, sadece el yıkamanın enfeksiyon hastalıklarını yüzde 60-70 oranında önlediğini gösteriyor. Bu nedenle, çocuklara el yıkamanın önemi anlatılarak, evde ve okulda el yıkamalarını teşvik ederek bu hastalıklardan kolayca korunmaları sağlanabilir. Ayrıca bu tedbirlerin yanında, sağlıklı beslenme ve düzenli uykuyla vücudun dinlendirilmesi de faydalı olacaktır.

Uzun süren grip ve nezleye dikkat!
Prof. Dr. Suat Turgut, “Grip ve nezlenin uzun sürmesi ile enfeksiyon ajanları burun çevresinde, göz altında ve kaş üstünde bulunan sinüs boşluklarına yayılarak, çocuklarda sinüzit adı verilen hastalığa yol açabiliyor. Sinüzit belirtileri iltihaplanan sinüse bağlı olarak, yüzde kaş üstünde veya burun kökünde baş ağrısı, burun tıkanıklığı, genizde akıntı, ağız kokusu ve öksürük olarak kendini gösteriyor. Bunlardan en az ikisi varsa sinüzit teşhisi konulabiliyor. Hastalık bu dönemde tedavi edilmezse kronik bir hal alabiliyor. Bu belirtilerden biri ortaya çıkınca, KBB hekimine başvurup ilaç tedavisine başlanması gerekiyor” diyor.

Sarılık ve suçiçeği  
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. İsmail Gönen, okul ve kreşlerde çocukların yakın temasta olmasının hastalıkları kolayca yaydığını belirtiyor. Okullarda sık rastlanan bulaşıcı hastalıkların başında hepatit ve parazit enfeksiyonları geldiğini söyleyen İsmail Gönen “Bu hastalıkların bazıları aşı ile önlenebilen hastalıklardır. Bazılarından korunmak için ise hijyen şartlarına dikkat edilmesi gerekiyor” diyor.
Çocuklarda görülen hepatit, özellikle dışkı ile bulaşmış yiyeceklerle ağız yoluyla geçen A tipi sarılık oluyor. Sarılıktan korunmanın yollarının başında gıda ve el temizliği gelirken, aşı da önem taşıyor. Sağlık Bakanlığı tarafından bu yıl aşı takvimine alınan hepatit A aşısının, aşısı eksik olan okul çocuklarına mutlaka altı ay arayla iki doz şeklinde yapılması gerekiyor. Okul çocuklarında görülen döküntülü hastalıklardan biri olan suçiçeği ise bulaşıcılığı en yüksek viral enfeksiyon olarak kabul ediliyor. Ancak doğru zamanda yapılan aşılama ile hastalığa karşı maksimum korunma sağlamak mümkün olabiliyor.

El temizliği çok önemli
Gribal enfeksiyonlar sadece solunum ve hava yoluyla değil, elle de bulaşabiliyor. Bu yüzden el temizliğine dikkat etmek şart. Çocuklarda, tuvalet ve el temizliğine yeterince dikkat edilmediği durumlarda bağırsak parazitleri de görülebiliyor. Bağırsak solucanı olan çocuklarda burun kaşıntısı, ağızdan yastığa su akması, makatta kaşıntı, zaman zaman karın ağrısı, kilo alamama gibi belirtiler görülebiliyor. Koruyucu önlemlerin başında tuvaletten sonra sabunla el yıkanması, açıkta satılan gıdaların yenilmemesi, sebze ve meyvelerin çok iyi yıkanması geliyor.

Zatürre nedir?
Bir akciğer iltihabı olan zatürre (pnömoni), bebeklerde en sık karşılaşılan ölüm nedenleri arasında yer alıyor. Ancak, tedavisi mümkün olan bir hastalık. Nefes almada güçlük, ateş ve öksürük gibi belirtilerle kendini gösteren bu hastalık, bebeklerin sağlığını ciddi anlamda tehdit ediyor.
Nedenleri: Bebeklerde görülen zatürrenin başlıca nedenleri bakteri, virüs ve mantar gibi organizmalar oluyor. Doğrudan zatürre nedeni olmasa da sigara dumanına maruz kalma ve yetersiz beslenme de bebeklerde zatürreye yakalanma riskini artırıyor.
Belirtileri: Başlıca zatürre belirtileri; ateş, terleme, nefes almada güçlük, öksürük, iştahsızlık (bebeklerde anne sütü emmeyi reddetme olarak kendini gösteriyor), halsizlik ve uykuya dalmada güçlük oluyor.
Tedavisi nasıl yapılıyor? Bakterilerin neden olduğu zatürre türü, antibiyotik kullanılarak tedavi ediliyor. Ancak viral kaynaklı zatürrelerde, antibiyotikler işe yaramıyor. Zaman zaman bebeğin durumuna göre ağrı kesicilerden destek almak da gerekebiliyor.
Korunma yöntemleri: Bebeğin özellikle de ilk altı ay düzenli olarak anne sütüyle beslenmesi, hijyenik bir ortamda yetişmesi (sigara dumanı, toz ve rutubetten uzak) ve zatürre aşısı büyük ölçüde koruma sağlıyor.

