Nefs-i İdare

Nefsini yönet!

Özlem Denizmen

Özlem Denizmen


Nefs-i İdare

Bu güzel yaz ayında finansal detoks ile ferahlayalım. İlk olarak paranın, eşyanın, bir amaç değil, bizi hayallerimize götüren bir araç olduğunu hatırlayalım. Çözümün ‘malda mülkte’ değil, içimizde olduğunu unutmayalım.

‘Bir ben var benden içeri’ demiş Yunus Emre. Her birimiz içimizde bir hazineyle doğuyoruz. Yaşamımız ise bu hazineyi keşfetmek ve yeşertmek yerine, tazı tavşanı kovalarcasına maddiyatı kovalamak ile geçiyor. Kimimiz için güvence, kimimiz için kendimizi ifade etmek anlamına geliyor para. Kimimiz için bir tutku, kimimiz için el kiri. Sonra ‘para’nın ve ‘şeyler’in bizi mutlu etmesini bekliyoruz. Etmiyor. Şeylere sahip olmaya çalışıyoruz. Yetmiyor. Bir de bakıyoruz, bir süre sonra biz şeylere değil onlar bize sahip oluyor. Sürekli başkalarından onay almak üzerine kurulu bir düzene kurban oluyoruz. ‘Komşular arabamız hakkında ne düşünüyor? Arkadaşım yeni ayakkabımı görmüş müdür? O restorana gitmezsek ayıp olur!’ diyor duruyoruz. Elimizdeki para yetmiyor diye hayıflanıyor, neden başkaları daha fazla kazanıyor diye sinirleniyor, ya paramız biterse diye korkuyoruz. Peki ne oldu içimizdeki hazineye? Gerçekten neler oluyor bize? Ne vakit ‘vatandaş’ yerine ‘tüketici’ denmeye başlandı bize. Ne vakit çözümün ‘malda mülkte’ değil, içimizde olduğunu unuttuk, gani gani bereket şelalesini kuruttuk. Hemen bir yerden başlayalım. Ruhumuzu, duygularımızı, beynimizi, zaaflarımızı... Bu güzel yaz ayında finansal detoks ile ferahlayalım. İlk olarak paranın, eşyanın, bir amaç değil, bizi hayallerimize götüren bir araç olduğunu hatırlayalım. Sadeleşerek güçlenip, hırsımızı dizginleyerek yetinmeyi öğrenelim. Elimizdekilerin değerini bilelim. Şükredelim. Zamandan, paradan, eşyalardan, arkadaşlarımızdan, tasarruf yapmayı deneyelim. Nefsimize güç verelim. Paylaşmanın enerjisini, vermenin yüceliğini resmedelim, seyredelim, fark edelim. Biz paranın değil, para bizim peşimizden koşsun.

Beynini şaşırt
Kendimizi keşfetmek için önümüzde iyi bir fırsat var. Tatil... Ev, iş, yemek yap, toplantı yap, satış yap... DUR. Unut gitsin. Güneşle, denizle, doğayla... İşte esas şimdi sen kendinsin. Tatilde beyin nöronlarını da tatile çıkart. Şaşırt beynini. Bir gün sadece su ve sıvı ile beslen. Bir gün hiç para harcama. Bir gün telefonsuz yaşa. Bir gün hiç yapmadığın bir şeyi dene. Bir gün aldıklarını kasada sadece madeni para ile öde. Beyin şaşırınca dinlenir, tatile gidermiş.

Sahte hayat
Her yerde kendimizi ispat edeceğiz derken hayat akıp gidiyor ellerimizden. Halbuki sen parmak izin gibi teksin. Biriciksin. Özelsin. Eğer istersen her şeyi başarabilirsin! Gel birbirimize söz verelim: Yaşamımıza kendimiz yön verelim. Yaşam bizi değil, biz yaşamı peşimizden sürükleyelim. Finansal konularda yeni bir sayfa açıverelim. Bu yazıyı okuduğun gün senin için milat olsun! Başlangıç olsun! Paraya gereğinden fazla önem verme. Ama ilgisiz de bırakma. Ne az ne fazla! Gerektiği kadar! Altın kural: Senden daha değerli hiçbir şey yok şu dünyada.

Nefsin terbiyesi ramazan
Çocukluğumun leziz iftar sofraları, sahura kadar yapılan sohbetler, bir araya gelen aileler demek benim için Ramazan. Bu ayın bir öğretisi, nefse hakim olmak. Ben her insanın kendi içsel yolculuğuna bir gün çıkacağına inanıyorum. Benim için bu yolculuk uzun zaman önce başladı. İnsanın salt yeme-içme gereksinmelerini terbiye etmesi yetmiyor. Hırslardan, ihtiraslardan arınmak çok daha zor. 20 senede belki milim ilerledim ama başlamak yolun yarısı. Maneviyatın tartışılmaz doyurucu üstünlüğünü hissetmenin tam zamanı. Nefsini yöneten, dünyayı yönetir.