Taksim’deki Köşebaşı
Taksim’in Talimhane bölgesi de ikinci Karaköy olma yolunda…
Mürsel Çavuş
Bir süredir ne zaman Taksim’e çıksam yolum İstiklal Caddesi'ne değil de Talimhane’ye çıkıyor. Arkadaşlarımla buluşacaksam ya Divan’da ya Faros Kebap’ta ya da Muizz’de randevulaşıyoruz. Geçen gün ise ilk kez Taksim Köşebaşı’nda randevulaştık.
Evet, Taksim’e Köşebaşı açılmış!
Merak ettik, gittik. Öğlen öğlen içmeyelim dedik demesine de garson şaraptan o kadar iyi anlıyordu ki aklımızı çeldi. Niyeyse kebapçıda iyi bir şarap listesi görmek şaşırttı beni!
“Gelmişken her şeyi deneyelim” havasına da girince öğle yemeği iş yemeği olmaktan çıktı.
Önce yalnızca Taksim Köşebaşı'nda servis edilen Toros salatasını denedik. Roka, tere, yeşil soğan, yeşil nane gibi baharlı otlardan yapılmış, üstüne nar ekşisi gezdirilmiş, iyice iştahımızı açtı.
Diğer şubelerinde menüde ne varsa burada da varmış. Buranın ekstrası dana pirzola ve Köşebaşı lokum. Porsiyonunda 450 gr et! Biz bitiremeyiz diye söylemedik, normalde hiç tercih etmememe rağmen Ali Nazik söyledik. Hakikaten çok lezzetliydi!
Daha önce gittiğim şubelerinde ne serviste, ne temizlikte ne de lezzette bir eksik görmemiştim. Burada da aynı kalite yakalanmış. Sürekli aynı kalitede hizmet almak gerçekten güven veriyor.
Binanın mimarisinden dolayı masalar teker teker konumlandırılmış ve U şeklinde dönüyor, masaların çok büyük çoğunluğu pencere kenarında… Yüzde yüz dolu değilse, “içerideki masaya” kalmıyorsunuz. Masamızdaki sohbet de yan masaya taşmıyor. Birçok restoranda rastlamadığım bir lüks bu! En önemlisi de kebapçıya gidince üstümüze sinen kokunun olmaması, buna özellikle dikkat ettikleri belli…
Bu civarda çalışanlara öğlen özel bir menü uyguluyorlarmış, kebabı, yemeği, içeceği, tatlısıyla birlikte 30 lira gibi bir fiyat. Yediklerimizin kalitesine bakınca gayet uygun. Her gün olmasa bile, arada kaçamak için aklıma yattı.
Restoranın kendi otoparkı yok ama 50 metre yakınında otopark var, arabayı nereye koyacağım derdi de yok. Tüm kredi kartları ve yemek çekleri geçiyormuş. Anlaşmalı kartlara % 10-20 arasında indirim uygulanıyormuş.
“Etkinlik yapıyor musunuz?” diye sordum garsona. “Sevgililer Günü’nde canlı müzik eşliğinde romantik bir akşam yemeği olacak” dedi. “Eresin Otel'in altında yer aldığımız için alternatif olarak bir de bu akşam yemeğini bir konaklama paketi ile birleştireceğiz” diye de ekledi.
Bir de her gittiğim yerde etin nereden geldiğini sormayı huy edindim kendime. Trakya kuzusu kullanıyorlarmış. Garson, “Lezzet ve koku sebebiyle Karaman ve Gaziantep kuzularından daha iyi…” dedi.
Neticede sakin bir sokakta, sakin bir gün geçermiş olduk. Tatlıyı da abartıp hem kabak hem ayva hem irmik tatlısı söyledik. Vasat bulduğum tek şey irmik tatlısı oldu. Onun dışında çok tadı damağında bir öğle yemeği yemiş olduk!