Her şey yine kadının elinde!

Özgecan’ın haberini hepimiz okuduk diye umuyorum. Mersin’de 20 yaşında tecavüz edilmek istendikten sonra yakılarak öldürülen Özgecan...
Ne zaman tecavüz haberleri ortalıkta dolanmaya başlasa -Allah kahretsin ki hiç es vermeden sürekli bu haberler dolanıyorsinirimden erkekleri Taksim Meydanı’nda yakmak istiyorum. A’dan Z’ye hepsini. Öyle bir genelleme, öyle bir öfke, öyle bir hepiniz aynısınız durumu oluşuyor. Ardından bu haberlere yapılan yorumları okudukça, hemcinslerimden nefret ediyorum.

‘Tecavüz kötü bir şey ama o da o saatte orada olmasaymış’, ‘Allah kimsenin başına vermesin ama yani ne işin var o otobüste’, ‘Eee öyle giyinirsen olacağı bu tabii...’

Ya sana ne oluyor be kadın, sen niye tartışmanın ‘kadın hak etti’ kısmına giriyorsun. Oldu da diyelim, kaçırdın otobüsünü, o son otobüse sen binmek zorunda kaldın. Ne bileyim, halanın kızının kınasından geliyordun, cafcaflı giyinmiştin. Bu mu yani hemcinsinin tecavüze uğramasını normal karşıladığın durum. Bu kadar mı eziksin, bu derece mi mantığını kullanmaktan acizsin!

Kim ne derse desin, bu ülkenin önce kadınları eğitilmeli. Erkeği eğiten yine kadın çünkü. ‘Oğluşum, paşam, ben ona istediği her kızı alırım’ diye diye sümüklü, beceriksiz, tembel çocuklarınızı sokağa saldınız. Onlar da yaşayan her kadının, kendileriyle yatmak zorunda olduğuna inandı. Çünkü öyle yetiştirildi. ‘Kız o saatte dışarı çıkmasaymış’ diyen bir kadın, oğlunu nasıl büyütmüştür sizce?

Kadının erkeklere olan öfkesini çok net anlayabiliyorum. Tecavüz, taciz, dayak, ilk çağdan kalma kurallarla evi yönetmeye çalışma, at gözlükleri, üstümüzde kurdukları baskı ve daha milyonlarca şey. Erkeğin kadına olan öfkesini anlamakta gerçekten güçlük çekiyorum. Sanki biz dünyaya, onları sadece cinsel doyuma ulaştırmak; memelerimiz sarkmaya başlayınca ise, onlardan bir ordu doğurmak için gelmişiz. Kocaman yürüyen vajinadan başka bir şey değiliz. Söylediklerimiz dünya saçması, aklımız yetmez, biz kimiz yani. Herhangi bir kadın başarısında, en okumuşundan, alfabe bilmeyenine kadar hepsi aynı şeyi tekrar ediyor; ‘fındık kadar şeyin olsun’, hayatta her şeyi o fındıkla sağladığımızı düşünüyorlar. Bilinçaltları o mesajla dolu, çocukluklarından itibaren bu şekilde yetiştirildiler.

Erkeğin nefsi zayıf, erkeğin arzuları şaha kalktığı an onu indirecek birini bulmalı, erkek her istediğini almalı. Baba-oğul yoksa nasıl aynı cinayetin içinde yer alabilir? Kadın evden çıkmazsa, kadın kapalı giyinirse, kadın çalışmazsa, kadın sadece çocuk doğurup, evi temizlemek dışında başka işlere burnunu sokmazsa yaşamaya hakkı var. Diğer türlüsü, bu işte. Bugün olmadı ama yarın o otobüste siz de olabilirsiniz. Bir arka sokakta oturan komşunuzu ziyaretten dönerken siz de bu adamlarla karşılaşabilirsiniz. Kıyafet konusuna gelirsek, şu kış vakti sanmıyorum Özgecan çeksin minilerini, açsın dekoltesini... Kadının orada hiçbir şey yapmadan durması bile adam için yeterli bir sebep.

Benim yine de umudum var. Bir yirmi sene içinde sanki bir tık daha düzelecek gibi. Her yeni gelen nesil, çocuğunu yetiştirme konusunda bir öncekinden daha iyi çünkü. Etrafımdaki insanlara bakıyorum, çocuğun psikolojisi, aman şimdi bundan etkilenmesin, yanlış mesaj gitmesin diye var güçleriyle uğraşıyorlar. Bunun en güzel yanı ise, bahsederken, ‘kız-erkek’ diye bahsetmek yerine, cinsiyetsizce sadece ‘çocuk’ olarak bahsedilmesi. Kusura bakmayın ama bundan öncekiler olmadı. ‘Pipi’ üzerine yapılan hiçbir eğitim sağlıklı değildir. Özellikle bu çağda, manyak mısınız siz? Kadınların erkeklerden daha fazla maaş kazandığı, kariyerlerini çok iyi yere getirdikleri, hem anne hem eş hem çalışan ve üreten kısma geçtikleri bu devirde hala ne erkeği, ne egemenliği!

Daha yolun başının da başındayız. Kadına seçme ve seçilme hakkı verildiği günün bayramını yapıyoruz hala. O hakkı bize de tanıdılar diye. Bu iş ne olursa olsun annelerde bitiyor. Erkek çocuklarınızı, güzel bireyler olarak yetiştirin. Kaçıncı yüzyıldayız, bir hanedanınız da yok büyük ihtimalle. İyi bir ihtimal işletme okuyup, KPSS için çırpınacak, iki kuruş zam için gün sayacak, bedelli askerlik için banka kredisi için çırpınacak oğlunuzu kral gibi yetiştirmek ne demek. Her başarısı sizin eserinizse, yaptığı her hata da sizin yüzünüzden bunu bilin.