Işıltılı bir cilde sahip olmanın 11 yolu
Kuruyan, tahriş olan hatta pul pul dökülen bir cilt... Kışın hemen hemen herkesin sorunu. Peki soğuk havanın cildinize etkilerini nasıl azaltabileceğinizi biliyor musunuz?
Rüzgar ve soğuk havaya
maruz kalmak cilt kuruluğuna neden olarak daha yaşlı bir görünüme davetiye
çıkarabiliyor! Ancak alacağınız basit ama etkili yöntemlerle ışıl ışıl bir
cilde kavuşabilirsiniz.
Kış mevsiminde soğuğa maruz kalan cildin nem içeriğinin azalması sonucu ciltte kuruluk oluşabiliyor. Bunun nedeni ise soğuk hava şartlarında vücudun ısı kaybını önlemek için damarların çapını daraltması sonucu cilt yüzeyindeki kan dolaşımının azalması. Kuruluk ciltte kepeklenme, pullanma, kızarıklık, koyulaşma, yanma ve kaşıntı gibi pek çok sorunlar oluşturabiliyor. Kadınlarda yüz ve göz çevresinde oluşan kuruluk tahrişe, özellikle de göz çevresinde koyulaşma ile yaşlı cilt görünümüne sebep olabiliyor. Kuruyan cildin neden olduğu bir başka sorun ise ciltte egzama hastalığını tetikleyebilmesi. Acıbadem Ankara Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Bahar Öznur, kış mevsiminin cilt üzerindeki olumsuz etkilerinden korunarak ışıltılı bir cilde sahip olmanın yollarını anlattı.
IŞILTILI BİR CİLT İÇİN 11 PÜF NOKTASI
1. Bol meyve ve sebze tüketimi cilt sağlığında son derece önem taşıyor. Örneğin C vitamini serbest radikallerle savaşarak hem cildin gençleşmesine katkı sağlıyor, hem de cilde nem veriyor. Ayrıca kollajen sentezini arttırıyor. Bu yüzden özellikle portakal, mandalina, greyfurt, kivi, brokoli, maydanoz ve kuşburnu gibi C vitamininden zengin besinleri sofranızdan eksik etmeyin.
2. Somon balığı derin çizgilerde etkili oluyor. Somon balığı cilt elastikiyetini artırma özelliği bulunan bir tür karotenoid olan astaxanthin içeriyor. Bu içerik ise yüzdeki derin çizgilerin oluşmasını engellemeye yardımcı oluyor. Haftada 2 kez ızgara somon balığı yemek cilt için son derece faydalı. Ayrıca günümüzde en etkili anti-aging yöntemlerden biri olan somon DNA'sının mezoterapi yöntemiyle cilt içine uygulanması, hacminin 10 bin katı suyu tutarak, cildin nem dengesini sağlıyor. Bu sayede yıpranan ve kuruyan cildi onarıyor ve derin kırışıkları önlüyor.
3. A vitamini cildin kollajen sentezini arttırıyor, gergin olmasına katkı sağlıyor ve su tutma kapasitesini arttırıyor. Balık yağı, yumurta, süt, karaciğer, tereyağı ve peynir içinde A vitamini bulunan hayvansal kaynaklar. Havuç, ıspanak, lahana, biber, brokoli, koyu yeşil sebzeler, portakal, mandalina, kayısı ile mango gibi meyveler de bolca A vitamini içeriyor.
4. Fındık ciltteki hasarın önlenmesine yardımcı oluyor. E vitamini antioksidan olması nedeniyle foto-yaşlanma ve UV maruziyeti sonrası ciltteki olası hasarın önlenmesinde fayda sağlıyor. Ayrıca cilt bakım ürünlerinde, derideki temel yapıların oksidasyona karşı daha iyi korunabilmesi ve antioksidan savunma ağının güçlendirilmesi için antioksidan olarak kullanılıyor. E vitamini cildin nemlenmesine ve yumuşamasına da katkı sağlıyor. E vitaminin günlük ihtiyacı 8-10 mg’dir. Başta tahıllar olmak üzere ıspanak, kabak, lahana, marul gibi yeşil sebzelerde, zeytinyağı, balık yağı, fındık, ceviz, ton balığı, sardalye, yumurta sarısı, domates ve patateste bol miktarda bulunuyor. Özelikle bir avuç fındık günlük E Vitamini İhtiyacını büyük oranda karşılıyor.
