Mevsime 'güzel' başlangıç

Her kış olduğu gibi bu yıl da bir kısmımız üşengeçtik; oturduk, hareket etmedik, yedik, içtik, cildimizi ihmal ettik, selülitler ve kırışıklıkları bir başka bahara bıraktık. Peki şimdi? Hızlı ve etkili sonuç veren yeni yöntemleri öğrenmek ister misiniz?

Mevsime 'güzel' başlangıç

Yazı: Nilgün Yıldız Konakcı

KIŞIN KOLTUKTA YAYILIP BİR ELİNİZ KUMANDADA BİR ELİNİZ CİPS PAKETİNİN İÇİNDE YATARKEN HAYAT NE GÜZELDİ DEĞİL Mİ?
Her güzel şey gibi bunun da sonu güneşin parlayan yüzüyle birlikte geldi. “Yaza şunun şurasında ne kaldı?” dediğimiz bahar yüzünü gösterdi. Öncelikle kışın bakımsız kalan cildinizi canlandırmalı, bronzlaşmadan önce bakım yaptırmalısınız. Hem daracık elbiseleri giyinmek, beğendiğiniz bikinin içine sığmanız da gerek... İstekler manken gibi bir vücut, gerçekler aynadaki yansımanız olunca da çare, en uygun yöntemle en kısa sürede isteklere ulaşmak!

VÜCUT DA YAŞLANIYOR
Antiaging denildiğinde akla hep yüze yapılan uygulamalar gelse de maalesef vücut da yılların etkisinden nasibini alıyor ve düşünülenin aksine biçimli bir vücuda sahip olmak için zayıflamak yetmiyor. “Vücuttaki elastikiyet kaybının kendisini en çok gösterdiği bölgelerden biri ise karındır” diyor Medikal Estetik Uzmanı Dr. Mustafa Karataş. Elastin ve kolajen liflerindeki azalma kendini karın bölgesindeki deride gevşeme, hatta katlanma ve bazı durumlarda da çatlaklarla gösteriyor. Yaklaşık 10 kadından 9’unun muzdarip olduğu bu estetik sorun, ya hamilelik ya da aşırı kilo alıp verme nedeniyle meydana geliyor.
Karındaki sarkmaya müdahale etmekte ne kadar erken davranılırsa alınan sonuçlar da o kadar etkili oluyor. Bunun nedeni ise yıllarla birlikte ciltteki kolajen ve elastin liflerinin hem kalitelerinin bozulması hem de sayıca azalmaları. Bu arada hamilelik ve yo-yo diyetlerin yanında güneşin de karın bölgesindeki yaşlanma ve sarkmayı hızlandırdığını not düşmekte fayda var. Güneş cildin bağ dokularına zarar veriyor ve sıkılığını kaybetmesine neden oluyor. Ve bu etkisi sadece yüzde değil karın bölgesi de dahil olmak üzere tüm vücutta gözleniyor.

LAZERLE SIKILAŞIN!
Karın kaslarını sıkılaştırmaya yönelik egzersizler problemi bir nebze de olsa iyileştirebilir ama maalesef gözle görülür sonuçlar elde etmek için yeterli değil. Çünkü ciltteki gevşeme ve sarkma yüzünden oluşmuş bir estetik sorunu, sadece derinin altındaki kas dokusunu güçlendirerek çözmek mümkün olmuyor. Dr. Mustafa Karataş; “İyi haber ise, kadınları son derece rahatsız eden bu soruna ileri teknoloji antiaging sistemlerle müdahale etmek mümkün. Bu sistemlerden biri olan Icon lazer, cildin derin katmanlarına ve üst tabakasına kontrollü ısı hasarı vererek, ciltteki kolajen ve elastin üretimini sağlamayı amaçlıyor. Isı hasarını onarması gereken bir travma olarak algılayan cilt, var gücüyle bir iyileştirme sürecine giriyor. Bu sürecin sonunda ise karın bölgesindeki cildin daha sıkı daha pürüzsüz ve daha taze bir görünüme kavuşmasına yardımcı oluyor” diyor. Icon lazer uygulaması, cilt yüzeyinde herhangi bir hasar yaratmadığı için her mevsim uygulanabiliyor. Karın bölgesinin durumuna göre 3 hafta arayla 3 ya da 4 seans yeterli olabiliyor. Cildin kendini onarma sürecinin devreye girmesi ile tedavinin olumlu etkileri gözlenmeye başlıyor. Esas sonuçlar, üçüncü seanstan sonra gözlemlenebiliyor.

