RÖPORTAJLARIYLA NESLİHAN ATAGÜL
Atagül, 2012 yılında verdiği bir röportajda annesi Beyaz Rus kökenli, babası Çerkes olduğunu söylüyor, fiziğiyle ilgili şu bilgileri veriyor,"Anneme de babama da benziyorum; anne tarafım renkli gözlü ve kalın dudaklıdır, onları o taraftan almışım. Burnum aileden kimseye benzemiyor. Çoğu kişi beni annemin gençliğine benzetiyor! Tabii annem asil ve çok daha güzel bir kadınmış. Hâlâ da öyle. Ben onun ancak yanından geçebildim."
EN ÖNEMLİ KRİTER: SAYGI
Neslihan Atagül, 2015 yılında Elele Dergisi'ne verdiği röportajda, "Buz gibi soğudum senden’ dedirtmesi için bir insanın size ne yapması lazım?" sorusuna
"Saygısızlaşması. Yakınlık derecesi ne olursa olsun herkesin durması gereken bir nokta var. Sınırları zorlamanın iki taraf için de bir faydası olacağına inanmıyorum" demişti...
HAYATINIZIN NE KADARI OYUNCULUK?
Atagül, "Hayatınızın ne kadarı oyunculuk?" sorusunu ise şöyle yanıtlamıştı: Yüzde 99’u diyebilirim. Bir karaktere hazırlanırken hayatım o karakter oluyor. Hazırlık döneminde sürekli onu düşünüyorum. Yemek yerken, film izlerken… Günlük hayatıma devam ediyorum ama aklımın bir tarafı hep yeni hazırlandığım karakterde oluyor. Çekimler başladıktan, yani karakteri net olarak kafamda oluşturduktan sonra bu ilişki ‘kayıt’ ile ‘kestik’ arasında kalıyor. Yani ‘kestik’ dendikten sonra hiçbir şey düşünmüyorum. Ben yine ben oluyorum.
NESLİHAN ATAGÜL NASIL OYUNCU OLDU?
Atagül, 2012 yılında 'Araf' filmindeki performansıyla Altın Koza'da ikinci kez 'Umut Veren Genç Kadın Oyuncu' ödülünü aldığında Sabah gazetesinde verdiği röportajda kendisiyle ilgili şu bilgileri paylaşmıştı, "13 yaşında 118'i arayıp ajansımın numarasını istedim. "Ben ajansınıza kaydolmak istiyorum, ne yapmalıyım?" dedim. Yer, iz bilmediğim için de annemin önüne adresi koydum ve "Beni buraya götürün!" dedim. Kafama koyduğumu yaparım, o an olmuyorsa illa ki olacaktır, sadece şu an olmuyordur. Olması gerektiği an olacaktır"