Boşlukları dolduralım
Bugünlerde estetik dünyasında ‘dolgu’ rüzgarı esiyor. Yüzün her bölümüne uygulanabilen, doğal bir görüntü vadeden ve oldukça zahmetsiz bu yöntemi mercek altına aldık.
Nilgün Yıldız
Eskiden dolgu denildiğinde hepimiz biraz tereddüt ederdik. Çünkü botoks, mezoterapi, vitamin enjeksiyonlarının aksine dolgudan bahsedildiğinde aklımıza çıkık elmacık kemikleri, kocaman dudaklar ve yapay yüzler geliyordu. Oysa artık bu durum büyük ölçüde değişti. Dolgular hem akıllandı hem de doğallaştı. “Dolgunun akıllısı olur mu?” demeyin çünkü oluyor. Uygulandıktan hemen sonra büyük bir değişiklik yapmayan ama yavaş yavaş yüze oturarak doğallığı bozmadan estetik bir görüntü oluşturan bu yeni nesil uygulamaları sizin de merak ettiğinize eminiz.
DOLGUNUN AKILLI USLUSU DA VAR
Vücudumuzda bulunan kollajenin yüzde 70’i derimizde yer alıyor. Kollajen derinin direncini ve dayanıklılığını artıran ana yapı taşı olarak biliniyor. Sigara alışkanlığı, aşırı güneş ışınlarına maruz kalma gibi olumsuz etkenler ve kronolojik yaşın ilerlemesi sonucu cildin kollajen içeriği maalesef hızla azalabiliyor. Cilt yaşlanmasına ait bulgular ise giderek belirginleşiyor ve artmaya başlıyor. Yeni çıkan akıllı dolguların içeriğinde yer alan polycaprolactone maddesi, kollajen üreten hücreleri direkt olarak uyararak cildin kollajen miktarını artırmaya yardımcı oluyor. Uygulama sonrası kollajen üretimi artarak devam ediyor; üçüncü ve dördüncü aylarda maksimum seviyelere ulaşıyor. Ciltte uzun süreli lifting etkisi ve volum artışı sağlamayı amaçlayan bir sistem. Medikal Estetik Hekimi Dr. Osman Baş bu konuyla ilgili merak ettiklerimizi cevapladı.
Kimlerin dolgu yaptırmaya ihtiyacı oluyor?
Yaşlanmaya bağlı olarak oluşan hacim kayıpları olan ve buna bağlı yüz sarkması olan bireylerde lifting amacıyla ve hacim kaybının giderilmesi amacıyla akıllı dolgu yapılabiliyor.
Hangi bölgelere uygulanıyor?
Akıllı dolgu şakak bölgesi, alın, elmacık kemiği üzeri, orta yüz, burun, burun ucu ve çenede kullanılıyor. Özellikle şakaklarda ve elmacık kemiği üzerinde yüzde lifting elde etmede ve çene hattını belirginleştirmekte etkili. Ayrıca el sırtında el dolgusu olarak ve cilt kalitesini artırıcı olarak kullanılıyor. Kaş ortası, dudak ve göz altında ise kesinlikle kullanılmıyor.
Bazen abartılı dolgu uygulamaları görüyoruz. Bu neden meydana geliyor?
Abartılı dolgu uygulamaları genellikle uygulama öncesi tedavi planının yanlış yapılmasından, yanlış dolgu uygulamasından ve yanlış dolgu seçiminden kaynaklanıyor. Bazen hastalar kendileri abartılı uygulama isteyebiliyor ama buna hekimler olarak bizim onay vermemiz ve doğruya yönlendirmemiz gerekiyor.
Ne kadar sürede etkisini görüyoruz?
Etkisi vücudun kendi kollajen üretim mekanizmalarının uyarılmasıyla oluşuyor. Bu nedenle yeterli kollajen üretimi ancak uygulamadan 2-3 ay sonra oluşuyor ve maksimum düzeye dördüncü ayda çıkıyor. Hastalar maksimum etkiyi dördüncü ay ve sonrasında görüyorlar. Akıllı dolgunun etki süresi uygulanan dolgu türüne bağlı olarak iki ila dört yıl arasında değişiyor.
Ciltte ne gibi değişiklikler meydana geliyor?
Dolgu etkisinin yanı sıra yüzde belirgin bir lifting ve cilt kalitesinde fark edilir bir düzelme gözlenebiliyor.
Dolgu uygulaması ne kadar süreyle tekrarlanmalı?
Hastanın gereksinimine bağlı olarak iki-üç yıl aralarla dolgu tekrarlanabiliyor.
Uygulama beğenilmezse eritme işlemi yapılabiliyor mu?
