Gardıropları da inceltiyoruz

Gerçekten hak ettiğimizi göreceğiz. Özellikle iki yıl boyunca hiç giymediğiniz kıyafetlerinizi elden çıkarın. Ben böyle analiz yapıyorum; genelde kendi dolabımda iki yıl boyunca gerçekten hiç giymediğim bir şey tutmuyorum. Ya sevdiğim onun kıymetini bilen birine hediye ediyorum ya da bir yerlere bağışlıyorum. Herkese de tavsiye ediyorum; siz de belki benim bu yazımdan sonra dolabınızda bazı değişimler yaparsınız.

Bir de bizde şöyle bir şey vardır; zayıf olunca insana çuval giyse yakışır! Aslında bence zayıf olunca her şeyi çok rahat bulabildiğimiz için böyle sanılıyor ve bence, beden olarak değişim olduğunda her şeyin aslında yakıştığını görmek mümkün oluyor. Mesela çok klasik giyinen biri, spor bir kıyafet giydiğinde, bol paça ya da yırtık güzel bir jean olabilir, üzerine yazılı bir tişört ile gerçekten ne kadar hoş göründüğünü anlayacaktır. Bazen çok uğraşmadan da çok güzel kombinler çıkabiliyor ortaya, bunu göreceğiz. Bence bunları denemeye başlayın, çünkü denemeden bize neyin yakışıp yakışmadığını anlayamayız. Denemekten asla korkmayın, belki bu motivasyonla bedensel bir değişim de yaşayabilirsiniz.

Kendimize yakışan rengi bulmamız da önemli. Ben kendime lacivert ve mavi tonlarının yakıştığını düşünürüm. Kırmızı ise bence bütün kadınlara çok yakışıyor. Beyaz yazın en güzel rengi; bir beyaz tişörtünüz mutlaka olmalı! Özellikle de kilo problemi olan kadınları zayıf gösterecek siyah bir kalem etek ve yine dolapların olmazsa olmazı beyaz gömlek köşedeki yerini almalı. Kısacası bu ay, dolabınıza göz atmanızı sağlamaya çalışıyorum...

Pek az insan nasıl yürüyüş yapacağını biliyor. Gerekenler dayanıklılık, sade kıyafetler, eski ayakkabılar, doğaya bakmasını bilen gözler, iyi mizaç, zengin merak, iyi hitabet; hepsi bu!

Ayna ayna söyle bana
40 yaşını geçtim, bundan sonra minik minik göz kenarı çizgileri davasına dalabilirim. Yeni teknolojiler içinde kök tedavileri, bunun en sağlıklı ve en doğal yöntemi sanıyorum. Botoks ise adı üstünde şişiriyor ben şişiren her şeye karşıyım biliyorsunuz. Telomer takviyesi ise aynaya bakışınızı değiştirebilir. Bunun dışında artık nemlendiricilere biraz daha  önem vermemiz gereken bir dönem. Özellikle doğal içerikli olan nemlendiricileri kullanmak gerekiyor. Uykusuzluk kadının en büyük düşmanı. Uykusuz kalmamaya özen gösterin ve eğer akşam uykusuz kaldıysanız gün içinde ufak ufak uyku araları verin. Sabahları ise yüze soğuk buz maskesi yapmanızı öneriyorum. İsterseniz akşamdan salatalıkları halka halka doğrayıp dondurabilirsiniz ve sabah uyandığınızda direkt gözlerinize koyabilirsiniz. Ne kadar rahatlattığını, gözünüzdeki şişlikleri indirdiğini göreceksiniz.



Çilek deyip geçme!
• En iyi antioksidanlar arasındadır.
• Bağışıklık sistemi üzerindeki olumlu etkisi sayesinde hastalıklara karşı korur.
• Vücut temizliği yapar.
• İdrar söktürücüdür, böbrek taşlarını atmaya yardımcı olur.
• Diş etleri için faydalıdır.

Çilek-kinoa detoksu
Şimdi çileğin tam zamanı. Süper besin kinoa ile birleştiğinde lezzetli, hafif, ve besleyici bir öğün elde edeceksiniz.
Sabah
• 7 adet çileği küp küp doğrayın ve 3 yemek kaşığı haşlanmış kinoa ile karıştırın. İsteğinize bağlı olarak tarçın ekleyerek tüketebilirsiniz.
Ara
• 10 adet tuzsuz badem
Öğlen
• 7 adet çileği küp küp doğrayın ve 3 yemek kaşığı haşlanmış kinoa ile karıştırın. İsteğinize bağlı olarak tarçın ekleyerek tüketebilirsiniz.
Ara
• 2 adet küçük Çengelköy salatalığı; üzerine çörekotu serpebilirsiniz.
Akşam
• 7 adet çileği küp küp doğrayın ve 3 yemek kaşığı haşlanmış kinoa ile karıştırın. İsteğinize bağlı olarak tarçın ekleyerek tüketebilirsiniz.

Hafiflemiş uyanacağınız bir sabaha hazır mısınız?

Şeyda’nın perisi
Denge hayatın anahtarıdır.
Şeyda’nın delisi
Zaten hayat çok derin bir denge üzerinde gidiyor, eğer dengede durabilirsen o zaman hayatta başarılı olursun, dengeni kaybedersen hayat senin için çok zorlaşır.