Erkekleri kadınlardan soğutan sebepler
'Dırdır' mı yapıyor?
Oben Budak
Yaz dönemi deniz, kum haricinde başka bir şeyi daha temsil ediyor, o da rakı eşliğinde arkadaş sohbetleri. Şimdilerde çok geride kalan yaz mevsiminde dertleri ortaya yatırdığımız pek çok dost meclisi gecesi yaşadım. Bu ayki Elele köşemde rakı sofrasında konuşulan ortak ilişki sorunlarını yazıyorum. Erkeklerin kafasına takılan sorunlar öyle derin değil, basit ama can sıkıcı şeyler. Yakın arkadaşınızla anlaşamaması, sürekli değişen ruh hallerinize ayak uyduramaması, gereksiz atılan triplerinize karşılık verememesi kendi sorunu canım. Bu konuları irdelemiyorum bile. Bütün bunlar bilinen ve artık kadınların bile değiştirmeye çalıştığı bazı özellikler. Çocuk taklidi yapmalarının iticiliği ile “Lan oğlum lan geçen hafta size nasıl koyduk ama” gibi ağır taraftar ruhu kadınlar da görmek istemiyorlar, bu konu anlaşılmış olmalı. Anlaşılmayan başlıca sorunlar ise şöyle; Fazla makyaj yapma konusu hiç de sizin düşündüğünüz gibi değil. Güzel görünüyorsunuz belki ama modern ve akıllı erkeğin dünyasında fazla makyaj eşittir saatlerce beklemek. Artık erkekler fazla makyajla gittiğiniz ilk buluşmada bile kararlarını net olarak veriyorlar. “Abi ben bu kızla beraber olursam saatlerce kapıda makyajının bitmesi için beklerim, en iyisi topuklayayım” diye düşünüp ortamdan uzuyorlar. Pratik bir hayat her iki cinsi de mutlu eder sonuçta. Evlendiği kadının tüm heyecanını kaybetmesi de adamları sıkan sebepler arasında. Heyecan içinde evlendiği kadının bir süre sonra yazlık almak için projeler geliştirmesi, oğlanı koleje göndermek için okul seçimlerinde boğulmasından sıkılıyor adamlar. Fikri iyi güzel de adamlar karşılarında anne değil seksi bir kadın görmek istiyor arada. Seksi bir iç çamaşırı, ufak erotik sürprizler istiyor. Heyecan arıyor, heyecan, kaç yaşınıza gelseniz de “Benden geçti artık” dememeniz lazım. Belki sizden geçmediğini görmek de ayrı heyecanlandırıyordur erkeği. Benim araştırmama göre kadınların bir olaya sinir oldukları zaman ilk önce susma tribine girmeleri daha sonra alakasız bir ortamda o hikayeye dönüp, sanki yeni yaşanmış heyecanıyla ortamı savaş alanına çevirebilme yetenekleri de büyük sorun oluyor. Bir şeye canınız sıkıldıysa onu anında belli etmeniz gerekiyor ki sorun çözülsün. İlk önce susup alakasız bir yerde adama çakınca bir anlam veremiyorlar. Siz ‘dırdır’ yapıyorsunuz gibi gözüküyor dışarıdan bakılınca. Ne kadar haklı olursanız olun! Kaydettiğim arabozucu teknikler bu kadar, gerisi sizin bileceğiniz iş. Erkek ve kadın algısı o kadar değişik ki, bir arabulucu gerekiyor çoğu zaman. Takıldığınız şeyler olursa lütfen sorun, onların cevabını almak konusunda seve seve ajanlık yapabilirim…
Trendi diyet
Her ay yeni moda olan bir diyetten bahsetsem yeridir yani. Yeni açılan mekanlar gibi popüler olan diyetlerden bahsedebiliriz. Bu sefer de gündemde Umay Villa’nın ‘5 Günlük Detoks ile Yağlara Veda’ kitabı var. Diyetsiz yaşayamayan ama bir türlü de istediği kiloya ulaşamayan arkadaşlarımın şu sıralar dilinde bu kitap var. Merak edip kitabı ben de aldım, çok zor olmayan önerilerle vücuttan yağ atmayı öneriyor Umay Villa. En azından diyette sıraladığı şeyleri yemeye başlamadan önce her gün bir saatlik kondisyon hareketleri yapmayı zorunlu tutmuş, bu bile yenilik sayılır. Spor desteği olmadan zayıflamayı beklemek fazla ütopik değil mi zaten?