Bu uygulama aynı zamanda cilt tiplerinde cilt gençleştirmeden kırışıklık tedavisine, cerrahi skarlardan akne izlerine, lekeden damar tedavisine kadar kapsamlı bir kullanım alanına sahip. Bu lazer, leke tedavilerinde de çığır açan bir yenilik sunuyor ve işlem öncesinde cildin melanin ölçümünü yapan bir teknoloji sayesinde leke tedavisi çok daha güvenli bir platforma taşınıyor. Bu uygulama, 3 hafta arayla yapılan 15 dakikalık 3 ya da 4 seanstan oluşuyor. Uygulama, cilt üstündeki ısıyı sabitleyen teknoloji sayesinde konforlu geçiyor, sonrasında oluşan hafif kızarıklık ise birkaç saat içinde yok oluyor. Uygulama sonrası, yeni kolajen ve elastin liflerinin yapımı ile cilt kalitesi iyileşiyor, çok daha taze ve canlı bir görünüme kavuşuyor. İnce çizgilerin, kırışıklıkların görünümü hafifletmeye yardımcı olurken akne ve travmaya bağlı yara izlerinin görünümünün de hafiflemesi amaçlanıyor. Aynı zamanda cilt tonundaki düzensizliklerin yok olmasına, yaşlanmaya ve güneşe bağlı lekelerin görünümünün hafiflemesine ve cilt yüzeyine yakın kılcal damarların görünümünü hafifletmeye yardımcı oluyor.

TEK SEANSTA SARKMAYA VEDA!
Karın sıkılaştırmak için kullanılan yöntemlerden biri de UlthraBody teknolojisi. İşlem sırasında cildin 3 mm ve 4.5 mm altına gönderilen odaklanmış ses dalgaları ile uygulama yapılan bölgede kolajen ve elastin üretimini uyaran ısı hasarı yaratılıyor. Dr. Mustafa Karataş, “UlthraBody, karın bölgesini gençleştirmek ve toparlamakta başarılı sistemlerden biri. Sistemin en önemli avantajlarından biri de sadece tek bir seansın yeterli olması. Ancak tedavinin olumlu etkilerini görmek için en az 2-3 ay geçmesi gerektiği unutulmamalı. Çünkü cildin yeni kolajen ve elastin yapımı için bu süreye ihtiyacı oluyor. Karın bölgesindeki sarkmanın seviyesine göre ilk tedaviden 6-7 ay sonra bir seans daha uygulanabiliyor” diyor. Bu yöntem ayrıca, cildin daha sıkı ve elastik bir görünüme kavuşmasına yardımcı oluyor. Uygulamanın yarattığı sıkılaşma etkisi ise popoyu yukarı doğru kaldırarak lift etkisi yaratmayı amaçlıyor.

Mevsime 'güzel' başlangıç - Resim : 1

HER MEVSİM UYGULANIYOR
Thermage CPT, vücut gençleştirmede kullanılan yeni yöntemlerden biri. Bu yöntem, cerrahi bir müdahale olmadan vücutta daha pürüzsüz, sıkı bir görünüm yaratmayı ve yaşla birlikte bozulan hatları yeniden oluşturmayı amaçlıyor. Medikal Estetik Uzmanı Dr. Buket Yıldırım, “Zayıf hastalarda sık karşılaşılan şikayetlerden biri, kilolu olmamalarına rağmen vücutlarının eskisi gibi şekilli görünmemesi oluyor. Bu uygulama ile cilde kaybettiği elastikiyetini geri vermek, daha şekilli bir siluet yaratmak mümkün olabiliyor. Tüm cilt tiplerine her mevsim uygulanabilmesi, işlemin tekrarının gerekmemesi, doğal bir görünüm sağlaması ve iyileşme sürecinin olmaması bu uygulamanın tercih edilmesinde oldukça etkili” diyor. Thermage CPT, kolların, kalçanın, bacakların ve karın bölgesinin sıkılaşmasında ve şekillenmesinde uygulanabiliyor. Sistem selülit görünümünü hafifletmekte de etkili.

YILLARI GERİ GETİRİN
Cildin alt katmanlarına radyo frekans dalgaları göndererek etki eden uygulama, bir el aparatı sayesinde daha kolay ve daha etkin enerji gönderimi sağlıyor. Thermage CPT ciltteki kolajeni ısıtarak daha düzgün, daha sıkı bir cilt için yeni kolajen üreterek yeniden biçimlendirme sağlıyor. Dr. Buket Yıldırım sistemi şöyle anlatıyor; “Bu yöntem, yaygın olarak yüz ve boyun bölgesine uygulanıyor. Bunun yanı sıra göz kapaklarındaki sarkma için de başvurmak mümkün. Sadece tek bir seansta cilt altına kontrollü olarak verilen radyo frekans enerjisi, cildin derin tabakasındaki liflerin kolajen moleküllerine ulaşarak bu lifleri kısaltıp gerginleştiriyor, dokulardaki sarkmaları toparlıyor. Tedavinin etkileri birkaç hafta sonra ortaya çıkmaya başlıyor ve artarak devam ediyor. Sistemin bir diğer önemli avantajı ise uygulama bittiğinde hemen sosyal yaşamanıza geri dönebilmeniz. Çünkü tüm antiaging süreç cildin alt tabakalarında gerçekleşiyor ve cildin yüzeyinde herhangi bir tahribata neden olmuyor. İşlem sırasında oluşan hafif kızarıklık da tedaviden birkaç saat sonra tamamen yok oluyor.”

