2 / 5
Lütfen bu sefer değişmesin
Esra Erden (30) Dijital reklam satış Koordinatörü “Yeni bir ilişkiye adım atarken prense dönüşecek bir sevgili hayaliyle başlıyorum her defasında ama erkekler bu hayalin sadece bir masal olabileceğini hatırlatıyorlar. Bence bu hayal kırıklığı kadınların sadece fl ört döneminde değil uzun dönem ilişkilerinde ya da evliliklerinde de karşılaştıkları bir durum. Hayalinizdeki prens gibi görünen eşiniz bile evlilik sonrası gerçek yüzüyle sizi şaşırtabiliyor. İnsanoğlunun vazgeçilmez stratejilerinden biri de bu. Önce tüm iyi huylarını sergile sonra da gerçeklerle yüzleşmek zorunda bırak! Kadınların böyle bir ortamda umutsuzluğa kapılmaları o kadar doğal ki. Başta her şey güllük gülistanlık; çiçekler, aşk sözcükleri ve davranışları sonra ilgisizlik, aramamalar, umursamazlıkla başlayan bir değişim ve dönüşüm halleri… Bir kız arkadaşınla bir kadeh şarap yudumlarken sorunundan bahsettiğinde karşındaki de mutlaka bunu yaşamış ya da yaşıyor oluyor. İlişkilerin büyük çoğunluğunda aynı problem ve sonrasında kadınların güvensizliği ve güvensizlikle ortaya çıkan şüphecilik… Artık bir sonraki ilişkime başlarken lütfen bu sefer değişmesin diye düşünmek istemiyorum. ‘Olduğun gibi görün, göründüğün gibi ol’ bu durumu en iyi özetleyen cümle sanırım.”
Esra Erden (30) Dijital reklam satış Koordinatörü “Yeni bir ilişkiye adım atarken prense dönüşecek bir sevgili hayaliyle başlıyorum her defasında ama erkekler bu hayalin sadece bir masal olabileceğini hatırlatıyorlar. Bence bu hayal kırıklığı kadınların sadece fl ört döneminde değil uzun dönem ilişkilerinde ya da evliliklerinde de karşılaştıkları bir durum. Hayalinizdeki prens gibi görünen eşiniz bile evlilik sonrası gerçek yüzüyle sizi şaşırtabiliyor. İnsanoğlunun vazgeçilmez stratejilerinden biri de bu. Önce tüm iyi huylarını sergile sonra da gerçeklerle yüzleşmek zorunda bırak! Kadınların böyle bir ortamda umutsuzluğa kapılmaları o kadar doğal ki. Başta her şey güllük gülistanlık; çiçekler, aşk sözcükleri ve davranışları sonra ilgisizlik, aramamalar, umursamazlıkla başlayan bir değişim ve dönüşüm halleri… Bir kız arkadaşınla bir kadeh şarap yudumlarken sorunundan bahsettiğinde karşındaki de mutlaka bunu yaşamış ya da yaşıyor oluyor. İlişkilerin büyük çoğunluğunda aynı problem ve sonrasında kadınların güvensizliği ve güvensizlikle ortaya çıkan şüphecilik… Artık bir sonraki ilişkime başlarken lütfen bu sefer değişmesin diye düşünmek istemiyorum. ‘Olduğun gibi görün, göründüğün gibi ol’ bu durumu en iyi özetleyen cümle sanırım.”
3 / 5
Kurbağadan prens olan adamlar istiyoruz
Mine Yaman (28), Pazarlama iletişim uzmanı “Ben ilişkilerin eski moda olmasından yanayım, yani erkek biraz çabalamalı, ilişkiyi istemeli, başlatan olmalı… Kadın sonradan yürütmeli ilişkiyi. Ama bunun artık rüya olduğunu başıma gelen birkaç ilişkiden sonra anlayabildim. En son karşıma çıkan adamlar, beklediğim gibi girdiler hayatıma… Israrla aradılar, mesajlar attılar, yemekler, rezervasyonlar, çiçekler, hediyeler... Kararsız olsam da, yoğun ilgi karşı konulamaz oldu. Ve ne zaman, ‘evet denemeye değebilir’ deyip adım attığımda, ilgileri yok oldu. Önce buluşmalar ‘e bugün ne yapacağız?’lara döndü, sonra aramalar azaldı, en son da kopuşlar yaşandı. O kahraman gibi uğraşıp, isteyip, hayatıma girenlerin kimisi hiç bir şey söylemeden gitti, büyü bozuldu. Bence erkeklerin kurbağaya dönmesinin en büyük sebebi, heyecan arayışları… Yani hayatlarında düzenli bir ilişki varken ya da bu ilişki bir kavgadan dolayı aralanmışken, ‘evet’ diyorlar hadi yenisini deneyelim’. Bu arada da o ilişkinin ilk heyecanıyla üstte saydıklarımı yapıyorlar. Sonra ya korkuyorlar aşık olmaktan, bağlanmaktan, ya da düzenli ilişkiyi bu gölgede sürdürmek istemiyorlar. Biz kadınlar ise, kapalı kapılarımızı açtığımız bu adamları, yaşanmamışlıklar sebebiyle özlemeye devam ediyoruz. Artık kurbağaya dönen değil, kurbağadan prens olan adamlar istiyoruz.”
