1 milyon kadın girişimci geliyor

Şimdi size 10 bin kadın girişimci iki yılda tam 1 milyon kadın girişimci yaratacak desem… Evet yanlış duymadınız, özel bir finans şirketi veya banka değil. Kadınlar diğer girişimci kadınlara destek sağlayacak. Nasıl mı? Aynen bir piramit gibi genişleyen bir ağ düşünün. Bir girişimci kadın 10 kadına, onlar da 10’ar kadına destek olacak. Bu kadar basit. Sistemin adı ‘Pay It Forward’; iyiliği önceden yap anlamına geliyor.


Dell’in Dördüncü Kadın Girişimciler Ağı küresel etkinliği 2-4 Haziran tarihleri arasında İstanbul’da yapıldı. 17 ülkeden gelen 200’ü aşkın kadın girişimcinin katıldığı etkinliğin ana teması ‘Pay It Forward’ hareketi oldu. Hareketin amacı, başarılı iş kadınları ve liderlerinin 2015’e kadar bir milyondan fazla kadın girişimci adayına yardım etmek. Buna
göre, girişimci kadınlar borçlarını öderken kendilerinden sonrakileri desteklemiş olacaklar. Bu ağdaki iş kadınları, yeni girişimci kadınlara; mali destek ya da zaman ayırarak,
kadınların tüm potansiyellerini ortaya çıkarabilmeleri için bilgi, teknoloji, sermaye ve ağ desteği sağlayacak. Yapılan bağışlar, etkinlikler ve girişimcilik alanında kadınları
destekleyen topluluklar internet sitesi üzerinden takip edilecek ve hedefe ne kadar yaklaşıldığı raporlanacak.Bu harekete katılmak veya faydalanmak istiyorsanız işte size adres: www.dellpayitforward.com ayrıca bana da mail atabilirsiniz:
[email protected]


Yeni girişimcilere kol kanat germeye hazırlanan bu kadın girişimcilerin hepsinin birçok ortak özelliği var. Öncelikle çalışmayı çok seviyorlar, hatta işlerine aşıklar. Hedef odaklı, yenilikçi, öğrenmeye meraklı, paylaşımcılar. Hayatlarındaki dengeyi korumaya da özen gösteriyorlar. Cesaretli, açık sözlü ve becerikliler. Mentör rolünü üstlenmeye hazırlar. En önemlisi hem kendilerine hem de diğer girişimci ruhlu kadınlara inanıyorlar. Eh durum böyle olunca iki yıl içinde çok güzel başarı hikayelerine tanık olacağımızı düşünüyorum. Bilgi paylaştıkça çoğalır. Para da paylaştıkça bereketlenir, şenlenir! Sonuçta bu büyük işin altından rahatlıkla kalkacağına inanan her girişimci kadının ayrı başarı hikayesi var. DWEN üyelerinden zirveye katılanlarla konuştum. İşte size birkaç başarı öyküsü…


Çalışanı da müşterisi de kadın
Bedriye Hülya
(b-fit kurucusu)
Türkiye’de bir ilki başardı. Sadece kadınlara özel ve ekonomik spor salonları kurdu. Fikir harika, piyasada olmayan bir ihtiyacı karşılıyor. Kurucusu Bedriye Hülya müthiş bir girişimci. Bir o kadar da mütevazı. Şirket yedi yılda 200 bin üyeye ulaşmış ve 600 çalışanı bünyesine katmış. ‘Acaba tutar mı?’ diye emin olamadıkları zincir çok hızlı bir
şekilde büyüyerek sadece bir yılda 100 şubeye ulaşıyor. Ama bu hızlı büyüme beraberinde servis kalitesi sorunlarını da getiriyor. Sorunları incelemeye alan Bedriye Hülya “Biraz yavaşlayalım, sistemi oturtalım, sonra büyümeye devam” diyor. Kadın çalışanların hakim olduğu sıcak ev atmosferine sahip olan iş ortamı daha kurumsal bir yapıya çevriliyor, koltukların ve elde yazılan çizilen planların yerini masalar ve bilgisayar sistemleri alıyor. Yine aynı sıcak, samimi ortam korunarak daha profesyonel bir yönetim tarzına geçiliyor. Ben gittim tüm kadınlara tavsiye ederim.

Florasa’dan İstanbul’a…
Elena Pallotta
(MUA Gelatieri d’Italia Kurucusu)
Büyük bir şirkette çalışırken “Ben ne yapıyorum istediğim hayat bu değil!” deyip işten ayrılıyor. Ne yapmak istediğini sorguluyor. Bir sabah uyanıyor ve hiçbir alakası olmayan dondurma işi yapmaya karar veriyor. Pazar araştırması yaptığında İstanbul’un yüksek potansiyelini keşfediyor. Cesarete bakın… Atlıyor, daha önce hiç görmediği İstanbul’a gelip yerleşiyor. Hedef: Orijinal İtalyan dondurma zinciri kurmak. Kararından ve bunu hayata geçirmekten son derece mutlu. Kendini işine adamış ancak hayattan da kopmuyor. Zaten İstanbul’a gelmesinin nedenlerinden biri de bu, “İstanbul’da hayat var” diyor... “Herkes yabancı olarak başarılı olmamı istiyor” diye ekliyor.