Sistemi diğer antiaging teknolojilerden ayıran bir diğer özellik ise tek bir seans uygulanması. Dr. Buket Yıldırım, uygulama bölgesine göre değişse de tedavinin ortalama bir saat kadar sürdüğünü belirtiyor. İşlemi izleyen günlerde deride bir dirilik hissi meydana gelse bile, tedavinin gerçek etkisi kolajen yapıda yarattığı değişikliklerle başlıyor ve iki hafta sonra ortaya çıkıyor. Tam sonuç ise birkaç ay içinde gerçekleşiyor. Uygulama eğer istenirse iki sene sonra tekrar yapılabiliyor.

SELÜLİTTE YEPYENİ BİR TEDAVİ
Kadınların baş belası dertlerinden biri de hiç kuşkusuz selülit. Selülitten kurtulmak neredeyse kilo vermekten daha zor olabiliyor. Bu durumda uygulanacak en yeni yöntemlerden biri ise Cellfina uygulaması. Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Reha Yavuzer, bu yöntemin estetik cerrahlar tarafından uygulanması gerektiğini belirtiyor. Çünkü işlem deri altında mikro bıçakların kullanılması esasına dayanıyor. Bu uygulamanın yapılması için özel bir eğitim gerekiyor. Lokal anestezi ile tedavi edilecek bölge uyuşturulduktan sonra selülite neden olan fibröz bantlar kesiliyor. Tek seferlik uygulama, sonuçların ortaya çıkması için yeterli oluyor. Prof. Dr. Reha Yavuzer, “Daha önce diğer selülit tedavilerinde söylediğimiz gibi defalarca uygulamalara, çok sayıda seanslara ihtiyaç yok. Bu da önemli bir kolaylık. Uygulamayı takiben üçüncü günden itibaren sonuçlar izlenmeye başlanıyor, yani sonucu görmek için de aylarca beklenmiyor. Üçüncü günden itibaren gözlemlenmeye başlayan sonuçlarda bir yıla kadar düzelme izleniyor. Tedavi sonrasında birkaç günlük periyotta ödem, morluk ve hafif ağrı olabiliyor ancak hiçbir ciddi komplikasyon riski yok, bu nedenle hafta sonu yaptırıp rahatlıkla hafta başında işe gitmek mümkün oluyor” diyor.

SIKILAŞMADA YENİ DÖNEM
Lazerle hızlı sonuç veren yöntemlerin en yenilerinden biri de Piano Lifting uygulaması. Beş yıl kalıcılığı bulunan bu uygulama, 15 günlük periyotlarda 30’ar dakikalık hastanın durumuna göre 3-6 seansta en etkili sonuca ulaşmayı sağlıyor. Uygulamadan 15 dakika önce, anestezi kremi uygulama yapılacak bölgeye sürülüyor, sonra krem temizleniyor ve hemen lazer işlemine başlanıyor. Tüm vücuda uygulanırsa işlem 30 dakika sürüyor. 

Dermatolog Uzm. Dr. Elif Ebru Güner, “Yüz, gıdı, kol sarkmalarında ve bacak elastikiyet kayıplarında da işlemi gerçekleştirebiliyoruz. Hastalarımız çoğunlukla kilo verdikten sonra oluşan sarkma, spora rağmen kollarda istenilen formun yakalanamaması, selülit, çatlak problemi ve çene hattında elastikiyet kaybı üzerine bize başvuruyor” diyor.

