Sonbaharın Zamansız Trendi…
Kot Ceket, Deri Ceket ve Trençkot
İncifer İbiş
Eylül ayına geldiğimize inanamıyorum! Ben daha 3 gün önce yaz gelse de tatile gitsek diye bır bır söylendiğimi, plajda onu giymeyin, bunu takmayın diye ahkam kestiğimi hatırlıyorum. Artık gerçekten zaman su gibi akıp gidiyor bir bakmışsınız aylar, yıllar geçiyor. Bu zaman eskiden böyle geçmezdi şimdi tutamıyoruz.
Ben sonbahar geldiğinde depresyona girenlerden ya da ne giyeceğim diye kafası karışanlardan değilim. Her şeyin keyfini çıkarmak lazım bu hayatta anı yaşamak, keyif almak sahip olduklarının kıymetini bilmek, aklına geldiği her an şükretmek. Bu ara o kadar şeye şahit oldum ki çok daha fazla şükreder oldum. Elbette hayatlarımızda her şeyin mükemmel olması mümkün değil, sürekli mutlu olmamız imkansız. Siz bakmayın sürekli şahane hayatı varmış veya hep mutluymuş gibi davrananlara onların içinde ne fırtınalar kopuyordur. Bazıları bunu gösterebilir bazıları ise kendi içinde yaşar veya böyle olduğuna inanmaya çalışır.. Her şeyde olduğu gibi bu da bir tercih meselesi.. Dün Sevgili Gülse Birsel’in köşe yazısını okudum o kadar güzel yazmış ki mutlaka okuyun. Yazının başlığı başlı başına zaten ne açıdan bakarsanız bakın bir öğüt bir uyarı niteliğinde anlayanlar için.. “Rezillik kimseyi vezir etmez, kesin bilgi!” Sevgili Birsel içinde olduğumuz hayatı şahane özetlemiş. Buna ek olarak benim de gözlemlediğim, şahit olduğum bazı hayatlar var ki “bu benim doğrum, ben böyleyim, böyle mutluyum istediğim bu” deyip buna sığınan kendini vezir zanneden insanların rezil olduklarının acilen farkına varması gerektiğini düşünüyorum.
Gelelim konumuza...
Bu aylarda ne giyeceğimi şaşırmıyorum veya Eylül geldi ay çok üşüdüm demiyorum. Çünkü ben 12 ay üşüyorum. ☺ Plajda otururken bir esinti olduğunda bile üzerime mutlaka bir şey alırım. Üşümekle ilgili bir problemim olduğu doğrudur. Yaz aylarında ofiste kışlık giyen, yün şallarla oturan ve masanın altında elektrik sobası çalıştıran, mümkün olduğunca arabada klima açmayan biri olarak söylüyorum ki sabah 8.00’de ofise girmemle çıkana kadar zaten ben sizin yaşadığınız yazın yakınından geçmiyorum. Dışarı çıkıp gideceğim yere kadar zaten ancak ısınıyorum.
Kat kat giyinmekten nefret eden biri olarak bu aylar benim için şahane aylar...
Elbise, tişört, gömlek, şort ne giyersem giyeyim klasik, spor fark etmeden kot ceket, deri ceket veya trençkot ile çok mutluyum. Oldu mu olmadı mı uydu mu uymadı mı derdi hiç yok. Her tarza her kombine mutlaka yakışıyor.
Yeni sezonda yine en gözde parçalar arasında yerini alan bu 3 kurtarıcı dış giyim bu aylarda hayatımızı kolaylaştırıyor. Tabi her yıl form değiştiriyor. Kısa kot ceketlerin yanı sıra uzun kot ceketler, taşlı, pullu, boncuklu armalı kot ceketlerde bu sezonda göze çarpıyor.
Uzun deri ceketlerin yerini ise kısa deri ve süet ceketler aldı. Renkler ise oldukça cesur. Siyah, bej kahverengi gibi ana renkler dışında kırmızı, yeşil, mavi, pembe, sarı gibi renklerde iddialı parçalar arasında... Ve her zaman asil ve klasik olan parça Trençkot ise yerini en üst sırada koruyor. Klasik modeller dışında bu sene Midi(ara boy), Mini(kısa) ve Maxi (ekstra uzun) diye adlandırdığımız modeller ile gardıroplarda yer alacak. Kısa trençkot daha spor tarzda tercih edilirken ara boy ve uzun olanı her tarz ile kullanabiliriz. Günlük hayat dışında gece dışarı çıkarken de rahatlıkla kullanabileceğimiz trençkotlar var. Kumaş, renk ve model alternatifleri ile trençkotlar bu sezonda farklılaşmaya devam ediyor.
Özellikle tam bu sıralar ince tiril tiril elbiselerin üzerine, şort, tişört veya gömlek kombinlerinin üzerine 3 parçayı da rahatlıkla kullanabilir ve oldukça da Cool olabilirsiniz. Çünkü 10-15 güne artık o elbiseler, şortlar raflara kalacak uzun pantolonlar, trikolara geçeceğiz. Biraz daha ince olan trençkotların beline kemer takarak elbise olarak da kullanmanızı öneririm o da son dönemin en cool tarzlarından biri sokak modasında...
Deri ceket diyorum ama orijinal deri olmasına gerek yok o kadar iyi suni deri ceketler var ki kalıbı ve kullanılan materyali çok çok iyi olan gerçek deri gibiler.. Zara bu konuda bence en iyilerden biri... İpekyol, Network gibi markalarda da benzer modellere rastlayabilirsiniz.
Balmain, Dolce Gabbana, Gucci, Valentino, Burberry, Punto gibi markalar ise ben 1 kez alırım uzun yıllar kullanırım diyorsanız tercih edilecek biraz pahalı ama en iyi alternatifler arasında yerini alıyor. Uzun yıllar dediğime bakmayın gerçekten klasik bir şey alıyorsanız ve iyi bir kullanıcıysanız benim gibi bir trençkotu 15 yıl kullanabilirsiniz.