Güneşle dost olmak elinizde
Güneşle mücadelenizi avantaja çevirmek basit birkaç kuralla mümkün.
Cilt tipinize göre korunun!
Güneş korumasında, tüm cilt tiplerine aynı güneş ürününün önerilmesi geride kaldı. Her insanın cilt tipi, leke geçmişi, yaşadığı şehrin coğrafi konumu, yüksekliği, günün saati gibi değişebilecek faktörler, maruz kalınan radyasyon (UV) miktarı ve dolayısıyla güneş koruma ihtiyacında farklılık oluşturuyor. Bunun dışında, tüketiciler artık cilt bakımı ve güneş bakımını bir arada sunan ürünlere ihtiyaç duyuyor. Bunun için de güneş ürünlerinde formülasyon beklentileri yeniden şekilleniyor. Örneğin akne sorunlu bir cilt, kendisini güneşten güvenli şekilde koruduğundan emin olduğu bir ürün talep ederken, bu ürünün cildinde akne oluşumunu engelleyecek şekilde sebum düzenleyici ve/veya keratolitik (cildi soyucu) özellikte olmasını da bekliyor. Aynı şekilde kızarıklık sorunlu bir cilt, hem çok yüksek güneşten koruma oranı, hem kızarıklığa karşı etkili bir patent hem de kızarıklık yaşayan bölgelerin görünümünü azaltan kapatıcı bir doku (tint) bekleyebiliyor. Bundan dolayı cilt tipinizin ihtiyaçlarını doğru belirlemeli ve doğru ürünle güvenli bir şekilde güneşlenmelisiniz.
Güneş koruyucunuzun miktarına dikkat edin!
Güneş koruyucular şu anda güneşten korunmak için elimizdeki en önemli araçlar. Güneş koruyucuları, doğru seçildikleri ve temel kurallara dikkat edildiği sürece cildi oldukça yüksek oranda koruyor. doğru seçimden kastedilen cilt tonuna ve cilt tipine uygun güneş ürünü kullanılması… Bununla beraber bazı temel kurallar her cilt tipi ve her yaştan kişi için geçerli kabul ediliyor. Bioderma türkiye marka müdürü Bayram kaymak, güneşe çıkmadan önce korunmak istenen bölgeye, yaklaşık yarım saat önce bolca ve eşit miktarda güneş koruyucu uygulanmasının çok önemli olduğunu söylüyor: “Sıklıkla, ortalama iki saatte bir, özellikle de yüzmeden, sürtünme veya terlemeden sonra ürün kullanımı tekrarlanmalı. doğru güneş koruyucu kullanılsa bile güneşe çok uzun süre ve direkt olarak maruz kalınmamalı, çünkü hiçbir güneş koruyucu yüzde 100 koruma sağlayamaz. kullanılan ürün miktarı azaldıkça, sağlanan koruma oranı azalacağından, ürünler bolca ve eşit miktarda uygulanmalı. Bu miktar detayı önemli, örneğin kullanılması gereken miktarın yarısını kullanırsanız ürünün sağladığı koruma oranı üçte birine düşer. Bu da, siz aslında SPF 60 koruma ile güneşe maruz kaldığınızı zannederken, SPF 20’ye denk düşen bir oranda korunmanız anlamına gelir.”Tatil planı yapanlara güneşten korunma yöntemleri
uzmanlar cilt kanserlerinin yüzde 90’ının güneş ışınlarıyla ilişkili olduğunu belirtiyor. dr. Back-up medikal danışmanları’ndan dr. ayhan tokgöz, zararlı güneş ışınlarından korunmanın yollarını ve güneş yanığı oluştuysa neler yapmak gerektiğini şöyle anlatıyor: “sık görülen cilt kanserlerinin güneş ışınlarıyla ilişkisi yıllardır biliniyor. Güneşin morötesi ışınlarına fazla maruz kalınması, cilde uzun süreli zarar veriyor. Çocuklukta ve gençlik çağlarında bir kez kabarcıklar oluşturacak kadar yanmak, erişkinlerde ise aynı şekilde 5-6 kez yanmak, cilt kanseri gelişme riskini arttırıyor.” yapılan araştırmalar ultraviyole ışınlarının cilt yüzeyinde ciddi hasarlara yol açtığını kanıtlıyor adeta. Fransa ulusal kanser araştırmaları merkezi’nin çalışmaları bu korkutucu tabloyu şöyle özetliyor.