Yılbaşı hediyesi şirket
Alexandra Knauer
(Knauer Gmbh Firma Sahibi, CEO )
Ailesinin kimyasal analiz cihazları üreten fabrikasında çalışmayı ilk başlarda pek düşünmüyor. Ancak şirket iki Almanya’nın birleşmesi sırasında sorunlar yaşayınca kısa bir süre için destek vermek üzere şirkette çalışmayı kabul ediyor. Nefret ediyor bu işten. Ve bir yılbaşı akşamı babası şirketi ona yeni yıl hediyesi olarak veriyor. Hayatının dönüm
noktası da bu oluyor. Şirket kendisinin olunca, işe dört elle sarılıyor ve işine adeta aşık oluyor. Dışarıdan bakınca pek de cazip gözükmeyen sektörü çocuklara sevdirmek için ilkokullarla anlaşıyor. Çocuklar sınıfça geliyorlar ve onlar için özel hazırlanmış laboratuvar ortamında meraklarını gidermek üzere keşiflerde bulunuyorlar.

Birbirinize destek olun
Melek Pulatkunak
(TurkishWin Kurucusu)
Yurt dışında uzun seneler kaldıktan sonra “Neden biz yurt dışında yaşamış veya yaşayan kadınlar birbirimize destek olmuyoruz, bir platform kurmuyoruz?” demiş ve TurkishWin’i kurmuş. Kadınların toplanıp birbirlerini tanıdığı bu platformda mentörlük hizmetleride başlamış. Şimdi öyle hızla yayılıyor ki birçok ülkeden insan, birbiriyle arkadaş olup birbirlerine destek çıkıyor.

Yenilikçi ruh
Doreen Lorenzo
(Frogdesign Yönetim Kurulu Başkanı)
İnovasyon firması olan Frogdesign yeni ve değişik teknolojilere hayat veriyor. “Fikirler ucuz ama önemli olan hayata geçirmek” diyen Doreen; yeni kurulacak şirketler için bunun çok önemli olduğunun altını çizerek “İnovasyonu ‘tik’ atılacak bir kutu olarak görmeyin, anlatın, paylaşın, gerekli araçları sağlayın” diyor. “İnovasyon için içgüdünüze inanın” diye de ekliyor…

Zorluklardan fırsat yaratmak
Elisabete Miranda
(CQFluency Yönetim Kurulu Başkanı ve Kurucusu)
Brezilya ekonomisinin kötüleştiği dönemde, Elisabete tek kelime İngilizce bilmediği halde Amerika’ya gidiyor. Hem de tam dokuz şirketini geride bırakarak... Bir akrabasının
tercüme ofisinde çalışmaya başlıyor. Ve o zaman yeni bir ülkeye alışma zorluğunun dil bilmemek değil kültürel farklılık olduğunu keşfediyor. Hemen kolları sıvayıp bir iletişim
firması kuruyor. Her zorluğu fırsat olarak gören Elisabete’in amacı, verilmek istenen mesajı hedef kitleye ve kültüre göre anlam ve duygu katarak aktarmak. Bu anlayış üzerine kurduğu CQFluency sayesinde Ernst& Young firmasının Yılın Kadın Girişimci Ödülü’nü de alıyor.

Girişimci ruhun aşısı
Stuti Jalan
(Crosshairs Comm unications Kurucusu)
Hindistan’ın önde gelen kadın girişimcilerinden olan Stuti, mentörlük konusuna büyük önem veriyor. Halka ilişkiler firması Crosshairs Communications’ın yanı sıra özellikle
genç kızlara girişimcilik ruhunu aşılamaya çalışıyor. 2011 yılında Fortune tarafından organize edilen En Güçlü Kadınlar Zirvesi’ne (Fortune Most Powerful Women Summit) katılan Stuti aynı yıl Hindistan’da da En İyi Genç Kadın Girişimci Ödülü’nü alıyor. Kadınların güçlendirilmesi ve yetkilendirilmesini kendine adeta bir ilke
edilen Stuti bu konuda herkese ilham kaynağı oluyor.

ABD’den Kars’a uzanan Bal Yolu
Cat Jaffee
(Balyolu Kurucusu)
Dört yıl önce Fulbright bursu ile ‘kırsal göç’ konusunda çalışmak üzere Türkiye’ye geliyor. Kuzey Doğu Bölgesi’ndeki illeri geziyor. Bölgedeki kadınlarla konuşuyor, hikayelerini dinliyor. 10 milyon kadının eğitim ve iş olanaklarının olmadığına tanık oluyor. İpek Yolu zamanında ticarette büyük rol oynayan bu bölgede özellikle arıcılığın önemini fark ediyor. 2012’de Kars’a yerleşip Balyolu’nu kuruyor. Bölgedeki kadınlara arıcılık ve bal üretimi konusunda eğitim veriyor. Balyolu, yerli ve yabancılara bal tadımı sunan ‘trekking’
güzergahları organize ediyor. Elde edilen gelirle bölgedeki kadınları girişimciliğe teşvik ediyor. Cat Jaffee’nin yüzü gözü arı ısırması ile dolup taşıyor, tabii ki umrunda
olmuyor.

PEKİ YA SİZ?
Siz bugün girişimci bir kadın olsaydınız, hangi işi başlatmak için çarpardı kalbiniz? Size rol model olacak, yol gösterecek kimseniz var mı? Araştırdınız mı? KAGİDER, 10.000 Kadın, ANGİKAD, TurkishWin gibi kadın girişimciliğini destekleyen kuruluşlara başvurdunuz mu? Bu satırları okurken heyecanlandınız mı? Peki ne duruyorsunuz? Belki de şimdi tam zamanı!