Arkadaş teselli etme kılavuzu

Herkesin ilişkisi hakkında muhakkak söyleyecek bir sürü lafımız vardır.

Pucca

Pucca


Arkadaş teselli etme kılavuzu

Yani dünyanın en mükemmel ilişkisine bile öyle yorumlar yaparız ki, çift kendini assa yeridir kıvamına gelir. Angelina Jolie ve Brad Pitt bile karşıma geçip, 'Puccacım bizi bir değerlendirsene' deseler, geçmişlerinden bir girerim olaya, 'bacım ama sen de çok zayıfladın' durumuna kadar giderim. İnsanlık olayı bu durum ama ben bazen abartıyorum sanırım. Geçenlerde ikisi de arkadaşımız olan bir çift ayrıldı, artık ağzımın nasıl bir ayarı yoksa barıştıktan sonra adam, kızı benle konuşturmadı. Hayır, bir de bu işin en kötü yani bir anda ortada kalıp suçlamalara cevap vermek zorunda kalma durumu oluyor. Onların durumu ayrı saçmalık o başka bir olay ama yine de benim düştüğüm duruma düşmemek için yapmanız gerekenleri maddeliyorum.

'Canım barışırsınız'
İlk ayrılık aşamasında kız arkadaş teselli ekibinden çıkan ezber cümle. Bir nevi aslında olayın ciddiyetini anlamak için söyleniyor, 'Canım barışırsınız ya, üzülme' dedikten sonra karşı tarafın ne diyeceği sabırla bekleniyor, eğer inatla karşı çıkıyorsa 'Asla, iki dünya bir araya gelse hayatta olmaz' gibi beylik lafları kullanıyorsa, sonraki aşamaya geçmek daha kolay oluyor tabii. Bu aşamada aklı başında olan hiçbir arkadaş gaza gelip hemen 'Zaten o sana böyle davranıyordu' diye saydırmaya başlamaz. İlk yapacağımız şey muhakkak, barışacaklarına dair umut vermek olacaktır. Hatta önemsememek, umursamamak durumunun ciddi olduğunu ona yansıtmamak gerek. Her ne kadar drama queen bile olsanız bunu yapmayın...

'Onun aramasını bekle'

Adam bizim kıza dönmedi diyelim, ayrılık kararını olgunca karşıladı ve kendini çekti. Burada artık papağan gibi barışırsınızları tekrar etmeye gerek yok. O da biraz gerçeklerin farkında, bir adım atmazsa adam hareket etmeyecek. Şimdi bu noktada gerçekleri ‘dan’ diye suratına aman diyim çarpmayın, kız acıdan kalp krizi geçirebilir. O yüzden verilecek telkinler çok basit, 'Tatlım o da senden haber bekliyor şimdi, nasıl pişmandır, onun aramasını beklemelisin, zaten pişmanlıktan kuruyacak' gibi şeylerle aramamasını sağlamalıyız. Ararsa yine siz kötü olacaksınız ben diyeyim, adam ters bir laf edecek sonra 'Vay ben aramayacaktım, sen beni arattın' olacak. Tabii kıza, oldu koynuna da ben gireyim de tam olsun diyemeyeceğiniz için aratmamaya çalışmak en iyisi.

'Bırak, o onun terbiyesizliği'
Bizim kız çaktırmadan onu aradı diyelim, ya da adam aradı muhakkak kavga edeceklerdir. Yani ayrılma kararı alıp, ilk aramada 'Oyy ben sevgin olmadan ölüyüm' gibi cümleler kurulmaz, onun yerine 'Sen bana bunu bunu yaptın' gibisinden bir sürü tutulan çetelenin hesabı sorulur. Arada hakaretler kaçar, kırıcı sözler, haksız yargılamalar bile olacaktır. Arkadaşımız anında bu olayı bize sinirle anlatmaya başlar, burada çok dikkat edilmesi gereken bir husus var, o sinirle anlattığı şeylere siz de o şekilde cevap verirseniz, arkadaşınızın kelimeleri anında değişmeye başlar. Bir anda 'Ama bunu o anlamda demedi bence, şimdi ben ona küfredince tabii altta kalamadı' diye size onu savunmaya başlar. Ayrılma nedenleri sizle alakası bile yokken kızımız kendi küçücük dünyasında olayı, siz ve sevgilisi olarak görür. Kendini ikna edebilmek için ilk önce sizi ikna etmesi gerektiğini düşünür.
Ben hep burada hata yapıyorum, adam hakkında öyle bir konuşuyorum ki Allah Allah sanki Yahudi katliamı yaptı, kız bana onu savunmaya çalıştıkça ben daha da ileri gidiyorum. Sonra onlar barışıyor, olan bana oluyor.
Burada yapılması gereken tek şey, anlattığı her şeye, 'Onun terbiyesizliği olmuş, bunu demeseydi iyiydi tabii' gibi politik cevaplar vermek olacak.

'Arkadaşını bana ayarlasana'
O ayrılık sonra kıçı başı dağıtma durumu var ya, hah aman diyeyim o durumda başka bir arkadaşınız devreye girmesin, sonra ne Manukyan'lığınız kalıyor, ne çocuğu onla zorla baş göz ettiğiniz. Sizin selam bile vermediğiniz kimle ne yaparsa yapsın bırakın onu ama sizin gözünüzün önünde yapmasın. Hayır, sonra kız kendini aklıyor sanki onlar sevişirken başlarını tutan sizmişsiniz gibi bir bakıyorsunuz bütün oklar sizi göstermeye başlamış.

'Artık akıllanmıştır'
2-3 telefon kavgası, eşyaları değiş tokuş için bir araya geldikten sonra böyle bir barışma sinyalleri olur gibi oldu diyelim, asla ama asla 'süründür onu' gibi kelimeleri kullanmayın, onu süründürmeyeceği gibi bir anda arkadaşlarının istemediği erkek çekiliciğine kavuşacak yıllardır tanıdığınız sümüklü herif. Bir de burada yapılan en büyük hata var ki, bunu yapan kadınların bilinçaltına girmek istiyorum, kızın barışmaya meyili var diye kıza küsüyorlar, böyle afra tafra falan oluşturuyor bildiğin. Sen kız arkadaşsın, kızın metresi değilsin gibi sallamak istiyorum öyle yapan insanları. Onların her barışmaya giden yoluna 'Hadi bakalım, olacak bu iş' diyip gülümseyerek başka konular açın. Siz bile bıkmışsınızdır zaten, sanki dünyada ayrılan bir tek oymuş gibi davranmasından.

'Siz birbiriniz için vardınız'
Sonunda barıştılar diyelim, artık eski çiftin yanında duran arkadaş pozisyonunuza rahatça geri dönebilirsiniz. İçiniz rahat, kimse hakkında kötü bir şey demediniz, zaten hem size ne, kendi saçma salak ilişkileri. Siz yine kendi arkadaşlarınız arasında onların hareketlerinin dedikodusunu yapmaya devam edersiniz, ayrıldıkları zaman yaşadıkları zaten bir sene boyunca yetecek kadar malzeme vermiştir büyük ihtimalle. Arkadaşlık vazifenizi en iyi derece yaptığınız için vicdanınız rahat uyuyabilirsiniz...