Gençlik iksiri kolajen: Kolajenin cilde etkisi
Cildimizin temel yapı taşı olan kolajen, canlı ve dolgun bir cildin anahtarı. Kolajen üretimini destekleyen ürünler ise yaşlanma belirtileriyle savaştaki en güçlü ve en yeni silahlarımız.
Yazı: Gülru İncu
Kolajen 19 farklı aminoasit içeren kompleks bir protein. Kaslarda, kemiklerde, deride, kan damarlarında, sindirim sisteminde ve tendonlarda bulunuyor. Cildimize güç ve elastikiyet kazandırırken ölü cilt hücrelerini değiştirmeye yardımcı oluyor. Cildimiz sıkı, pürüzsüz, kırışıksız, nemli ve ışıltılı bir görünüm için yeterli miktarda kolajene ihtiyaç duyuyor. Ancak yaşla beraber kolajenin sağlıklı yapısı bozuluyor ve miktarı azalıyor. Bunun sonucu olarak ciltte ilk kırışıklıklar ve sarkmalar baş gösteriyor. Vücutta eksilen ve yapısı bozulan kolajenin yerine koyulması bu probleme etkili bir çözüm sunuyor. İnsan vücudundaki temel protein olan kolajen, vücudumuzdaki toplam proteinin yaklaşık yüzde 30’unu oluşturuyor.
Neden gerekli?
Yıllar içinde cildin üst ve alt deri tabakaları özelliğini kaybetmeye başlıyor, bu da yaşlanma etkilerinin oluşmasına neden oluyor. Kolajen toksinler ve dış etkenlere karşı bir kalkan oluşturarak cilt yapısını koruyor. Kolajen seviyesinin azalmasıyla deride sarkma, kırışıklık, kaslarda ve damarlarda sertleşme, kemiklerde kırılganlık, eklem fonksiyonlarında azalma, saç, cilt ve tırnak sağlığında gerileme gibi yaşlanma etkileri ortaya çıkıyor. İleri yaşlarda güneş, sigara dumanı, stres gibi etkenlere maruz kalanlarda, spor yapanlarda ve aktif yaşayanlarda, menopoz dönemi sonrasında kolajen ihtiyacı daha büyük oluyor.
“Kolajen seviyesi 30’lu yaşlarda azalmaya başlıyor”
Vücudumuzun 25 yaşından sonra kolajen üretme kapasitesini yitirmeye başladığını söyleyen Diyetisyen Ayşenur Fişek, düşen kolajen seviyesi nedeniyle cildin esnekliğini kaybetmeye, bağ dokuların zayıflamaya başladığını vurguluyor. Dermatoloji Uzmanı Dr. Neslihan Dolar ise genç görünümü korumak için 20’li yaşların ikinci yarısından itibaren kolajen takviyesi yapılabileceğini söylüyor ve ekliyor: “Amacımız eksilen ya da bozulmaya başlayan kolajeni yerine koymak. İlk bozulma 30’lu yaşlarda hatta 20’li yaşların ikinci yarısında başlıyor. Daha az kırışık ve sıkı bir görünüm için bedenimize ne kadar erken yatırım yaparsak o kadar iyi sonuçlar alırız.”
Vücudun güzellik iksiri
Güzellik dünyası bir süredir yeni bir oluşumun heyecanını yaşıyor; içilebilir kolajen. Botoksa alternatif olarak gösterilen kolajen takviyeleri bilinçli kullanıldığında taze kolajen üretimini destekliyor. Cildi nemlendiriyor, güçlendiriyor ve sıkılığını artırıyor. Antiaging cilt takviyesi yapan kolajenin içilebilir formunu geliştiren Reneva’nın içecekleri, tıp dünyasında ‘içilebilir botoks’ diye tanımlanıyor. C vitaminli ve Akdeniz yosunu özel karışımı sunan Collagen Lift Paris ise cildin çok daha ışıltılı ve aydınlık bir görünüme sahip olmasını sağlıyor.
Gençlik iksiri kolajen ürünler fotogaleri için tıklayın