Cildinizi güzelleştirecek 12 sihirli besin!
Bedeninizin giysisi olan cildinizi, mutlaka tüketmeniz gereken besinlerle daha sağlıklı hale getirerek etkiyi arttırabilirsiniz!
Yazı: Elif Gürsoy
Cildinize iyi bakabilmek, ışıldamasını sağlayabilmek çin yalnızca bakım kremleri ya da maskeler yeterli olmayacak. Dışarıdan verdiğiniz önem ve destek kadar, cildinizi içeriden besleyecek gıdalarla buluşmanız şart. Temel işlevi bedeni korumak olan cildimizin yüzde 70’i sudan oluşuyor. Epidermis (üst tabaka) ve dermis (alt tabaka) isimli iki katmandan oluşan cildimizin temel etmenleri arasında yağ, amino asit ve su bulunuyor. Çevresel ya da fiziksel faktörler nedeniyle, zarar gören cildimize iyi bakmamız gerekiyor. Hava kirliliği, psikolojik etkenler ya da iyi beslenememe gibi sebepler nedeniyle, cildimiz zaman zaman sağlığını kaybedebiliyor. Dermokozmetik ya da kişisel bakım ürünleriyle epidermis tabaka için yardımcı olabilsek de, alt katman olan dermis tabakası için sağlıklı besinlerden yardım almamız gerekiyor. Cildinize iyi gelecek süper 12 besinle artık daha yakın olmanın tam zamanı...
Kırmızı biber
Günlük C vitamini ihtiyacını karşılayabilen kırmızı biber, aynı zamanda güçlü bir B6 kaynağı. Yaklaşık 30 kalori civarında olan kırmızı biberin içeriğindeki karoten, kan miktarına ve akışına iyi geliyor. Kırışıklıkları azaltmanıza yardımcı oluyor. Diğer bir yandan aknelerle savaşabilme özelliğine sahip kırmızı biberi çiğ ya da pişmiş olarak tüketebilirsiniz. Cildin nem dengesini düzenlemeye sahip bu sebze, içerdiği E vitaminiyle hasar gören hücreleri iyileştirebiliyor.
Hindistan cevizi yağı
Evet, hem yeniyor hem sürülüyor. En sağlıklı yağlardan biri olarak kabul edilen Hindistan cevizi yağı, mutfağınızın olduğu kadar güzellik ve bakım rafınızın da olmazsa olmazı olsun... 100 gramında yaklaşık 0.2 mg E vitamini içeren yağ, cilt yumuşatma konusunda oldukça etkili. Doymuş yağları ve trigliseridleri sayesinde, dudak ya da el gibi çabuk kuruyan bölgelerinize uygulayarak çok kısa sürede yumuşaklığını geri kazandırabilirsiniz. Aynı şekilde düzenli olarak Hindistan cevizi yiyerek, etkiyi iki katına çıkartabilirsiniz.
Somon
Cildinize zarar veren faktörlerden birinin stres olduğunu belirtmiştik. İşte stres ve endişeyle baş etmenizi sağlayacak somonla karşınızdayız. İçeriğindeki Omega-3 yağ asitleri ve D vitamini sayesinde cilt kırışıklıklarına ve aknelere engel oluyor. Cildi içeriden dışarıya nemlendirerek güçlenmesini sağlıyor. Somon ayrıca saç derisini de nemlendirebiliyor. Bu sebeple kırılmaların önüne geçmiş oluyor. Sağlıklı saçlar için de somonu mutfağınızdan eksik etmeyin!
Ispanak
Güçlenme sırası şimdi cildinizde! Demir, klorofil, E, A, C vitamini, magnezyumdan zengin ıspanak, cildinizin güçlenmesi için elinden geleni yapıyor. Antioksidanlarla dolu ıspanak, cildinizin yenilenmesini sağlayarak, deri problemlerine karşı kalkan oluşturuyor. Cildi besleyen ıspanak, parlak ve pürüzsüz bir cilt dokusuna sahip olmanızı sağlıyor. Ispanak suyu ile peeling yaparak, akne ve kırışıklıklara savaş açabilirsiniz.