Dolgu beğenilmez ise yapılan dolgunun uzaklaştırılması için ilk 15-30 gün önemli. Bu süre içerisinde dolgunun yapıldığı bölge yıkama işlemine tabi tutulursa yapılan dolgu bölgeden dağıtılır, uzaklaştırılır. Dolgu etkisi kaybolur sadece cilt kalitesini artırıcı etkisi kalır. Bir aydan sonra dolgunun eritilmesi olası değil.
BURNU HAVADA
Modern tıp, her geçen gün estetik problemleri ameliyatsız çözebilmek için çalışmalarını geliştiriyor. Burun ameliyatı da dünya üzerinde en çok uygulanan ameliyatlardan biri. Kişiler ameliyat korkusu, ameliyat sonrası iyileşme süresi gibi nedenlerden, artık işlem sonrası hemen günlük yaşama dönülebilecek ağrısız ve acısız bir yöntem olan burun dolgusunu tercih edebiliyor. Medikal Estetik Hekimi Dr. Yasemin Savaş, “Ameliyatsız yapılan uygulamaların arttığı bu dönemde sık tercih edilen rinoplastinin (burun estetiği) yerini de burun dolgusu alıyor. Burun dolgusu ameliyat olmak istemeyen, ağrıdan çekinen ve normal yaşantısına hemen devam etmek isteyenler için son dönemde en çok tercih edilen uygulamalardan biri” diyor.
Burun dolgusu, cerrahi müdahale yapılmadan gerçekleştirilen, burun dokusunu doldurarak doku kaybı olan kısımlara hacim kazandıran ve kusurları kamufle eden burun şekillendirme işlemi ve içerisindeki hyalüronik asit gibi dolgu malzemelerinin enjekte edilmesiyle uygulanıyor. Dr. Yasemin Savaş, burun dolgusunun; burun eğriliği, burun ucu kaldırma, burun asimetrisi gibi şekillendirmelerin dışında, estetik ameliyatlar sonrasında burun üzerinde bulunan hafif asimetrilerin düzeltilmesi, çökük alanların doldurulması için de uygulanabileceğini belirtiyor.
Neden burun dolgusu yapılıyor?
- Burun dolgusu ile burun eğrilikleri giderilebilir veya hafifletilebilir, burun ucu kaldırılabilir, asimetriler düzeltilebilir, burun dudak bileşkesi belirginleştirilebilir, burun sırtı düzleştirilebilir ve burun alın ilişkisi düzeltilebilir.
- Cerrahi müdahale gerektirmeyen burun dolgusu ile ağrısız ve doğal bir buruna kavuşabilirsiniz.
- Geri dönüşü zor olan cerrahi operasyonlar yerine burun dolgusunun geri dönüşü olduğu için tercih edilebilir.
- Burun dolgusu ile arzu ettiğiniz sonucu elde edene kadar enjeksiyon yaptırarak burnunuzu şekillendirebilirsiniz.
Dezavantajları neler?
- Dolgu malzemelerinin türüne göre etkisi uzun sürebilir fakat kalıcı bir işlem değil.
- Dolgu ile hacim eklenebilir ancak burnu küçültmede, ileri boyutta bir tümsek ve aşırı eğiklik gibi durumlarda burun dolgusu tek başında yeterli olmaz.
- İllüzyonel bir etki ile burnu olduğundan daha küçük gösterebilmek mümkün olsa da her burun için bu geçerli değildir.
DUDAKLAR DOĞALLAŞIYOR
En çok merak edilen dolgu yöntemlerinden biri de dudak bölgesine uygulananlar. Medikal Estetik Hekimi Dr. Serkan Öztürk, dudak dolgusundaki yenilikleri anlattı.
Dudak dolgusu tekniklerinde son yıllarda neler değişti?
Dudak dolgusunda da artık çok daha farklı tekniklerle uygulamalar yapıyoruz. Sadece uygulama teknikleri değil aynı zamanda kullanılan ürün özellikleri de zamanla gelişti. Doku uyumlu kolay şekillenebilir ürünleri tercih etmeye başladık. Bu anlamda da dudağı sadece doldurmak değil, şekillendirmek üzerine kurulu yeni teknikler kullanıyoruz.
Densimatrix dudak dolgusunun önceki tekniklerden farkı ne?
Mesofiller Densimatrix dolgularda diğer dolgulardan farklı olarak ürün yapısı homojen ve mikro partiküller şekilde. Bu da kolay bir şekilde dudak içerisinde şekillendirmeyi sağlayabiliyor. Aynı zamanda bu teknolojide kullanılan ürün monofazik dediğimiz tamamen çapraz bağ içerikli olduğu için minimum düzeyde şişme ve ödeme neden oluyor. Böylece uygulama sonrası yan etki oranı düşüyor ve hastalar sosyal hayatlarına hemen devam edebiliyor.
Dudak dolgusu yaptıracak kişiler özellikle ördek dudak denilen öne çıkık ya da çok büyük dudaklara sahip olacağından korkar. Bu tür durumlarla karşılaşmamak için ne yapmak gerekiyor?