Astım nedir?

Astım; solunum yollarının tıkanmasıyla karakterize olan kronik bir hastalık. Astımlı bebeklerde, solunum yollarının şişmesi nedeniyle nefes almada zorluk ortaya çıkıyor. Ataklar şeklinde kendini gösteren astım çoğu zaman göğüste sıkışma, hızlı ve hırıltılı solunumu da beraberinde getiriyor.
Nedenleri: Bebeklerde görülen astımın nedeni çoğunlukla alerjik oluyor. Alerjik kökenli astımda polenler, hayvan tüyleri, ev tozu akarı, hamamböceği tetikleyici olurken; süt, yumurta, bal gibi bazı besinler de astımı başlatabiliyor.
Belirtileri: Bebeklerde başlıca astım belirtileri; hırıltılı ve güç soluk alma, öksürük oluyor. Öksürükler ataklar halinde ard arda olmasıyla dikkat çekiyor. Bu gibi durumlarda astım varlığı düşünülmeli.
Tedavisi nasıl yapılıyor? Bebeklerde astım tedavisinde korunma amaçlı tedavi, ilaç tedavisi ve aşı uygulaması olmak üzere üç tür tedavi mevcut. Korunma amaçlı tedavide, bebeği sigara ve parfüm gibi kimyasal içerikli maddelerden, toz ve rutubetten, hayvan tüyü gibi alerjenlerden korumak esas oluyor. İlaç tedavisinde, ataklar anında kullanılan rahatlatıcı ilaçlardan ve astımın uzun vadede tedavisini mümkün kılan ilaçlardan faydalanılıyor. Atakları azaltmaya yardımcı olarak kortizonlu spreylerden destek alınabiliyor. Aşı tedavisi, öncelikli olarak tercih edilmiyor. İlaç tedavisine cevap vermeyen durumlarda denenmesi daha uygun oluyor. Aşı konusunda hastanın durumu göz önünde bulundurularak, alerji uzmanı tarafından aşı kararı alınması gerekiyor.
Korunma yöntemleri: Bebeklerin astımdan korunması için, yaşam şartlarının bebeğin gelişimine uygun olması gerekiyor. Bebeğin rutubet, toz ve güneş almayan ev ortamından uzak durması; havadar, hijyenik bir alanda yaşaması sağlanmalı. Bebeklerin bağışıklık sistemiyle doğrudan ilgisi bulunan astımdan korunma amacıyla, bebeklerin ek gıdalardan daha öncelikli olarak anne sütüyle beslenmesi gerekiyor. Çünkü anne sütü, bebeklerin bağışıklık sistemine olumlu etki ediyor.

Bronşit nedir?
Bebeklerde görülen bronşit, ciğerlerin hava kanalı görevi gören bronşçukların iltihaplanması hastalığıdır.
Nedenleri: Bronşit, genellikle virüs kaynaklı olarak ortaya çıkar. RSV denilen bu virüs, bebeklerde hırıltılı solunumun da nedenlerindendir. Bir yaşın altındaki bebeklerin solunum kanalları, diğer yaş gruplarına göre çok daha kolay iltihaplanıyor.
Belirtileri: Bebeklerde bronşit, sıklıkla öksürük ile kendini gösteriyor. Öksürüğe eşlik eden burun akıntısı ve hapşırma tipik belirtileri arasında yer alıyor. Hızlı soluk alıp verme, soluk almada güçlük çekme sık görülüyor. Bu gibi sorunlar, bebeklerin yemek yerken ve uykuya dalarken zorluk yaşamalarıyla sonuçlanıyor. Güçlükle nefes alma durumlarında bebeğin soluksuz kalması riski olduğundan hekime başvurmak gerekiyor.  
Tedavisi nasıl yapılıyor? Bronşit tedavisinde, nefes alma şeklini normal haline getirmek öncelikli oluyor. Bebeğin ciğeri dinlendikten sonra, gerekli olması halinde soluk açmaya yarayacak ilaçlar verilebiliyor. Bu dönemde bebeğin bol sıvı alması da tedaviyi kolaylaştırıyor. Bronşitin ilerlediği durumlarda bebeğe oksijen verilmesi ve hastanede tedavi yapılması gerekebiliyor.
Korunma yöntemleri: Bebekleri bronşitten korumak için, öncelikle gribal enfeksiyonlardan korumaya özen gösterilmeli. Bebekler tozlu ve hijyenik olmayan ortamlardan uzak tutulmalı. Çocuğun yaşadığı alan içerisinde sigara kullanımına izin verilmemeli.

