Mucize dokunuş: Paul Emery

Sizin hiç fobiniz oldu mu? Sizi bilmem ama benim yıllarca üzerinde çalıştığım, yenmek için birçok yöntem denediğim bir fobim var; kediler. Özellikle ülkemizde bu fobiyle yaşamanın ne kadar zor olduğunu ise sadece kedi fobisi olanlar bilir. Yazın sıcağında bile dışarıda oturamazsınız. Bir yere yemeğe gidecekseniz bahçeyi değil hep terası seçersiniz, kedi gördüğünüz zaman çığlık atarsınız etraftakilerin garip bakışlarına inat sandalyenin tepesine çıkarsınız ya da benim gibi yaşadığınız yeri bile kedilerin olmadığı yerden seçersiniz. Durum böyle olunca Kuantum Duygusal ve Fiziksel Terapisinin yaratıcısı, “Dünyanın En İyi Spritüel Terapisti” ödüllü İngiliz Paul Emery’nin Richmond Nua Wellness – Spa’nın davetlisi olarak Türkiye’ye geldiğini duyunca hemen kendisini görmem gerektiğine karar verdim.

Denedik!
Öncelikle daha önce bir kediyle aynı odada tutulmak gibi bir çok yöntem denedim fakat hepsi o an yaşadığım korkuyla kaldı diyebilirim. Paul Emery ile de böyle bir şey yaşar mıyım diye düşünürken hiç de düşündüğüm gibi olmadı. Kendisi ile buluştuğumuz otel odasında beni bir sandalyeye oturttu ve gözlerimi kapattı. Sonrasında ise önce beynimi boşaltmak için bana sayı saydırdı, şarkı mırıldandırdı ve o sırada da alnımın belli bölgelerine ufak dokunuşlarla vurdu. Bu arada seans sırasında kollarımı da sürekli sıvazlıyordu. Aslında bu kendimizi güvende hissetmemiz için yapılan bir hareketmiş. Seans sürekli olarak bu şekilde devam etti ta ki ben kedi korkumun derecesinin yok olduğunu söyleyene kadar. Yaklaşık yarım saat sonra kedi düşününce beynimde çakan ışıklar yok olmuştu. Bu arada merak ediyorsanız söyleyeyim; henüz bir kediyi elime almadım ama belki siz bu satırları okurken bir kedinin kafasını okşuyor olabilirim.



Sosyal fobisini yenmeye çalıştı
Richmond Nua Wellness-Spa’nın davetlisi olarak Türkiye’ye 9. gelişiniz, öncelikle Paul Emery kimdir? Biraz kendinizden bahseder misiniz? QEPR tekniğini nasıl ortaya çıkardınız? Eminim bir günde çıkan bir teknik değildir. Bu tekniği bulana kadar hangi teknikler üzerinde çalıştınız?
İngiltere’de doğdum. University of Whales’de psikoloji öğrenimi gördüm. 1991 yılından beri de terapi yapıyorum. Fritz Perls ve Dr. Carl Rogers’ın tekniklerini öğrendikten sonra NLP tekniği üzerine yoğunlaşarak uzmanlık seviyesine ulaştım. Daha sonra EFT tekniğini bulan ve geliştiren arkadaşım Gary Craig ile çalışma fırsatı buldum. Yaptığım araştırmalar sonrasında Dr. Callahan aracılığı ile TFT (Düşünce Alanı Terapisi) tekniği ile tanıştım. Bu teknik, temel olarak vücuttaki anatomik hatlarda oluşan blokajları, duygusal hassasiyeti ve toksinleri tespit ederek bunları etkisiz hale getirmek üzerine kuruldu ve birçok kişiyi başarılı şekilde tedavi etti. Sonraki yıllarda kendi sosyal korkumun da üzerine giderek, bu doğrultuda çalışmalarıma devam ettim. Yıllar süren araştırma ve deneyimin ardından, kendi enerji iyileştirme modelim olan Quantum Emotional and Physical Therapy (QEPR) tekniğini geliştirdim.

Herkesin bir hikayesi vardır. Sizin çıktığınız bu yolda ilk başlangıç hikayeniz nedir? Hayatınızdaki hangi olay bu yola çıkmanıza sebep oldu?
Ben 14 yaşındayken çok çekingendim ve kendimi yakınlarım arasında bile çok rahatsız ve dışlanmış hissediyordum. Danıştığım doktorum bana “sosyal fobi” teşhisi koydu ve bazı ilaçlar kullanmamı önerdi. İlaçlara bağımlı olarak yaşamımı sürdürmek istemedim. Yaşadığım sorunun üstesinden kendi başıma gelmeye karar verdim. Öncelikle psikoloji ve kişisel gelişim kitapları okuyarak kendime yardım edip edemeyeceğimi görmeye çalıştım. Bu süreçte hipnoz yöntemini bile denedim. Ancak denediğim bu yöntemlerden hiç biri tam anlamıyla işe yaramadı. Daha sonra, bir çok farklı psikolog eşliğinde farklı terapi yöntemleri denedim, fakat bunlar da faydalı olmadı! 35 yıl boyunca hiç bir yöntem işe yaramadığı için artık bu sorunla birlikte yaşamaya karar verdim. Yine de her gün bu sancılı semptomları göz ardı etmeye çalışmak çok zordu. Uzun yıllar sonunda, parmak uçları ile hafifçe vurma (tapping) tekniği ile tanıştım, özellikle TFT (Thought Field Therapy) benim ve benden destek alanlar için çok faydalı oldu, çözümü çok zor görünen vakalarda bile işe yaramayı başardı.