•Uva ve uvb ışınları, dna’ya zarar vererek genetik mutasyonlara ve tümörlere neden olabilir.
• Uva ve uvb ışınları bağışıklık sistemini zayıflatarak cilt tümörlerinin gelişimine neden olabilir.
• Uva ışınları cilt yaşlanmasında etkilidir.
Güneşin pikoloji ve D vitamini sentezi üzerindeki olumlu etkilerinin yanı sıra, korunmadan güneşe maruz kalmanın olumsuz etkileri zaman geçtikçe daha çok ortaya çıkıyor. Sağlıklı bir cilde sahip olmak için dış etkenlerle mücadele ederken, en büyük savaşı güneşin zararlı etkilerine karşı veriyoruz. Peki her yaz mevsiminde tartışmaya açılan güneşten korunmanın temel ilkeleri neler? Esteworld Plastik Cerrahi Hastaneleri Dermatoloji Uzmanı Dr. Eylem Acar Özer, cildimizi güneşin zararlı etkilerinden korumak için güneş ışınlarından korunmak, riskli saatlerde güneşlenmemek ve gün ışığı olan her saatte, cildin görünen kısımlarına yüksek koruma faktörlü ürünler sürmek gerektiğini söylüyor. “Özellikle yaz aylarında daha fazla güneş ışınlarına maruz kalan cildimizi koruyucu giyeceklerle korurken güneş gözlüğü, şapka, güneş şemsiyeleri gibi güneş ışınlarından korunmamızı sağlayan aksesuarları da günlük hayatımızın bir parçası haline getirmeliyiz. Sokağa çıkmadan önce süreceğimiz 10-15 koruma faktörlü cilt ürünleri ile cildinizi yaz-kış korumak cilt hastalıklarının ve yaşlanmasının önüne geçecektir.”
Güneş korumasında, tüm cilt tiplerine aynı güneş ürününün önerilmesi geride kaldı. Her insanın cilt tipi, leke geçmişi, yaşadığı şehrin coğrafi konumu, yüksekliği, günün saati gibi değişebilecek faktörler, maruz kalınan radyasyon (UV) miktarı ve dolayısıyla güneş koruma ihtiyacında farklılık oluşturuyor. Bunun dışında, tüketiciler artık cilt bakımı ve güneş bakımını bir arada sunan ürünlere ihtiyaç duyuyor. Bunun için de güneş ürünlerinde formülasyon beklentileri yeniden şekilleniyor. Örneğin akne sorunlu bir cilt, kendisini güneşten güvenli şekilde koruduğundan emin olduğu bir ürün talep ederken, bu ürünün cildinde akne oluşumunu engelleyecek şekilde sebum düzenleyici ve/veya keratolitik (cildi soyucu) özellikte olmasını da bekliyor. Aynı şekilde kızarıklık sorunlu bir cilt, hem çok yüksek güneşten koruma oranı, hem kızarıklığa karşı etkili bir patent hem de kızarıklık yaşayan bölgelerin görünümünü azaltan kapatıcı bir doku (tint) bekleyebiliyor. Bundan dolayı cilt tipinizin ihtiyaçlarını doğru belirlemeli ve doğru ürünle güvenli bir şekilde güneşlenmelisiniz.
Güneş koruyucunuzun miktarına dikkat edin!