5. 10 bardak su cilt kuruluğunu önlüyor. Cilt kuruluğunu engellemek için dikkat etmeniz gereken en önemli nokta, bol su tüketmek olmalı. Işıl ışıl bir cilt için gün içinde en az 10 bardak su içmeye özen gösterin.
6. Sıcak değil, ılık suyla yıkanın. Sıcak suyla sık duş almak, uzun süren ve banyo köpükleriyle yapılan duşlar ciltte kuruluğu artırıyor. Bu nedenle banyo ve duş süresini 10 dakikada tutmaya özen gösterin. Ayrıca sıcak değil, ılık suyla duş almaya da dikkat edin.
7. Sabunsuz temizleyicileri tercih edin. Sabunlar cildi kuruttuğu için pH’ı 5.5 olan sabunsuz temizleyiciler veya yağ ile gliserin oranı yüksek sabunlar kullanın.
8. Odanın nem miktarına dikkat edin. Yazın soğutulan ve kışın da ısıtılan ofis ortamı kuru havaya maruz kaldığımız ve bundan kaynaklanan problemleri en çok yaşadığımız yerdir. Genel olarak ofis ortamındaki nem oranının yüzde 50 nem civarında olması öneriliyor.
9. Cildi nemlendiren ürünler kullanın. Kuru cilt probleminiz varsa cildi yoğun nemlendiren kremler kullanabilirsiniz. Size en uygun kremlerin seçiminde doğal ve etkin nem sağlayan parfüm ve paraben içermeyen ürünleri tercih edebilirsiniz. Nemlendirici ürünler çok farklı maddeler içerir. En çok kullanılan yenileyici-onarıcı maddeler; kolojen, kolojen amino asitleri, keratindir. Deride kolojeni yeniden yapılandıran ürünler iyi bir nem tutucu olan hyoluronik asit içerirler. Cilt bakım ürünlerinde, derideki temel yapıların oksidasyona karşı daha iyi korunabilmesi ve antioksidan savunma ağının güçlendirilmesi için değişik antioksidanlar kullanılmaktadır. Vitaminler de nemlendiricilerin yaygın katkı maddelerinden biridir. Size en uygun ürününün seçiminde dermatoloğunuz yardımcı olacaktır.
Banyo sonunda kullanacağınız vücut yağları, cildinizin nem kaybını engelleyecektir. Bebeklere uygulanan saf zeytinyağı doğal bir ürün olduğu için bu tür ürünleri de rahatlıkla kullanılabilirsiniz. Ayrıca haftalık nem maskeleri de cildinizin nemlenmesinde oldukça fayda sağlıyor.
10. Ellere ılık zeytinyağı banyosu yapın: Doğal bir ürün olan zeytinyağı içeriğinde yer alan, E, K vitamini, yağ asitleri ve antioksidanlar sayesinde cilt hasarının önlenmesine yardımcı oluyor. Yoğun onarıcı özelliğinin yanı sıra cilt için yoğun nem sağlamak gibi bir işlevi de var. Çok kuru ve çatlak ellerinize yaklaşık 10 dakika zeytinyağı banyosu yapın.
BUNLARI YAPMAYIN
11. Kese ve peeling
yapmayın: Özellikle soğuk kış aylarında çok sık kese ve peeling uygulamaları
sakıncalı. İlerleyen yaş ciltte incelme ve cilt elastikiyetinin azalması gibi
bir sorun oluşuyor. Buna bir de kuru ve soğuk hava eklenince ciltte tahriş,
kabuklanma ile yaralar gelişebileceği için kış aylarında kese yapılması ve
peeling önerilmiyor.