Üvey anne misiniz?

Boşanma oranlarının her geçen yıl artıyor olması, bir gerçeği daha ortaya çıkarıyor; yeni bir ilişki yaşayan anne ya da babanın hayatına ‘üvey’ kelimesi girebiliyor. Her ne kadar endişeleri beraberinde getirse de, aslında günümüzde son derece sık karşılaşılan ve hayatımızın içinden bir durum üvey annelik-babalık ve üvey çocuk sahibi olmak... Çocuğun ve tabii ki ikili ilişkinin, olası yaşanabilecek huzursuzluklardan etkilenmemesi ise belki de en önemli detay.

Üvey anne misiniz?

ÖZ EBEVEYNİN YAPMASI GEREKENLER
Endişelerinizi abartmayın:
“Çocuğuma iyi bakabilecek mi?”, “Ona kötü davranır mı?” gibi soruların sizi ele geçirmesine izin vermeyin. Unutmayın; öz annesi ya da babası, siz orada olmasanız bile yanında olacak.
Diğer evde ne yaşadığını öğrenmeye çalışmayın: Çocuklar zaten yaşamış oldukları olumsuzlukları belli etme eğilimindeler. Boşuna ‘çocuktan al haberi’ dememişler ne de olsa. Eğer çocuğunuzda davranış kusurları gelişiyor ya da duygularında beklenin aksine değişimler varsa, dikkatli olup araştırma yapabilirsiniz. Ancak bu durumda çocuğunuza baskı uygulamayın. Öz annesi ya da babasına durumu açarak onun da gözlem yapmasını isteyin. Belki iki tarafın da bilmediği üvey ebeveynle çocuğun arasında yaşanan bir sorun olabilir. Eğer böyle bir şey sezinlemiyor ama yine de neler yaşadığını merak ediyorsanız iyi bir iletişimin, güven ortamının çocuğun rahatça konuşabilmesi ve paylaşabilmesinin temeli olduğunu unutmayın. Çocuğunuza diğer evde nasıl vakit geçirdiği hakkındaki sorularınızı yumuşak bir ses tonuyla, çocuğu korkutmadan ve kafasında farklı düşünceler uyandırmadan sormalısınız. Çocuğun sağlıklı gelişimi için ebeveynlerin tutarlılığı da oldukça önemli. Bilgi edinmek için çocuğunuzu kullandığınızda ve o bu durumu fark ettiğinde durumu tamamen başka bir boyuta çekebilir, kendi çıkarları için kullanabilir. Bu durum siz fark etmeden devam ederse çocuğunuzun her istediğini yalan söyleyerek elde eden, toplumsal kurallara uyma sorunu yaşayan bir birey olma ihtimali artar.

ÇOCUKLAR NELER YAŞIYOR?
İlk kez üvey ebeveyninin yanına giden çocuğun endişeleri olabileceğini unutmayın. Uzmanlar özellikle çocukların ailesi tarafından bırakıldığını, terk edildiğini düşünerek endişeler
yaşayabileceği konusunda uyarıyor. Anne ve babasının ayrılmasıyla güveni zaten zedelenmiş olan çocuğa anne ve babasının bundan sonra nasıl yaşayacağını ve kendisinin bu durumdan nasıl etkileneceğini, nerede kalacağını açık bir dille anlatmak gerekiyor. Uzmanlar çocukların bilmedikleri bir ortama adaptasyon süreçlerinin de zaman alacağı konusuna vurgu yapıyor. Bu nedenle güvensizlik duygusu, kızgınlık, tedirginlik yaşayabiliyorlar. Çocukların bu durumdan olabildiğince az etkilenebilmesi için bu dönemin çok iyi izlenip, endişelerinin yersiz olduğunu göstermek önem taşıyor.ÜVEY EBEVEYNİN DİKKAT ETMESİ GEREKENLER ÜVEY ÇOCUĞUNUZ İLK KEZ EVE GELDİĞİNDE...
İlk deneyimin iyi geçmesi bundan sonraki gidişgeliş düzeni açısından büyük önem taşıyor. Çocuk hassas ve kırılgan olacağından koruyucu, kapsayıcı olup, davranış ve sözlerinizin güvenilir, istikrarlı olmasına özen gösterin. İtinalı bir şekilde çocuğun içinde bulunduğu koşullara uyum sağlamasına dikkat edin. Çocuğun büyük bir stres yaşadığını unutmayın. Bu yüzden de bugün alınganlık yapmayın. Çocuğun yeni geldiği ortama ve evdeki diğer kişilere alışması için belli bir zamana ihtiyaç duyduğunu kendinize sık sık hatırlatın.
ÖZ EBEVEYN TARAFINDAN ÇOCUĞUN DOLDURULDUĞUNU HİSSEDİYORSANIZ...
Eğer öz anne ya da babası tarafından üvey çocuğunuzun size karşı doldurulduğu hissini yaşıyorsanız, bu durumu çocuğa hissettirmeden yetişkinler arasında halledin. Durumu önce eşinizle paylaşıp, karşı tarafla konuşmasını isteyebilirsiniz. Ya da kendiniz telefon açarak bu durumu nazikçe karşı tarafa anlatabilirsiniz. Gördüğünüz ya da yaşadığınız şeyleri anlatıp, amacınızın çocuğun zarar görmemesi olduğunu söylemeyi unutmayın. İletişim kurarken net ve doğru olun. Suçlamada bulunmayın, sadece hissettiklerinizi ve sizi rahatsız eden durumları karşı tarafla paylaşın.
SİZE DUVAR ÖRÜYORSA...
Çocuğun adaptasyon sağlayabilmesi için belirli bir süre gerektiğini unutmayın. Bir anda sizin kucağınıza atlayıp, sevgi sözcükleri söylemesini beklemeyin. Bu süreçte onu zorlamayın. Mesela ‘Beni seviyor musun?’, ‘Bu evde mutlu musun?’ gibi baskı kuracak sorular sormayın. Onunla ilgilenin, oyun oynayın ama zor duruma gireceği ve sıkılacağı davranışlarda bulunmayın. Ona güvende olduğunu hissettirin. Koruyucu, kapsayıcı, şefkatli, sorunları eleştirmeden paylaşan, anlayışlı olmanız zaman içinde çocukta karşılıklı güvenin temellerini oluşturur. Çocukla mümkün olduğu kadar kaliteli zaman geçirmeye, hoşlanacağı aktiviteler yapmaya özen gösterin. Kendini güvende hisseden çocuk zamanla duvarlarını kırarak iletişim kurmaya başlar.
ÇOCUĞUN SÜREKLİ KONTROL EDİLMESİNDEN RAHATSIZ OLUYORSANIZ...
Arayan kişiye bu kontrolün çocukta da güvensizlik yaratabileceğini söyleyin. Bu durumun üvey çocuğunuzla aranızdaki ilişkiyi zedelediğini anlatın. Yaşadığı kaygıları anlayışla karşıladığınızı ancak bu kaygıları kuvvetlendirecek bir neden olmadığını, çocuğun sağlıklı gelişimi için güven temelinde bir anlaşma yapmanız gerektiğini vurgulayın. Asla tehdit etmeyin ve kötü sözler sarf etmeyin. Bu aşamada çocuğa ulaşma yollarını da tıkamayın. Mücadelenizi çocuk üzerinden yürütmeyin. Anne ya da babasına her arayışında hesap vermek zorunda olan çocuğun da başka zorunlulukları ve endişeleri olabilir.
Yazı: Sinem Gürleyük/Bebeğimle Elele