Mine Yaman (28), Pazarlama iletişim uzmanı “Ben ilişkilerin eski moda olmasından yanayım, yani erkek biraz çabalamalı, ilişkiyi istemeli, başlatan olmalı… Kadın sonradan yürütmeli ilişkiyi. Ama bunun artık rüya olduğunu başıma gelen birkaç ilişkiden sonra anlayabildim. En son karşıma çıkan adamlar, beklediğim gibi girdiler hayatıma… Israrla aradılar, mesajlar attılar, yemekler, rezervasyonlar, çiçekler, hediyeler... Kararsız olsam da, yoğun ilgi karşı konulamaz oldu. Ve ne zaman, ‘evet denemeye değebilir’ deyip adım attığımda, ilgileri yok oldu. Önce buluşmalar ‘e bugün ne yapacağız?’lara döndü, sonra aramalar azaldı, en son da kopuşlar yaşandı. O kahraman gibi uğraşıp, isteyip, hayatıma girenlerin kimisi hiç bir şey söylemeden gitti, büyü bozuldu. Bence erkeklerin kurbağaya dönmesinin en büyük sebebi, heyecan arayışları… Yani hayatlarında düzenli bir ilişki varken ya da bu ilişki bir kavgadan dolayı aralanmışken, ‘evet’ diyorlar hadi yenisini deneyelim’. Bu arada da o ilişkinin ilk heyecanıyla üstte saydıklarımı yapıyorlar. Sonra ya korkuyorlar aşık olmaktan, bağlanmaktan, ya da düzenli ilişkiyi bu gölgede sürdürmek istemiyorlar. Biz kadınlar ise, kapalı kapılarımızı açtığımız bu adamları, yaşanmamışlıklar sebebiyle özlemeye devam ediyoruz. Artık kurbağaya dönen değil, kurbağadan prens olan adamlar istiyoruz.”
4 / 5
5 / 5
Kendini tanı, doğru kişiyi bul!
Nevşah Fidan Turan, Nefas eğitmeni ve ilişki terapisti Nefes eğitmeni ve ilişki terapisti Nevşah Fidan Turan, ilişkilerde yanlış seçimler yapmanın, kendini tanımamaktan ve ne istediğini bilmemekten ileri geldiğinin altını çiziyor. “Kendini tanımayan bir insan, nelerden, ne tür bir ilişkiden veya erkekten memnun olacağını bilmediği için hatalı seçimler yapabilir. Bir süre sonra da öptüğü erkek bir anda kurbağaya dönüşebilir” diyor. Peki kendi farkındalıklarımıza nasıl varacağız? İşte uzmanından size fi kir verecek bazı öneriler; İyi ve mutlu bir ilişkide “kendini bilmek” anahtar kelimedir. Öncelikle insanlar hem aşk, hem iş yaşamlarında sık sık kendilerine dönüp bakmalı ve kendilerini bilmek için kişisel gelişim çalışmaları yapmalılar. Yaşamın size getirdiğine bir bakın. Sadece zihninizle değil, duygularınız ve kalbinizle de hareket edin. Partnerinizin sizden farklı düşünceleri ve ters düşen tarafl arı varsa, ‘ben onu değiştirir adam ederim’ düşüncesine sakın girmeyin. Kimse kimsenin eğiticisi değildir. Her zaman açık yürekli ve samimi olun. Kendi kafanızda hiçbir şeyi karşınızdaki kişi adına kurgulamayın; onun yerine siz düşünmeyin. Onun yerine kendi kafanıza göre düşünüp yanlış fi kirlere kapılmaktansa, kısa ve gerçek olanı seçip; kendisine sorun! Hiçbir zaman kaybetme korkusu ile yaşamayın. Karşınızdaki kişiyi kendinizden ön planda tutmayın.
Nevşah Fidan Turan, Nefas eğitmeni ve ilişki terapisti Nefes eğitmeni ve ilişki terapisti Nevşah Fidan Turan, ilişkilerde yanlış seçimler yapmanın, kendini tanımamaktan ve ne istediğini bilmemekten ileri geldiğinin altını çiziyor. “Kendini tanımayan bir insan, nelerden, ne tür bir ilişkiden veya erkekten memnun olacağını bilmediği için hatalı seçimler yapabilir. Bir süre sonra da öptüğü erkek bir anda kurbağaya dönüşebilir” diyor. Peki kendi farkındalıklarımıza nasıl varacağız? İşte uzmanından size fi kir verecek bazı öneriler; İyi ve mutlu bir ilişkide “kendini bilmek” anahtar kelimedir. Öncelikle insanlar hem aşk, hem iş yaşamlarında sık sık kendilerine dönüp bakmalı ve kendilerini bilmek için kişisel gelişim çalışmaları yapmalılar. Yaşamın size getirdiğine bir bakın. Sadece zihninizle değil, duygularınız ve kalbinizle de hareket edin. Partnerinizin sizden farklı düşünceleri ve ters düşen tarafl arı varsa, ‘ben onu değiştirir adam ederim’ düşüncesine sakın girmeyin. Kimse kimsenin eğiticisi değildir. Her zaman açık yürekli ve samimi olun. Kendi kafanızda hiçbir şeyi karşınızdaki kişi adına kurgulamayın; onun yerine siz düşünmeyin. Onun yerine kendi kafanıza göre düşünüp yanlış fi kirlere kapılmaktansa, kısa ve gerçek olanı seçip; kendisine sorun! Hiçbir zaman kaybetme korkusu ile yaşamayın. Karşınızdaki kişiyi kendinizden ön planda tutmayın.