Tek çocuk olmanın 5 güzel tarafı
Bazılarımız kalabalık ailelerde yoğun bir hengâme ve gürültü içinde, bazılarımız da odasında tek başına, sessizlik ve dinginlik içinde büyümüş olabilir. En sonunda aynı yollarda yürüyeceğimize göre bunun pek de önemi yok gibi. Ama ailenin tek çocuğu olmanın dezavantajları olduğu kadar avantajları da bulunmaktadır. Neler mi mesela?
1- İlgi
Ailenin tek çocuğu olduğunuz için anne ve babanın ilgi ve alakası sürekli sizin üzerinizde olacaktır. Atılan her adım aslında sizin geleceğiniz için atılacaktır ve bunu anlamaya başladığınız yaşlardan itibaren, bu getirilere karşı her zaman daha saygılı ve özenli bir şekilde bakacaksınız. Yani ilgi karşılıklı olacak diyebiliriz.
2- Kişisel alan
İşte bir insanın büyüme çağlarında en çok ihtiyaç duyduğu kavram. Doğru karakterli bireyler, özgür düşünceli ve araştırmacı beyinler olabilmenin ilk koşullarından biri kişisel alan kavramının gelişmesinde yatar. Tek çocuk olmanın bu yönden oldukça faydalı bir tarafı vardır. Kendinize ait bir odanın, bir bilgisayarın hatta bir bardağın olmasını düşünün.
3- Özgürlük
Kişisel alanine varlığı size özgürlüğü getirecektir. Bireysel özgürlük kavramını benimsemiş ve anlamış bireyler de toplumlar genel özgürlük kavramını yerleştirebilir. Şundan eminiz artık, kalabalık toplumlar özgürleşmek konusunda daha çok sıkıntı yaşamaktadırlar. Etrafınızdaki tek çocuklu ailelere dikkat edin, farkı göreceksiniz.
4- Güçlü önseziler
Tek çocuk olmak hayatı daha farklı algılamak demektir. Hemen her şey sizin için yapılır ve bu durum bir süre sonra sosyal hayatta sıkıntılar yaratabilir. Kendi kararlarınızın ve doğrularınızın peşinden saplantılı bir şekilde gitmek gibi sonuçlar doğurabilir. Bu durum aslında toplumda negatif bir durum gibi algılansa da sizde yaratacağı güçlü seziler sayesinde kendinizi rahat ve huzurda hissetmenin yolunu bir şekilde bulacaksınız.
5- Oturmuş kişilik
Yukarıda bahsedilen nedenlerden dolayı, tek çocuk olmak belki de diğerlerinden daha çabuk büyümeyi ve kişiliğe sahip olmayı yanında getirir. Ailenin prensi ya da prensesi olmak aynı zamanda ailenin tüm uyarı ve dikkat çemberinin de sürekli merkezinde olmak demektir. İnsanların huylarını ve davranışlarını diğerlerinden çok daha önce incelemeye ve değerlendirmeye başlayabilirsiniz.