Kurallar neden önemli?
Çocuk gelişiminde aile içi kuralların önemi büyük. Peki ne tarz kurallar belirlemeli, kuralların tutarlı uygulanması için neler yapmalı?
Ne kadar acelemiz, telaşımız olsa bile, beklemekten bunalsak da kendimizi ve diğerlerini korumak ve düzeni bozmamak, çeşitli yaptırımlarla karşı karşıya kalmamak için kırmızı ışıkta durduğumuz gibi kafeye bornozla gitmiyoruz. Yaşamımızı sınırlayan yazılı ve yazısız kurallar düzen, huzur, adalet, denge, hak ve hürriyetlerin korunmasını sağlayan belirleyici güçler... Yaşam Aile ve Eğitim Danışma Merkezi'nin kurucusu Sosyal Hizmetler ve Sosyal Çalışma Uzmanı/ EMDR Terapisti Feyza İmren'den çocukların hayatında kuralların yeri konusunda bilgi aldık.
Feyza İmren, "Kendimizin ve diğerlerinin sınırlarının korunmasını sağlayan kurallar; çocuklarımızında sınırları öğrenmesini sağlaması açısından önemlidir. Sınırlar çocuklara güven, korunma ve değerlilik duygularını vererek özdenetimi( otokontrol) geliştirmesini sağlar" diyor ve ekliyor: "Özdenetimi gelişmemiş pek çok yetişkinin kontrolsüz davranışları ile kendilerine ve toplumsal hayatta yaşadıkları/yaşattıkları olumsuz durumları sık sık görüyoruz. Kurallarla yaşamayı öğrenemeyen bireyler ileri yaşlarda isteklerinin olmamasının getirdiği olumsuz duygu durumları ile baş etme becerileri gelişemediği için engellenme ve zorlanma durumlarında sorun yaşarlar. Bu bireylerde saldırganlık, şiddet, çalma, yalan söyleme gibi davranış bozuklukları yanında iş yaşamı ve bireysel yaşamında istikrarsızlıklar, tutarsızklıklar daha sık görülür. Kurallarla öğreneceği özdenetim ile anlık istek ve zevklere dur diyebilme becerisi gelişir; içgüdülerini, isteklerini duygu ve davranışlarını kontrol etmeyi ve yönetmeyi başarır."
Sınırların öğrenilmesini sağlayan kurallar çocuğun bilişsel, duygusal ve davranışsal gelişimine katkıda bulunduğu gibi onlar adına düzenlemeler yapan kuralları koyan ebeveynlerin varlığı çocuğa güven duygusu verir. Aile içinde edindiği deneyimler ve gözlemler onun ilk yuva/okula başladığında karşılaştığı bir dizi kurala karşı hissettiği olumsuz duygular, zorlanmalarla baş etme becerisini olumlu etkiler ve uyum sürecini geliştirir.
Aile yaşamınıza bakıp bu soruların cevaplarını bulmaya çalışabilirsiniz:
- Kurallar var mı ve ne işe yarıyor?
- Bu kurallar kim tarafından, nasıl konuldu?
- Tüm aile üyeleri bu kuralları biliyor mu? Doğru anlaşılmış mı?
- Kurallarınız geçerliliğini yitirmiş mi onları güncelliyebiliyor musunuz?
- Kurallar yeteri kadar mı yoksa farketmeden çok mu kural koymuşsunuz?
- Sizin için geçerli olan bu kurallar çocuğunuz içinde uygun mu?
- Kuralların uygulanmasında öğrenilebilirliği ve kalıcılığı sağlayan istikrar, tutarlılık var mı?
Çocuğunuzdan beklediklerinizi belirten ve onun neyi yapıp yapmayacağını öğrenmesine yardım eden aile kuralları yemek saati ile ilgili bir durumu belirtebiliceği gibi, yatağın üstünde zıplanmaması gibi belirgin bir davranışa yönelik de olabiir. Amacı her ne olursa olsun açık, net, tutarlı mesaj ve istikrarlı takip ile kurallar çocuğunuzun davranışlarını, duygu durumunu ve onunla olan ilişkinizi olumlu etkiler.
Çocuğunuza nasıl kural koyabilirsiniz?
Feyza İmren'in bu konudaki önerileri şu şekilde:
- Aile yaşamınızda sizin için gerekli kuralları ebeveynler olarak konuşarak ve ortak kararlar ile oluşturun. Ortak kararla alınmayan kurallar tutarsızlığa ve çocuğunuzun uyumsuzluğuna neden olur.
- Kuralları geniş aile üyelerine de açık ve net olarak belirtin. İkili mesajlar çocuğunuzun kafasını karıştırır.
- Unutmayın, yapacak yetkinlikte olmamakla kurallara uymamak aynı şey değildir. Çocuğunuzun yaşını ve özelliklerini göz önünde bulundurun. Yapmasını istediğiniz seyin onun yaşına uygun oluğundan emin olun.
- Küçük yaştan birkaç kuralla başlayarak kuralı öğrenip uygulamaya başladıkça yeni kurallar eklemek daha olumlu sonuçlar verecektir.
- Çocuğunuza açık, net onun ne yapmasını istediğinizi söyleyin. Mesajlarınızda soru cümleleri kullanmak karışıklığa neden olup istediğiniz sonucu almanızı zorlaştırır. Oyuncaklarını dolabına koyabilir misin? “Oyuncaklarını dolaba koy tamam mı?" ifadeleri size “Hayır” cevabı ile geri dönebilir. Bu konuda onun fikrini mi soruyorsunuz yoksa kuralları ve onlara uymayı öğretmeye mi çalışıyorsunuz?