Genellikle hastalar dolgu uygulaması öncesinde çok doğal fark edilmeyecek kadar az bir dudak dolgusu isterken, uygulama sonrası kontrollerinde daha dolgun bir dudak talep ediyor. Dudak, yüzümüzde doğallığı bozmamak adına en dikkat edilmesi gereken bölge. Dudak dolgusu sonrası oluşabilen ördek dudak görüntüsü sık karşılaştığımız ve istenmeyen bir durum. Bunun sebebi uygulanan ürünün doğru ürün olmaması ve uygulama tekniğinin yanlış olması ya da hasta beklentisinin çok yüksek olması nedeniyle fazla ürün kullanılması olabiliyor. Ördek dudak görüntüsünün önüne geçmek için doğru ürün, doğru teknik ve doğru miktarda dolgu uygulaması yapılmalı.
Ne tür dudaklar dudak dolgusuna uygundur?
Özellikle dudak hattı belirgin olmayan, çok ince dudak yapısına sahip kişilerde dolgu uygulaması çok dikkatli yapılmalı. Bazen de çok ince dudak yapısına sahip hastalar çok kalın dudaklar isteyebiliyor bu hastalara da dolgu uygulaması ile istedikleri görüntünün oluşamayacağını anlatılmalı.
Dudak dolgusunun kalıcılık süresi ne kadar? Kaç ayda bir yenilemek gerekiyor?
Densimatrix dolgunun dudak dokusundaki kalış süresi 12-18 ay kadar. Dolgunun kalıcılık süresinde, doğru yere uygulanması ve doğru teknikle uygulanması çok önemli. Doğru koşullarda yapılan bir dolgu uzun süre kalıcı dolgunluk sağlayabiliyor.
ÇENELER DÜŞMÜYOR
Son yıllarda yapılan araştırmalar, kadın ve erkeklerin çene hatlarının görünümüne eskiye kıyasla daha çok önem verdiklerini gösteriyor. Çene hattı, yüz ile boyunu ayıran adeta bir resmin çerçevesidir. Bir çerçevenin içine aldığı resmi güzelleştirmesi gibi, belirgin bir çene hattı da yüz güzelliğini ileriye taşıyor.
Çene hattı, yüz ile boyunu ayıran adeta bir resmin çerçevesidir. Bir çerçevenin içine aldığı resmi güzelleştirmesi gibi, belirgin bir çene hattı da yüz güzelliğini ileriye taşıyor.
Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Reha Yavuzer, “Güzelleşmede böylesine büyük bir öneme sahip olan çene hattı, yaş aldıkça küçülme ve incelme gösteriyor. Buna bağlı olarak da boyun bölgesinde sarkmalar, çene hattında düzensizlikler ve yüz ile boyunun birbirinden net olarak ayrılamaması karşımıza çıkıyor. Kısaca yaşlanma etkileri çene hattı ve boyun bölgesinde hızlıca kendini gösteriyor” diyor. Estetiğin bir simgesi olan kuvvetli çene hattına, günümüzde dolgular aracılığı ile kolaylıkla ulaşmak mümkün olabiliyor. Prof. Dr. Yavuzer, “Bu noktada kullanılması gereken malzemenin özelliği çok daha yapışkan ve kaldıraç kuvveti yüksek olan dolgular. Yüz anatomisine bağlı kalarak çene kemiğinin alt kenarının belirginleştirilmesi hedeflenirken aynı zamanda yumuşak doku desteği de arzu edilen bireylerde arttırılabiliyor. Çenede arzu edilen şekil ve büyüklük kullanılacak dolgu materyalinin miktarı ve kullanış şekline göre sağlanıyor. Tüm çene hattı için en az altı enjektör sadece çene ucu olduğunda ise en azından üç enjektör dolgu malzemesi kullanılıyor. Bunun çok ötesinde dolgu ihtiyacı olan hastalarda ise ameliyat ile çene implantının yerleştirilmesi daha doğru bir tercih. Dolgu malzemeleri, uzun dönem cilt altında kalan malzemeler olduğu için kaliteli ürünlerin tercih edilmesi, sadece elde edilecek estetik sonucun başarılı olması açısından değil; aynı zamanda tıbbi komplikasyonlarının önlenebilmesi için de şart. Kullanılacak dolgu malzemesinin markası, modeli, hangi ülkede üretildiği, hangi onaylara sahip olduğu mutlaka kişi tarafından sorgulanmalı. Her ürünün aynı olmayacağını anlamak ve kalitesiz veya yeterli güvenlik özelliklerine sahip olmayan dolgulardan kaçınmanın önemi anlaşılmalı” diyor. Bu işlem sonrasında birkaç gün, iğne yapılan yerlerde hafif bir ağrı ve sertlik hissedilebiliyor.