Güneş koruyucular şu anda güneşten korunmak için elimizdeki en önemli araçlar. Güneş koruyucuları, doğru seçildikleri ve temel kurallara dikkat edildiği sürece cildi oldukça yüksek oranda koruyor. doğru seçimden kastedilen cilt tonuna ve cilt tipine uygun güneş ürünü kullanılması… Bununla beraber bazı temel kurallar her cilt tipi ve her yaştan kişi için geçerli kabul ediliyor. Bioderma türkiye marka müdürü Bayram kaymak, güneşe çıkmadan önce korunmak istenen bölgeye, yaklaşık yarım saat önce bolca ve eşit miktarda güneş koruyucu uygulanmasının çok önemli olduğunu söylüyor: “Sıklıkla, ortalama iki saatte bir, özellikle de yüzmeden, sürtünme veya terlemeden sonra ürün kullanımı tekrarlanmalı. doğru güneş koruyucu kullanılsa bile güneşe çok uzun süre ve direkt olarak maruz kalınmamalı, çünkü hiçbir güneş koruyucu yüzde 100 koruma sağlayamaz. kullanılan ürün miktarı azaldıkça, sağlanan koruma oranı azalacağından, ürünler bolca ve eşit miktarda uygulanmalı. Bu miktar detayı önemli, örneğin kullanılması gereken miktarın yarısını kullanırsanız ürünün sağladığı koruma oranı üçte birine düşer. Bu da, siz aslında SPF 60 koruma ile güneşe maruz kaldığınızı zannederken, SPF 20’ye denk düşen bir oranda korunmanız anlamına gelir.”Tatil planı yapanlara güneşten korunma yöntemleri
uzmanlar cilt kanserlerinin yüzde 90’ının güneş ışınlarıyla ilişkili olduğunu belirtiyor. dr. Back-up medikal danışmanları’ndan dr. ayhan tokgöz, zararlı güneş ışınlarından korunmanın yollarını ve güneş yanığı oluştuysa neler yapmak gerektiğini şöyle anlatıyor: “sık görülen cilt kanserlerinin güneş ışınlarıyla ilişkisi yıllardır biliniyor. Güneşin morötesi ışınlarına fazla maruz kalınması, cilde uzun süreli zarar veriyor. Çocuklukta ve gençlik çağlarında bir kez kabarcıklar oluşturacak kadar yanmak, erişkinlerde ise aynı şekilde 5-6 kez yanmak, cilt kanseri gelişme riskini arttırıyor.” yapılan araştırmalar ultraviyole ışınlarının cilt yüzeyinde ciddi hasarlara yol açtığını kanıtlıyor adeta. Fransa ulusal kanser araştırmaları merkezi’nin çalışmaları bu korkutucu tabloyu şöyle özetliyor.
•Uva ve uvb ışınları, dna’ya zarar vererek genetik mutasyonlara ve tümörlere neden olabilir.
• Uva ve uvb ışınları bağışıklık sistemini zayıflatarak cilt tümörlerinin gelişimine neden olabilir.
• Uva ışınları cilt yaşlanmasında etkilidir.
Güneşin pikoloji ve D vitamini sentezi üzerindeki olumlu etkilerinin yanı sıra, korunmadan güneşe maruz kalmanın olumsuz etkileri zaman geçtikçe daha çok ortaya çıkıyor. Sağlıklı bir cilde sahip olmak için dış etkenlerle mücadele ederken, en büyük savaşı güneşin zararlı etkilerine karşı veriyoruz. Peki her yaz mevsiminde tartışmaya açılan güneşten korunmanın temel ilkeleri neler? Esteworld Plastik Cerrahi Hastaneleri Dermatoloji Uzmanı Dr. Eylem Acar Özer, cildimizi güneşin zararlı etkilerinden korumak için güneş ışınlarından korunmak, riskli saatlerde güneşlenmemek ve gün ışığı olan her saatte, cildin görünen kısımlarına yüksek koruma faktörlü ürünler sürmek gerektiğini söylüyor. “Özellikle yaz aylarında daha fazla güneş ışınlarına maruz kalan cildimizi koruyucu giyeceklerle korurken güneş gözlüğü, şapka, güneş şemsiyeleri gibi güneş ışınlarından korunmamızı sağlayan aksesuarları da günlük hayatımızın bir parçası haline getirmeliyiz. Sokağa çıkmadan önce süreceğimiz 10-15 koruma faktörlü cilt ürünleri ile cildinizi yaz-kış korumak cilt hastalıklarının ve yaşlanmasının önüne geçecektir.”