Üvey baba mı?
Yeni bir aşka yelken açtınız. Hatta, evlenmeyi, yeniden bir yuva kurmayı düşünüyorsunuz. Bir çocuğunuz varsa en büyük heyecanınız elbette bu olmuyor! Küçük sevgilinize durumu açıklamak da, son derece heyecan veren bir durum olabiliyor!
Yazı: Sinem Gürleyük
‘Çocuğuma iyi davranır mı?’, ‘Kızım bana tepki gösterir mi?’, ‘İyi geçinebilirler mi?’ Çocuklu ve ikinci kez evlenmeyi düşünen kadınların kafasını en çok meşgul eden sorulardır bunlar! Endişelerin en başında çocuğa değişen bu yeni durumu açıklama ve çocuğun buna vereceği yanıtın bilinmezliği yer alıyor. Çünkü bilmediğimiz ve kontrol edemediğimiz her şey bizi kaygılandırıyor. Annenin yeniden ilişki kuracağı kişi çocuğunun da mevcut düzenine yeni birinin katılması anlamına geliyor. Emsey Hospital’dan Psikiyatri Uzmanı Dr. Orhan Karaca, anneleri en çok zorlayan bölümün, çocuklarına başka bir baba ile yaşayacakları fikrini kabul ettirmek olduğunu söylüyor; “Çünkü çocuklar, annelerini babalarının dışında başka bir erkekle paylaşma fikrine kapalıdır. Bunun altında anneye olan bağlılık duygusu, anneyi kıskanma ve öz babasıyla bir daha asla bir araya gelemeyeceğini hissetme duygusu yatar. Çocuğun yeni baba adayını kabul etmeme durumu ve bu konuda çevre baskısı yaşaması da anneyi olumsuz etkileyebilir. Mutlu olmak için yeni bir başlangıç yapan anne, çocuğun mutsuz olması durumunda nasıl bir yol izleyeceğini bilemeyebilir. Üvey babanın kız ya da erkek çocuk üzerinde şiddet uygulay bilecek olması ihtimali anneyi huzursuz eder. Bu konuda yeni evlenilecek eşe güven duymak çok önemli.”
Nasıl söylemeli?
Çocuğunuza hayatınıza yeni bir ‘baba’ katılacağını en doğru zamanda söylemek büyük önem taşıyor. Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Psikolog Burcu Subaşı, çocuğa bu durumu açıklamadan önce mutlaka empati yapılması gerektiğini söylüyor; “Bu durumu çocuğunuza direkt söylemek onu strese sokabilir, konuşmaya başlamadan önce çocuğun ruh halinin bu konuşmayı yapabilmek için uygun olduğu bir zaman gözetmelisiniz. Eğer çocuğunuzla ilişkiniz sağlıklı ise çok fazla sorun çıkmayabilir. Yine çocuğunuzun yaşı, kişilik yapısı ve cinsiyeti önemli faktörler. Genellikle erkek çocukları annelerinin evlenmesine daha çok tepki gösterebiliyor. Hırçın, öfkeli, huzursuz ruh hali olan çocuklar bu durumu kabul etmekte zorlanırken, sakin yapılı çocukların tepkileri de daha yumuşak oluyor. Eğer sizin gerçekten mutlu olacağınıza inanırsa ve doğru şekilde onunla iletişim kurabilirseniz, çocuğunuz zamanla bu durumu anlayışla karşılayabilir.” Yapacağınız konuşma esnasında olabildiğince açık, fakat onun ihtiyacı olduğu kadar bilgi vermelisiniz. Zaten eğer vereceğiniz bilgiler yeterli olmazsa, sizi soru bombardımanına tutacağına emin olabilirsiniz. Konuşmayı yaparken hayatınızda nelerin değişip, nelerin aynı kalacağını net bir biçimde ona anlatmanız kaygılarını azaltacaktır. Çocuklar belirli aralıklarla aynı soruları tekrar tekrar sorabilir. Her defasında aynı yanıtları almaları yine onların kaygılarını azaltmaya yardımcı olur.
