Ebru Şinik’den Bütünsel Detoks Önerileri -2
Ebru Şinik’den Bütünsel Detoks Önerileri – Pratik ve Etkili Uygulamalar
Ebru Şinik
e-kitabımın ilk bölümünü sizlerle burada paylaşmaya bir önceki blog yazımda başlamıştım. İşte devam ediyoruz;
2. Sindirim sistemi sağlığı
Mutluluk hormonu serotonin’in %85-95’inin kalın bağırsak duvarlarında salgılandığını hala bilmiyorsanız hemen sindirim sisteminizle daha iyi ilişkiler kurmaya başlayın derim.
Bilimadamları tarafından ikinci beynimiz olarak adlandırılan sindirim sistemimiz fiziksel ve duygusal durumumuzun ana belirleyicisidir.
Peki sindirim sisteminizin mutlu olup olmadığını nasıl anlayabilirsiniz?
• Her gün düzenli ve konforlu bir şekilde, muz formunda tuvalete çıkıyor musunuz?
• Yoksa iki günde bir, hatta bazen 3 günde biri buluyor mu büyük abdest olarak dışarı çıkmanız?
• Tuvaletinizi yaptıktan sonra bağırsaklarınızda tamamen boşalma ve hafiflik hissini deneyimliyor musunuz?
Yoksa tuvalete gittiğiniz halde yeterince boşalmamışlık hissi devam mı ediyor?
Her gün, en az bir defa, genelde sabahları kalktıktan sonra yarım saat içinde, konforlu bir şekilde tuvalete gidiyor ve hafiflediğinizi hissediyorsanız sindirim sisteminiz düzenli ve sağlıklı olarak çalışıyor demektir.
Sindirim Sisteminizi mutlu edin!
Bu arada sindirim sistemimizde sadece yediklerimiz sindirilmiyor. Beş duyumuzla algılayarak aklımızın kovasında biriken tüm duygu, düşünce ve deneyimlerimiz sindirim sistemimizde metabolize oluyor yani dönüştürülüyor ve hem fizik, hem de zihin bedenden tahliye ediliyor.
Bu bölümde size sindirim sistemi sağlığınız için dikkat etmeniz gereken bir kaç öneri sıralıyorum;
• Hiç bir öğünde tıka basa, ölçüsüzce yemeyin; muhakkak midenizde hazım için gerekli olan bir boşluk alan bırakın.
• Özellikle akşam yemeklerinden sonra işlenmiş şekerli hiç bir şey tüketmeyin.
• Soğuk sıvı ve gıdalardan uzak durun.
• Gün boyunca yudumlayarak sıcak su için.
• Sindirim sistemini çalıştırmak ve dengelemek için meditasyon yapın.
• Sindirim sistemini çalıştırmak ve dengelemek için burundan alınıp verilen kontrollü ve ritmik nefes tekniklerinden faydalanın.
Bu tekniklerin hepsini Nefeste Saklı Hayat – Gündelik Yaşam İçin Burun Nefesleri Kılavuzu isimli kitabımda bulabilirsiniz.
3. Stres yönetimi
Batı tıbbının tanımladığı 45.000 hastalık stresimizi yönetibildiğimiz kadar bizden uzak duruyor. Demek ki daha iyi ve daha mutlu olmamızın temel şart larından birisi stresimizi yönetmeyi öğrenmek.
Bu kitapta sizlerle stres yönetiminde çok etkili ve uygulaması son derece basit olan meditasyon ve nefes teknikleri egzersizlerinden örnekler paylaşacağım.
Bu egzersizler stres tepkilerimizi azaltırken, aynı zamanda farkındalık halimizi de yükselten etkilere sahipler. Bedenimizle, yaşadığımız çevre ile, yaşamla, dünya ile kısacası hayatımıza dokunan, etki eden her konuyla ilgili farkındalığımızın artması bütünsel sağlığımız açısından el elzem gerekliliklerdendir.
Yıllardır her yerde çarşaf çarşaf sağlıklı yaşam ile ilgili haberler ve kitaplar çıksa da, doktorlar ve bilimadamları sürekli sağlıklı yaşam üzerine püf noktalarını açıklasa da, halen bu bilgileri yaşamınıza istediğiniz gibi entegre etmekte zorlanıyor ve sürdürülebilirliği sağlayamıyorsanız size hiç düşünmeden Farkındalığınızı Yükseltecek egzersizlere ihtiyacınız olduğunu söyleyebilirim.
Çünkü Sağlıklı ve İyi Yaş Alma, ancak farkındalık halinin yükselmesi ile mümkündür.
