Çatlak patlak bacaklarım
Çatlakları meydana çıkarma dönemine yaz mevsimi deniyor!
Nilgün Yıldız
Size oluyor mu bilmiyorum ama bana havalar sıcaklaşmaya başladığı anda stres de basmaya başlıyor. Çatlaklar konusundaki bu stres, yememi içmemi etkilemese de dergilerdeki o güzel bacaklı kadınların rüyama girmesiyle psikolojimi etkiliyor. Bunca yıldır estetik haberleri konusunda uzman olmasam da nacizane her yeni çıkan yöntemi takip eden biri olarak ben, şu konuya bir çözüm bulacak babayiğidi bekleyerek ömrümü tükettim diyebilirim. Ben çektim yeni nesiller çekmesin diye karalar bağlarken aynı zamanda da ne yapabilirim diye düşünüyorum.
Aslına bakarsanız uzmanların belki de estetik konusunda tek iddialı olmadıkları konu bu çatlak denen belalar. İster kilo alıp vermekten, ister doğumdan isterse de genetik mirastan olsun çatlak kadar kötü bir görüntü daha var mıdır? (Selülit de onun kardeşi oluyor ama neyse)
Yöntemleri henüz inceleme vaktim olmadı onları incelediğimde yani bizzat deneyince sizlere engin tecrübelerimi aktaracağım ama önce şu sıralar gündemimde bir üründen bahsetmek istiyorum. Bio-Oil diye bir ürün; şöyle söyleyeyim yurtdışında kendi gözlerimle gördüm, bir dağ halinde kurulan stantlardan kadınlar kapış, kapış bu kremden alıyorlar. Ben de denemem için verilen Bio-Oil’i kullanmaya başladım. Ama tabii bu kremin en önemli yanı her gün, sabah ve akşam düzenli olarak sürmek. Ben üç gün kullanıyorum sonra bırakıyorum. Fakat firma yetkilileri krem konusunda çok iddialı. Düzenli kullanıldığında çatlakların hatta eski çatlakların bile gitmesine yardımcı olduğunu söylüyorlar. Ürünü düzenli kullanmaya yarından itibaren başlayıp, size sonraki yazımda sonuçları aktaracağım. Bu arada ürünün sadece çatlaklara iyi gelmediği aynı zamanda lekelere de iyi geldiği söyleniyor. Ürünün tek sevmediğim yanı ise verdiği yağlı his. Kıyafetlerimi giyinmeden önce baya beklemem gerekiyor. Bu da özellikle zamanla yarışan kadınlar için akşam neyse de sabah büyük sorun yaratabiliyor. Bu arada fiyatı da gayet uygun 25 TL’ye satılan bu ürünü görünce “Amaaaan küçücük şişe” dediysem de henüz bitmedi haberiniz olsun!