En güçlü köprü sizsiniz
Çocuğunuzla üvey babası arasındaki ilişkinin en büyük mimarının kendiniz olduğunu unutmayın. Dr. Orhan Karaca, “Anne, üvey babayı kabul etme fikrini doğru empoze ederse çocuk bu süreci daha rahat atlatacaktır” diyor ve ekliyor; “Çünkü çocuklar içten içe bu duruma çok sıcak bakmasalar bile annelerinin daha mutlu olacağını bilmeleri onların önündeki tüm engelleri aşmalarında yol gösterici olur. Annenin çocuğa neden bir üvey baba ile yaşaması gerektiğini, babasıyla tekrar bir aile olarak bir arada olamayacaklarını anlatması ve bu şekilde daha mutlu olacağını dile getirmesi gerekiyor. Üvey babanın asla öz babasının yerini almaya çalışmadığını, onun anlayacağı şekilde izah etmek çocuğun içini rahatlatacaktır.” Her çocuğun gelişim dönemi, yaşı ve mizaç özellikleri farklı olduğu için üvey babaya alışma süresi de farklılık gösterir. Bu durumda esnek davranmalısınız. Birlikte vakit geçirmek, çocuğun keyif alacağı aktiviteler yapmak onun alışma sürecini kolaylaştırır.
Yeni babaya da görevler düşüyor
Bu bölüm yeni babalar için! Her ilişkide olduğu gibi çocukla üvey babası arasında kurulacak ilişkinin temelleri de paylaşımlardan geçiyor, paylaşım ne kadar çoksa ilişki o kadar olumlu biçimde gelişiyor. Psikolog Burcu Subaşı, çocukları erişkinlerin hızına yükseltmek yerine, yetişkinlerin onların hızına eşlik etmeleri gerektiği konusunda uyarıyor. Onu disipline etmeye çalışmak, kurallar koymak ve uymadığı zaman yaptırım uygulamak çocukları uzaklaştırabiliyor. En başlarda bu durumlara müdahil olmaya çalışmak ilişkiyi yorabileceği için bu sorumluluklardan bir süre uzak durmak, daha sağlıklı bir iletişim kurmaya yardımcı oluyor. Yeni babalar için ilk adım, onun güvenini kazanmak olmalı. Çünkü çocuk, babasının yerini alacak, sizi her hali ile gözlemleyecek ve sürekli açığınızı arayacak. Gereğinden fazla sergilenecek olan sevgi gösterilerinin ona samimi gelmeyeceğini unutmayın. Sizi olduğu gibi kabul edip sevmesini sağlamalısınız. Annelerini paylaşmak istemeyen çocuklar tarafından kabul görmek, iki kat zorlu bir süreç! Bu noktada anneye yaklaşımınız, sevme şekliniz, davranışlarınız çocuğun size yaklaşımı üzerinde oldukça etkili olabilir. Annesinin mutlu olduğunu gören çocuk üvey baba fikrini daha çabuk kabul eder. Çocukların gerçek ebeveyni olmamak, iyi bir iletişim kurulduysa bir avantaj olarak da kullanılabilir. Çocuklar dertlerini veya özel sorunlarını, anne-babasından ziyade yakın buldukları bir büyüğüyle daha rahat paylaşabilir. Çocuğa değerlilik hissi vererek, eleştiri ve yargılamadan uzak bir yaklaşımla, önerilerde bulunmadan dinlemek, onun size rahatça açılmasını sağlayabilir. Dr. Orhan Karaca, “Beni hemen kabul edip, sevmeni değil, birbirimizi tanıdıkça seveceğini düşünüyorum”, “İhtiyacın olduğunda her zaman yanındayım”, “Çözüm yollarını beraber düşünelim”, “Söylediklerine üzüldüm ama seni anlıyorum” gibi paylaşımcı yaklaşımın işbirliğini ve iletişimi kolaylaştıracağını söylüyor. Psikolog Burcu Subaşı da bu konuda üvey kelimesinin anlamının unutulmaması gerektiğini vurguluyor; “Üvey, akraba sayılan fakat kan bağı olmayan demek. Atıfları dışarıda bırakıp ailenin nasıl bir ilişki içinde olacağını belirleyen şey, babanın öz ya da üvey olması değil, bizim nasıl bir ilişki içinde olmak istediğimiz. Hatırlatmak isterim ki biyolojik yakınlık bütün ilişki problemlerini çözmeye yetmez!”