Snoopy gelsin
Bu köşeyi yazdığım gün ardı arkası gelmeyen şehit haberlerini aldığımız bir dönem. Sürekli ölüm haberleri alıyoruz. Doğu’daki gerilim yetmiyormuş gibi bir de kendi içimizde kavgalarımız artıyor. İnsanı yaşamaktan soğutan günler. Bu yüzden Snoopy’nin filminin geleceğini duyduğum zaman çocukluk yıllarıma gidip biraz ortamdan uzaklaştım. Bu ara Star Wars’ın yeni sürümünden bile daha çok Snoopy’i bekliyorum galiba. Gelsin de çocukluğumla biraz vakit geçireyim. Kahramanım Charlie Parker ve Snoopy’nin beni bu dünyadan iki saatliğine de olsa alıp götürmesine çok ihtiyacım var.
Miley'i kim delirtti?
Çok değil beş sene öncesine kadar folk şarkıcısı babası Billy Ray Cyrus ile sahneye çıkıp “Oovv oovv çekilin yoldan vahşi batıdan geliyorlar. Amerikanlar eskidi bunlar Turkish kovboylar” tadında şarkılar söyleyip gitar çalan Miley, seks sembolü olma işini abartıp artık porno starlığa oynuyor. Yeni single’ı ‘Dooo It!’ ile sonunda güzel bir şarkıya imza atmış olmasını kutluyorum ama klip boyu ağzına akıttığı sıvılar ile anlatmak istediği mesajı biraz abarttığını düşünüyorum. Dünya gençliği elden gidiyor triplerine girmeyeceğim de, fazla seksilik itici oluyor işte. Her yere uzattığı o dilinden fenalık geldi Miley’nin.
Bond’un gay açılımı
Yeni Bond filmi ‘Spectre’nin tema şarkısını yapacağını duyuran Sam Smith, bir şekilde ortadaki tartışmaya da tuz biber ekmiş oldu. ‘Spectre’nin başrolünde yine Daniel Craig var ama bir sonraki Bond’un kim olacağı tartışma halinde. Bilirkişi sinema yazarları yeni Bond’un bir kadın olabileceği ihtimali üzerine kafa patlatırken şimdiden belli olan tek bir gerçek var ki kraliçenin en güvendiği ajanı asla bir gay olamaz! Bu gereksiz açıklamayı yapan film endüstrisi tepkiyi çekince bu sefer aktivist Sam Smith’e filmin şarkısını söyletip puan almaya çalışıyor. Bence mahsuru yok, Sam Smith ne söylese dinlerim. Adele iki sene önce yaptığı şarkı ile Oscar’ı kucaklamıştı. Darısı Sam Smith’in başına.
Cool babetler
Aslında ne kadar uzun topuk o kadar güzel bacak! Bunu herkes iyi biliyor ama topuklar uzadıkça ayakkabıların üzerinde durma süresi de o kadar kısalıyor tabii. Allah’tan bu sene babet ayakkabılara da yüksek bir ilgi var da kendinizi kısa ama cool hissedebileceksiniz. Miu Miu imzalı bu eser sizi kısa boylu gösterebilir ama yarattığınız tarz olma durumunu düşünerek içinizi rahatlatabilirsiniz.
Bu sene moda, asmalı!
Çok Karaköy’cü olduk bir süredir. Eğlence için değil de, havamızı atmak, güzel Instagram’lar yayınlayabilmek adına harika bir yer oldu doğrusu. Ondan önce kahrımızı çeken Asmalımescit ise kolay unutuldu gibi gözükse de, efsane yavaş yavaş geri dönüyor. Geçen hafta sonu ne zamandır uğramadığım Asmalı’ya bir gittim, gençler sokakta. Yeni açılan barlar, insanlar dönünce eski havasına dönen mekanlar derken bir geceyi daha Asmalı’da geçirip oranın havasını hatırladım. Neden elimizin ayağımızın kesildiğini ise kısaca hatırlayıp önemsemedim bile. Asmalımescit bu kış yine gözde olacak, demedi demeyin!