Sıcak su zayıflatır mı?
Gün boyunca masamda iki termos durur. Bunlardan biri Ayurvedik Detoks Çayım diğeri ise sıcak sudur.
Ebru Şinik
Ayurvedik Detoks çayımı içmediğim zamanlar dilim yanmayacak sıcaklıktaki bu suyu yudum yudum içerim.
Bazen sıcak su bardağımın içine kabuğu kesilmiş, incecik bir dilim limon veya bir iki karanfil tanesi de atarım. Limonun kabuğunu meyve kısmından özellikle ayırıyorum çünkü limon ağaçlarına tarım ilaçları sıkıyor olabilirler veya toplandıktan sonra ömrünü uzatmak veya parlaması için üzerine bir çeşit ilaç sürüyor olabilirler. Detoks mekânizmalarımızı çalıştırayım derken bedenimizi, atılması oldukça zor kimyasal toksik maddelerle ile doldurmamalıyız. Buna lütfen dikkat edin.
Peki sıcak suyu yudum yudum içmek ne işe yarar?
• Sindirim sistemi organlarında bulunan blokaj, toksin ve muhtelif kirleri temizler. Tıpkı bulaşık ya da çamaşır yıkarken olduğu gibi! Siz hiç yağlı, tamamen kurumuş tavanızı ne kadar deterjan kullanırsanız kullanın soğuk su ile tamamen temizleyebildiniz mi?
• Sindirimi uyarır ve çalıştırır.
• Besinlerin bağırsakta daha iyi özümsenmesini sağlar.
• Beden tahliye kanallarını temizleyerek, açar.
• Yemek aralarında abur cubur yeme isteğini azaltır ve hatta mani olur.
• Kilo vermeyi destekler ve hatta hızlandırır.
Neden gün boyunca soğuk su yerine sıcak su tercih edilmelidir?
Ayurveda sıcak ve soğuk gıdalar konusunda kesin bir ayrım yapar. Özellikle ateş elementinin baskın olduğu Pitta bünye tipleri için bile, sıcak yaz ayları ve muhtelif semptomlar haricinde önemle sıcak sıvı tüketilmesini önerir.
Bunun nedenlerini şu şekilde sıralayabilirim: Sıcak sıvılar bedendeki tüm damarlarda hafifçe genişlemeye sebep olan etkiler barındırırlar. Bu da kan basıncını optimize ederek, merkezi sinir sisteminin rahatlamasını sağlar ve sindirim sisteminde de kan dolaşımını hızlandırarak, sindirim faaliyetlerinin daha randımanlı bir şekilde çalışmasını destekler.
Sıcak sıvılar bedende rahatlama etkisi yapar.
Sıcak sıvılar sinüslerde, boğaz yollarında, mide-bağırsak kanallarında yani sindirim sisteminde mukus ve balgam birikimlerini önler ve azaltır. Bu da bu tür zeminleri yuva olarak kullanan muhtelif virüs, bakteri veya mantar gibi istilacılardan korunmamızı sağlar.
Midemiz içindeki ısı yüksektir. Midemiz içine vücut ısımızdan düşük her 1 derece sıvı veya katı gıda maddesi girdiğinde, sindirim süreci ortalama 5 dakika daha fazla çalışmak zorunda kalır. Çünkü besinleri parçalayabilmek ve özümseyebilmek için besinlerin önce mide ısına getirilmesi gerekir. Yani beden ısınızdan daha düşük olarak tükettiğiniz katı-sıvı tüm maddeler sindirim sisteminizin çalışmasını hem yavaşlatır, hem de sindirim sürecini uzatır. Hele hele her yemekle birlikte buzlu soğuk sıvılar da tüketiyorsanız, kronik sindirim sorunlarına zemin hazırlıyorsunuz demektir.
Dünyadaki en yüksek yeme bozukluğu istatistiklerine sahip olan Amerikalılar’ın %69’unun fazla kilolu, %36’sının ise obez olmasının, aşırı büyük porsiyonlar ve işlenmiş gıda tüketimi dışındaki en büyük diğer nedeni de, tüm gün içtikleri bol buzlu sıvılardır.
Genel olarak aşırı soğuk sıvı ve dondurma tüketimi sebebiyle sindirim ateşleri son derece zayıf, sindirim sistemleri ise neredeyse çalışamayacak kadar hastadır.
Sıcak suyun beden ısısını yükselttiği ve dolayısıyla metabolik hızı da nispeten artırdığı tespit edilmiştir. Her ne kadar bu çok minik derece, artan metabolik hız kilo vermek için yeterli olmasa dahi, bütünsel sağlığımızın anahtarları olan böbreklerimizin ve sindirim sistemimizin faaliyetlerini büyük ölçüde desteklemektedir.
Son olarak da şunu belirtmeliyim ki, sıcak su içtiğimizde ağız, boğaz, mide ve bağırsakların, beynin haz alma merkezini uyardığı ile ilgili klinik araştırma neticeleri bulunmaktadır.
Yemek yerken su içilmemesi ilkesi
Pek çok kişi yemekle birlikte su içer. Türk sofralarında su bardakları hemen tabakla birlikte yerini alır. Yemek yerken sürekli su içmek, tam da sindirim enzimlerinin yüksek seviyede salgılandığı bu süreçte ilgili enzimlerin seyrelmesine, dolayısıyla sindirim ateşinin düşerek, sindirim sürecinin uzamasına sebep olur. Yemeklerle birlikte sıvı alma alışkanlığı bu nedenlerden ötürü gaz, şişkinlik, kabızlık ve ülser gibi rahatsızlıklara neden olabilmektedir.
Sıvıların genel olarak ana yemeklerden 15-20 dakika kadar önce, yemekten sonra da ortalama bir saat kadar sonra tüketilmeye başlanması önemlidir. Elbette çorbalar bu kategoriye dahil değildir. Ayrıca arzu edenler yemeğin yanında Asyalılar gibi mideyi rahatlatacak hafif yasemin ve benzeri çayları da minik minik yudumlar ile az miktarlarda tüketebilir.
Burada özellikle belirtmek istediğim konu yemek esnasında bardak bardak su, hele soğuk su tüketiminin kesinlikle yapılmaması gerektiğidir. Alkol tüketimine ise hiç girmiyorum çünkü yemekle birlikte alkol almak yapılabilecek en büyük yanlışlardan biridir. Özellikle şarap ve bira gibi mayalı alkoller, sindirimi neredeyse tamamen bozmakta başrol oyuncuları arasındadırlar.
Ebru Şinik ile İyi Ol, Mutlu Ol!
Bütünsel Sağlık ve Ayurveda Uzmanı
www.ebrusinik.com