Ancak yaşamla ilgilili, bedenimizle ilgili, zihnimizle ilgili farkındalık seviyemiz artmaya başladıkça kendimiz için her an yaptığımız seçimlerde otomatik olarak bedenimizin aklını dinleme yetisiyle bilinçli seçimler yapmaya başlar ve bizim dengemizi bozacak herşeyden uzaklaşarak, besleyici kararlar almaya başlarız.
Örnek vermem gerekirse farkındalık egzersizleri uygulamaya başladıktan sonra bağımlıklardan özgürleşmeye başlarız. Eğer sigara içiyorsanız duyularınız hassaslaşmaya başlayacağı için rahatsız olmaya başlar ve kendiliğinden bırakır ve bırakırken de kesinlikle zorlanmazsınız.
4. Temiz beslenme
Elbette fiziksel bedenimizin yapıtaşları olan besin kaynaklarımızın temiz ve sağlıklı olması bütünsel sağlığımızın temellerinden birini oluşturmaktadır.
Kadim bir deyişe göre “Arınma ağızdan başlar”.
Ağzımızdan içeri giren besinlere ve ağzımızdan çıkan kelimelere dikkat ederek arınmayı bilinçli olarak başlatabiliriz.
Mutfağımıza aldığımız sebze, meyve, salata malzemeleri, süt ve süt ürünleri, baklagil, kuruyemiş, ekmek ve çeşitleri, kullandığımız yağ ve tuz çeşitleri ve her türlü gıda maddesinde bilinçli olarak seçim yapmaya başladığımızda, öğünlerimizi ölçülü ve dengede kurguladığımızda bedenimiz kendini otomatik olarak mutlu, hafif ve enerjik hissetmeye başlar.
Mutfak alışverişlerinde çok basit bir şekilde başlıca şu maddelere dikkat edebilirsiniz:
• 100 yıl önce doğada olmayan bir şeyi mutfağınıza sokmayın.
• Sebze ve meyvelerinizi semt pazarlarından almaya gayret edin.
• Pazara gitme şansınız yoksa ve büyük marketlerden alışveriş yapıyorsanız pestisit ve benzeri tarım ilaçlarının ve çeşitli hormonların kullanıldığı gıda maddelerinden uzak durun.
• Sebze ve meyve seçimlerinizi mevsimine göre yapın; turfanda sebze ve meyve tüketiminden kaçının. Mesela kışın patlıcan, kabak; yazın ıspanak almayın; belli ki bunlar mevsim dışı olduğu için seralarda özel olarak yetiştirilmiştir.
• Paketlenmiş, konserve ve dondurulmuş gıdalardan olabildiğince uzak durun.
• Yoğurdunuzu günlük süt ile kendiniz mayalayın.
• Peynirin tazesini tüketin.
• Bir besini olabildiğince doğadaki haliyle tüketin (whole-food); mesela patatesi cips olarak değil, tencere, fırın yemeği veya haşlanmış, püre veya kumpir hali ile tüketin.
• Kısacası işlenmiş ve katkı maddeli her türlü gıdadan uzak durun.
• Şekerli, meyve konsantreli ve asitli içecekleri mümkün olduğunca hayatınızdan çıkartın.
• Diyabet hastası değilseniz ara öğünleri unutun; 3 ana öğün arasında su, çay vb. sıvılar haricinde adeta oruç tutun.
• Gündelik menülerinizde şu baharatlara düzenli olarak yer verin veya yemek pişirirken kullanın; zerdeçal, kimyon, zencefil, tarçın, karabiber, kakule.
Gıda maddelerinin üretiminde verimlilik artışı ve uzun ömürlü olması için kullanılan horman ve katkı maddeleri, insan sağlığını önemli ölçüde etkiliyor.
Markete gidip, insanların alışveriş eğilimini izlediğimde, arabalarını genelde paketlenmiş, albenili ambalajlar içindeki gıda maddeleriyle doldurduklarını gözlemliyorum. Hatta nerdeyse ıspanak veya marul dahi yıkanmış bir şekilde paketlenerek satılıyor. Bir sebzenin ıslandıktan sonra çürümeden naylon paket içinde durması için kimyasal korumaya ihtiyaç duyulduğunu size söylememe gerek yok herhalde...
Ispanağı temizlemek için zaman yaratamıyor olabilirsiniz ama bedeninize kimyasal sularda yıkanmış bir ıspanağı sokmak ister misiniz? İşte o zaman bedene temizlemesi için eksra toksik bir madde daha sokmuş olursunuz.
Ebru Şinik’den Bütünsel Detoks Önerileri Kitabımın ilk bölümü bir dahaki blog yazımda devam edecek.
Ebru Şinik ile İyi Ol, Mutlu Ol!
Bütünsel Sağlık ve Ayurvedik Yaşam Danışmanı
www.yukselencag.com