Nezle nedir?
Burunda, havadaki tozları ve mikropları filtreleyen tüyler bulunuyor. Bu bölgeye yerleşen virüsler nezleye neden oluyor. Solunum nedeniyle bebeğin vücuduna giriş yapan virüsler, ilk etapta burnun tıkanmasına neden oluyor ve sonrasında da burun akıntısını beraberinde getiriyor. Yetişkinlerde hafif seyreden nezle bebeklerde görüldüğünde, bebeğin zayıf bağışıklık sistemi dikkate alınarak daha dikkatli olunmalı.
Nedenleri: Nezle başkalarından bulaşabileceği gibi, üşütme nedeniyle de oluşabiliyor. Yazdan sonbahara geçiş gibi dönemler de nezleye neden olabiliyor.
Belirtileri: Nezle sıklıkla nefes almada güçlük, hızlı soluk alıp verme, aşırı yüksek olmayan ateş, burun tıkanması, burun akıntısı gibi belirtilerle öne çıkıyor. Bebeklerde nezle tedavisinin ihmal edilmesi durumunda ateş artabiliyor, şikayetleri kulak ağrısı da izleyebiliyor. O nedenle, erken teşhis ve tedavi önem taşıyor.  
Tedavisi nasıl yapılıyor? Emzirme dönemindeki bebeklerde emzirme sıklığının artırılması hastalığın tedavisini hızlandırabiliyor. Burnu temizlemek ise bebeğin rahat nefes almasını sağlıyor. Nezlede ilk 2 gün ateş yüksek olduğundan çocukları ve bebekleri çok kalın giydirmemek gerekiyor. Ateşin çok yüksek olduğu durumlarda ateş düşürücü kullanılabiliyor. Fakat ateş düşürücü kullanırken bebeğinizin 4 aydan küçük olmaması gerekiyor.
Korunmanın yolları: Bebekleri nezleden korumak için öncelikle nezle, grip ve benzeri bulaşıcı hastalıkları olan kişilerin bebekten uzak durması sağlanmalı. Bununla birlikte bebek üşütülmemeli, düzenli beslenmeli, uykusunu almalı, hijyenik ve havadar bir yaşam alanı sağlanmalı. Özellikle de sonbahar ve kış aylarında, bebeğin çok kalın giydirilerek terlemesi ve sonrasında o terin bebeğin üzerinde kuruması da bu hastalığa neden olabileceğinden, bu konuya da dikkat edilmeli. Ebeveynlerin ve eve gelen kişilerin ellerini sık sık yıkamaları da nezleyi önlemeye yardımcı olabiliyor.

Menenjit nedir?
Beyni saran zarların iltihabına menenjit deniyor. Menenjite yakalanan bebeklerin tedavisinde erken teşhis ve müdahale çok önemli. Tedavinin aksaması ya da tamamlanmaması halinde bebeklerde sakat kalma, işitme kaybı, beyin hasarı ve hatta ölüm riski olabilir. İlk ayda bebeklerde ortaya çıkan menenjite yenidoğan menenjiti adı veriliyor. Gelişimde bozukluk riskiyle karşı karşıya bırakan bu hastalık doğru tedaviyle, uzman ve deneyimli hekimler tarafından etkisiz hale gelebiliyor.
Nedenleri: Menenjite yol açan bakteriler, bebeklerin ağız ve boğaz çevresinde yaşıyor. Genellikle herhangi bir sağlık problemine neden olmayan bu organizmalar, bağışıklık sisteminin zayıflaması durumunda aktif hale geliyor. Kafaya alınan darbe sonucu yaralanma vakaları da bu anlamda bir risk faktörü oluyor. Bazı bakteriler de bulaşıcı özellikte olup menenjit salgınlarına yol açabiliyor.
Belirtileri: Bebeklerde menenjit bulguları çok değişken olabiliyor. Yüksek ateş, emmeme, kusma, genel durum bozukluğu, huzursuzluk bebeklerde menenjit bulgusu olarak ortaya çıkabiliyor. Bazı menenjit türlerinde deride hızla ilerleyen döküntüler görülebiliyor. Bunlar önemli belirtiler ve durumun ciddiyetine işaret ediyor.
Tedavisi nasıl yapılıyor? Menenjit tedavisi hastaneye yatırılarak yapılıyor. Menenjitte neden olan mikroorganizmaya uygun antibiyotik, antiviral tedavi veriliyor. Hastalığın tedavi süresini ise hastalığın iyileşme hızı belirliyor..
Korunma yolları: Menenjitten aşılama yöntemiyle bebeklerin büyük ölçüde korunması mümkün oluyor. Bağışıklık sisteminin zayıf anını kollayan mikroorganizmalar, bu şekilde etkisiz hale getirilebiliyor. Bebeklerde aşılama, menenjit vakalarında gözle görülür oranda azalmaya neden oluyor. Bunun yanı sıra; tüm aile fertlerinin genel hijyen kurallarına dikkat etmesi de hastalığı davet etmemek açısından önemli.