SESSİZ FİLMLERİN ÇOK SESLİ ÖPÜCÜĞÜ
1920’li yılların başında film endüstrisi ile birlikte her şey yavaş yavaş değişmeye başlıyor. Dönemin aktristlerinden Theda Bara ile birlikte ise oyuncak bebek dudağına benzeyen ve ‘vampir dudak’ denilen kırmızı renkli dudaklar, ön plana çıkıyor. Koyu kırmızı ‘rosebud’ dudaklar Gloria Swanson, Clara Bow gibi yıldızlar tarafından popüler hale getiriliyor.
BÜYÜK DEĞİŞİM
1930’larda dudakların doğal hatları öne çıkarılırken, üst dudağın alttan daha geniş olduğu makyajlar yapılmaya başlanıyor. Büyük ağzıyla tanınan Joan Crawford tarafından öne çıkan bu görüntü, hem kibirli hem de dikkat çekiciydi.
GÜNLERDEN KIRMIZI
1940’larda Marlene Dietrich de kibirli bir görünüme sahipti. Ancak 40’lar, 30’ların daha geniş üst dudağını korurken 20’lerin alt dudağına geri döndü. Judy Garland, bu dudakları güçlü bir renkle vurgulamıştı. Ingrid Bergman ise aynı şekli daha doğal bir görünüme çevirdi. İkinci Dünya Savaşı sırasında moralleri yükselttiği düşünülen kırmızı ruj, 1940’larda en çok tercih edilen renk oldu.
KUSURSUZ GÜZELLİĞİN DOĞUŞU
1950’lerde ideal dudak şeklinin kodlarını, elbette ki Marilyn Monroe belirledi. Doğal çizgilerle vurgulanmış, dudak parlatıcısıyla abartılmış ve ağzı aralanmış bir gülümseme ile duyusal olarak vurgulanmış bir dudak!