Karpuz
C vitamininden zengin karpuzun yüzde 90’ı sudan oluşuyor. Kuru, cansız ve esnekliğini kaybetmiş ciltlerin imdadına yetişen karpuz, cildi canlandırıp nemlendiriyor. A vitamini sayesinde hem cilde hem saçlara nem desteğinde bulunuyor. Tüketerek içerden destek vereceğiniz gibi, evde uyguladığınız doğal maskelerde de yer verebilirsiniz.
Havuç
Yalnızca gözler için değil, cildiniz için de oldukça faydalı bir sebze olan havuç, içeriğindeki A vitaminiyle cildin üst katmanlarındaki hücre birikimine engel oluyor. Ölü hücreleri temizliyor, akne oluşumunu durduruyor. C vitamini sayesinde, kolajen miktarını artırarak cildin esnekliğini sağlıyor. Antikansorejen havucu günde bir kez tüketerek tüm olumlu etkileri cildinizde görebilirsiniz.
Kereviz
K vitamininden zengin kereviz, çoğu kişi tarafından pek tercih edilmese de, sadece faydaları için bile yenilebilir! Kan dolaşımının daha sağlıklı hale getiren kereviz, deriyi nemli tutuyor, akne oluşumunu engelliyor. Cildi nemli tutarak, kurumasını durduruyor. Düşük kalorisi kereviz, aynı zamanda migren ve kanser riskini azaltıyor.
Avokado
Avokadoyu soydunuz, kabuklarını çöpe atmak üzeresiniz... Durun, vitamini kabuğunda! Kabukları atmadan önce, ellerinizi yumuşatmak ve pürüzsüz hale getirmek için avokado kabuklarının iç kısmından yardım alabilirsiniz. E vitamini deposu avokado, toksinlerden arındırarak kan akışını düzenliyor. Ölü deriyi ciltten atarak, yenilenmesini sağlıyor. Gözenekleri sıkılaştırıyor, canlı ve parlak bir görünüme kavuşturuyor.
Yeşil çay
Yeşil çay denince akla ilk gelen özellik antioksidan özelliği, cilt sağlığı için de aynı etkiyi gösteriyor. Antiokasidan özelliğini harekete geçiren kateşinler sayesinde kanseri önleyici etkide bulunuyor. B vitamini, folik asit, manganez, potasyum ve mgnezyumdan zengin yeşil çay, yüksek oradnda enzim ve amino asit de barındırıyor.
Bitter çikolata
Canınız zaman zaman tatlı kaçamaklar yapmak istediğinde, en masum seçenek bitter çikolata olsun! Çünkü kakao yüzdesi yüksek bitter çikolatalar, hem suçluluk hissetmenizi engelliyor hem de flavanoller ve anitoksidan ile yenilenmeyi sağlıyor. Ayrıca bitter çikolataya ek olarak, hayatınızda kakao yağına da yer açın. En doğal yağlardan bilinen kakao yağı vücut sıcaklığında kolayca eriyebiliyor. Kakao yağı, aynı zamanda gzama, dermatit ve çatlak önleyici etkisi de gösteriyor.
Badem ve ceviz
Çünkü ikisi bir aradayken daha güçlüler! Ceviz ve badem hücre zarını kuvvetlendirerek toksinlerin neden olduğu tahribatı engelleyebiliyor. İçeriklerinde bulundan yağ asitleri sayesinde hücre yapısı koruma altına alınıyor. Aynı zamanda güzellik rutininize badem yağı ya da sütünü de ekleyebilirsiniz. Badem yağı, ciltteki döküntüleri gideriyor, yumuşamasını sağlıyor. Nemlendirerek tazeliyor, canlandırıyor.
Yumurta
İçerdiği amino asit ve yüksek protein sayesinde ciltteki dokuların yenilenmesine yardımcı oluyor. Selenyum mineraliyle cilt kanserine karşı etki oluşturuyor. A vitamini sayesinde hücreleri güçlendiriyor ve cilt lekesi oluşumunu engelliyor. Yapacağınız güzellik maskelerinde de, içeriğine uygun olarak rahatlıkla kullanabilirsiniz.
* Formsante dergisinden alınmıştır.