Üvey anne ya da üvey baba… Aklımızda beliren, filmlerde gördüğümüz o korkunç sahneleri geride bıraksak bile hala çocuklarla üvey ebeveynlerin ya da üvey ebeveynle öz anne ya da babanın psikolojik çekişmeleri devam ediyor. Her ne kadar medeniyet çerçevesine taşınmış olsa bile, durum çoğu zaman çocukların altından kalkamayacağı psikolojik baskılara dönüşebiliyor. Bir gün arkadaşlarımla sohbet ederken, gruptan birinin kocasının önceki eşinden olan kızı da bize katıldı. Dokuz yaşındaki kız, pek çekingen, yaşıtlarıyla çok iletişim kuramayan biriydi. Bütün gün sessiz sakin yanımızda durdu. Onu konuşturan tek şey saat başı öz annesinden aldığı telefonlar oldu. “Yemekte köfte, patates yedim”, “Hayır havuza girmiyorum”, “İyiyim”, “Karnım aç değil” gibi cümleler her telefonda, tekrarlandı.
Anne sürekli arayarak kızını kontrol ediyordu. Bu durum üvey ebeveyni kızdırıp hem kıza hem de öz anneye biraz sinirlenmesine neden oluyordu. Arkadaşıma neden böyle hissettiğini sorduğumdaysa, “Annesi çocuk bize her geldiğinde kızını arayarak saat başı kontrol ediyor. Sanki ben kıza burada işkence uyguluyorum ya da kızı aç bırakıyorum. Bu durum beni gerçekten sinir ediyor. O yüzden kızın gelmesini istemiyorum bize” dedi. “Ama çocuğun bunda ne günahı var?” dememe kalmadan “Artık o büyük bir kız, eve gittiğinde onu kontrol etmemesi gerektiğini annesine anlatabilir ama yapmıyor. Çünkü o da benden çok hoşlanmıyor hatta çoğu zaman olmadık şikayetlerde bile bulunabiliyor” dedi. Bunun üzerine aklımın bir köşesine kazıdım; eğer bir gün çocuğum olur ve onu üvey ebeveynin evine göndermek zorunda kalırsam bir kereden fazla aramayacağım! Tabii bunu söylemek bana kolay! Konuyu uzmanlara danışmaya karar verdim. Memorial Ataşehir Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikolojisi Bölümü'nden Uzman Psikolog Özge Merve Türk ve Emsey Hospital Psikiyatri Uzmanı Dr. Orhan Karaca’nın kapısını çaldık. İki uzmanın da ortak görüşü, çocuğa hissettirmeden bu kontrollerin yapılması ve ebeveynlerin bu konuları kendi aralarında çözmeleri. Diğer önerilerini ise şöyle sıralıyorlar...