Psikolojik destek almak ya da almamak
Türkiye’de psikolojik destek almak büyük bir kesimde hala bir tabu.
Feyza Bayraktar
Bunun nedenleri arasında psikoloğa gitmenin başkaları tarafından kişinin ciddi bir psikolojik rahatsızlığı olduğu şeklinde yorumlanacağı korkusu. Psikolojik destek almak çevreden gizlense bile çoğu zaman kişinin kendisini “problemli” olarak nitelendirmesi korkusu ile de kaçındığı bir şey olabiliyor. “Benim psikologluk bir sorunum yok”, “Ben kendi problemlerimi kendim çözebilirim, güçlüyüm” , “Aman canım psikolog bana ne diyecek ki şimdi ben zaten farkındayım tüm sorunlarımın”, “ Çevremdekiler değişmedikten sonra benim gitmem ne işe yaracak ki” şeklindeki düşünceler ülkemizde psikoloğa gitme durumunu genellikle baltalayan düşünceler arasında. Oysa tüm bu düşünceler tamamen bilişsel çarpıtmalardan oluşuyor diğer bir deyişle, aslında tüm bunlar gerçek olmayan inanışlar. Bir şekilde bir zaman doğruluğuna inanılmış ve gerçek olarak var sayılmış, üzerinde düşünülmemiş fakat kişiye zarar veren inanışlar.
Öncelikle psikolojik destek almak için kişinin ciddi bir problemi olması gerekmiyor. Psikolojik destek, kişinin günlük hayatı içinde karşılaşabileceği tüm sorunların üstesinden gelmesinde kişiye duygusal olarak rahatlık sağlar. Yoğun stresin içinde kaybolmasını, opsiyonlarını göremeyip yolunu kaybetmesini engeller. Sadece sorun çözücü değildir, önleyicidir aynı zamanda.
Dolayısıyla psikolojik destek almak için illa ki psikolojik bir rahatsızlığın olması ya da ağır bir problemin olması gerekmez.
Sanıldığının aksine psikolojik destek almak bir güçsüzlük göstergesi değil, değişmek için atılmış cesur bir adımdır. Değişmek zordur ve cesaret ister. Kişi çevresini, yaşadığı olayları değiştiremez çoğu zaman ama bakış açısını değiştirebilir. Bu değişim cesaret ve çaba ister. Psikolog sorunu çözmez, sorunu çözmek için kişinin kendi kişiliğine, şartlarına uygun çözüm yolunu bulmasına yardımcı olur, ona ışık tutar. Kişi kendi çözümünü kendisi bulur. Terapist sihirli değnekle hayatına dokunmaz.
Kişinin tüm sorunlarının farkında olması her zaman tüm çözüm yollarını görebileceği anlamına gelmez. Bazen kişi aynı döngü içerisinde o kadar uzun süre kalmıştır ya da kaygısı o kadar yoğundur ki farklı bir bakış açısını yakalayamaz. Bu noktada psikolojik destek süreci kişiye içinde bulunduğu duruma farklı bir yerden bakmasına yardımcı olur. İnsanın çevresini, hayatını, koşullarını değiştirmesi mümkün olmayabilir, yalnız çektiği acı ile baş etmek, o acıyı yaşayıp bitirmek ya da kendisini o acıdan koruyabilmek için psikolojik destek almak kişiye güç verir, omuzlarındaki baskıyı hafifletir.
“Psikoloğa gidene kadar gidip bir arkadaşıma anlatırım çok daha iyi gelir” yine kişiye zarar verebilecek bir inanıştır. İnsanlar sosyal varlıklardır ve arkadaşlar, aile kişinin hayatındaki en önemli destek kaynaklarındandır yalnız kişiye objektif bakış açısı ile destek veremezler. Kendi inanışları, doğruları, yaptırımları, kişiye doğrudan ne yapması gerektiğini söylemeleri bazen kişinin kendi yapısına, isteklerine ters düşebileceği için baskı yaratabilir. Sonuç olarak kişi hem daha çok sıkıntı yaşayabilir, seçtiği yol da kendi yolu değil, duygusal bir anında başkalarının fikirlerinden ortaya çıkmış bir yol olur. Terapi sürecinde psikolog tarafsızdır ve objektif bir açı ile kişiye yaklaşır, doğru ve yanlışlar yoktur. Psikolog tavsiye vermez, olasılıklar ve sonuçları ile ilgili kişiye ışık tutar. Yeni bakış açısı kazandırır. O nedenle arkadaşa anlatmak ve psikoloğa anlatmak arasında büyük bir fark vardır.
“Psikoloğa o kadar para verene kadar gider kendime alışveriş yaparım” bakış açısı da yine kadınlar arasında yaygın olan ve yanıltıcı bir inanıştır. Alışveriş insanın tüm sorunlarını çözse o zaman her kadın mutlu olurdu, öyle değil mi? Terapi seansları kişiyi eğlendirmek, mutlu etmek için değil onun hayatında köklü değişimler yapması için vardır. Alışveriş anlık bir rahatlama sağlar, hayatta köklü değişimler yaratmaz.
Terapi süreci uzun olabilir, pahalı olabilir, bu süreç duygusal açıdan dip köşe temizliğin yapıldığı bir dönem olduğu ve kişiyi değişime götürdüğü için oldukça zor olabilir. Yalnız bugüne kadar gidilen yolda sonuç vermeyen tutum ve davranışlar değiştirilmezse yine aynı sonuçsuzluk devam edecek, kişi aynı tarifi deneyerek ayrı sonuçlar elde etmeye çalıştıkça mutsuz olacaktır. Bu sefer her şey farklı olacak inanışı aslında eksik malzeme ile kek yapıp sonucunda tarifin tutmasını beklemek gibidir. Kekin içi yine çiğ kalınca üzülmek yerine farklı tarifleri denemek gerekir ve tarifi tam tutturmak emek, zaman ve çaba gerektirir. Hayatınızın gidişatına dair yapınız ve bulunduğunuz koşullar çerçevesinde sizin için en uygun yolu bulabilmek için desteğe ihtiyacınız olabilir, aynı döngü içinden çıkıp tükenmeyi önlemek için. Bu destek terapi süreci ile sağlanabilir. O nedenle psikolojik destek kriz noktasına gelmeden alınırsa kişinin hayatındaki çözülmeler daha kolay olacaktır. Psikoloğa gitmek güçsüzlük değil, değişim için harekete geçebilecek motivasyon ve gücün olduğunun göstergesidir. Tozları halının altına süpürmektense halıyı olduğu gibi silkelemektir. Silkelenip hayatın kontrolünü eline almaya hazır olmanın bir göstergesidir.