Bu işi yapmadan önce biri size 1 saat içinde yıllar boyunca korktuğunuz şeyden kurtulacağınızı söylese inanır mıydınız? İnsanlara inanmaları için neyi örnek verebilirsiniz?
Daha önce söylediğim gibi ben de yıllar boyunca “sosyal fobi” sorunu ile baş etmeye çalıştım ve birçok farklı denemeden sonra QEPR tekniği ile tedavi oldum. Bu nedenle insanlara rahatlıkla kendimi örnek gösterebilirim. QEPR tekniği ile şu ana kadar kraliyet ailesinden, CEO’lara bir çok ünlü isim üzerinde de başarılı sonuçlar elde ettim. Modern dünyada insanlar geçmişe göre çok daha fazla stres, korku ve baskı altında kalıyor. Meditasyon metotları bu nedenle günümüzde büyük ilgi görüyor, sürekli olarak daha huzurlu yaşamanın yöntemleri araştırılıyor. QEPR meditasyona göre daha hızlı ve daha efektif, mutluluğumuzu engelleyen geçmiş travmalardan, günümüzde yaşanan strese kadar bir çok sorunu çözmeyi sağlıyor.

Bu teknik fiziksel olarak da bazı hastalıkların tedavi edilmesini sağlıyor. Bu hastalıklar hangileri?
QEPR tekniği, ruhsal sorunların yanı sıra boyun, omuz, sırt ağrıları, adet öncesi sendromu, baş ağrıları ve daha nice fiziksel soruna da çözüm üretiyor. Bu tekniği her soruna uygulamayı deniyorum çünkü kaybedebileceğiniz bir şey veya size zarar verebilecek bir durum yok, tedavi acı da içermiyor.

Seans sırasında nasıl bir uygulama yapılıyor?
Bu terapi belli güçlü akupunktur noktalarına parmak uçları ile hafifçe vurarak uygulanıyor, bu süreçte iğne kesinlikle kullanılmıyor. Bu güçlü noktaların duygulardan arınmada etkili bölgeler olduğu kanıtlanmıştır. QEPR metodu, uzun ve yavaş konuşmalı bir terapi metodu değildir ve hiçbir ilaç takviyesi gerektirmez. Terapi süreci acı içermez.

Vücudun bazı noktalarına dokunarak o bölgeleri uyarmanız ne işe yarıyor?
Vücuttaki belirli noktalara yapılan rahatlatıcı dokunuşların beyinde kimyasal değişimlere neden olduğu ve bu değişimin hızlıca duygusal stresi ortadan yok ettiği kanıtlanmış bir gerçek. Stres ve kaygıdan uzaklaşmak amacıyla “dokunmak”, dünya üzerindeki en eski terapi yöntemlerinden birisi. İçgüdüsel olarak sevdiğimiz biri üzgün olduğunda, ona dokunmak ve onu rahatlatmak isteriz. Kendimizi rahatlatmak için de genellikle yüzümüzü ve ellerimizi ovuştururuz.

Bu tekniği mutlaka birinin mi uygulaması gerekiyor? Kendimiz evde de bunu öğrenerek yapabilir miyiz?
Gösterdiğim bazı kısa ve kolay teknikler sayesinde korku ve endişeleri kontrol altına alabiliyorum. Bu teknikler daha sonra herkesin evde kolaylıkla kendi başına uygulayabileceği teknikler olduğu için devamlılık sağlanabiliyor.

Ruhumuzdaki yaralanmalar fiziksel olarak bizi nasıl etkiliyor? Bu durumdan en çok hangi bölgeler etkileniyor ve hangi hastalıklar tetikleniyor?
Ruhsal ve fiziksel problemler arasında yadsınamaz bir bağ olduğunu söyleyebilirim. Fiziksel ağrılar çoğunlukla olumsuz ruh halleri sebebi ile ortaya çıkıyor. Negatif enerji vücudumuzdaki her alanda birikebiliyor. Özellikle endişe karın ve göz altlarında toplanırken, anksiyete en çok göğüs bölgesinde kendini gösterebiliyor. Olumsuz ruh hali genellikle insanlarda yoğun sırt ağrılarına sebebiyet verebiliyor.

Fobiler ve bazı rahatsızlıklar dışında başka hangi sorunları bu yöntemle çözmek mümkün? Örneğin kilo sorunu bu yöntemle çözülebilir mi?
QEPR tekniği, aşk acısı, kötü alışkanlıklar, yeme sorunu gibi huzurlu bir hayat sürmenizi engelleyen tüm sorunları geride bırakmanıza yardımcı oluyor. Elbette kilo sorunu da bu yöntem ile çözülebiliyor. Ancak bazı alışkanlıkların direkt olarak bırakılmasını “sağlayamam”, bu kişinin alacağı bazı kişisel sorumluluklar ile ilgili. Bunun yanında zihninizi ve vücudunuzu yeniden programlamak amacıyla uyguladığım çağdaş teknikler ile yüzde 85 oranında başarı sağlayabiliyorum.