DİZLERE HYALÜRONİK ASİT ENJEKSİYONU
Diz ve dirsekler en fazla kullanılan eklemler arasında yer alıyor. Bu yüzden de kasılıp gevşemeyle üzerindeki deri gevşeyebiliyor. Dr. Elif Ebru Güner; “Kat kat, kırışık bir görünüm pek çok insanı rahatsız ediyor. Diz ve dirsek bölgesindeki kötü görünümden rahatsız olan hastalara öncelikle organik dolgu enjeksiyonlarını öneriyor ve uyguluyoruz. Hyalüronik asit ve peptit kompleksi içeren dolguyu problemli bölgeye özel enjeksiyon yöntemleri ile enjekte ediyoruz. Su tutma ve cildi nemlendirme özelliği olan hyalüronik asit, cildin genç ve kırışıksız kalmasını sağlıyor. Yaşın ilerlemesiyle birlikte vücut içerisindeki miktar azalıyor ve kırışıklıklar kendini göstermeye başlıyor. Bu enjeksiyon yöntemi sayesinde cilde ihtiyacı olan hyalüronik asiti geri kazandırıyoruz” diyor. Bu yöntemler, dokular tamir ediliyor ve cildin yaşlanması yavaşlatılıyor. Cilt hücrelerini yenileyen ve besleyen peptit kompleksi ile birleştirilen bu özel dolgu enjeksiyonu, hastanın durumuna bağlı olarak 1 ile 4 seans arasında etkisini gösteriyor.

YAĞLARA RADYOFREKANS ETKİSİ
Fazlalıklardan kurtulmak her zaman kolay olmuyor. Bazen estetik müdahale gerekli olabiliyor. Bu durumda birçok kişi en kolay uygulanabilecek yöntemi seçiyor. Bodytite Liposuction da bunlardan biri. Medikal Estetik Uzmanı Eylül Elif Tozoğlu, bu yöntemin istenmeyen yağlardan kurtulmak için yapılan liposuction işleminin radyofrekans teknolojisi ile uygulanması olduğunu belirtiyor. 

Diğer yöntemlerden ayrılan en önemli avantajı ise radyofrekans enerjisinin sayesinde ciltte sıkılaşma da sağlaması. Yağ dokusunu sıvılaştırdığı için klasik liposuction’da görülen cilt dalgalanmaları gözlenmiyor. Operasyon yaklaşık 1-1.5 saat sürerken ameliyat sonrası ağrı neredeyse olmuyor, ödem ve şişlikler hızla iyileşiyor.

ÇATLAK VE SELÜLİTLERLE SAVAŞIYOR
Bölgesel zayıflamanın en önemli uygulamalarından biri olan Ultrashape Power V3; kızılötesi ışık, radyo frekans, vakum ve mekanik masaj özelliklerini kullanarak, kişinin incelmesini ve selülitlerin azalmasını amaçlıyor. Tozoğlu, yöntemle ilgili olarak; “Vakum özelliğiyle vücuttaki dolaşımı hızlandırarak, uygulamanın etkisini arttırıyor. Vücudun farklı bölgelerinde bulunan çatlakların görünümünde genel bir düzelme sağlarken hamilelik sonrasında oluşan sarkmaları toparlama konusunda da bir hayli etkili” diyor.


Mevsime 'güzel' başlangıç - Resim : 2

PORSELEN GİBİ BİR YÜZ
Fraksiyonel lazer uygulaması sivilce izi, yara izi, kırışıklık, yüz sarkması ve çatlak tedavisinde ilk tercih edilen yöntemler arasında. Bu yöntemde lazer ışığı, cilde minik sütunlar halinde gönderiliyor ve bu bölgelerde yeni kolajen oluşumu tetikleniyor. Medikal Estetik Uzmanı Dr. Emrah Cinik; “Bu yöntemin avantajı, minik hasar bölgelerinin etrafında sağlam cilt alanlarının kalması sebebiyle ciltteki hasarın az olmasıdır. Böylece cildin iyileşmesi çok daha hızlı oluyor. Bu uygulama cilt gençleştirme yanında çatlak tedavisinde de kullanılabiliyor” diyor.

Fraksiyonel lazerde tedaviler seanslar halinde yapılıyor. Şikayetin cinsine göre en az 3-5 seans 3-8 hafta aralıklarla yapılabiliyor. Uygulama esnasında bazı hastalarda rahatsızlık hissi olabiliyor. Lokal anestezik kremler veya soğuk hava üfleyen aletlerle bu rahatsızlık hissi kolayca gideriliyor. 10-30 dakika süren uygulama sonrasında hafif bir kızarıklık ve ödem oluşabiliyor. Ciltte hafif soyulmalar ve bronzluk görülebiliyor fakat  bu tür durumlar 3-7 gün içinde geriliyor. 

Dr. Emrah Cinik, “Operasyon sonrasında şikayetler hafif ve geçicidir. İşlemden sonra bir saat kadar güneş yanığı duygusu hissedilebiliyor. Tedavi sonrası makyaj yapılabiliyor. Fraksiyonel lazer sonrası hafif nemlendiriciler sürülebiliyor. Yüzde ödem olursa buz paketleri ile soğutma faydalı olabilir. Fraksiyonel lazer sonrası 6-12 ay süre ile güneşlenmekten kaçınılmalı ve güneşten koruyucu kullanılmalı” diyor.