- “Arkadaşarınla oynarken iyi bir çocuk ol” gibi belirsiz kurallardan kaçının. “İyi olmak” pek çok anlam taşır ve çocuk anlamakta, uygulamakta sıkıntı yaşar. Bunun yerine “Arkadaşlarına nazik davran” hangi kuralı öğretmeye çalıştığımızı belirler ve daha etkili olacaktır.
- Kuralları söylerken kullandığınız kelimeler çok önem taşır.“ Yapma”, “ Hayır”, “Sus”, “Dur” gibi kelimeler sadece ne yapmayacağını anlatır. “Tekme atma” yerine “Ayaklarını kendi yanında tutmalısın” ya da “Oyuncağını masaya vurup durma” yerine “Masaya vurmak yerine oyuncak kutunun üstünde ritm tutabilirsin” mesajı, yapmaması gerekeni ve onun yerine ne yapabileceğini çocuğa öğretir.
- Birkaç mesajı aynı anda vermekten kaçınmanız da önemli. Özellikle okul öncesi dönemde çocukların dikkati kısa sürelidir. Birden çok şeyi aynı anda söylerseniz birini yaparken diğerini hatırlayamama ihtimali yüksek. Bir seferde tek mesaj vermeniz daha kolay öğrenmesini sağlayacaktır.
- Gerekli durumda kuralları hatırlatın ve takip edin. Hatırlatma ve takip kuralların içselleştirilmesinde kolaylık sağlayacaktır.
- Ses tonunuza ve beden dilinize dikkat edin. Söyleneni bir süre yapmayan çocuğu karşı genelde ebeveynlerin sesi yükselir ve tekrarlar hatta söylenmeler başlar. Bu iletişim dili çocuğun bağırmadan yada söylenmeden denileni yapmamasına neden olmaktadır. Kurala uymadığında bile sizin kuralı sakin, kararlı ses tonunuz ile hatırlatmanız ona ciddi olduğunuzu ve uyulması gerekliliğni gösterir.
- Nazik ve saygılı olun. Ebeveynlerin pek çoğu çocuklarının saygılı, nazik bir birey olmasını istediğini belirtirler. Çocuklar görerek öğrenirler. Onlara mesaj verirken “lütfen” kelimesi kullanabiliriz. Sesimizin ve beden dilimizin birbiri ile uyum içinde nazik olması onlara olumlu hissettirecek, değerli, önemli olduğunu öğrenmeye başlayacaktır.
- Çocuklar kurallara uymayarak sınırlarını test ederler. Kural ihlali çocuklar açısından etraflarında olup biteni anlamlandırma ve kendilerini tanımalarının bir yoludur. Kurala uymadığı zaman kuralların önemini anlaması için çocuğunuza yardım edin. Ailede var olan iletişim modeli, gördükleri, duydukları, davranışlarla aldığı mesajlar çocuğun özgüvenin gelişimde önemli rol oynar.B ebeklik döneminden başlayarak ebeveynlerin kullandığı dil, yüz ifadesi, mimikler, davranışlar çocuğa kendi ile ilgili mesajlar verir. Aile içinde gördükleri, duydukları ile öğrenirler ve içsel anlamlar geliştirirler
Ebeveynler arasındaki tutarsızlıklar, tekrarlar ve hatırlatmalar, nasihat ve nutuklar, pazarlık, rüşvet ve özel ödüller, tartışma ve çekişmeler, net olmayan ikili mesajlar iletişimin sağlıksız olmasına neden olur.
- Mesajı veren kişinin duygu durumu, beden dili, ses tonu mesajın doğru anlaşılmasında ana etkendir. Kelimelerimiz bir şey söylerken yüz ifademiz, ses tonumuz, bedenimiz başka bir şey söylüyor olabilir. Bu tür ikili mesajlar ya çocuğun kelimeleri yok sayıp sadece bedeni dikkate almasına veya sadece beden diline bakıp kelimeleri yok saymasına, gördüklerinden anlam çıkarmasına neden olur. Bu ikilemler çocuğun kafasını karıştırır ve kendi iletişim modeli sağlıklı gelişemez.
- “Oyuncaklar yerlerde”, “Kaç keredir tekrarlıyorum, kulakların mı işitmiyor?” gibi ortaya atılan suçlama içeren ve isteklerin gizli belirtildiği bir mesajla kim, kimden ne istiyor, kime diyor soruları çocuğun zihnini meşgul eder. Yazılı/ görünen kuralların yanında aile yaşamında güçlü etkileri olan yazısız/ görülmeyen kurallar da vardır. Ailenizde duygular, düşünceler, görülenler, açıkça konuşulabiliyor mu? Böyle hissetmemelisin, böyle düşünmemelisin gibi cümleler çocuğunuza bu duygular iyi olmadığı ve bastırılması gerektiği mesajını verebilir.
- Kendileri sağlıklı iletişim kurabilen ebeveynler ancak çocukları ile sağlıklı iletişim kurabilirler. Doğru, net ve değer belirten mesajlardan oluşan iletişim ile güven ve sevgi ortamını sağlayabiliriz. Mükemmel anne-baba olmaya çalışmak yerine sağlıklı iletişim kurabilen, sınırları olan, mutlu bireyler olmaya çalışmak mutlu çocuklar yetiştirme yolunda kolaylık sağlayacaktır.